Bluetooth teknolojisi 1994 yılında zamanının meşhur Ericsson firması tarafından cep telefonları ve diğer mobil cihazları kablosuz olarak birbirine bağlamak ve aralarında iletişim kurmak için geliştirilmişti. Teknoloji geliştirildikçe farklı alanlarda kullanılabileceği düşünülmeye başlandı ve Bluetooth bağlantısı yaygınlaşmaya başladı. Özellikle Bluetooth 3.0 versiyonu 2009 yılında duyurulduğunda daha yüksek enerji verimliliği ve iletişim imkanları ile bir anda ses sistemleri dünyasında da yaygınlaşmaya başladığını görmeye başladık. O zamana kadar özellikle kulaklıkların kablolardan kurtarılması konusunda bir devrim yaşanırken, hifi dünyasında tam anlamı ile popüler değildi kablosuz bağlantılar.
O zamanları düşünün, stream servisleri bu denli yaygın değildi ve çözünürlük anlamında daha devrim yaşanmamıştı. 2009 yılında itibaren hızlı şekilde Bluetooth cihazları ses sistemlerine girmeye başladı. Chord firmasının sevimli Chordette Gem ürünü, bu teknolojiyi ortalamanın üzerindeki sistemlere getirmeyi başardı. Chord firması tabii ki bu alanda öncü değildi ancak makul mantıklı bir fiyat etiketi ile pazara sunulan cihaz kısa zamanda popüler hale geldi.
2011 yılına gelindiğinde enerji verimliliği artmış, özellikle de taşınabilecek veri bandı daha da artmaya başladı. Bu dönemlerde tüm dünyada müzik dinleme konusunda devrim yapan stream sistemlerinin de geniş kitlelere ulaşabilmesi ile Bluetooth teknolojisi popülerliğinin zirvesine yaklaşmaya başladı. Birçok üretici amplifikatörlerine Bluetooth üzerinde işlem yapabilen DAC’lar ekliyor, streamer’larda standart bir özellik haline geliyordu. Tüm dünyada önemli bir pazar payı olan aktif hoparlörlerde ise çoktan olmazsa olmaz bir özellik haline gelmişti bu teknoloji. Sistemlerinde kapsamlı değişiklik yapmak istemeyen meraklılar için büyük tüketici elektroniği firmalarından gelen minik adaptörler veya benzeri daha üst düzey cihazlar ile, çok basit bir şekilde sistemlerine Bluetooth üzerinden kablosuz müzik çalabilme kabiliyetini ekleyebiliyorlardı.
Peki günümüzde Bluetooth 5 standardı hızla yaygınlaşırken ve “6” versiyonu geliştirilirken, ses kalitesi veya çözünürlük konusunda çok mu ileri gidiyoruz. Hayır.
Bugün harici (stand-alone) DAC cihazlarındaki çözünürlüğe, çok farklı medya türlerine desteği yakın zamanda Bluetooth bağlantısı ile elde edemeyeceğimiz bir gerçek. Fakat buna rağmen bu teknolojinin evlerimizde ve ses sistemlerimizde bu denli popüler hale gelmesinin sebebi nedir?
Bunun tek bir cevabı var, kullanım kolaylığı ve pratiklik!
Aslında herşeyin başlangıcında stream servislerinin gerek ses kalitesi gerekse de kullanım kolaylığı anlamındaki gelişimi var. Stereo Mecmuası’nda dönem dönem bu servisleri mercek altına alıyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu servislere üye olmak son derece makul fiyatlara inmiş durumda. Ödediğiniz makul değer karşılığında kullanabileceğiniz müzik kütüphaneleri inanılmaz boyuttalar. Günümüzde cep telefonlarının hayatımızda aldığı rolü düşünürseniz, bu servislerin bu platformlarda son derece kolaylıkla kullanılabilmeleri sayesinde hemen her eve girmiş durumdalar.
Elimizin altındaki bu kullanım senaryosu basit teknolojiyi ses sistemlerine bağlamak ise neredeyse bir zorunluluk. En azından ciddi müzik dinleyicileri için. Yada bir kulaklık kullanmak zorundasınız. Bugün en iyi cep telefonu hoparlörü bile basit bir ses sisteminin kalitesine yaklaşamıyor. Cep telefonu ile ses sistemini bağlamanın en iyi yolu konusunda bir çok fikir öne sürebiliriz ancak pratiklik dediğinizde karşımıza çıkan en efektif teknoloji Bluetooth. Efektiflik konusunda Bluetooth teknolojisinin avantajları saymakla bitecek gibi değil. Kurulum son derece basit, kullanım kolay, yeni standartlar ve aptX teknolojisi ile çözünürlük anlamında tatmin edici seviyeye gelişmiş durumda.
Buna karşılık klasik DAC’lara baktığınızda ses kalitesi anlamında kıyas kabul etmeyecek üstünlükleri bile olsa iş kullanım kolaylığına geldiğinde işler ciddi anlamda karışmaya başlıyor. İşin içerisine bilgisayarlar, NAS cihazları optimum ses kalitesi elde edilmesi için sonu gelmez ayarlar, USB kablo gibi ek maliyetler derken adım adım DAC’lar daha “sıkı” meraklılar tarafından tercih edilebilir bir hale geliyor. Aslında kullanımı çok daha kolay streamer cihazları bile iş pratikliğe gelince, ek özellik olarak eklenmiş Bluetooth bağlantısını kullanılan bir platform haline geliyor.
Bu durum sadece benim gözüme çarpmış bir konu değil. Büyük sosyal platformlarda daha fazla tartışılır hale gelmiş durumda. DAC’lar tabii ki ölmeyecekler ancak bugün pikaplar ve CD’ler gibi daha farklı bir kullanıcı kitlesinin odağında olacaklar. Bugün hala masaüstü hifi dediğimiz alanda DAC’lar en önemli oyunculardan bir tanesi. Bunun yanında DSD gibi medyaların arzı arttıkça bunları merak eden kullanıcı kitlelerinin değişmez tercihi olacaklardır. Ancak geçmişteki gibi özellikle de 4-5 sene önceki gibi bir “hype” yani hızla popüler hale gelme durumu uzun zaman boyunca yeniden hortlamayacak gibi…
Bir yorum ekleyin