Denemelerimde ağırlıklı olarak 3 farklı iğneyi kullanmayı planladım, MM yapıdaki giriş seviyesi Audio Technica AT95E, MC yapıdaki bütçe dostu Denon DL103 ve high output MC yapıdaki Goldnote Boboli Signature. İlk olarak gain seviyelerini kurcalamaya başlayalım.
iFi iPhono kullanım kılavuzunda 3mV’den yüksek iğneler için 40dB, 1mV ila 3mV arası iğneler için 46dB, 0.3 ila 1mV arası iğneler için 60dB ve 0.3mV’dan düşük iğneler için 66dB gain değerinin uygun olacağı söylenmiş. iPhono üzerinde bu dört seçeneği ayarlayabilmek mümkün. Ben kullandığım her bir iğne için ayrı ayrı ayar yaptım. Bu ayarları yapmak çok zor değil. Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz 3 farklı siviç grubunu kombine ederek ilgili değeri bulabiliyorsunuz. bunlar için kendiniz uğraşmayın. Direkt olarak buraya tıklayarak ayrıntılı kullanım kılavuzundan destek alın. Kendi başınıza bu ayarları yapmak kolay değil. Kullanım kılavuzu sayesinde bir dakikadan az bir zamanda pikap katınızın “gain” ayarını bitirmiş olacaksınız.
İkinci adımda ecnebilerin “load” değeri dedikleri yükleme değerini seçeceğiz. MM iğneler için “pF” değeri ile gösterilen kapasitif load, MC iğneler için ise “Ω/Ohm” değeri ile gösterilen resistif load değerini ayarlayacağız. Normalde bir çok pikap katında MM ve MC için standart değerleri içeren ürünleri görüyoruz bu fiyat seviyelerinde. Her iki iğne türü için böylesine ayarları görmek beni şaşırttı doğrusu. Audio Technica AT95E için resistif kapasitans değeri 100 ila 200 pF olarak belirtilir. Yukarıda görüldüğü üzere MM iğneler için 100 ila 500 pF değerleri arasında seçim yapmak mümkün. Audio Technica AT95E için hem 100pF hemde 200pF değerlerini ayrı ayrı dinliyorum. Hatta 400pF değerini de sırf ne olacak diyerek bir deniyorum.
Music On Vinyl firmasının yakın zamanlarda bastığı Elvis Costello – Kojak Variety plağına bakalım. Elvis Costello çok farklı bir müzisyen. 1954 doğumlu asıl adı Declan Patrick MacManus olan Costello İngiliz bir singer-songwriter yani şarkıcı ve söz yazarı. 1970′lerde Londra pub sahnelerinde müzik hayataına başlayan Costello 1970′lerin sonlarında Yeni İngiliz Müziği akımının içerisine dahil olur. Yazılan çizilenlere göre “My Aim Is True” bayağı da ilgi odağı olmuştur. İlerleyen yıllarda farklı topluluklar ve solo albümleri ile müzik dünyasının önemli isimlerinden birisi haline gelmeyi başarmıştır. Bu arada ülkemizde de çok sevilen Diana Krall ile evli olduğunu bilmeyenler için hatırlatalım. Kojak Variety, Costello’nun kariyerinde farklı bir albüm. Tam anlamı ile bir cover albümü. İçeriğinde çok farklı müzik türlerinden isimlerden seçilmiş son derece dikkat çekici şarkılar var. Mesela The Kinks’in solisti Ray Davies’in “Days” şarkısı. Bob Dylan’dan “I Threw It All Away” şarkısı gibi. Bu şarkıların seçimi ve sıralaması sayesinde albüm son derece ilginç bir dinleme deneyimi sunuyor.
İlk şarkı “Strange”i 3 farklı ayarla dinliyorum. Şarkının başı ziller ve basların girizgahı ile başlıyor ve hemen arkasından Costello’nun vokalleri başlıyor. Harika bir Screamin’ Jay Hawkins cover şarkısı. 400 ve 500pF değerlerinde bir sorun olduğu hemen belli oluyor. Ziller çok sert, baslar çok zayıf neredeyse duyulur duyulmaz durumda. Bir terslik olduğunu hemen anlamanız mümkün! Hemen 100pF değerine geri dönüyorum ve 200pF değeri ile kıyaslıyorum. İşte bu noktada olay tamamen dinleyicinin zevkine ve sistemin yapısına göre değişiyor. Bu iki değer arasında minör farklar var, 200pF değeri tizlerde bir miktar daha üstün. Parlak çalmıyor ancak daha detaylı. Basit ve ucuz bir MM iğnede bile elinizin altında gerekli olanaklar olduğu zaman farklı sonuçlar elde etmek mümkün.
iFi iPhono, herhangi bir hum sorunu çıkartmıyor. Sessiz çalışıyor. Bu sessizliğe katkıda bulunmak isterseniz stok kablodan daha kaliteli bir kabloya geçmenizde fayda olacaktır. Çünkü kulakla duyulabilir bir fark elde ediyorsunuz. Detay seviyesi giriş seviyesi bir iğneye göre çok başarılı şekilde yansıtılıyor. Tabii bu iğnenin SME V gibi referans bir kola takılmış olmasının da etkisi büyük. Her ne kadar çok başarılı sonuçlar elde etsem de bana sorarsanız iFi iPhono’yu giriş seviyesi bir iğne ile kullanmak özelliklerinden daha az faydalanmak anlamına geleceğinden mantıklı değil. Ancak ilerleyen dönemlerde bir MC iğneye terfi edecekseniz iyi bir yatırım yapmış olursunuz!
Gelelim Denon DL103‘e. Bu iğnenin çıkış değeri 3mV ve uygun şekilde gain ayarımı 46dB seviyesine getiriyorum. İğnenin resistif load değeri ise 100Ohm olarak belirtilmiş. Yukarıda görülen MC load değerlerini uygun siviçler vasıtası ile ayarlamak gerekiyor. Şimdi burada bir ayrıntı vereyim. Farklı MC iğneleri özellikle de ara değerde olan ürünleri bir alt ve bir üst bant “load” değeri ile dinleyerek farklı tatlar elde edebilmeniz mümkün. Bu her iğnede iyi sonuçlar vermeyecektir. Stereo Mecmuası’nda Analog bölümünde bir çok MC iğne hakkında kapsamlı inceleme yazıları var. Bu bölümde bazı iğnelerin keskin şekilde ayarlanması veya tolerans değerleri arasında farklı oynamalar yapabileceğinize dair bir çok ayrıntı var. Bu olayı kendinize başlı başına bir hobi haline de getirebilirsiniz veya oturup standart bir ayar ile müzik dinlersiniz. Seçim sizin!
DL103’ün kuvvetli olduğu yönleri ortaya çıkartacağı bir plak seçtim. Moody Blues – On the Threshold of a Dream. The Moody Blues ilk albümlerinde meşhur Decca Records ile anlaşmış ve yayınlamıştı. İkinci albüm hazırlıklarında işler karışmıştı. Decca yöneticileri farklı bir tarz albüm istiyorlardı, toplulukta buna pek yanaşmıyordu. Sonunda menajerlerin araya girmesi ile London/Decca plak şirketinin alt kuruluşu olan Deram Records’a kaydırıldılar. Bu dönemde Antonín Dvorak’ın Yeni Dünya Senfonisinin rock versiyonunu yapmaya karar verirler ve firmanın yeni Deramic Stereo Sound (DSS) teknolojisi kullanılır. Aslına bakarsanız bu teknoloji çok önemli değildir ve kısa zamanda çalışmalar sonlandırılarak rafa kaldırılmıştır. On the Threshold of a Dream, topluluğun dördüncü stüdyo albümü. 1969 yılında yayınlanan albüm yine Deram Records tarafından yayınlanmış. Diğer Moody Blues albümlerinde olduğu gibi “On the Threshold of a Dream” belirli bir konsept üzerinde kurgulanmış. Konsept isminden anlayabileceğiniz gibi rüyalar üzerine kurgulanmış. Özellikle “Voyage” suitinde Richard Strauss’un “Also sprach Zarathrustra” (Böyle Buyurdu Zerdüşt) etkileri var. Albüm elektronik seslerle süslenen bir şiirle açılıyor, kapanışta da aynı elektronik sesler kullanılmış. Plağın “B” yüzünün sonunda ufak bir sürpriz var.
Albümden “Lovely To See You” şarkısına bir bakış atalım. Gösterişli açılışın ardından gelen parça klasik Moody Blues öğelerini içeriyor. Detaylı ele alınmış arka planlar, çok karakteristik bas riff’leri, vokal ve arkasına yapılan koro kısımları. Plağın Music On Vinyl tarafından yapılan baskısı eski kayıtlara göre çok daha başarılı özellikle de alt frekanslarda. Alt frekans çözünürlük seviyesi çok dikkat çekici iFi iPhono ile. Üst frekanslarda özellikle zillerin detayları beni mutlu ediyor. Sahne konusunda da beklentilerimi karşılıyor. Ben bu iğneyi genelde MM pikap katı ve step-up transformer kombinasyonu ile dinliyorum. Gain konusunda her iki cihaz kombinasyonu benzer seviyeleri sunuyor. iFi iPhono üzerindeki ayar seçenekleri sayesinde olması gereken ayarlar yapılınca kendi kombinasyonuma yakın sonuçlar elde ediyorum. Hele ki, stok kablodan daha iyi bir kabloya geçince işin tüm rengi değişiyor. Detay seviyesi bence tam puanı hak ediyor.
Denon DL103 hum konusunda oldukça problemli bir iğnedir. iFi iPhono bu açıdan da sınıfı geçiyor. Meraklılar için basit bir upgrade ancak etkili sonuç alabileceğiniz bir önerim var. MC girişini kullanacaksanız MM girişini uygun “cap” kullanarak kapatırsanız bir miktar daha iyileşme elde edeceksiniz. Çarşıya pazara çıktığınızda uygun fiyatlara bu tarz RCA cap’ler bulmak mümkün. Şiddetle tavsiye ederim!
iFi iPhono sürpriz bir şekilde ek ayarlara da yer vermiş. Cihazın altında ayarlayabileceğiniz dört ek seçeneğiniz var. “eRIAA” ilk sayfada bahsettiğim RIAA eğrisinin iFi tasarımcıları tarafından geliştirilmiş edisyonu. Özellikle üst frekanslarda bariz bir detay artışı yapıyor. Benim denemelerimde yeni baskı plaklarla bu ayarı aktif etmek tizlerin özellikle de zil gibi üst frekansın üst bölümlerine konumlanan enstrümanları fazlası ile parlattığını düşünüyorum. Daha çok “boğuk” tabir ettiğimiz eski baskı plaklarınız varsa denemenizi öneririm. “IEC” modu 1970’lerde ortaya çıkan eski amplilerimizde kötü durumdaki plaklar için sevdiğimiz dostumuz “Subsonic filter” aslında. Özellikle alt frekanslarda sıkıntılı plaklarınızda kullanabilirsiniz. Eski zamanlarda ortalıkta ses yokken hoparlörlerimizin bas sürücüleri deli gibi hareket ettiğinde kullanırdık “Subsonic filter”ı. RIAA modu bildiğimiz RIAA ekolayzır eğrisi. Son ayar olan eRIAA + IEC modu ise artık berbat dediğiniz plaklarınızı dinleyebileceğiniz bir mod. Plağınız çok çok kötü bir baskı ise bir miktar düzeltme yapabiliyor ancak normalde uzak durmanızı öneririm.
Cihazın ön bölümünde üç seçenek olduğundan bahsetmiştim; Columbia, RIAA ve Decca. 1950 öncesi Columbia grubu plaklardan elinde olan meraklıların oldukça azınlıkta olduğunu düşünüyorum. Bilgi açısından 1950’lerin başlarında Tony Bennett, Jimmy Boyd, Guy Mitchell, Johnnie Ray, The Four Lads, Rosemary Clooney, Ray Conniff, Johnny Mathis ve Doris Day gibi isimler Columbia ile çalışmıştı. Elinizde eğer ilk baskılar mevcut ise iFi iPhono gerekli oyuncağı size sunuyor. Ben elimde bulunan bazı ilk baskı Doris Day plaklarını deneme fırsatı buldum. Evet RIAA eğrisinden farklı bir tat elde ediliyor ancak belirli belirsiz bir farklılık. Yaz derseniz çok zorlanırım…
Ancak sıkı bir klasik müzik dinleyicisi iseniz ve koleksiyonunuzda farklı dönemlerden özellikle Decca ve Deutsche Grammophon plakları varsa sizi büyük bir şenlik bekliyor. Mesela buradaki örnekte olduğu gibi 1940’ların ortalarından 1950’lerin ortalarına kadar üretilmiş Decca’nın ffrr (Full frequency range recording) teknolojisi ile üretilmiş 78 devir plakları ve özellikle London Philharmonic Orchestra ile yapılan 1950 sonrası standart LP baskılarında çok bariz farklar duyabilmek mümkün. Sıcaklık açısından bambaşka bir dünya bekliyor sizleri. Tamam kabul bunlar çok nadide plaklar bende bir nevi kanıt olsun diye “instagram” linklerini de ekledim. Ancak iş 1980 öncesi kaydedilmiş Deutsche Grammophon plaklarına gelince sanırım çok daha yaygındır meraklıların koleksiyonlarında. Klasik RIAA ile Decca eğrileri arasında hemen fark edilen değişiklikler oluyor. Vurgular değişiyor dersem yanlış olmaz. Vurguların değişmesi derken belirli bir plağın belirli bir bölümünde enstrümanların vurgularından bahsediyorum. Örneğin kemanların aslında daha önde kaydedilmiş olduğunu görebiliyorsunuz. Ancak bu farklılıklar yazması çok çok zor hatta fark etmesi çok zor ayrıntılar. Ben defalarca siviçleri değiştirerek bu sonuca ulaştım!
Bakın açık konuşayım bu denemeler tam anlamı ile bir delilik haline gelebilir. Bu tarih aralıklarında üretilmiş plaklar eğer koleksiyonunuzda varsa yeniden keşfetme turlarına çıkmanızı gerçekten tavsiye ederim. Hele ki döneme uygun bir iğne seçimi yaparsanız önünüzde yepyeni kapıların açılacağını söyleyebilirim. Meraklılar açısından sırf bu deneysellik bile iFi iPhono’yu alışveriş listesine ekletebilir. Tüm ayarları gerçek zamanlı olarak değiştirebilmek ise önemli bir avantaj. Aç kapa ile zaman kaybetmeden kulaklarınızla değişiklikleri duymak mümkün…
Sistemlerinde ağırlıklı olarak kaynak cihaz pikap kullananlar ve hatta tek kaynak olarak pikap kullananlar için Nisan 2015 itibarı ile KDV dahil 1.072 TL’lik fiyat etiketi ile iTube ürününü kombine edebilirsiniz. Ayrıca pikap katınızda lamba sıcaklığını istiyorsanız amplifikatörünüzle pre-amplifikatörünüz arasında iTube kullanabilirsiniz. Bu bir zorunluluk değil ancak benim denemelerime göre bu ikili fiyat performans oranı olarak oldukça etkin bir kombinasyon ortaya koyuyor. Her iki cihaz 1.000 Doların azıcık üzerinde bir fiyat etiketi karşılığı satın alınabiliyor. Bu kombinasyon sayesinde hem pikap katınızı yükseltmiş oluyorsunuz hemde ses renginde önemli bir kazanım elde etmiş oluyorsunuz. Gerekli mi? kesinlikle olmazsa olmaz değil ancak beraber bir dinlemenizi öneririm.
Gelelim son sözlere. iFi iPhono, Nisan 2015 itibarı ile KDV dahil 1.500TL civarına satın alınabilecek bir ürün. Sanırım ülkemiz açısından bu fiyat aralığında bu denli zengin ayar seçeneklerini bulabileceğiniz bir alternatifi bulunmadığı gibi dünyada da fiyat etiketi açısından benzer bir durum söz konusu. iFi iPhono’nun kullanıcısına sağladığı ek ayar seçeneklerini bir kenara bırakırsak hem MM hemde MC iğneler açısından gayet müzikal bir performansa sahip ortalamanın üzerinde bir pikap katı diyebilirim. Ek ayar seçenekleri ile hemen her iğne için özelleştirilebilmesi uzun seneler kullanımın kapılarını aralıyor. Hele ki, koleksiyonunuzda farklı dönemlere ait plaklar var ise bu fiyat aralığında böylesine özelliği bir arada bulabileceğiniz bir ürünü en azından ben bilmiyorum. Benim açımdan uzun süreli denemelerin ardından tek eksiği mono plaklar için mono tuşu seçeneğinin olmaması oldu diyebilirim. Stereo Mecmuası’nda farklı yayınlarda olduğu gibi editörün seçimi vesaire ödüller dağıtmıyoruz ancak eğer dağıtsaydık giriş seviyesi pikap katlarında ödülün sahibi kesinlikle iFi iPhono olurdu. Şiddetle tavsiye edilir.
Not: iFi iPhono incelemesinde göz atılan albümleri “buraya tıklayarak” Spotify üzerinden dinleyebilirsiniz.
iFi iPhono
Dynamic Range(MM) : 96dB Dynamic Range (MC) : 90dB Signal to Noise Ratio (MM) : 76dB Signal to Noise Ratio (MC) : 82dB Crosstalk : -70dB(1KHz) Total Harmonic Distortion(THD) : 0.01% Frequency Response : 10Hz – 100KHz ±0.5dB Output Impedance (Zout) : 110Ω Giriş Voltajı : AC 100 – 240V, 50/60Hz Güç Tüketimi : < 4W Boyutlar G X E X Y : 158 x 68 x 28 (Y) mm Ağırlık : 198g (0.44lbs)
Fiyat: 580,01 Dolar (KDV Dahil) Peşin alımlarda Nisan 2015 itibarı ile 1.429TL (KDV Dahil)
Temsilci: Dukkan Hifi / www.dukkanhifi.com
Goldennote boboli MC iğne ile dinleti sonuçları yazılmamış. Daha sonra mı ekleyeceksiniz?