Söz konusu BL Müzik olunca her zaman ilginç ürünler ile denk gelebiliyoruz. Firma aynı zamanda profesyonel audio ve stüdyo ekipmanları konusunda faaliyet gösterdiği için zaman zaman hifi ile yolları kesişen marka ve ürünleri Stereo Mecmuası’nda konuk edebiliyoruz. Zaman zaman çok da şaşırdığım ürünler de denk geldiğini itiraf etmeliyim. Mesela MunroSonic EGG100 hoparlör sistemi ile hiç beklemediğim kadar keyifli vakit geçirmiştim. Tabii ki bendeniz sadece bir müzik dinleyicisi olarak pro-audio ürünlerini test edip ahkam kesecek değilim. Bu pazarın beklentileri ve öncelikleri çok farklı, dolayısıyla bizler gibi meraklıları için bile kolay bir deneyim olmuyor. Ancak her iki dünyanın kesişiminde bulunan ürünler sözkonusu olunca bunlara özel bir merakım olduğunu söylemem lazım. Aslına bakarsanız geçmişte Benchmark gibi firmalar bu tarz ürünleri ile amiyane tabiri ile ortalığı kasıp kavurdular. Bakalım SPL firması benzer bir başarıya imza atabilecek mi? Bunu seneler içerisinde hep birlikte göreceğiz.
SPL neredeyse 30 yıldır müzik, film ve yayıncılık alanlarında faaliyet gösteren bir Alman firması. Firmanın asıl ismi Sound Performance Lab ve baş harflerinden SPL türetilmiş. Aslına bakarsanız SPL tasarımlarına geçmişte denk gelmiştim. Endüstriyel tasarımları, bol düğmeli stüdyo ekipmanları ve bazı cihazlarda kullandıkları vu-metreleri ile ufak bir aşinalık vardı. Ancak firma yakın zamanda Professional Fidelity (Pro–Fi) adlı bir elektronik serisini pazara sundular. Bu seri “Mastering Grade Listening” yani bir nevi stüdyo seviyesinde dinleme olarak Türkçeleştirilebilir. SPL firması benzer bir başarıya imza atabilecek mi sorusunun sebebi de bu.
Alman firma Professional Fidelity serisi içerisinde toplam 5 adet ürünü meraklılar ile buluşturuyor. “Performer s800” kodu stereo güç amplifikatörü, “Phonitor x” kodlu kulaklık artı pre ampli, “Phonitor e” kulaklık amplisi, “Phonos” pikap katı ve bugün incelememize konuk olacak pre-ampli ve DAC kombinasyonu, yani nam-ı diğer “Director”. Muhtemelen gelecek aylarda bu ürünlerden ülkemize gelenleri mercek altına alırız. Director’un dış tasarımı ile başlayalım.
Son derece makul boyutlardaki bir cihaz olan Director alüminyum şasisi ve yuvarlatılmış yapısı ile oldukça şık duruyor. Cihaz üzerinde açma kapama ve kaynak seçimi düğmelerinin siviçler vasıtası ile yapılması hafif retro bir dokunuş olarak nitelendirilebilir. 278 mm x 57 mm x 330 mm boyutlarındaki cihazın bana gönderilen örneği siyah renk idi. Cihazın ön tasarımı gayet sade. Sol tarafta ses kontrolü ve hemen yanında kaynak seçim siviçi bulunuyor. Bu siviç ile farklı girişler arasında geçiş yapılıyor. Cihazın orta bölümünde üst tarafta firma logosu ve hemen altında cihazın çalıştığını gösteren ışık bulunuyor. Sağ tarafta ise bilgi ekranı ve açma kapama düğmesine yer verilmiş. Bilgi ekranı seçilen kaynağı ve aynı zamanda DAC için o anki çözünürlüğü size bildiriyor. Ekran eski tip matriks yani noktacıklı bir ekran ve renk olarak kırmızı seçilmiş. Böylelikle gözü rahatsız etmiyor loş ortamlarda.
Cihazın arka bölümünde ise sol tarafta elektrik girişi ve ana güç düğmesi bulunuyor. Hemen yan tarafında ise kaynak seçimi ve ses kontrolü için kullanacağınız uzaktan kumandanın fonksiyon seçimi var. Burada hemen bir not, cihaz içerisinde uzaktan kumanda gelmiyor. Sisteminizdeki herhangi bir uzaktan kumandayı algılatarak ses kontrolü ve kaynak seçimi bu yolla yapabiliyorsunuz. Kullanım kılavuzunda işlem ayrıntılı şekilde anlatılmış ama bana sorarsanız cihaz ile birlikte basit de olsa bir uzaktan kumanda verilse daha iyi olurmuş. Hemen yanında ise “AMP CTR” girişleri var. Bu girişler eğer firmanın stereo güç amplifikatörünü kullanacaksanız fonksiyonel hale geliyor. Hemen yan tarafta bir çift dengelenmiş ve bir çift RCA çıkış bulunuyor. Güç amplifikatörümüze bu yolla bağlantı yapıyoruz. Sağa doğru ise 2 adet analog kaynak girişi ve hemen yanında DAC katına ayrılmış girişler var. AES/EBU, koaksiyel, optik ve USB girişler mevcut. Cihazın küçük boyutuna rağmen giriş ve çıkışlar iyi düzenlenmiş ve istediğiniz kalınlıktaki kabloları kullanabilmeniz mümkün. Bu arada cihazın altında bir siviç bölümü olduğunu da ekleyeyim. Buradan dijital girişlerin sinyal olmadığı zaman davranışlarını ve girişler için ses seviyesini ayarlayabilmeniz mümkün. Pre-ampliyi devre dışı bırakma seçeneği de mevcut. Çoğu kullanıcı için hiç kurcalamanıza gerek olmadığını söyleyebilirim. USB DAC kısmına ise özel olarak ayrıntılı şekilde bir bakış atacağız.
SPL Director ve diğer Pro-Fi ürünlerinde Alman firmanın öne çıkarttığı bir teknoloji var. Voltair teknolojisi. Çok basit bir anlatım ile bu teknoloji, cihazlar içerisinde kullanılan operasyonel amplifikatörlerin veya OPAMP’ların cihazların maksimum performans ile çalıştıkları noktada bile tam yükte çalışmak yerine daha az yük ile çalışması sayesinde daha rahat çalışmalarının sese olumlu etki etmesi esasına dayanıyor. Tabii ki, bunlar kağıt üzerindeki bilgiler, sese etkilerini dinletiler sırasında göreceğiz. Bu arada firma kullandıkları tüm teknolojileri ve teknik ölçümleri sitesinde paylaşmış. Meraklılar ayrıntılı tetkikler yapabilirler. Daha fazla bilgi için BL Müzik tarafından Türkçeleştirilen makaleye de göz atabilirsiniz.
SPL Director’u kendi sistemimdeki pre-ampli yerine kuruyorum. DAC olarak bilgisayar üzerinden kullanım için üreticinin web sitesinden gerekli sürücüleri indirip bilgisayarıma kuruyorum. Yazılım oalrak Foobar ve JPLAY kullanacağım. Bu arada cihaz DSD desteğine sahip olduğu için burada anlattığım ayarları yaptım. Kullanacağınız herhangi bir DAC için tüm bu ayarları yapmanız gerekiyor. Alman üretici cihazlarında kablo olarak Vovox markasından Vocalis ve Textura serilerinin kullanılmasını tavsiye ediyor. BL Müzik tarafından elektrik ve ara bağlantı kablosu olarak bahsettiğim kablolarda elime ulaştı. Asıl testlerimi kendi kablolarım ile yaptım ve en sonunda Vovox kabloları da deneme fırsatım oldu. Vovox kablolar konusundaki ayrıntılı incelemeyi önümüzdeki günlerde Mecmua’da okuyabileceksiniz.
Bir yorum ekleyin