Bir Restorasyon Projesi: EMT 948 / EMT 929 Kol

EMT 929, uzun yıllar firmanın ürettiği pikaplarında kullandığı standart koldur. İlk olarak EMT 930 pikaplarda kullanılan Ortofon üretimi kollara bir opsiyon olarak sunulmuş ve büyük bir ilgi görmüştü. İlk dönem kollar EMT’nin 7 kutuplu konektörleri ile üretilmiş, bizim de sahip olduğumuz EMT 948 pikaplar ile beraber gelenlerden itibaren modern 5 kutuplu konektörlere geçilmişti. Seneler içerisinde 929’un farklı varyasyonları üretilmişti. Tam bu noktada benim biraz araştırma yapmam gerekiyordu. Ulaştığım sonuçlar şu şekildeydi..

Bizim elimizdeki pikabın 1979 ila 1980 yılları aralığında üretilen ilk nesil “948” modellerinden bir tanesi olduğunu meşhur “Sync” ışığının olmaması sayesinde belirlemeyi başardım. Ayrıca seri numarası da ilk nesil olduğunu işaret ediyordu. Daha derinlere indikçe pikap üzerine eklenmiş “929” kolun kuvvetle muhtemel Güney Avrupa özellikle de İtalya’nın devlet kanalı olan RAI için üretilmiş olan kollardan olabileceğini fark ettim. Kolun standart modellere göre daha kısa olması ve SME mount denilen SME uyumlu headshell’lerin takılabileceği bir yapıda olması oldukça nadir bir durumdu. Araştırdıkça “929” kollarda EIA veya EMT/Neumann standartlarında konektörler kullanılabildiğini ve alınan siparişlere göre farklı özelliklerde kollar üretildiğini öğrendim. Dünyaca ünlü EMT koleksiyoncusu, tarihçisi Stefano Pasini‘nin makalelerinden faydalanarak öyle veya böyle pikabın evveliyatını aydınlatmış oldum.

Kola geri dönersek kurcaladıkça yeni bilgilere ulaşıyordum ve durum daha da işin içerisinden çıkılmaz hale geliyordu. Bir dönem EMT, farklı iğnelerin kullanılabilmesi için 929’un özel bir versiyonunu üretmişti. Bu kollarda tamamen farklı headshell’lerin kullanılması gerekiyordu. Ayrıca standart boya sahip ancak yine SME konektör uyumlu bir dizi kol üretilmişti. Sonunda olay iyice içinden çıkılmaz bir hal alınca EMT pikaplar konusunda dünyaca ünlü bir kişi olan Hans-Michael Fabritius’tan destek almaya karar verdik. Fabritius, bir dönem EMT’nin yöneticisi olarak çalışmış son derece bilgili bir insan. Web sitesinden kendisi ile irtibata geçip kol konusunda bize yardımcı olmasını istedik.

Tüm bu hengamenin sonunda standart bir headshell ile işimizi çözemeyeceğimiz belli oldu. TSD – Gi kodlu son derece nadir bulunan bir headshell’i bulmamız gerekiyordu ve tabii ki bulamadık. Hatta Fabritius’ta elinde bu kodlu headshell olmadığını ancak özel üretilmesi gerektiğini söyledi. Siparişimizi verdik ve aylar sürecek bir başka süreç başlamış oldu. Headshell elimize ulaşana kadar bende kolda yapmam gereken restorasyon işlerine odaklandım. Bu sayfadaki tüm bu çalışmalar yaklaşık 3 aylık bir periyodu kapsamaktadır…

Headshell konusunda elimde oldukça seçenek olmasına rağmen bir çoğunda geometri konusunda sıkıntı yaşadım. Denediğim hiçbir headshell EMT 929’un geometrisine yakın bir yerlere bile gelmiyordu. Şans eseri depomda bulduğum eski bir Pioneer headshell ile optimale yakın bir ayar tutturmayı başardım ve çalışmalarıma devam ettim.

İlk olarak kolun üzerindeki korozyon ile başlamaya karar verdim. Kolun kablolalaması düzgün gözüküyordu ancak topraklamasında bir sıkıntı olduğundan gövdeye birazcık müdahale etmem gerekti. Uzun bir temizlik sürecinin ardından özellikle kolun bearing bölümlerindeki kir ve pas tamamen temizlendi. Yazının başlarında seste bir çiğlik olduğundan bahsetmiştim. Bunun bir çok sebebi olabilirdi. Bu yüzden ben ilk önce çok temel bir yerden başlamaya karar verdim.

EMT 929’un alt bölümdeki kablolarına bir şekilde müdahale edilmişti. Gerek koldan çıkan konektör gerekse de pikap katına giren konektör orijinal olsa da, aradaki kablonun yeni olduğu hemen belli oluyordu. Kablo değişikliğinin sesteki sorunları tamamen çözmeyeceği kesindi ancak bir miktar kazanım elde etmemizi sağlayabilirdi.

Kolun toprak kısmı da olması gereken yere bağlanmamıştı ve pikabın genelindeki işçiliğe pek uymuyordu. Biraz araştırma ile kolun kablosunun ne ile değiştirildiğini kesin olarak tespit edince bu bölümü tamamen elden geçirmeye karar verdim ve hızlı şekilde kablo arayışlarına başladık. Amacımız restorasyon olduğu için teorik olarak 30 yıllık bir kabloyu aramak delice bir işti.

Aylar sonra arayışlarımız sonucunu vermiş ve aradığımız kabloyu tedarik etmeyi başarmıştık. Tam olarak “948” için üretilmiş 30 yaşından daha eski bir kablo. Tüm ayarlamaları yapıp kolu yerine sabitledim. Bu arada bilgi açısından kablo bize yol hariç 40 Euro civarına mal oldu.

Yanlış yere monte edilen toprak bağlantısına da el atmayı unutmadım tabii ki. Son derece biçimsiz bir yere konulmuş konektöre ulaşmak için özel bir aparat kullandım ve gün sonunda tüm kablolama olması gerektiği gibi olmuştu!

Kolu incelerken bir parçasının daha değiştiğini fark ettim. Anti skating ağırlığı orijinalinden farklıydı. Bu farklılık kolun çekilme gücünü etkilediğinden sıkıntı yaratıyordu. Ayrıca orijinal ağırlıkta özel bir pleksi bölüm bulunuyordu. Yukarıdaki fotoğrafta solda orjinal ağırlığı sağda ise bizim pikaba takılmış ağırlığı görüyorsunuz. 929’ların yedek parçasını bulmak biraz sıkıntılı olsa da, nereye bakacağınızı bildiğinizde bir şekilde bulabiliyorsunuz. Nakliye hariç 20 Euro civarına orijinal ağırlığı Almanya’dan tedarik etmeyi başardık.

Orijinal ağırlıktaki bu pleksi parça çok önemli bir işleve sahip. Kolun arka tarafında hazırlanan yuvaya oturduğunda misinanın son derece karmaşık ve kablo dolu olan şasisi içerisinde rahat bir şekilde aşağıya doğru inebilmesini sağlıyor.

EMT 929 kolun arkasında yer alan ayar bölümünü kullanarak kısa bir süre içerisinde pleksi parça oturması gereken yere tam olarak yerleşti ve anti-skating sorununu çözmüş oldum.

Önceki sayfalarda bahsettiğim plato yenilemesi konusunda bayağı yol alınca ve kol konusunda da tablo iyiye gitmeye başlayınca yeni headshell gelene kadar elimdekilerden bir tanesini kullanarak, kol konusunda ileri seviye çalışmalara başladım. Çalışmalarda referans iğne olarak Stereo Mecmuası’na da konuk ettiğimiz Miyajima Labs Kansui‘yi kullanmaya karar verdik. Bu iğnenin ses karakterine oldukça hakim olduğumdan, kol ve pikap katı üzerinde yaptığım çalışmaların ne yöne doğru gittiğini görmek için iyi bir tercih oldu.

Siparişimizin üzerinden 2 ay geçtikten sonra siyah şık bir EMT kutusunun içerisinde beklediğimiz parça gelmişti. Sonunda kolumuzu ve ucundaki iğneyi optimal geometride dinleyebileceğimiz için mutluydum. Bu kutunun aslında headshell’in bize maliyeti biraz ağır oldu. Yaklaşık 220 Euro’luk tutar, ki buna gümrük bedelleri ve nakliye dahil değil,  buna karşılık kol konusunda yaşanan tüm sıkıntıların sonu olacaktı.

Aslına bakarsanız headshell’in çok büyük bir özelliği yok,  eğri oturup doğruyu konuşmak lazım. EMT iğnelerde özellikle de TSD serisinde görmeye alıştığımız büyüteçli kısım, dikdörtgen köşeli yapı derken geçmişten bir obje olduğu çok belli.

Ancak asıl olay yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi uzunluk mevzuu. Bizim sahip olduğumuz “929” kol standart dışı olunca bu tarz “uzatılmış” bir headshell ihtiyacı elzem ne yazık ki. Alternatif seçenek olarak yaklaşık 150 Euro’ya satılan “ne idüğü belirsiz” bir adaptör ve Japonya’da üretilmiş özel ayarlanabilir bir headshell ile de bu uzunluk işi çözülebilirdi. Gün sonunda hem ekonomik anlamda bir kazancımız olmayacak hemde görsel anlamda bu kadar uğraştığım bir pikap üzerinde alternatif çözümler sakil duracaktı. Açık konuşmak gerekirse mutluluğu para ile satın almış olduk…

Headshell’in yerine montajı ile kolun gövde ve tüp kısmındaki çalışmaların sonu gelmiş oldu. Kolu bir kez daha söküp bu defa detay temizliği, yağlaması ve koruma uygulamalarının ardından bir sonraki adıma geçmenin zamanı gelmişti. Ancak kol çalışmalarının tamamlanmış olması, işlerin bittiği anlamına gelmiyordu. Kol ile alakalı bazı ayarların yapılması için eşzamanlı olarak pikabın elektroniğine de el atmam gerekiyordu. Yukarıdaki fotoğrafa bir bakış atarsanız, yapılan tüm çalışmalara değmiş olduğunu söyleyebiliriz değil mi?

Sonraki Sayfaya Geçin


Bir Restorasyon Projesi: EMT 948 Bölüm I – Kısaca EMT Tarihçesi Bölüm II – Kaosun Başlangıcı Bölüm III – Plato Yenilemesi Bölüm IV –  EMT 929 Kol Bölüm V – Elektronikler Bölüm VI – Sonu Gelmez İşlemler Bölüm VII – Son Dokunuşlar Bölüm VIII – Grande Finale!

Tags: