Stereo Mecmuası’nda ilk kez konuk ettiğimiz bir marka olan Signal Projects’in Alpha serisi hoparlör kablosu ve Lynx serisi elektrik kablosuna bir bakış atacağız. Açık konuşmak gerekirse ben daha önce markanın herhangi bir ürününü denemediğim için benim için de ilginç bir deneyim olacak. İlk önce firmayı yakından tanıyalım.
Signal Projects’in ortaya çıkma hikayesi ilginç. Müzik ve ses mühendisliği konusunda faaliyet gösteren stüdyolarını yenilemeye karar verirler. Pahalı ve en iyi ekipmanları satın alarak modernizasyon çalışmalarını yaptıklarında kendi deyimleri ile sinir oldukları distorsiyon ile boğuşmak zorunda kalırlar. Sorunun kaynağını bulabilmek için ardı arkası kesilmeyen testler ve denemeleri sonunda sorunların bir kısmının kablolardan kaynaklandığını keşfederler. Olması gereken teknik özelliklere sahip kaliteli kabloların farklılık yarattığını gördüklerinde bu konuya odaklanmaya karar verirler ve 2005 yılında kablo üretmek için yola koyulurlar. 2007 yılında ise hifi pazarına yönelik kabloların üretimi için Signal Projects firması kurulur. Bu hikayenin kalbindeki isim Nikos Korakakis. Signal Projects kablolarını Yunanistan Atina’da geliştirirken, İngiltere’den pazarlama faaliyetlerini gerçekleştiriyor.
Signal Projects ürünleri elime ilk ulaştığında, karton kutuları açtığımda ahşap bir kutu ile karşılaştım. Bu durum aslında çok şaşırtıcı değil. Denediğim bir çok kablo gösterişli sunumlara sahip ve bu durum zaman içerisinde etkisini yitiriyor. Kutunun içerisinden bir bilgilendirme kılavuzu ve kablonun garanti belgesi çıktı. Garanti belgesinde ise kablo ile ilgili ölçümler dikkatimi çekti. Üretici firmanın web sitesini ziyaret ettiğimde ise ölçümler ve kablolar konusunda daha doğrusu kullanılan teknolojiler ve materyaller konusunda kapsamlı yazılar dikkatimi çekti. Hemen her seri ve ürün için kabloyu oluşturan her bileşen için ayrıntılar ve teknik detaylar kullanıcıların anlayabileceği şekilde sunulmaya çalışılmış. Bu son kullanıcı açısından ne kadar ilgi çekici bilemiyorum ancak arzu ettiğinizde ne satın aldığınızı anlamak veya öğrenmek hiç fena bir seçenek değil gibi…
İlk olarak firmanın giriş seviyesi serisi olan Alpha serisinden hoparlör kablosuna bir bakış atalım. Giriş seviyesi de olsa yukarıda anlattığım tüm detaylar bu kablo içinde geçerli. Bana gönderilen kablo bi-wiring için uygun yapıda. Ancak üretici çok dikkat çekici bir ayrıntıya kullanım kılavuzunda yer vermiş. Kablonun yapısı itibarı ile tek konektöre sahip bir hoparlörde bile kullanabilmeniz için bir çift kablo spade uçlara diğer çift kablo ise banana tipi uçlara sahip. Böylelikle her iki farklı kablo ve konektör grubunu tek bir hoparlörde kullanmak mümkün oluyor. Konektörler deyince kullanılan konektörler son derece kaliteli gözüküyor. Kablonun her iki ucunda birer silindir blok bulunuyor. Teknik makalelerde bu konuda çok ayrıntıya girilmiş olmasa da, kablolarda belirli bir kapasitans, resistans ve endüktans değerini sağlayabilmek için bu silindirlerin içerisinde bileşenler olduğunu tahmin ediyorum. Tabii ki test ürünü olduğu için bu bölümleri kesip içerisine bakma fırsatım olmadı :)
Bu kadar ayrıntı sanırım yeterli. İsterseniz kabloların ses karakterine bir bakış atalım. İlk önce kendi sistemimde arkasında da farklı hoparlör ve ampli kombinasyonlarında Alpha kabloları denemeye başlıyorum. Kendi sisteminde normal koşullarda Gryphon PSC Reference hoparlör kablosu veya yüksek saflıkta bakırdan üretilmiş “vintage” solid core bir kablo kullanıyorum. Kullandığım kaynak kombinasyonlarına göre zaman zaman bu kablolar arasında değişimler yapıyorum. Sistemi kendi referansım konumuna alıp ilk önce single ended triode, arkasından push pull lambalı en son olarak solid state amplilerle deniyorum. Normal koşullarda düşük güçlü lambalı ampliler ile daha basit yapılı tercihen tek telli kabloların kullanılması önerilir ancak bu genellemelerin pek doğru olmadığını senelerdir yaptığım denemelerden biliyorum. Benim açımdan bir hoparlör kablosunun olmazsa olmaz özelliği sessiz arkaplan olmalıdır. Hoparlör kabloları genelde sistemlerimizdeki en uzun metrajdaki kablolardır ve bu durum onların farklı gürültülerden etkilenmesinin yolunu açar. Ayrıca kablo uzunluğu arttıkça kablo içindeki dinamikler kablonun teknik değerlerini -misal direnç- etkileyerek sesin farklılaşmasına yol açabilir. Bu konularda Alpha kablo daha ilk bakışta iyi sonuç veriyor.
