Bu yazının orijinali 6Moons web sitesi tarafından bu linkte yayınlanmıştır. Tüm yazılar ve resimler 6Moons veya yazıda bahsi geçen firma veya kişilere aittir. Bu yazının Türkçe çevirisi için gerekli izinler alınarak Stereo Mecmuası okuyucularına sunulmuştur. Yazıyla ilgili tüm görüş, öneriler ve düşünceleri 6Moons sitesinde bulunan linkler vasıtası ile kendilerine iletebilirsiniz. Bu yazı ve resimlerin tüm hakları yazanlara aittir.
çevirenin notu: Bu yazı çevrilirken birbir çeviri yapmak yerine meraklıların anlayabileceği şekilde onları küstürmeyecek bir çeviri yapılmaya çalışılmıştır. Umarım keyifle okursunuz.
Savaş alanında vahşi, düşmanlarının korktuğu, arkadaşlarının saygı duyduğu, ismi efsane ve geniş Akdeniz bölgesinin sanatsal ve yaratıcılığı ile eş anlamlı!
Eh, Bernard Salabert’in durumunda değil. O neredeyse yaşayan bir efsanedir. Biraz gizemli ve bilinmezdir, türünün son kalanlardandır. O sadece çok bilinmeyen yüksek performanslı, geniş bant aralığına sahip hoparlör sürücüleri dünyasına gönül vermiş az sayıda insanlar arasında çok iyi tanınan bir şahsiyettir. Onun ev yapımı pastisi (ç/n: Fransız rakısı) ve kendi sardığı siyah sigaraları son derece vahşidir. Ancak düşmanı yoktur ve savaşa inanmaz. Eminim ki yol arkadaşları tarafından çok sevilip ve sayılıyordur. Fakat anlattığı hikayeler, modern zamanın (genel anlamda hoparlör üretimi, yazılı veya online hifi basınının büyük çoğunluğunun) kurallarına pek uymuyor ancak o bu yolda devam etmekte kararlı. 30 yıl geriye önce Fransa’da yüksek sadakat kavramının ortaya çıkışı sırasında, Hiraga, Piel, Mahul ve diğerleri ile Montpellier’de bir hifi mağazası açmışlardır. Bu mağazada Salabert, 1930’ların geleneksel Western Electric/Altec’in el işçiliği ile üretilmiş sürücülerinin stratejik sorunlarını çözmeye konsantre olmuştu; verimsiz sürücüler, geniş kitleler için üretilen küçük kabinli çok yollu hoparlörlerin sorunlarını yüksek kaliteli malzemeler ve gelişen üretim teknikleri ışığında yeniden ele aldı.
“Ben bütün iyi sürücülerin aynı dönemde katalogdaki yerlerinden sessiz sedasız kaybolup gittiğe şahit oldum. Sizce bu bir rastlantı mıydı? Supratek’in ikinci sahibi emekli olmaya karar verince, Salabert ona yaklaşır ve şirketi almak için bir teklif sunar. Teklifi kabul edilmez Firma onu idare edenler yüzünden iki yıl sonra batar (daha sonra tekrar açılacaktır) Yüksek hassasiyetli geniş bant sürücüleri üreten son iki küçük üretici pazardan kaybolur gider. Supratek’in kurucusu onlar için ses bobinlerini kimin ürettiğini çok iyi bilse de, ikinci sahibi bu konuyu önemsememiş ve öğrenememişti, dolayısıyla Salabert için yeni bir görev ve dolayısıyla yeni bir dönem başlıyordu. Son Altec sürücülerin üretimden kalkmış ve örnekler ortadan kaybolurken bazı bilgiler edinmişti ve Bernard Salabert yeniden “iyi sürücüler” üretmek için yola koyuldu. Açık denizlerdeki acılar başlamadan önce Audax, Siare, Triangle ve diğerleri gibi efsanevi eski Fransız üreticilerin işlenmiş kağıt konili sürücüleri gibi.(ç/n: denizaşırı rekabet derken Amerika ve Uzakdoğu’dan bahsediliyor) Toz emdirilmiş lateks süspansiyonlardan bahsediyordu. Çevresel mıknatıslar yerine Alnico 5 Alcomax mıknatıslardan. Sonra malzemeleri daha önce hiç olmadığı şekilde kullanmaya karar başladı, bronz yapılar ve devasa kütlesel dağılım halkaları. Kapton (ç/n: Kapton, DuPont firması tarafından bulunan ve üretilen özel bir polimer malzeme. Bazı hoparlör üreticileri günümüzde bu malzemeyi kullanarak dünyanın en iyisi olduğu iddia edilen sürücüler üretiyor) yerine ince parşömen tabakaları . Sonra kendi makinelerinde sardığı ses bobinleri, 0,125mm kalınlığında gümüş telleri kaplayan 15 mikronluk sürekli ipek. Bizim benzersiz bronz montaj halkalarımız, oval yapıları ile olumsuz yanal efektleri ortadan kaldırır, bunun yanında süspansiyonların dış kısmının oluşturduğu faz karşıtlığını da kontrol altına alır. Dahası bu tarz hareketli ekipmanın daha kararlı çalışabilmesi için gerekli ağırlığı ve rijiditeyi sağlar. Bunu yapabilmeniz için bir kitlenin sabit ve hareketli olduğu anda birbirleri arasındaki ağırlık oranını bilmek gerekir. Bronz a manyetiktir ve güzel bir malzemedir. Mantıklı bir ses seviyesinde (80 ila 90dB) müzik dinlerken bizim konilerimizin hareketlerinin %92’lik kısmı 4 mikronun altındadır. Diğer ticari hoparlörlerin bir çoğunda koniler 40 ile 400 mikron arasında hareket ederler ve bu durum büyük intermodülasyon ve benzeri sorunlar ortaya çıkartır. Sürücülerin hareketlerini gözleri ile takip edip yorumlayan insanlar hata yapıyorlar. Bir sürücünün çalışmasında %92’lik bölüm sadece büyük mikroskoplar altında görülebilir. Bir sürücünün çok alt frekansları oluştururken yaptığı yavaş ve büyük hareketler, hoparlörün kalitesini anlamanıza yardımcı olmaz.
