Bir Müzikçalar Olarak Cep Telefonları

Yaz aylarının gelmesi ile birçoğumuz için taşınabilir müzikçalarlar tekrar yaşamlarımızın ayrılmaz birer parçası oldular. Tabii taşınabilir müzikçalar kavramı artık değişmiş durumda. Geçmişte bir çoğumuz farklı markaların müzikçalarlarını yanımızda dolaştırıyorduk. Tabii ki ilk aklımıza gelenler iPod’lar olacaktır. Ancak bu dönemlerde farklı markaların seçenekleri pazardaydı ve neredeyse mahallenizdeki markette promosyon sepetlerinde müzikçalar veya halk arasındaki tabir ile MP3 çalarlar boy gösteriyordu. İlerleyen yıllarda telefonların hafıza imkanlarının artması ve gelişen donanımları ile taşınabilir müzikçalarlar sadece özel bir kitleye hitap eder hale geldi. Tabii ki popülerliği azalmış olsa da, Apple iPod hala bir seçenek. Bunun yanında Cowon, Hifiman, Colorfly, Astell & Kern gibi markaların özel çözümleri de meraklıların beğenisine sunulmuş durumda. Bunların bir kısmı ülkemizde de satın alınabiliyor. Bunların yanında daha uygun fiyatlar ile satılan yaklaşık 500TL civarlarında fiyat etiketlerine sahip Sony Walkman ürünlerini de eklemek lazım. Tabii ki, son yıllarda en çok ses getiren taşınabilir müzikçalar olan PonoPlayer’ı da unutmamalıyız. Hemen tüm önemli hifi dergilerinin övgü dolu yazılarına rağmen PonoPlayer bir türlü geniş kitlelere ulaşamamış durumda. Aslında bu durum bahsettiğim tüm taşınabilir müzikçalarlar için geçerli. Çünkü tüm bu cihazların büyük ve hepimizin sahip olduğu rakibi var, cep telefonları…

Cep telefonlarımızdan yukarıda ismini zikrettiğim taşınabilir müzikçalarlar gibi üst seviye ses almanın tabii ki farklı yöntemleri mevcut. Bunlardan en popüler olanı taşınabilir bir DAC ve kulaklık amplisi kombinasyonu kullanmak. Gerek Android gerekse de Apple iOS eko-sistemlerinde telefonlarınızı özel bir kablo vasıtası ile bahsi geçen cihazlara bağlamak mümkün. Taşınabilmesi için üretilen DAC artı kulaklık amplisi komboları kendi pillerine sahip genelde ince tasarımlı cihazlar. Bende bazı zamanlarda bu tarz bir cihazı kullanıyorum. Stereo Mecmuası’nda da incelemesini yayınladığımız iFi Audio Nano iDSD bir örnek. Ancak özellikle yaz dönemlerinde şahsım adına konuşmam gerekirse cep telefonumun yanında bu tarz bir cihaz taşımak hiç işime gelmiyor zaten bir çoğumuzun pantalon veya şortlarında ek bir cihaz için ekstra yeri olduğunu zannetmiyorum. Her dakika elinde bu tarz bir cihaz artı cep telefonu kombinasyonu ile dolaşmakta pek eğlenceli bir çözüm değil.

Hal böyle olunca geriye tek bir çözüm kalıyor. Ses kalitesi açısından iddialı bir telefon kullanmak. Son dönemlerde büyük üreticiler bu alanda oldukça fazla reklam yapıyorlar ve ürünlerini bu alanda en güncel çözümler ile donatıyorlar. Cep telefonlarının kompakt fotoğraf makinelerini pazardan büyük ölçüde silmeleri gibi, taşınabilir müzik çalar olarak piyasayı domine etmek istemeleri aslında bir sürpriz değil.

