Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel Bir Bakış Bölüm VI

Merhabalar,
Yazı dizimiz çerçevesinde geçtiğimiz sayımızda İngiltere’de İkinci Dünya Savaşının ardından audio endüstrisindeki gelişmeleri kısaca anlatmaya çalışmıştık. Bu sayımızdan itibaren Avrupa’nın büyük ülkelerindeki gelişmeleri ele almaya başlıyoruz. Modern single ended hareketi öncesindeki durumu ele aldıktan sonra ilk önce Avrupa daha sonrada Amerika’da başlayan hareketin ayrıntılarını dizi halinde sizlere sunacağız. Aslında yazı dizimizin çok önce bitmesi gerekiyordu. Ancak okuyuculardan gelen yoğun talep sonrasında alt konuları daha ayrıntılı ele almaya başladık. İlerleyen sayılarda tekrar Amerika’ya dönmeyi de planlıyoruz. Bir kaç sayı devam edecek ayrıntılı Amerika bölümlerimizde aralarında McIntosh, Marantz gibi önemli firmalarında bulunduğu çok sayıda firmayı mercek altına almaya çalışacak ve günümüze etkilerini ele alacağız. Bu sayımızda İtalya’dayız.

İtalya’da hemen her şeyin başlangıcı 1923 yılıdır. Ancak İtalyanlar radyo teknolojisi ile bu tarihten çok daha önce tanıştılar. Hatta radyonun bugünlere gelmesinde İtalyanlarında büyük katkıları vardır demek daha doğru olacaktır.

Guglielmo Marconi (1874-1937)

Bu isimlerden en önemlisi Guglielmo Marconi’dir (1874-1937) Kısa dalga yayından uzun dalgaya geçiş konusunda önemli çalışmalar yapmış ve 1900’lerin başında bu çalışmaları ile Nobel ödülü de kazanmıştır. Marconi bir İtalyan olmasına rağmen şirketini İngiltere’de kurmuştu. Bundaki en önemli sebep uzun dalga radyoculuğun özellikle transatlantik geçişinde öneminin anlaşılması ve Avrupa’nın o dönem en gelişmiş ve en zengin ülkesinin İngiltere olması sebebi ile tüm önemli çalışmaların bu ülkede yapılmasıdır. Ancak Guglielmo Marconi’nin kendi ülkesi İtalya’da radyoculuğun tanıtılması ve yaygınlaması için önemli çalışmalar yaptığı bilinmektedir.

1920’lerin İtalyası oldukça ilginç bir dönemdir. İtalya Birinci Dünya Savaşından galip çıkan devletler arasında olmuştu. Her ne kadar İtalyan’lar çok önemli ve kanlı savaşlar yaşamamış olsalar da, ülkelerinin kuzeyinde o dönemin Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile yıllar boyunca net bir sonuç çıkmayan çatışmalar devam etmiş ve İttifak devletlerinin teslim olmasıyla İtilaf devletlerinin yanında savaşa giren İtalya sömürgecilik alanında karlı çıkmıştır. 1911-12 yıllarındaki İtalyan-Türk harbi (bizim kaynaklarımızda Trablusgarp Savaşı olarak geçmektedir) sonucunda ele geçen Libya, Osmanlı devletine geri verilmeyen 12 Adalar İtalyanlara göre Roma İmparatorluğunun yeniden kurulması için ilk adımlardı. Bu savaşlar sonucunda İtalya’da milliyetçi akımlar yükselmeye başlamıştır.

1920’lere geldiğimizde Avrupa’da doktrinlere bağlı ilk faşist akım İtalya’da ortaya çıkar. Bu dönemde tüm Avrupa devletlerinde olduğu gibi sokak çatışmaları, büyük grevler, gelir dengesi eşitsizliği İtalya’da da yaşanmaktadır. 1922’de iyice güçlenen İtalyan Faşist hareketi meşhur Roma’ya yürüyüşü başlatır. Hareketin başında ise Benito Mussolini vardır. Bu yürüyüşün ardından iktidarı ele alan Mussolini büyük bir beyin yıkama dönemi başlatır. Bu harekette kullanılacak en önemli araçlardan bir tanesi ise radyodur.

Mussolini Roma Konuşması

İşte tam bu noktada yani 1923 yılında radyo yayınları İtalya’da başlar. Yazının ilk bölümünde ismini zikrettiğimiz Guglielmo Marconi bu konuda önemli katkılar sağlar. Bir bilim adamı olmasının yanında Marconi açık şekilde faşist yönetime destek vermesi ile tanınır. Büyük Roma’nın tekrar kurulması idealine sıkı sıkıya bağlı olan Marconi, ömrünün son döneminde yani 1930’larda İtalya’nın Etiyopya’ya saldırısında önemli destekçilerden birisi olmuş ve bazı kaynaklara göre hem teknolojik hemde maddi destek sağlamıştır.

Bu yazı dizimizde sık sık dönemin tarihi olaylarından bahsediyoruz. Teknolojinin gelişiminin tarih ile açık bağları olduğu yok sayılamaz bir gerçektir. Bu sayede okuyucularımızın çok ayrıntıya girmeden verdiğimiz tarihsel bilgileri keyifle okuduklarını umuyoruz.

Fivre'nin ilk logosu

İtalya’da radyo yayınlarının başlamasının hemen ardından irili ufaklı yüzlerce üretici ortaya çıkmıştır. Ancak bunun bir endüstri haline gelmesi 1930’ları bulacaktır. İtalya’nın özellikle Almanya ile 1930’larda kurduğu ortaklık Alman endüstrisinin bu ülkede yatırım yapmasını sağlamıştır. Bu dönemde Alman Telefunken firması Milano’da vakum tüp üretim fabrikası açmış, Siemens Italia adı altında ortak bir fabrika kurulmuştu. Ayrıca 1932 yılında yine Milano kentinde Fabbrica Italiana Valvole Radio Elettriche (FIVRE) ve aynı yıllarda Pavia kentinde Società Italiana Construnzione Tubi Elettronic (SICTE) firmaları kurulmuştu. Bunların haricinde hem radyo, hem vakum tüp üretimi yapan Cenova merkezli Officine Radio Marconi firmasını da unutmamak gerekir. Bunların haricinde Philips firması da 1930’ların sonunda İtalya Monza’da üretim tesislerini açmıştı. Hollanda’daki ürün çeşitliliği olmasa bile yine de önemli bir fabrika olarak belirtilmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu yazıyı yazarken yaptığım araştırmalar sonucunda pek bilinmeyen bir İtalyan üretici ile daha karşılaştım. Sicilya adasında kurulan Azienda Tecnica Elettronica del Sud (ATES) Bu firmada Amerikan RCA lisansıyla üretim yapmış. Günümüzde de elektronik malzemeler üretmeye devam ediyorlar.

——————————————————————————————————–

Single Ended Triode’ların Tarihçesine Kişisel Bir Bakış Indeksi
Bölüm I: Single Ended Triode’ların Ortaya Çıkışı     Bölüm II: 1930’lar, 2. Dünya Savaşı ve sonrası   Bölüm III: Japon Single Ended hareketi    Bölüm IV: Avrupa Single Ended hareketi Öncesi 1920-1960    Bölüm V: Avrupa Single Ended hareketi Öncesi: İngiltere   Bölüm  VI: Avrupa Single Ended hareketi Öncesi: İtalya   Bölüm  VII: Avrupa Single Ended hareketi Öncesi: İtalya-2 Bölüm  VIII Avrupa Single Ended hareketi Öncesi: Almanya   Bölüm IX: Avrupa Single Ended hareketi Öncesi: Almanya-2