İyi sürücüler genelde çok basittir. Fizik çok hafif hareketli bir kütleye sahip olabilmemiz için kütlenin eylemsiz durumda bir alan gibi hareket etmesi gerektiğini söylüyor ve bu durum hiçbir zaman manyetik bir alan gücü veya amplifikatör kuvveti ile sağlanamaz. Bu durum müzik dinlerken çok daha fazla önem kazanır. Müzik ortalamada %30 sinüs dalgaları ile %70 çok dik kısa sinyallerin bir birleşimidir. Eğer bir sinüs dalgası kolaylıkla yaratılabiliyorsa, geçici çıkışları üretmek tam tersine çok zor olacaktır. Sürücüyü oluşturan hareketli bileşenler (koni, örümcek, teller ve ses bobini) sıfır kütlede sonsuz çevirim oranına sahip olmalıdır. Bu imkansızdır ancak sıfıra yaklaşmak mümkündür. Bunun için gereken yeterli derecede rijit ancak hiberbolik hareket edebilen son derece hafif bir koni gerekir. Sadece uzun ve kısa elyaflar içeren kağıt ve hareketleri daha iyi aktarabilen bir kısmı içeride bir kısmı dışarıda olan küçük bir ses bobini ile bunu başarabilirsiniz. (ben özel bir parşömen kağıdı kullanıyorum) Basit fizik yasalarına uyarak seçimlerimi yapıyorum, kuralların köklerine ve derinliklerine inmeye çalışmıyorum. Şu bir gerçek 1930’lar ile 70’ler arasında sürücü üretenler kesinlikle şanslarına veya rastgele üretim yapmamışlardı. Bir insan bugün buna inanmak istemiyorlar. Sonuçta fizik yasaları değişmedi. Onlara yine uyarak, geçmiştekilerden daha iyi sürücüler üretebilir ve ayrıca bunu yaparak eskilerin teknik konular üzerinde yaptığı çalışmaları canlı tutabiliriz.
90’ların ortasında Salabert, PHY-HP firmasını kurdu. “Fi” şeklinde telaffuz edilen kelimenin ardına birde hoparlör anlamına gelen (fransızca Haute Parleur) HP kısaltması eklendi. Günümüzde küçük ticari firmalar onun yaptığı sürücüleri kendi hoparlörlerinde kullanıyorlar, Almanya’dan Auditorium 23 ; Hollanda’dan Musical Affairs, Fransa’dan Ocellia ve Amerika’dan Tonian Labs. Zaman içerisinde sürücü satış adetlerinin artması ile PHY hayatta kalmayı başarır. Bu dönemde “sağır kulaklar için” 15 inçlik bir sürücü için istekler artar. Ancak Salabert’in bunu yapmak için gerekli sermayesi yoktur. Günümüzde firma, 8 ve 12 inç boyutlarında geniş bantlı sürücüler, bronz kasa içerisine yerleştirilmiş yüksek empedanslı piezo tiz bir sürücü ve 12 inç boyutunda bir tiz sürücü ile entegre edilmiş koaksiyel yapılı bir sürücü üretiyorlar. Gümüş veya bakır ses bobinleri ile donatılmış toplam 8 adet farklı sürücüleri var. Bunların haricinde PHY, kablolar, konektörler ve 15 inç uzunluğunda birde pikap kolu üretiyor.
Firmanın önündeki asıl problem, pazarlama dağılımındaki sorunlar, PHY sürücüleri, modern sürücüler için tasarlanmış kabinler içerisine kolaylıkla takılıp kullanılamıyorlar. Hoparlör üreticilerinin geçmişin ayak izlerini takip edip, muhtemelen daha önce hiç dinlemedikleri başyapıt sayılabilecek örnekleri inceleyip, onların yolunu takip etmek için istekli olmaları gerekiyor. Buna rağmen son iki veya üç senedir hoparlör tasarımının bu bambaşka alanında bir rönesans yaşanıyor. Katı bakış açıları değişerek daha yaygın bir ilgi ve kabul kazanmaya başlıyorlar. Birkaç örnek vermek gerekirse, Feastrex, Omega, Rethm, WLM ve Zu firmalarını düşünün.
Bir yorum ekleyin