Büyük telefon üreticileri, yeni kullanıcılar veya potansiyel alıcılar için gitgide artan telefon fiyatlarını aslına bakarsanız bu şekilde rasyonel hale getirmeye çalışıyorlar. Bir kompakt kamera almak isterseniz, “x” Lira harcamalısınız, taşınabilir bir müzik çalar için ise “y” Lira. Acil işlerinizi halletmek için yanınızda bir bilgisayar taşımanıza gerek yok çünkü benim telefonum ile hemen her işinizi halledebilirsiniz diyor üreticiler. Gün sonunda telefon artı, kullanacağınız veya kullanma potansiyeliniz olan kamera, müzik çalar vesaire gibi cihazlara ödeyeceğiniz bedeli göz önüne aldığınızda üst sınıf bir cep telefonu gerçekten daha ucuz hale geliyor. Bir de üzerine sizi bir çok cihazı taşımaktan kurtarıyorlar. Tüketicilerde, sessiz sedasız 3.000TL sınırını aşan cep telefonlarını bir şekilde içselleştirerek satın alma kararını verebiliyorlar. Aslına bakarsanız üreticilerin tüm bu iddialarının altı büyük ölçüde doldurulmuş durumda. Son jenerasyon cep telefonlarının özellikle bol ışıklı ortamlarda çektiği fotoğraflar neredeyse kompakt fotoğraf makinelerinia aşmış, bir kaç jenerasyon önceki giriş seviyesi DSLR sınırlarına ulaşmış durumda. 4K video çekimi gibi yeni oyuncaklar ise neredeyse standart bir özellik olmuş diyebiliriz. Bu üst sınıf telefonlar, bir çok kişinin evindeki bilgisayarlardan daha güçlü işlemciler ile donatılmış durumda. Çok çekirdekli 2Ghz işlemci hızını aşmış, bolca RAM ile donatılmış bu küçük canavarlar becerikli ellerde gerçekten sıradan bir kullanıcının bilgisayardan beklediği tüm işlem gücünü karşılayabilecek durumda. Hatta şahsım adına donanımların delilik seviyesine ulaştığını söyleyebilirim.

Peki ses kalitesinde ne durumdayız? 

Çevremdeki yeni jenerasyon telefonların hepsini kurcalama fırsatım oldu. Kendi kulaklıklarım, müzik çalarım ve mikro SD kartıma yüklü medya dosyalarıma ile deneme fırsatı buldum. İzlenimlerim şu şekilde…

Samsung Galaxy S7 / S7 Edge
Nedense Samsung sevdiğim bir marka değildir telefon konusunda. Sanırım bu kadar güçlü telefonların böylesine yavaş ve sorunlu çalışması bu durumumun bir açıklaması olabilir. Ancak Galaxy S7 ve S7 Edge modellerinde bu sorunlar aşılmış ve açıkçası ben çok beğendim tasarımları. Hatta S7 Edge benim şimdiye kadar gördüğüm en güzel telefon tasarımlarından bir tanesi olabilir. Her iki modelde Samsung tarafından ses kalitesi anlamında iddialı olarak nitelendirilse de, kendi kulaklığınızı takıp müzik dinlemeye başladığınızda işlerin pek iddia edildiği gibi olmadığını görüyorsunuz. Alt frekansların etkileyici olabilmesi için yapılan dopingin dozajı bana sorarsanız biraz kaçmış durumda. Bu durum tonal dengeyi allak bullak ediyor. vakit harcayarak kullandığınız müzik çalar yazılımı ile ekolayzır ayarlarını oynayarak durumu bir miktar dengeleyebilmeniz mümkün. Bu arada neredeyse bir gün boyunca hiç durmadan telefonu kurcalayıp müzik dinlememem rağmen şarj konusunda nasıl böyle bir denge yakalayabilmişler aklım bir türlü almadı. Bu kadar zarif telefonların içine sığdırılan pil mi, yoksa yazılım optimizasyonu mu bilemiyorum ama pil konusunda her iki telefonda son derece başarılı. Hele S7 Edge takdiri kesinlikle hak ediyor. Ses konusunda vasatın az üzerinde ancak diğer alanlarda çok güzel bir telefon yapmış Samsung.

HTC 10
Bu telefonu ilk kez elinize aldığınızda etkilenmemeniz mümkün değil. Metal işçiliği mükemmel diyebilirim. Tasarım kişisel bir konu ama benim hoşuma gitti doğrusu. Son derece hızlı çalışan müthiş bir telefon olan HTC 10 ses konusunda son derece iddialı bir ürün. Aslına bakarsanız üzerinde tıpkı Samsung modelleri gibi 24bit/192Khz’lik bir DAC olmasına rağmen, çıkış katında bayağı özelleştirilme yapılmış. Firmanın BoomSound adını verdiği teknolojiler ilk bakışta bizler için ürkütücü geliyor. Ancak kendi kulaklığınızı takıp dinlemeye başladığınızda pek öyle korkulduğu gibi “boomy” bir sesi yok telefonun. Evet alt frekanslar biraz ön plana çıkartılmış ancak dozaj bence çok iyi tutulmuş. Sahip olan arkadaşım kutu içeriğinde çıkan kulaklıkların son derece kaliteli olduğunu söyleyince onu da denedik ve gerçekten oldukça başarılı olduğunu gördüm. Şarj konusunda da HTC firması iyi bir iş çıkartmış. Belki bahsettiğim Samsung modelleri kadar başarılı değil ancak yine de etkileyici. Ben bir günü çok rahatlıkla çıkarttım.

LG G5
LG firmasının bu seneki amiral gemisi modeli G5 bir çok yeniliğe sahip bir ürün. Çevremde bu telefonu kullanan bir çok insan var. Bunun en önemli sebebi rakiplerine göre uygun olan fiyatı. Söylenenlere göre ülkemizde LG cep telefonlarının garip bir piyasası varmış. Bir şekilde paralel ithalat ile son derece makul fiyatlara satın alınabilen G5 yepyeni bir konsepte sahip. Telefonun altına takılabilen modüller sayesinde telefona ek özellikler kazandırılabiliyor. Bu modüllere “LG Friends” adı veriliyor ancak bir arkadaşımın tabiri ile LG G5’in saz arkadaşları da diyebiliriz. Bu modüller olmadan bile telefonun ses alanında meraklıları cezbedecek özellikleri var.  Yeni aptX standartı olan “aptX HD” ilk kez bu telefon ile pazarda boy göstermiş durumda. Telefonun standart hali 24-bit DAC’a sahip. Ancak LG G5 modelinin ses alanındaki en iddialı olduğu alan Bang & Olufsen işbirliği ile üretilmiş Hi-Fi Plus modülü. Bu modül telefonun altına takılan ve ek olarak satın alınabilen bir ürün. Yurtdışında 200 Dolar civarına satılan bu modül, hem bir DAC hemde kulaklık amplifikatörü.

Telefonun standart hali, iyi bir telefonun ses kalitesinin ne boyutlara gelebildiğini gösteriyor. Şaşırtıcı derece de iyi dengelenmiş bir tonal dengeye sahip. Kullanılan çıkış katı da farklı kulaklıkları çok zorlanmadan sürebiliyor. Ancak B&O işbirliği ile üretilen Hi-Fi Plus modülü takıldığında işin rengi tamamen değişiyor. Sabre tarafından sağlanan ES9028C2M + e9602C yongasetleri en zorlu kulaklıkları sürebilecek bir amplifikatör sunarken, 32-bit/384KHz çözünürlük desteği ile telefon bir anda iddialı bir müzik çalara dönüşüyor. Bana sorarsanız şu an için cep telefonu dünyasında tartışmasız -en azından benim denediklerim arasında- en iyi ses kalitesini bu kombinasyonda elde etmek mümkün.

İddialı özelliklerine rağmen pazarda LG G5 iyi tepki almamış durumda ve fiyatları hızla düşüyor. Hi-Fi Plus modülü satın alan arkadaşımın söylediğine göre yurtdışında bu modül 200 Doların altına satın alınabiliyor ve fiyatı da telefonla eşzamanlı olarak düşmeye devam ediyor. Söylediğine göre bir sonraki LG telefonda bu modüllerin kullanılamayacağı için sokağa atılmış bir para olacakmış. Uzun süre aynı telefonu kullanmak isteyen ve en üst ses seviyesini hedefleyen meraklılar için LG G5 ve Hi-Fi Plus modülü başarılı bir çözüm. Son bir not, bu telefon artı bahsi geçen modül nedense acayip bir şarj yeme potansiyeline sahip. Denediğim ve kullandığım telefonlara göre çok ciddi şekilde kullanım süresi sorunu var bana sorarsanız. Bu telefonla müzik dinleyecekseniz yanınızda bir powerbank ile dolaşmalısınız. Ses kalitesi en iyisi bile olsa bana sorarsanız çekilecek bir çile değil bu şarj sıkıntısı. Yazılım güncellemesi ile çözülür falan deniyor ancak bana sorarsanız üreticilerin bu iddialarına inanmayın. Bir şeyi düzeltirken mutlaka telefonların bir tarafını bozmayı beceriyorlar.



Apple iPhone 6 / iPhone 6 Plus

Apple tasarımcıları belli ki, iPod deneyimlerini telefonlara da aktararak fabrika çıkışı hali ile en iyi ses kalitesini üreten telefonları üretmeyi başarmışlar. Muhtemelen kullanılan amplinin bir özelliği olarak her iki telefonda diğerlerine göre çıkış şiddeti anlamında uzak ara fark atarken en üst ses seviyelerinde bile bozulma yaratmıyorlar. Tonal denge ise kesinlikle Android dünyasındaki rakiplerine göre daha iyi. Ancak telefonların hafızaları konusunda büyük sıkıntı var bana sorarsanız. Herhangi bir genişleme imkanı sunmayan telefonlar benim gibi bolca müzik dinleyen insanlar açısından büyük sıkıntı. Ya ciddi para harcayıp yüksek kapasiteli modelleri tercih edeceksiniz veya sıklıkla bilgisayarınızı bağlayıp yeni müzik dosyalarını yükleyeceksiniz. Belki yurt dışında mobil internet bağlantıları gerçekten hızlı ve kotalar ülkemizdeki gibi düşük değildir, internet stream’leri veya bulut üzerindne istediğiniz gibi arşivinize ulaşın diyeceğim ama ülkemizde büyük reklamlarla kullanıma sunulan “4,5G” bağlantıya tomarla para verdiğimiz sınırlı mobil internet kotları ile bu tarz bir kullanım sadece bir ütopya olarak kalıyor. Apple umarım yeni modellerinde bir şekilde genişleme imkanı sunar. Tabii ki hiçbir çözüm yok değil. Lightining port’una bağlanan hafıza çözümleri olsa da, bunlara ödediğiniz tutarlar bana sorarsanız mantıklı değil. Bunun yanında özellikle iPhone 6 modelinin şarj durumu da öyle uzun süreler müzik dinlemek için elverişli imkanları sunamıyor. Bu cephede şarjı daha zorlu kullanıma uygun olan model iPhone 6 Plus ancak ödeyeceğiniz fatura dosta güven düşmana ise korku salıyor. Hele ki, yüksek hafıza kapasitesi olan modellerde…

Tüm bu denemelerin ardından müzik dinlemek noktasında mükemmel bir telefon mevcut değil. LG G5’in saz arkadaşlarından Hi-Fi Plus modülü HTC 10 veya S7 Edge gibi tasarım açısından harika bir telefona ekleyip bir de S7 Edge gibi kullanım ömrü sunan bir telefon herhalde ses açısından mükemmel bir çözüm olurdu. Varolan durumda ise iPhone 6 Plus’ın yüksek depolama kapasiteli bir modeline tomarla para vermek veya LG G5 artı Hi-Fi Plus modülünü paranızı sokağa atacağınızı bilerek satın almak ve bir powerbank ile dolaşmaktan başka pek bir şansınız yok gibi. Bunların arkasından ise çok daha mantıklı bir yatırım yaparak HTC 10 satın alabilirsiniz. En sonda ise en güzel tasarıma ve en başarılı pil ömrüne sahip Samsung Galaxy S7 Edge yerleşiyor.

Tüm bunların ışığında Hakan Bey siz ne yapıyorsunuz derseniz ben bu jenerasyon eski telefonum ile devam etmeyi seçtim. Muhtemelen bir sonraki jenerasyonda ses açısından Samsung ve HTC cephelerinde çok iddialı ürünler göreceğiz. HTC bana sorarsanız bu alanda son derece doğru yolda gidiyor ve rakiplerinin de bu yola girmesi açısından rekabetçi olmasını umuyorum. LG cephesinde ise bu saz arkadaşları konseptine odaklanmak yerine şarjı doğru düzgün giden bir telefon yapıp içine de Hi-Fi Plus’ı entegre ederler ise, pazarın en azından ses açısından lideri olabilirler. Apple cephesinde ise ne kadar eleştiri yapılırsa yapılsın firma kendi bildiği yolda devam etmek gibi bir anlayışa sahip. Geleceğin ne getireceğini bilemiyoruz.

Bilmem siz ne dersiniz?