Denon DL-103’ün Ortaya Çıkışı

(Eylül 1965, Japon "Radyo Teknolojisi" dergisinden alıntıdır)

Nippon Hōsō Kyōka yani Japon Yayın Şirketi (kısaca NHK), 1963 yılında FM bandından stereo radyo yayını denemelerine başlar. Aynı yıl içerisinde yayınların süresi ve program sayısında artış meydana gelince hem programların içeriklerini, hemde gelen ticari kayıtları çalmak için daha yüksek çözünürlüklere sahip stereo pikap kafalarına ihtiyaç duyulur. Bu ihtiyacı karşılamak üzere bir ihale açılır.

Bu ihaleye çok sayıda yerli ve yabancı firma davet edilir. 1964 yılında Denon bu ihaleye katılmak amacı ile yeni bir pikap kafasının tasarımına başlar. NHK Giken ihale şartnamesinde yıllık ihtiyaç miktarı, birim fiyatlar, istenen performansa ilişkin her türlü ayrıntı bulunmaktaydı. Denon bu şartlara uygun stereo bir kafanın tasarımı konusunda 1964’ün sonlarında oldukça ilerlemiş durumdaydı. İşte DL-103 yani Niatari stereo pikap kafası böyle doğmuş oldu. Tasarımda özellikle dikkat edilen noktalar şunlardı.

Stereo Yayıncılık İçin Gereken Nitelikler
Radyo yayıncılığında bir stereo kafadan beklenen performans ve kalite düzeyi, yüksek sadakatli (hi-fi) bir pikaptan beklenenlerden çok daha farklı değildir. Ayrıca kullanım özellikleri ve dayanıklılık iki önemli kriterdir. Tüm bu gereklilikleri sağlamak için adım adım yapılması gerekenler şunlardır.

1- Bant genişliğinin derinliği, çıkış gerilimine düz frekans yanıtı
Bant genişliğinin derinliği, bir yayının performansı açısından en arzu edilen şeylerden bir tanesidir. Ancak arzu edilen bu durum, plağın üzerindeki tüm limitlerin ve tüm bant genişliğinin çalınması olarak değerlendirilmemelidir. Bu yüzden bant genişliğinin duyulması arzu edilen frekans aralığı limitlerine göre sınırlandırılmalıdır. Bas sesler için ise çok düşük frekanslar içeren plaklarda gürültü oluşturacak bölümler bulunmaktadır. Bu durumda istenmeyen bas frekanslarını ve rezonanslarını azaltmak için plak yivlerini daha iyi izleyebilen kafalar tasarlamak gereklidir. Yüksek frekanslarda ise mekanik direnci düşürebilmek için, kafanın mekanik yapısını güçlendirmek gereklidir. Yapıyı küçültmek, ağırlığı azaltmak, yüksek perdelerde titreşim frekanslarını arttırır.

2 – Kanal ayrımı
Yayıncılığın teknik standartlarına göre sağ ve sol kanallar arasındaki ayrım için istenen değer 30dB civarlarındandır. 30dB’nin üzerindeki değerler kanal ayrımlarında tam frekans aralığına sahip bir stereo pikap kafası açısından sorun yaratır. Bunun sebebi plak kafaları değil, plakların hazırlandığı stereo kesici kafalardır. (ç/n: Burada bahsedilen plakların hazırlandığı makinelerde -lathe cut- master plağı hazırlanırken kullanılan özel kesici kafalardır) Stereo kesici kafalar 100 ila 5.000 c/s hızında 20dB frekans aralığı ortaya çıkartırlar. 5.000c/s değeri ise yüksek frekans kanal ayrımı için iyi sonuçlar verir ve 3 boyutlu bir kalite sağlar. (ç/n biz bugün bu durumu sahne olarak tanımlıyoruz) 10.000c/s değeri ise 15dB’nin üzerindeki bir frekans aralığını oluşturur.

Bu bölüm biraz karışık olduğu için küçük bir açıklama yapmak gerekli olabilir. Plaklar kaydedilirken kullanılan cihazların devir hızları plak üzerine işlenen verilerin kalitesini etkiler. Buradaki yazımızda bu duruma frekans aralığı açısından işaret edilmiş. Düşük hızlarda yapılan yazma işlemi dikkat edileceği üzere plak üzerine daha geniş bir frekans aralığının kaydedilebilmesine izin vermekte. Hız arttıkça rakamlardan görülebileceği plak üzerindeki frekans aralığı düşer.

3 – Sol kanalın hassasiyetteki küçük farklılıklar
Sağ ve sol kanallar arasında bir miktar hassasiyet farkı olması gayet doğaldır. İki kanal arasındaki farklılığın üst değerinin 2dB ve altında olması kabul edilebilir. Daha yüksek farklılıklar ise kabul edilemez olarak nitelendirilmektedir. Buna göre bir pikap kafasının sinyal seviyesindeki farklılık hedefi 1.5dB ve daha aşağısında olmalıdır.

4- Küçük yapıdaki bir iğnenin üzerindeki mekanik direnç
Bir plağı üzerindeki olukları okumak için gereken basınç, pikap iğnesinin direnci ile alakalıdır. İğnenin boyutu ise yiv üzerindeki basınç değişkenlerine doğrudan orantılıdır. Buna göre oluk içerisine iğne tarafından uygulanacak düşük baskı mekanik bir direnç oluşturacaktır.

Oluk içerisindeki sesin deformasyona uğramasını önlemek için ise pikap kafasında bulunan titreşim önleme sisteminin, iğnenin plak üzerindeki yan duvarlar tarafından uygulanan basınca eşdeğer bir ağırlıkla karşı baskı uygulamasına bağlıdır. Buna göre alt frekanslarda oluşan titreşimin kontrolü ile plak kafasının titreşim sistemi ile etkileşim halindedir. Bu etkileşim sırasında alt frekansların öne çıkması durumunda yüksek frekans sesleri yüksek sadakatle okumak imkansız hale gelecektir.

II. Dünya Savaşı öncesinde yerli ve yabancı iyi bilinen plak kafası üreticilerine bir bakış attığımızda tasarımların ortak amacı yüksek frekanslarda oluşan mekanik direncin ortadan kaldırılmasıydı. Mekanik direncin önlenmesi ile makro-ekonomik dengeler (ç/n bugün fiyat performans dediğimiz şey) bozulmadan, evlerde müzik dinlemek mümkün oluyordu. Bunun yanında master plak hazırlanma işlemi sırasında 45 derecelik açı ile oluşan maksimum genlik, kayıtlarda mekanik direnç ve iğne üzerindeki basınç üzerinde doğrudan alakalıydı. Birinci resimde 45 derecelik açının kaydın okunması sırasındaki maksimum genliğe etkisi görülebilir.

Buna göre bir pikap kafasının üzerindeki iğne, oluk üzerine kazınmış alt frekansları maksimum genlikte rahatlıkla okuyacaktır. Orta frekanslar için iğnenin okuması iğnenin şekli ile doğru orantılı şekilde değişecektir. Yüksek frekanslar için ise iğnenin yarıçapı ve yapısı önem kazanır. Buna göre okunacak sinyalin bulunduğu oluğun boyutu ile iğnenin ucunun yarı çapı birbiri ile orantılıdır.

Stereo pikap kafasının 45 derecedeki hareketi sırasındaki mekanik direnci Şekil No.2’de görülebilir. Aynı yöndeki etki iki değer arasındaki farklıkla gösterilmiştir. Kesikli çizgilerle oluşturulmuş eğri, 5×10,5 dyne/cm’lik titreşim sistemi desteği ile çizilmiştir. Bu durumda Şekil No.1’de oluşturulan düz kesiksiz çizgiler, her genlik seviyesinde iğne basıncının olması gereken minimum baskı değerini gösterir. Bu değişkene W dersek hesaplama yapmamız gereken formül Şekil No.3’te verilmiştir.

Sekil No. 4 frekans cevabını göstermektedir. Buna göre 1 gr’lık baskı ile yüksek frekansların okunması için gerekli basınç elde edilebilmektedir. Aynı durum 2gr baskı ile de görülebilmekte olup bu baskı ile düşük frekansların cevabı farklılaşmaktadır. Buna göre 5×10,5 dyne/cm yani klasik hesaplama ile ortaya çıkan 1gr’lık baskı düşük frekanslarda hem yayıncılık hemde yüksek sadakate göre okumayı imkansız hale getirecektir. Bunu önlemek için iğne üzerinde bazı oynamaları yapmak teorik olarak mümkün ise de, üretim aşamasında bunu gerçekleştirmeye imkan yoktur. Bu durumda klasik hesaplamaları kullanmak uygun değildir. Yani 1gr yerine 2 gr basınç kullanılması gerekir. Aslında Sekil No.4’de ortaya çıkan alt frekans cevabı yayıncıların zaman zaman tercih ettikleri bir durumdur. Ancak eğer yüksek sadakate uygun yayın yapılacaksa, dolayısıyla hem daha iyi gürültü kontrolü, hemde daha iyi alt frekans yanıtı isteniyorsa uygun ağırlık 2gr ve üzeridir.

Bu bölüm okuyucularımıza oldukça karmaşık gelmiş olabilir. Dördüncü paragrafı kısaca şu şekilde anlaşılır hale getirebiliriz. Bildiğiniz gibi plak üzerindeki oluklar pikap iğnesi ile etkileşime girerek ses sinyallerini oluşturur. Bu oluklar ile iğnenin en iyi etkileşimini sağlamak için bazı faktörler ön plana çıkar. Birinci faktör iğnenin oluğa oturmasını sağlamaktır. Eğer oluk içerisine değil, oluğun yan duvarlarına değilir ise, bu plağın okunması sırasında istenmeyen sesler oluşturacaktır. Bunlar birer mekanik titreşimdir. Biz bunları hoparlörlerimizden gürültü olarak duyarız. Bir diğer önemli faktör iğnenin oluk içerisindeki baskı ağırlığıdır. Çok özet şekilde açıklamak gerekirse olması gerekenden daha fazla ağırlık bas sesleri ön plana çıkartırken, mid ve tizlerin daha az duyulmasına sebep olur. Bunun yanında olması gerekenden daha az ağırlık tiz seslerin ön plana çıkmasına ve bas seslerin etkinliğinin yitirilmesine sebep olur. Yukarıdaki paragrafta bu durum tartışılmaktadır.

5- Bir kafa hem mono hemde stereo kayıtları okumalıdır.
Bu durum mümkündür. Bu aşamada iğnenin ucunun yapısı önem kazanır. Aynı zamanda iğneyi tutan silindir bölümün yarı çapı ayrıntılı şekilde hesaplanmalıdır. Bu değer 0.65 mil. olarak hesaplanmıştır.

Son notlar
Bu yüksek performanslı pikap kafasının üretimi sırasında elektro-kinetiği kullanarak yüksek performanslı bir güç elde etme yöntemini bulmayı başardık. Hareketli mıknatıs tarzıyla hareket edebilen, düşük hassasiyeti sebebi ile tercih edilmiş elektro-manyetik çekirdekli bobinler ile DL-103 son halini aldı.

 

Denon DL-103 Serisini Oluşturan Modellerin Kronolojik Bilgileri

Denon DL-103 vs DL-103R İnceleme Yazımız

Tags: