Stereo Mecmuası’nda Miyajima Laboratory’dan bu kez en üst segmentte bir iğneyi konuk ediyoruz; Kansui. Bu iğnenin etrafında mitoslar bol. Yıllar öncesinden bu iğnenin varlığını biliyordum ve çok sayıda inceleme okumuştum. Bir gün kendi evimde, kendi sistemimde dinleyeceğimi hiç düşünmemiştim doğrusu. Kutuyu açmak bile oldukça heyecan verici bir serüvendi. Daha önce firmanın mono yapılı Kotetu modelini incelemiş ve izlenimlerimi sizlere aktarmaya çalışmıştım.
Noriyuki Miyajima tarafından kurulan firma kendisini bir laboratuvar olarak nitelendiriyor. Gerçekten 6 kişinin çalıştığı minik bir atölye burası. Miyajima aslında uzun zamandır Japon meraklılar tarafından biliniyor ancak batı dünyası tarafından tanınması çok daha yakın geçmişte oldu. Ancak tanınır tanınmaz meraklıların gönlünde taht kurmayı başardı Japon üretici. Tasarımcı Noriyuki Miyajima iğnelerinde performans elde etmek için olayın köklerine inerek iğne tasarımına yenilikçi bir bakış açısıyla yeniden yaklaşmış. Neler yapmış peki?
Bunu anlatmak pek kolay değil. Mümkün olduğunca basitleştirerek anlatmaya çalışacağım. Noriyuki Miyajima, bir iğnenin performansının temel taşının iğneyi plak üzerine indirdiğinizde ucun plak izlerine tam olarak oturması ve titreşimlerden oluşturulacak elektrik sinyalinin doğruluğunun en önemli şey olduğunu söylüyor. Bunu sağlamak için klasik hareketli manyetik yapıyı değiştirerek “cross ring” adlı bir tasarım prensibini ortaya çıkartıyor.
Tasarımın temelinde MC iğnelerin klasik yapısı var. Kartuş tabir ettiğimiz gövdenin en üzerinde mıknatıslar konumlandırılıyor. Gövde manyetik bir etki yaratmak üzere farklı metallerden üretiliyor. Bu sayede hem bir manyetik yapı elde edilirken hemde sağlıklı bir akım döngüsü elde ediliyor. Buraya kadar klasik bir MC iğneyi anlattım. Farklılık buradan sonra ortaya çıkıyor. Klasik bir iğnede uç kısmı ince metal bir parça ile (ki buna cantilever diyoruz) ana gövdeye daha doğrusu bobin sistemine bağlanır. Noriyuki Miyajima bu tasarım yerine cantilever parçasının bağlandığı bobin sistemini tamamen değiştiriyor. Klasik bir iğnede bu bölümün akım sağlması için metalden üretilen gövdesi Noriyuki Miyajima tarafından reçineden üretiliyor ve akımın doğru şekilde akmasını sağlamak için bu bölümü iğnenin uç kısmına yaklaştırılıyor. Ayrıca cantilever’i ana gövdenin akımının parçası haline getirmek için bir pivot ile destekliyor. Bu sayede iğne plak izlerinde aşağı yukarı oynarken bobin sisteminin açısının değişmesiyle akım yönü değişmiyor ve sabit hale geliyor. Bunu anlatmanın en kolay yolu sanırım pikap kolundan hareket etmek. Bir kol kısaldıkça plak üzerindeki iniş çıkışlar daha belirgin hale gelir. Bu hareket kolun kısalığına ve uzunluğuna göre açısal farklıklar gösterir. Örneğin bir plakta 9″ bir kol ile eğer olursa 7″ bir kol arasında hareketin alçaklığı ve yüksekliği anlamında büyük ve gözle görülür farklar olacaktır. Bunun minik bir halini iğnenin içinde hayal edin. Mantık birebir aynı sadece uzunluklar farklı…
Tüm bunlar ne işe yarıyor. Amaç elektrik sinyalinin bozulması önlemek. Tüm bu hengame milimetrik bir alanda olup bitiyor ve iğne tasarımı yapmak hatta bunu modifiye etmek doğruyu söylemek gerekirse tam anlamı ile deli işi. “Cross ring” özetle daha iyi ve sağlıklı elektriksel akım elde etmek için tasarlanmış bir mimari. Noriyuki Miyajima bununla kalmayıp diğer tüm üst segment iğnelerinde kullandığı “Shibata Stylus” ismini verdiği cantilever artı iğne yapısını kullanıyor. Normalden daha kalın olan bu yapı çok hafif ve kararlı bir hareket sağlamak üzere tasarlanmış. Tam anlamı ile delilik…
Noriyuki Miyajima’nın aslında Kansui iğneyi tasarlamasına pek gerek yokmuş. Waza ve özellikle Shilabe modellerinin ulaştığı başarı düzeyi ve meraklıların gönlünde ayrı bir yer edinmesine rağmen tasarımcı Kansui’nin tasarımına başlar. Shilabe’nin bir çok parçasını değiştirir ve üretim yönteminde farklılıklar yapar. Özellikle yeni iğne yapısı sayesinde iğnenin optimal çalışma baskısı azalır (dolayısıyla CU değeri de değişir) ve farklı kollarla daha uyumlu bir iğne ortaya çıkar.
Kansui, tıpkı Kotetu modelinde olduğu gibi basit bir beyaz karton kutuda geliyor. Karton kutunun içerisinden bordo bir mücevher kutusu çıkıyor ve iğne bizi karşılıyor. Gerekli tüm bağlantı vidaları kutu içerisinde bulunuyor. İğne Afrika karaağacından (African Blackwood) üretilmiş. Yuvarlak yapısı çok dikkat çekici. Pürüzsüz ve harika bir cila var üzerinde. İğnenin ön kısmına altın rengi bir isim plakası eklenmiş. İğnenin basit bir koruması da var. Bu seviyelerde -aslında her- iğnede bence olmaz ise olmaz bu korumalar. Talihsiz bir kazayı önlemenin en iyi yolu.
Bir yorum ekleyin