Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel Bir Bakış Bölüm V

Merhabalar,

Single Ended Triode’ların tarihine kişisel bir bakış yazı dizisinde geçtiğimiz ay 1950’lerin İngiltere’sine bir bakış atmıştık. Sanırım geçen ay Single Ended’lardan ziyade push-pull tasarımlardan bahsettiğimizin farkına varmışsınızdır. Yazmakta olduğum yazı dizisi zaman içerisinde özellikle okuyucularımızdan gelen eleştiriler ile lambalı amplifikatörlerin tarihçesi ve gelişimine bakış attığımız bir yazı dizisi haline geldi. Bu gelişmeler ışığı altında ilk iki sayımız boyunca ele aldığımız Amerika bölümlerinin genişletilmiş bir versiyonunu Sn. Hakan Cezayirli ile beraber hazırlamaya başladık. Ele aldığımız Single Ended Triode’ların haricinde özellikle push-pull tasarımlara ve önemli tasarımcıları dolayısıyla firmalarını da ayrıntılı bir şekilde sizlere tanıtmaya çalışacağız. Japonya ile ilgili çok ilgi çeken bölümünde genişletilmiş versiyonunu hazırlamaya devam ediyoruz. Bu geniş araştırma dizisini yıl sonunda oldukça farklı bir formatta sizlere sunmaya çalışacağız. Bu bilgilerden sonra 1950’lerin İngiltere’sine geri dönelim.

1947’de Williamson’un push pull tasarımının ortaya çıkmasından hemen sonra çok sayıda üretici amplifikatör üretimine girişmişti. Bu dönemde İngiltere’de Amerika’dan gelen Single Ended tasarımlar haricinde üretilen herhangi bir Single Ended tasarım olduğuna dair herhangi bir ipucu bulmak imkansız. Bunun tam aksine ülkenin dört bir yanında küçük üreticiler Williamson kopyalarını üretip satmaktaydılar. Üreticiler konusunda bir kaç satır yazmak gerekir diye düşünüyorum. Çoğu zaman evlerinin garajlarında veya küçük atölyelerde üretim yapan meraklılar tıpkı Amerika’da olduğu gibi ilk dönemlerde kendileri için üretim yaparken ileri ki yıllarda yine garaj veya atölyelerinde seri üretime geçiyorlardı. Sağlıklı üretim koşullarının kurulması ile 1960’lı yılların sonu ve 1970’lerin başında İngiliz firmaları isimlerini yurt dışında da duyurmayı başarmışlardır.

1950'lerden Rogers firmasının reklamı (resim: Rewind Museum)

Neyse 1950’lere geri dönelim. Williamson şemasına uygun üretim yapan bir İngiliz firması adetli satışları ile oldukça ilgi çeker. Bu firma Rogers’tır. En kaliteli LS3/5a hoparlörleri üreten Rogers firmasını eminim bir çoğunuz tanıyorsunuzdur. Küçük bir satır arası bilgi vermek gerekirse tüm diğer İngiliz hoparlör üreticilerinin üretip sattığı LS3/5a toplamından çok daha fazla hoparlörü Rogers satmıştır. 1970’lerdeki bu başarısını devam ettiremeyen firma 1990’larda Çinlilere satılmıştır. 1950’li yıllarda firma, Rogers Developments Co adı altında Williamson amplifikatörün yanında, Williamson amplifikatörler için pre-ampliler ve ton kontrol üniteleri, ayrıca biraz daha basitleştirilmiş ve dolayısıyla daha ucuz push pull amplifikatörler üretip satıyordu.

Leak firması ise büyük başarı kazanan Point One amplifikatörünü geliştirerek ortaya çıkarttığı TL/12 serisi amplifikatörlerini 1960’ların sonuna kadar geliştirerek satmaya devam etti. Tüm İngiliz firmaları içerisinde Leak gerçek bir öncü durumundaydı. Daha Williamson meşhur şemasını yayınlamadan önce çalışır durumda ve hatta satmaya başladıkları bir push pull tasarımı pazara sürmeyi başarmışlar, geliştirdikleri devre yapıları ile 1960’lara kadar Leak gibi çalan ürünler üretmeyi başarmışlardır. Leak gibi çalan terimi günümüzde Single Ended Triode amplifikatörlerin ses karakteristiğine benzer push pull amplifikatörler için kullanılmakta. Leak markası her zaman bu şekilde anılmaya devam edilecek ve meraklıların gönlündeki yerini muhafaza edecektir.

1940’ların sonu gerçekten İngiltere ve dünya hifi tarihi açısından önemli markaların ortaya çıkması ve ünlenmesi açısından önemli bir dönemdir. Bu dönemde İngiltere’yi önceki sayımızda anlatmaya çalışmıştım. Ama şunu tekrarlamalıyım ki, başta Mullard olmak üzere tüm lamba üreticileri amplifikatör şemalarını tasarlayarak meraklılara Wireless World gibi dergiler aracılığı ile ulaştırıyor, Partridge gibi transformatör üreticileri birinci sınıf trafoları çok uygun fiyatlarla meraklılara sunuyordu. Endüstrinin gelişebilmesi için her şey mevcuttu. Şimdi birde değişik bir bakış açısı ile yukarıdaki cümleyi tekrar yazalım. Eminim çok daha iyi anlaşılacaktır. Başta Mullard olmak üzere lamba üreticileri daha fazla lamba satmak için yeni tasarımları, Wireless World gibi dergilere sponsor olarak yayınlatıyor, Partridge gibi transformatör firmaları (üstte Partridge firmasının 1950’lerden bir reklam sayfasını görebilirsiniz. Alıntı: Rewind Museum) yaptıkları yoğun satışlar sayesinde üretim maliyetlerini düşürüyor ve tüm bunlar sayesinde daha fazla tüketici daha fazla ürün satın alabiliyordu.

1950'lerden Partridge firmasının reklamı (resim: Rewind Museum)

İşte İngiliz hifi endüstrisi bu koşullarda büyümeye başlamış ve uzun yıllar tüm dünyada konunun öncülerinden olmuştur. Bu gelişmelerin kalbinde BBC’yi de unutmamak gerekir. Ancak önemli bir diğer gelişme ise plaklar alanında yaşanmıştı. 1930 ve 1940’lı yıllar plakların günümüz standartlarına ulaştıkları yıllardır. 1950’lerde ise gelişim tamamlanmış ve günümüzde de kullanılan standartlar oluşmuştur. Columbia Records firması 1948 yılında 33 turluk vinyl plakları piyasaya sürmeye başlamış, RCA Victor firması ise hemen bir yıl sonra 45 turluk plakları cevap olarak piyasaya sürmeye başlamıştır. Bir anda shellac plakların sorunları ortadan kalkmış, çok daha rahat kullanılabilir ve en önemlisi ses kalitesi yüksek plaklar tüketiciler ile buluşmaya başlamıştı. 1950’lerin ortasında plak şirketleri arasında rekabet devam ederken tüm firmalar oturup “RIAA equalization” konusunda anlaşmaya varmışlardır. Bu sayede pikap ve iğne üreticileri de standart ürünler tasarlamaya başlamışlardır. İşte bu dönemde ortaya çıkan en önemli pikap efsanevi Garrard 301’tir.

Bugün bile meraklıların beğeni ile kullandıkları bu pikabın çıktığı dönemde yapmış olduğu etkiyi düşünmenizi tavsiye ederim. Bir yandan radyo yayıncılığının en üst düzeye çıkması, plakların bir anda daha kaliteli hale gelmeleri, çok üst düzey kaynakların ortaya çıkması, ister istemez çok iyi hoparlörler ve çok iyi amplifikatörlerinde ortaya çıkmasını gerekli hale getiriyordu. İşte tüm bu gelişimin ortasında 1950’lerin en gözde ürünü Quad II güç amplifikatörüydü.

Bu noktada Quad markasından bahsetmemiz gerekli. İngiltere’de 1950’lilerden itibaren push pull amplifikatörler konusunda en öne çıkmayı başaran firma, Peter J. Walker tarafından Londra kentinde 1936 yılında kuruldu. İlk kurulduğu sene S.P. Fidelity Sound Systems olan ismini Acoustical Manufacturing Co. Ltd. Olarak değiştirmiştir. Bu yıllardan savaş sonrasına kadar üretilen ürünler konusunda çeşitli bilgiler olsa da, bunların bazı bilinen şemaların iyi kopyaları olduğunu biliyoruz. Bu erken üretim sürecinin tasarımcı Peter J. Walker’a katkıları daha ileri ki yıllarda ortaya çıkacaktır. 1940’lı yıllarda Almanların Londra’ya yaptığı hava akınları sonucunda firma Huntingdon’a taşınır. Taşınmadan itibaren Acoustical Manufacturing Co. Ltd. özgün tasarımlara ağırlık verir. 1949 yılında Walker, yeni tasarladığı ürün için model numarası ararken Quad yani “Quality Unit Amplifier Domestic” kelimelerinin baş harflerin seçer. Böylelikle Quad I amplifikatör ortaya çıkmıştır. Quad I amplifikatör marka için önemli bir atlama yaratacak ilk ürün olsa da, asıl atlama Quad II ile yapılmıştır.

Quad II muhtemelen hifi tarihinin en klasikleşmiş amplifikatör tasarımlarından bir tanesidir. 2x EF86 2x KT66 , 1x GZ32 lamba kombinasyonu kullanan amplifikatörün ortaya çıkış yılı 1953’tür. Bu amplifikatörün en önemli özelliği ilk kez ultra-linear çıkış katının bu denli özenli ve yüksek mühendislikle kullanımıdır. Bu ürün ortaya çıkmadan önce 1952 yılında Quad tasarımcısı P.J. Walker ve push pull mimarinin yapı taşlarına imza atan D.T.N. Williamson birlikte “Amplifiers and Superlatives” isimli bir makaleyi Wireless World dergisinde yayınlamışlardı. Walker, daha önceki tasarımları çok iyi etüt etmiş ve Quad II amplifikatörü ile neredeyse mükemmele ulaştırmayı başarmıştır. Peter J. Walker’ın Quad II güç amplifikatörü için uyumlu çalışabilen QCII daha sonrada Quad 22 ile pre-amplifikatör tasarımına da önemli katkılar sağladığını belirtmek lazımdır. Bu vesile ile kendisini de anmış olalım.

——————————————————————————————————–

Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel Bir Bakış Indeksi
Bölüm I: Single Ended Triode’ların Ortaya Çıkışı     Bölüm II: 1930’lar, 2. Dünya Savaşı ve sonrası   Bölüm III: Japon Single Ended hareketi    Bölüm IV: Avrupa Single Ended hareketi Öncesi 1920-1960    Bölüm V: Avrupa Single Ended hareketi Öncesi: İngiltere   Bölüm  VI: Avrupa Single Ended hareketi Öncesi: İtalya   Bölüm  VII: Avrupa Single Ended hareketi Öncesi: İtalya-2 Bölüm  VIII Avrupa Single Ended hareketi Öncesi: Almanya   Bölüm IX: Avrupa Single Ended hareketi Öncesi: Almanya-2
Devrim