Thorens TD 190-2 Bölüm I

Bu sayımızda Thorens’in Türkiye pazarında en çok satılan pikaplarından bir tanesi olan TD-190 modelini mercek altına almak istiyorum. Geçtiğimiz sene yayınladığım Thorens Mini yazısında kısaca firmanın geçmişinden bahsetmiştim. Yine kısaca üzerinden geçeyim, 1883 yılında Hermann Thorens tarafından kurulan firma ilk önce müzik kutuları yapmaya başladı. 1903 yılında müzik kutularının ardından Edison fonografları, 1906’da taş plak tabiri ile tanınan Shellac plaklar için gramofonlar üreten firma 1957 yılında ilk efsanevi pikabı olan TD-124’ü üretir. Bu pikabın ardından unutulmayacak bir çok modele imza atan firma 125 yıllık tarihi boyunca çeşitli zorluklar yaşamasına rağmen analog-severlerin kalbinde her zaman farklı bir yere sahiptir. Firma 2002 yılında tekrar İsviçre’ye geri dönmüş ve o dönemden bu yana başarılı ürünlere imza atmayı sürdürmekte.

Thorens TD 190 modeli firmanın giriş seviyesindeki kullanıcılar için ürettiği bir model. Geçtiğimiz senelerde ciddi bir değişim gösteren model artık TD 190-2 olarak isimlendiriliyor. TD 190-2 tam otomatik bir pikap. Pikap MDF’den üretilmiş. Ön bölümünde marka logosunun model numarasının ve desteklediği hızların eklendiği parlak siyah bir bölüm bulunuyor. Bu sayede pikap tam anlamı ile simsiyah bir görüntüye sahip değil, forma bir akıcılık kazandırılmış. Pikabın ön bölümünde sağ tarafta Thorens pikaplarda geçmişten bugüne rastladığımız devir seçme kontrolü bulunuyor. Pikap, 33, 45 ve 78 devir hızları destekliyor. Ancak 78 devirlik Shellac plaklarınızı dinlerken iğnenizin bu plakları çalmak için uygun olması gerekiyor.

Pikabın metalden üretilmiş bir platosu var. Yan bölümleri parlatılmış olduğundan ışıl ışıl parlıyor. Platonun hemen üzerinde ise keçeden imal edilmiş bir mat eklenmiş. Son derece sıkıştırılmış yapıdaki mat, plaklarınıza yapışıp sizi sinir edecek türden değil. Bir elektriklenme olsa bile plağınıza tam anlamı ile yapışmıyor. Tasarımcılar, plato ile keçenin çaplarını birbirlerinden farklı tuttukları için plağınızı platodan almak pek sorun olmuyor. Parmak uçlarınızla plağı yerinden kolaylıkla alabilmeniz mümkün. Bunlar özellikle ilk pikabına sahip okuyucularımızın işine yarayacak şeyler. Belki bunları bir özellik olarak saymak gerekli değil ama kullanım kolaylığı ve ergonomi açısından bir artı oldukları kesin.

Thorens, 190-2 modelinde süspansiyonlu bir titreşim önleme sistemi kullanmış. Zaten firma, geçmişte bu konuda gerçekten uzmanlaşmış ve geleneğe sahip bir üreticidir. Yaylar kullanılarak iç şasi ana gövdeden ayrılmış. İç şasi üzerinde plato ve kol bölümü bulunuyor. Ayrıca kol kontrolleri de, ana gövdeden ayrılarak bu iç şasi üzerine yerleştirilmiş. Pikabınızı ilk aldığınızda buradaki yayları tutan kırmızı parçaları aldığınızda pikabın süspansiyon sistemi aktif hale geliyor. Buradaki süspansiyon sistemi ve iç şasi tabii ki Thorens’in geçmişte veya bugün ürettiği pikaplarda olduğu kadar alımlı değil. Ancak fiyat etiketini çok arttırmadan ve işlevsel olacak şekilde süspansiyon sistemine yer verilmesi başarılmış. Bu bölümde platonun altında bulunan tabla ve motor bölümü de bulunuyor. Kayış ile motor devri platoya aktarılıyor. Süspansiyon ayarını yaptıktan sonra bir daha platoyu kaldırarak bu bölüme ulaşmanız gerekmiyor. Motor devrini ön bölümde bulunan düğme vasıtası ile değiştiriyorsunuz.

Thorens 190-2 modelinde TP19 kodlu kolunu kullanmış. Basit yapıdaki kol aslında giriş seviyesindeki bir kullanıcının tüm ihtiyaçlarını karşılayacak yapıda. Kol kullanıcı tarafından ayarlanabilir ve kafa sahit olmadığından çok ağır olmadığı sürece farklı pikap kafalarını deneyebilmeniz mümkün. Pikabın ayarlaması son derece basit. İlk kez plak kullanacaklar için sanırım bu iyi bir haberdir. İsterseniz kısaca anlatmaya çalışayım. İlk yapmanız gereken kolun sağ tarafında bulunan ağırlık ayarlama kontrolünü sıfır konumuna getirmeniz gerekiyor. Bunu yaptıktan sonra kolun gövdesi ile pikabın birleştiği noktaya yerleştirilmiş olan anti skating kontrolünü de sıfırlamak gerekiyor. Bu noktada pikabı ilk aldığınızda kafa zaten takılı şekilde geliyor ancak diyelim ki kafa değiştireceksiniz, bu durumda headshell (kafanın takıldığı bölüm) ile pikap kolunun birleşim noktasındaki metal rengi bölümü gevşetmeniz gerekiyor. Bunun tamamen gevşettiğinizde çok az bir güç kullanarak headshell’inizi yerinden çıkartıyorsunuz. Rahat bir şekilde kafayı takıp gerekli bağlantıları yaptıktan sonra bu bölümü plak kolunuzun konektörüne takarak metal renkli somunu sıkıyorsunuz. İnce ayar için ise tabii ki protractor kullanabilirsiniz. Tabii ki bunu her zaman öneriyorum. Aklınızda bulunsun pikap kafasını çok sıkmadan monte edin ve protractor ile ayarınızı tamamladıktan sonra vidaları sıkın. Böylelikle zaman kazanmış olursunuz. Ayrıca benim gibi gözleriniz bozuk ise, bu işlemleri defalarca yapmak pek keyifli olmuyor.

Kafayı yerine taktıktan sonra arka bölümde bulunan ağırlığı kullanarak kolumuzu teraziye getiriyoruz. Bu işlemi yaparken pikabınızın düz bir satıhta bulunmasını sağlayın. Arka ağırlığı ileri geri hareket ettirerek yer çekiminin etkisi ile kolu platoya paralel hale getiriyoruz. Bu işlemleri yaparken kafanızın korumasını -eğer var ise- çıkartmayı unutmayın. Dengeleme işlemi bitince, kafamızın kullanım kılavuzunda belirtilen ağırlığı kolun yan tarafından ayarlıyoruz ve bu değerle eş değer bir değeri anti-skating için ayarlıyoruz. Bu işlemler en deneyimsiz kullanıcıların bile 10 dakika içerisinde yapabileceği işlemler. Tek yapmanız gereken şey kafayı kırmamak için dikkat etmek.

Thorens yerinde bir seçim ile pikabına Ortofon OM-10 modeli kafa eklemiş. Ortofon’un giriş seviyesindeki OM-5 modeline göre daha iyi çözünürlük sağlayan bu kafa, uzun zaman sizi mutlu edecektir. Senelerden beri evimizde bu seriden bir kafayı yedek tutuyoruz. Seçil Hanım’ın kullandığı pikapta uzun senelerdir seçimimiz aynı üründür. Sanırım kafanız karışmıştır Hakan Bey evde kaç pikabınız var diye. Normal koşullarda evimizde 3 adet pikap bulunuyor. Normal koşullar derken test amaçlı pikap bulunmadığı zamanlardan bahsediyorum. Birincisi Michell Gyrodec MkIII Bronze Edition, SME Series V kolla birlikte, diğeri ise kendi yapmış olduğum Ereshkigal pikap. Ereshkigal pikap üzerindeki devinim pek bitmiyor, bir süre Goldenote Borghese kullanırken şu aralar Dynavector DV-507MkII kullanıyorum. Yakın gelecekte yine bilindik bir kolu misafir edeceğim. Evimizdeki üçüncü pikap ise ProJect Debut’un uzun yıllar önce üretilmiş bir versiyonu. Evde bu kadar pikap var iken bu pikabın hala bulunmasının sebebi bu pikabı benim seneler önce Seçil Hanım’a hediye etmiş olmam. Bundan 7 sene kadar önce evindeki pikabı değiştirmek istediği için hediye etmiştim. Hayatın ilginç taraflarından bir tanesi 7 sene sonra evlenince pikap yine bizim eve geldi. Kendi müzik sistemi ile birlikte kullanmaya devam ediyor. Uzun zamandır çok beğendiği TD 295 MkIV’ün lake kaplamalı olanlarından alayım sana dememe rağmen, bir türlü kandırmadım. Nedeni ise son derece bayanlara özgü; benim o pikapla bağım var. Tıpkı kendi pikabımı yapmış olmama rağmen Michell’imi özlemem gibi. Bazen metalara olması gerekenden daha fazla değer mi veriyoruz bilemiyorum. Her zaman ki gibi konuyu bayağı dağıttım.

İkinci Bölüme Ulaşmak İçin Tıklayınız

Tags: