Hegel Röst

Norveçli Hegel firmasının birçok ürününü Stereo Mecmuası’nda inceleme fırsatı bulmuştuk. Röst, firmanın yeni ampli DAC kombinasyonu. Adını Norveç’in Atlantik okyanusundaki adalarından bir tanesinden alıyormuş. Kuzeyde ve Norveç ana karasından oldukça uzaklarda…

Hegel marka amplifikatörler dediğimde gözünüzün önüne hemen bir şablon geliyordur. Ortada büyük bir ekran, iki yanda kocaman birer düğme, siyah kasa ve mavi renk ışıklar. Belki sesleri konusunda da bazı fikirleriniz olabilir. Ama bu yeni ampli yeni bazı şeyler vaad ediyor. Röst ile geçirdiğim oldukça uzun süre içerisinde bu ismin verilmesinin bir sebebi olduğunu anladım. Hem tasarım hemde ses anlamında bu yeni amplinin getirdiği bir çok yenilik var. Sanırım Hegel kendi yeni beyaz sayfasını Röst ile açmaya karar vermiş.

Röst, artık ezbere bildiğimiz Hegel tasarım anlayışının temel yapıtaşlarını bünyesinde barındırıyor. Sadelik ve şıklık. Her zamanki gibi büyük bir ekran, her iki yanında iki düğme bulunuyor. Sağ taraftaki düğme ses açıp kapatmaya yararken, sol taraftaki düğme ise kaynak seçimi görevini üstlenmiş. Sağ bölümde ise kulaklık çıkışına yer verilmiş. Ekranın hemen üzerinde ise Hegel logosu konumlandırılmış. Ekranı arzu ederseniz uzaktan kumanda üzerinden tamamen kapatma seçeneğiniz de mevcut.

Röst, hifi dünyasında pek alışmadığımız bir renge sahip, hafif kırık bir beyaz. Açıkçası ben bu renge bayıldım. Cihazları olduğundan daha şık gösteren bir renk olmuş. Tabii ki hifi dünyasında üretilmiş ilk beyaz renk cihaz değil ancak büyük üreticiler genelde gümüş rengini tercih ederlerken Hegel, beyazı tercih etmiş. Bana sorarsanız çok güzel olmuş. Beyaz renk bir hoparlör ve yine aynı renk pikap ile harika bir sistem oluşturulabilir. Burada takdir ettiğim şey ise, üreticinin amplifikatörün lansmanını beyaz renk ile yapmış olması. Siz bu satırları okurken tek renk seçeneği beyaz idi. İlerleyen dönemlerde gelen talepler doğrultusunda klasik siyah renk kasasının da üretileceği bilgisini aldım ama ben olsam beyaz rengi tercih ederim her halükarda…

Amplifikatörün açma kapama düğmesi yine Hegel ürünlerinde alıştığımız sekilde ürünün sol altına konumlandırılmış. Ayakların yüksekliğinin iyi ayarlanması sonucunda cihazı açıp kapamak sorun olmuyor. Hifi dünyasında son yıllarda bir çok büyük üretici aynı tasarım anlayışını tercih ediyor. Bir dönem açma kapama düğmelerinin cihazların arkasına konduğu ve eziyet çektiğimiz dönemleri hatırlayınca, bu çözümün akıllıca olduğunu söyleyebilirim.

Cihazın arkasına baktığımızda Röst’ün klasik bir amplifikatörün çok ötesinde bir donanıma sahip olduğunu görüyoruz. Sol bölüm analog giriş ve çıkışlara ayrılmış. 2 adet klasik RCA giriş, 1 adet dengelenmiş XLR girişin yanında, bir adet RCA çıkışı mevcut. Bunların hemen yanında ise birer çift hoparlör çıkışına yer verilmiş. Sağ bölüm ise dijital girişlere ayrılmış. 1 adet koaksiyel, 3 adet optik S/PDIF, 1 adet standart tip USB ve 1 adet ethernet network girişi mevcut. En sağda ise elektrik girişine yer verilmiş.

Cihazın teknik özelliklerine bakarsak çıkış gücü: 2 x 75 W, frekans aralığı: 5 Hz – 100 kHz, sinyal/gürültü oranı: 100 dB’den fazla, distorsiyon: 0.01%’den az @ 50 W 8 Ohm 1kHz, intermodülasyon distorsiyonu: 0.01%’den az (19 kHz + 20 kHz) ve damping factor: 2000’den fazla şekliden verilmiş. Cihazın boyutları 8cm x 43cm x 31cm iken ağırlığı ise 12kg.

Cihazın DAC kısmı 24bit/192kHz desteğine sahip ancak USB girişinden 24bit/96kHz çözünürlük destekleniyor. Burada cihazın ilk eleştirilecek noktasına geliyoruz. USB girişinin de 24bit/192kHz olmasını bekleyeceğinden eminim bir çok meraklının. Ancak bir de gerçeği açıklıkla tartışmamız lazım. Şu an kaç kişi hifi sistemine getirip özel bir HTPC veya bilgisayar bağlıyor. Bu sayı geçmişe göre çok çok daha az. Geçtiğimiz aylarda DAC’ların yavaş yavaş gözden düşmesini bir makalede tartışmıştım. Röst üzerinde bluetooth üzerinden medya çalma özelliği yok ama network üzerinden müzik çalma ve AirPlay özelliği var. Yani bir şekilde bilgisayarınızı kullanmak zorunda değilsiniz. Ancak yine de USB üzerinden 32Bit artık standart hale gelmişken -ki buna gerek var mı gerçekten bilmiyorum-  USB girişinin 24bit/96kHz desteği bir olumsuz puan olarak Röst’ün eksiler hanesine yazılmalı diye düşünüyorum.

İkinci eksi puan ise Stereo Mecmuası geleneği. Tabii ki pikap katı olmaması. Hegel firmasının bu konuda bir gelişim yapması benim açımdan da bir devrim olacaktır. Valla şaka bir yana bu adamların bir pikap katı yapmasını merakla bekliyorum. Ha yaparlar yapmazlar onu bilemem ancak firmanın teknik kapasitesi oldukça başarılı bir ürün ortaya koyma potansiyelini bize gösteriyor. Ancak bu potansiyel gerçekleri değiştirmiyor ve pikap katı mevzuunu cihazın eksiler hanesine yazıyorum.

Geçmişte farklı Hegel cihazlar için eksi hanesine yazdığımız kumanda olayı ise artık olması gerektiği şekilde, cihaza yakışacak şekilde! Metalden üretilmiş tüm temel fonksiyonlara sahip uzaktan kumanda son dönemlerde incelemeye gelen Hegel ürünlerindeki gibi gayet sağlam ve şık. Kumandanın yerleştirildiği kutu için gösterilen özen bile alkışı kesinlikle hak ediyor. Tüm bunları bir kenara bırakarak denemelerimize başlayalım.

İkinci Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız