makale Archive
-
Bir Dijitalcinin (seneler sonraki) Analog Macerası
Stereo Mecmuası’ndaki önceki yazılarımı okuyanlar uzun zamandır müziği sadece dijital formattan dinlediğimi, plak tercihini nesnel değil öznel bir beğeni olarak kabul ettiğimi biliyordur. Tahmin edeceğiniz gibi ben de müzik dinleme zevkimin ilk adımlarını plaklar ile attım. Küçük yaşta olmama rağmen babamın ilk pikabını almasını çok iyi hatırlıyorum. Mono bir sistem […]
-
Stereo’nun Hikayesi
Dinlediğiniz müzik önünüzdeki iki hoparlör kolonundan veya her iki kulağınıza müziği boca eden kulaklıklardan size ulaşırken belki, bu düzenek ilk kimin aklına geldi diye merak etmişsinizdir. Gelin bir parça geçmişe uzanıp Stereo’nun bize ulaşmasının hoş hikayesini önümüze serelim. 19. yüzyıl tam anlamıyla mucitlerin, kaşiflerin ve sınır tanımayan okullu ve alaylı […]
-
DSD Nedir, Ne Değildir?
Mecmua’da daha önce yazdığım “24 bit ne getirir, ne götürür?” yazısında 24 bit’lik yüksek çözünürlüklü ses dosyaları ile 16 bit’lik CD kalitesindeki dosyaları karşılaştırmıştım. Yüksek çözünürlük sınıfının en üst sınırını oluşturan DSD formatını konuya dahil etmemiştim çünkü bu tür müzik dosyalarına sahip değildim. Yakın zamanda bu standartta bazı kayıtlar elime […]
-
Yepyeni Bir Format MQA
Son dönemlerde MQA terimini sık sık duyuyor olmalısınız. Özellikle de Tidal kullanıcısı iseniz. Tidal MQA ses kalitesi sunmak, abonelerin stüdyoda kaydedildiği gibi müzik dinlemelerini sağlar şeklinde sıkı bir reklam kampanyası ile meraklıların ilgisini cezbetmeye çalışıyor. Perki nedir bu MQA formatı… Geliştiricilerinin bakış açısından, MQA veya Master Quality Authenticated, hiyerarşik bir […]
-
Sesin Doğası Analog Mu Yoksa Dijital Midir?
SESİN DOĞASI ANALOG MU YOKSA DİJİTAL MİDİR? Odyofillerin en keyifli ve bitmek bilmeyen tartışmalarından birisi, analog-dijital çekişmesi üzerinedir. Analog taraftarları bu tartışmada kendilerini en başından avantajlı görürken dijital savunucuları da bu durumu biraz ümitsizce kabul eder. Öyle ya, sesin doğası analogdur, sıfırlar birler teknolojinin önümüze koyduğu yapay bir imkandır. Tamam, […]
-
İyi Bir Müzik Sistemi İyi Ses İçin Yeterli Mi?
İYİ BİR MÜZİK SİSTEMİ İYİ SES İÇİN YETERLİ Mİ? Kayıt tekniklerinin ve dinleme koşullarının duyduğumuz ses üzerine etkisi Bazı odyofiller sahip oldukları değerli müzik sistemlerinden birazcık daha iyi ses alabilmek ümidiyle, başkalarına tuhaf gelecek yöntemler ve çözümler için ciddi paralar harcar. Hoparlör kablosunu yere değdirmeyen ayaklardan, CD’lerin statik elektriğini boşaltan […]
-
Bluetooth Teknolojisinin Yükselişi ve Gözden Düşen DAC’lar
Bluetooth teknolojisi 1994 yılında zamanının meşhur Ericsson firması tarafından cep telefonları ve diğer mobil cihazları kablosuz olarak birbirine bağlamak ve aralarında iletişim kurmak için geliştirilmişti. Teknoloji geliştirildikçe farklı alanlarda kullanılabileceği düşünülmeye başlandı ve Bluetooth bağlantısı yaygınlaşmaya başladı. Özellikle Bluetooth 3.0 versiyonu 2009 yılında duyurulduğunda daha yüksek enerji verimliliği ve iletişim […]
-
24 Bit Ne Getirir, Ne Götürür?
24 Bit ne getirir, ne götürür? Yüksek çözünürlüklü müziğe olabildiğince tarafsız bir bakış. Başlıktaki sorunun cevabını “Belki sabit diskten fazlaca yer götürür ama sese kalite getirir” şeklinde verenler çoğunlukta olur herhalde. Ne de olsa üzerimize yağan reklam ve tanıtım bombardımanı başka türlü düşünmemize pek izin vermiyor. Dinlediğimiz çok güzel 24 […]
-
24 Bit Ne Getirir, Ne Götürür? Bölüm II
Sırada ses kalitesini çok beğendiğim bir kayıt var. Dire Straits’ten Your Latest Trick. Bu kayıtı ilk dinlediğimde, işte yüksek çözünürlük farkı bu olsa gerek demiştim. Pırıl pırıl bir ses ve geniş dinamik aralık hemen kendini belli ediyordu. İşte o şarkı. Nasıl bir görüntü bu? 24/88 formatında olduğundan frekans bandı 44 […]
-
Kayıpsız ve Kayıplı Dijital Ses Dosyaları: Fark Nedir?
Artık hepimizin bildiği gibi, dijital ses dosyalarının sıkıştırılarak daha makul boyutlara indirilmesi daha az yer kaplamalarını sağlıyor. Aslında bu sıkıştırma işlemi sadece ses dosyaları için değil, bütün dijital veriler için geçerli. Öyle ki, komple bir işletim sistemini bile sıkıştırarak daha küçük boyutta saklayabilirsiniz. Müzik söz konusu olduğunda iki türlü sıkıştırma […]
-
Linux Tabanlı Bir MPD Müzik Sunucusu
Günümüzde bilgisayar temelli bir müzik kaynağı yapmak için pek çok seçenek mevcut. Hazır olarak alınabilecek ürünlerin çeşitliliği insanın aklını çelse de kendi yapacağınız bir müzik sunucusu bariz avantajlar sağlıyor. Bunların en başında maliyet optimizasyonu geliyor. Beğeninize veya bütçenize göre ideal sistemi kurabilirsiniz. Kaynak olarak kullanacağınız bilgisayar temelli sistemin maliyeti şaşılacak […]
-
Linux Tabanlı Bir MPD Müzik Sunucusu Bölüm 2
Başında “#” olmayan “bind to address” satırına yukarıdaki gibi bilgisayarınızın IP adresini girin. Önemli bir uyarı: modeminizin sonradan bu adresi değiştirmesini önlemek için modem ayarlarına da küçük bir müdahale gerekebilir. Bunu yapamazsanız ve ileriki bir zamanda modeminiz bilgisayarınızın adresini değiştirirse yeni adresinizi “mpd.conf” dosyasına tekrar girmeniz gerekir. MPD’nin çalışması için […]
-
Hifi Sistemlerde Kablo Yönetimi
Hifi dünyasında en zorlandığımız konuların başında sanırım kablo yönetimi geliyor. Sistemlerimizde cihaz sayısı arttıkça, kablo sayısı da artıyor. Bu artışın sonunda başımıza gelen işin tam tanımı hengame. Bir çoğumuzun sisteminin arkası karmaşa durumdadır sanırım. Bunun ses açısından belirli sıkıntılara yol açtığını zaten biliyoruz. Ancak işi bununla kalmıyor ne yazık ki. […]
-
Woman Acceptance Factor Sayı 19
Herkese tekrar merhaba, Uzun bir ara verdim sanırım. Umarım her şeye rağmen güzel bir yaz geçirmişsinizdir. Bu yaz benin biraz tatilimin birikmiş olması nedeniyle deniz, kum , güneş için biraz daha fazla vaktimiz oldu. Marmaris, Turunç, Mordoğan, Çeşme, Didim, Selimiye derken bir yazı daha bitirdik. Bol bol deniz ve güneş; […]
-
Woman Acceptance Factor Sayı 9
Merhaba Herkesin geçmiş bayramını kutlarım. Bayram henüz bitmişken bende bir bayram yazısı yazayım dedim. Umarım herkes sevdikleriyle bir bayram daha geçirebilmiştir. Evet ben de herkes gibi söyleyeceğim galiba nerede o eski bayramlar dediğime inanamıyorum ama sanırım gerçek bu. Bayram ziyaretleri,çatlayana kadar yenen tatlılar, çocuklar için harçlık ki ben bu kısmını […]
-
Woman Acceptance Factor Sayı 7
Bu ay yine yazımı tamamlamak için son dakikaya kaldım. Şekillendirdiğim bir şeyler vardı ama yumurta kapıya dayanınca işleri tamamlamak sanırım biraz bize özgü bir gelenek… Bu ay ki yazım aslında pikaplar üzerine olacaktı ama ufak bir değişiklik yaptım. Belki bilmiyorsunuzdur ama ben perakende sektöründe çalışıyorum. Her hafta ya da iki […]
-
Woman Acceptance Factor Sayı 6
Herkese merhaba, Sıcaklar, milli maçlar derken –hala Almanya maçının şoku içindeyim. Attığımız golün hemen ardından yediğimiz gol :( – kendimizi yeni sayımızın telaşı içinde bulduk. Araya ufak bir Çeşme tatili sıkıştırdık. ÖSS’den önce gittiğimiz için sakin ve keyifliydi. Tatilimizin keyifli anlarından biriside sipariş ettiğimiz 30’a yakın plağın elimize ulaşmış olmasıydı […]
-
Woman Acceptance Factor Sayı 5
Herkese merhaba Ne yazacağımı bilmeden bir yandan da Frida filminin soundtrack’ini dinleyerek bu yazıma başlıyorum. Sanırım geçen sayıydı bir şey yazamadım. Malumunuz evimiz ile uğraşıyorduk. Artık evimizde doya doya müzik dinlemeye başladık. Yeni yeni müzikler. Önümüzde Mojo ve hatırlayamadığım kimi müzik dergileri, Jazz ve Rock tarihine dair kitaplar bir yandan […]
-
Woman Acceptance Factor Sayı 3
Herkese Selamlar, Bu ayki sayımız hem gecikti, benimde yazım en sona kaldı. İyi ki sona kalmışım. Çünkü başka bir konuda yazacaktım. Ama şimdi fikrimi değiştirdim. Alışverişle ilgili yazmaya karar verdim. Hemen korkmayın bu sizi canınızdan bezdiren, köşe bucak kaçtığınız, “sen bir arkadaşınla baksan daha iyi olur” dediğiniz türden birşey değil. […]
-
Woman Acceptance Factor Sayı 2
SEVDİĞİMİZ ADAMLAR TARAFINDAN İŞGAL EDİLEN SALONLARIMIZ Herkese Selamlar, İlk sayımızın bu kadar çok kişiye ulaştığını ve beğenildiğini bilmek güzel şeymiş doğrusu. Böyle bir şeyin bir parçası olmak insanı şevk veriyor hatta bir anda kendinizi bir köşe yazarı sanır hale bile gelebiliyorsunuz. (Örneğin benim gibi) Hifi ile ne kadar ilgim var […]
-
Woman Acceptance Factor Sayı 1
Herkese Selamlar, Hakan bana dün akşam bana bir Hi-Fi dergisi çıkaracağını söylediği zaman açıkçası şaşırdım. Ben daha bunu fikir aşamasında sanırken meğer 10-12 sayfası hazırmış bile… Bir de bana sen de bir şeyler yazsana dediğinde iyice şaşırdım. “Ben” ve “Hi-Fi dergisine yazı yazmak” birbirine pek yakın şeyler değil. Hı-fı dünyasında […]
-
Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel Bir Bakış Bölüm I
Bilmiyorum hatırlıyor musunuz yada denk geldiniz mi, zamanında Hakan Cezayirli’nin açmış olduğu hifi forumunda SET’ler konusunda bir forum topiği vakası yaşanmıştı. Aslında sessiz, sakin ve kendi halinde ama düzeyli şekilde devam eden forum Ankara Adisa firmasının sahibi Sayın Vefa Küçük Bey’in ülkemizde yeni piyasaya sürülmüş bir SET ampli için açtığı […]
-
Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel Bir Bakış Bölüm II
Geçen sayımızda Single Ended Triode’ların ilk ortaya çıkışından 1930’lu yıllara kadar yaşanan gelişmeleri ele almıştık. Aslına bakarsanız bu yazılarımız sadece Single Ended Triode amplifikatörlerin gelişimini değil, tüm hifi cihazlarının, dolayısıyla koskoca bir sektörün gelişimini konu alıyor. Bu yazımızda, ilk bölümde 1930’ların başına kadar geldiğimiz süreçten 2. Dünya savaşına kadar yaşanan […]
-
Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel Bir Bakış Bölüm III
Son sayımıza gelen yazılardan anlayabildiğim kadarı ile Single Ended Triode Tarihçesi oldukça ilgi ile takip edilen bir bölüm haline gelmiş. Buna gerçekten çok sevindiğimi belirtmek isterim. Oldukça fazla sayıda kaynak araştırarak hazırlamaya çalıştığım bu yazılar, dönemin önemli kişilerini, önemli ürünlerini ve önemli tarihsel olaylarını içeriyor. Bugün herhangi bir dilde Single […]
-
Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel Bir Bakış Bölüm IV
Avrupa SET hareketi ile ilgili yazıyı hazırlamak şimdiye kadar yazmakta en çok zorlandığım makalem oldu açıkçası. Bu yazıyı hazırlayabilmek için bir çok forum, web sitesi ve üretici ile yazışmaya çalıştım. Yazının Fransa bölümünün neredeyse tamamı ise sevgili Hakan tarafından hazırlandı. Bu bölümde sizlere Avrupa Single Ended hareketinden önce yaşanan gelişmeleri […]
-
Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel Bir Bakış Bölüm V
Merhabalar, Single Ended Triode’ların tarihine kişisel bir bakış yazı dizisinde geçtiğimiz ay 1950’lerin İngiltere’sine bir bakış atmıştık. Sanırım geçen ay Single Ended’lardan ziyade push-pull tasarımlardan bahsettiğimizin farkına varmışsınızdır. Yazmakta olduğum yazı dizisi zaman içerisinde özellikle okuyucularımızdan gelen eleştiriler ile lambalı amplifikatörlerin tarihçesi ve gelişimine bakış attığımız bir yazı dizisi haline […]
-
Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel Bir Bakış Bölüm VI
Merhabalar, Yazı dizimiz çerçevesinde geçtiğimiz sayımızda İngiltere’de İkinci Dünya Savaşının ardından audio endüstrisindeki gelişmeleri kısaca anlatmaya çalışmıştık. Bu sayımızdan itibaren Avrupa’nın büyük ülkelerindeki gelişmeleri ele almaya başlıyoruz. Modern single ended hareketi öncesindeki durumu ele aldıktan sonra ilk önce Avrupa daha sonrada Amerika’da başlayan hareketin ayrıntılarını dizi halinde sizlere sunacağız. Aslında […]
-
Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel bir Bakış Bölüm VII
Gördüğünüz gibi 1930’larda İtalyan audio ve hifi üretimini destekleyecek vakum tüp ve ekipman üretimini kapsayan endüstri kurulmuş durumdaydı. Aynı şekilde 1940’lardan itibaren hızlı bir şekilde yabancı audio dergilerin İtalyanca basımları ve özgün İtalyan yayınları da ortaya çıkmaya başlamıştı. İlk önce basit vakum tüp şemaları ardından ise amplifikatör devreleri içeren yayınlar […]
-
Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel Bir Bakış Bölüm VIII
19. yüzyılda Alman bilim adamları ve araştırmacılar iki farklı firma bünyesinde kablosuz iletişim ve radyo alanında yarış halindeydi. Bu firmalar, Adolf Slaby ve Georg Graf von Arco yönetimindeki AEG ve Karl Ferdinand Braun önderliğindeki Siemens grubudur. Yarışma öylesine bir rekabet içerisinde devam eder ki, her iki tarafın hırsı yüzünden sonunda […]
-
Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel Bir Bakış Bölüm IX
Dynacord, ise isminden bahsedilmesi gereken ama firma hakkında çok az bildiğimiz bir üreticidir. Günümüzde Bosch grubunun bir parçasıdır. Ancak 1940 ve 1950’lerde özellikle basit mimariye sahip vakum tüplü amplileri, radyo ve ilginç tasarımlı pikap kafaları ile popüler olmayı başarmıştır. İlerleyen yıllarda pro-müzik pazarına yönelik üretime başlamıştır. 1945 yılında kurulan Sennheiser’da […]
-
Plak Koleksiyonculuğu: Pre-amp Mevzuu
Plak Koleksiyonculuğu yazı dizime devam ediyorum. Serinin son yazısı Plak Koleksiyonculuğu: Plak Standartları‘nda belirttiğim üzere bu yazının konusu pikap katları veya pikap pre-amplifikatörleri. Bu yazımda hifi pazarından ziyade geniş plak koleksiyonları olan ve farklı yıllarda üretilmiş plaklardan oluşan bir arşivi olan meraklıların yaklaşımlarından bahsedeceğim. Plak Koleksiyonculuğu: RIAA Öncesi Plak Özellikleri […]
-
Plak Koleksiyonculuğu: Plak Standartları
Plak Koleksiyonculuğu yazı dizime devam ediyorum. Serinin son yazısı Pikaplar Mevzuu‘nda belirttiğim üzere bu yazımda pre-amp’lar konusuna girmeyi planlıyordum. Ancak yazıyı üç bölüme ayıracağım. İlk bölümde plakların doğuşundan bugüne standartlardan bahsedeceğim. İkinci bölümde ise pikap pre-ampleri konusuna değineceğim. Üçüncü bölümde ise plak standartlarını listelemeyi planlıyorum. Bu bir yazı değil de […]
-
Plak Koleksiyonculuğu, Pikaplar Mevzuu.
Vakit buldukça “Plak Koleksiyonculuğu” konusunda yazıp çiziyorum. Sanırım ilerleyen dönemlerde kafamdaki tüm yazıları yazmış olunca güzel bir yazı dizisi ortaya çıkacak. Bu yazımda sizlere plak koleksiyoncularının sıklıkla kullandıkları pikaplar ve bu pikapların seçilmesinin sebeplerinden bahsetmeye çalışacağım. Odyofillerin geniş plak koleksiyonu olan meraklıların fotoğraflarına (veya videolarına) baktıklarında genelde şok yaşadığını biliyorum. […]
-
Plak Koleksiyonculuğu: Türkiye’de Plaklar
Mikroekonomide, arz ve talep arasındaki dengeyi açıklamak için talep yasası ve arz yasası (1) diye iki önemli kural vardır. Bu iki durumun karşılıklı etki-tepkisi ile herhangi bir piyasadaki ürün fiyatları, rekabet, pazarlama modellerini gibi alanlarda tahminlemeler, analizler yapılabilir. Kısacası ekonominin abc’si bence arz-talep dengesidir. Az sayıda bulunan bir ürüne fazladan […]
-
Plak Koleksiyonculuğu: 45′lik Koleksiyonculuğunun Kökenleri
Bu yazımda 45′lik koleksiyonculuğunun kökenlerinden bahsedeceğim. Yazımın ilk bölümünde plak koleksiyonu konusuna uzun bir yazı dizisi ile el atacağımı söylemiştim. İkinci bölüm için 45′lik konusunu ele almaya çalışacağım. 45′lik, bildiğiniz gibi 45 devirlik plaklar için kullandığımız bir kısaltma. 45′lik deyince genel olarak 7” (18cm) plaklar aklımıza gelir ancak 10” (25cm) […]
-
Plak Koleksiyonculuğu: Yeniden Basılan Plağın Koleksiyonu Olur Mu?
Yeniden basılan plağın koleksiyonu olur mu, olmaz mı? Plak koleksiyoncusu (1) nedir, ne değildir. Son zamanlarda bu konunun ülkemizde de tartışıldığını daha fazla duyar olduk. İsterseniz bu konuya kısa bir yazı ile giriş yapalım. İlerleyen günlerde (veya haftalarda) farklı yazılarla bu yazıyı geliştirmeye devam ederiz. Plak koleksiyonculuğu aslında tüm dünyada […]
-
Hi-fi Dünyası 2011 Yaz Ayları
Arada sırada dünya hi-fi piyasasında neler oluyor neler bitiyor konusunu ele alıyorum. En son bu senenin başlarında bu konuyla alakalı biraz yazı yazmıştım. Güncel bilgiler ışığında yaza girerken neler olduğundan bahsedeyim… Tüm dünyada satış alanında gözle görülür bir daralma olduğunu söyleyebilmek mümkün. Üretici firmalar bu daralmayı çeşitli yöntemlerle aşmaya çalışıyorlar. […]
-
Hi-fi Dünyasında İlginç Yatırımlar!
Hi-fi dünyasındaki satın almalar tam gaz devam ediyor. Bazı Uzakdoğulu finansman kuruluşları ve yatırım ajansları tüm dünyada tanınan ve ilgi gören firmaları satın alıyor. Bunlardan en dikkat çekeni IAG biliyorsunuz. Son yıllarda hızla büyüyen topluluk ilerleyen dönemlerde yine sürprizler yapabilir. Bunun yanında bazı büyük üreticilerin satışı ile ilgili görüşmelerinde devam […]
-
Hifi Ölüyor Mu?
Türkiye’de ve dünyada şu an hifi dünyasının geleceğinin ne olacağı tartışmaları alevlenmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde “Avrupa ve Amerika Hifi Pazarlarında Durum” diye bir yazı yazmıştım. Bu yazıda konuyu yurt dışından aldığım bilgilerle irdelemeye çalıştım. Bu aralar denk geldiğim bir çok arkadaşım bana bu soruyu soruyorlar, hifi ölüyor mu? Bu yazımda […]