Dinleme testlerimde farklı müzik tarzlarında albümlere odaklanıyorum. Özellikle solo piyano albümlerine. Mesela Keith Jarrett’ın the Koln Concert plağına bir bakış atalım. Yeniden baskısı son derece başarılı olan albüm gerek mikro detay gerekse de ton olarak dinleti yapmak için ideal bir albüm. Mikro detay seviyesi, özellikle de piyano detayları konusunda çok başarılı bir sonuç elde ediyorum. Kabloyu uzun bir yakma sürecine tabii tuttum ve ilk hali ile son gelinen hali arasında fark var. Kutuyu açtığınızda kablolar size bir miktar çalıştırılmış halde geliyor ancak asıl önemli olan sizin sisteminize uyum sağlaması. Referans bir kablonun detay seviyesi tabii ki yok ancak gerek ton gerekse de detay konusunda etkileyici bir durum söz konusu. Buradan daha sert albümlere doğru devam ediyorum. Mayhem’in De Mysteriis Dom Sathanas Alive albümüne bakalım. Albümün kaydında herhangi bir özen vesaire maalesef yok. Ancak kapkaranlık bir atmosfer söz konusu. Kablonun yaratacağı aşırı tonlamalar veya parlaklık bu tarz albümlerde hemen dikkat çekiyor. Şunu unutmamak lazım bir albüm eğer kayıt anlamında kötü ise, sistemin onu “kötü” çalması gerekir. Bazı frekans bantlarında öne çıkma veya düzeltmeler duyarsanız bir yerlerde sorun olduğunu düşünmelisiniz… Dinamizmi yüksek son derece eğlenceli bir klasik müzik albümü olan Simone Dinnerstein’ın Mozart in Havana‘sını mercek altına alıyorum. Sonuç gerçekten başarılı. Sahnesi, detay seviyesi ile kablo sınıfı kesinlikle geçiyor.
Alpha hoparlör kablosu Haziran 2017 itibarı ile KDV Dahil 885 Euro karşılığında yaklaşık 3.500TL’lik bir fiyat etiketine sahip. Her ne kadar firmanın giriş seviyesi kablosu olsa da, daha çok orta seviye sistemleri hedefleyen bir ürün olduğunu söyleyebilirim. Kablonun tonları gayet başarılı. Daha doğrusu sistemin genel tonalitesine dokunmaması bence çok önemli. Farklı tarz albümlerde özellikle de büyük orkestra müziğinde frekanslar arası bir karmaşa olmadan mikro detaylara odaklanabileceğiniz, karakter olarak herhangi bir frekans aralığında çok vurgu yapmayan, hemen her frekans aralığında başarılı sonuçlar elde edebileceğiniz bir kablo olduğunu söyleyebilirim. Bazı okuyucularımız kablolarını sistemlerine son bir dokunuş olarak düşünürler. Örneğin biraz daha baskın bir alt frekans için kablo ile müdahale etmek isterler. Bu tarz ürünler bunun yerine sistemini arzu ettiği şekilde düzenleyip, nihai sesi hoparlörlerine fazla dokunulmadan göndermeyi isteyen okuyucularımıza yönelik bir ürün.
Kablo testlerinde her zaman yazdığım bir şey var, yine tekrarlayayım. Benim yazdığım bu yazı da dahil olmak üzere sadece okuyucuya bir fikir verebilir. Asıl durumu siz kabloyu kendiniz dinleyerek tespit etmelisiniz. Sistemden sisteme, kulaktan kulağa çok değişken sonuçlar alınabiliyor. Bu yüzden benim söyleyebileceğim tek şey, dinleme listesine Alpha kabloyu mutlaka ekleyiniz olacaktır. Yeni tanıştığım bir firmaya göre gerçekten etkileyici bir “giriş” kablosu olmuş Alpha.
Signal Projects Lynx Güç Kablosu ikinci konuğumuz. Tıpkı Alpha hoparlör kablosunda olduğu gibi bir kutu sunumuna sahip olan kablo, çok damarlı yüksek saflıkta bakırdan üretilmiş. İletken kabloların izolasyonu Polyvinyl Chloride ve Polyolefin malzemelerinden yapılmış. Ekranlama için ise alüminyum malzemeler kullanılmış. Kablolar alışageldiğimiz siyah koruma kılıflarına sahipler. Görsel anlamda çok iddialı olduklarını söyleyemem. Bu kılıf içerisinde yüksek saflıkta bakır teller ile üretilmiş çok damarlı bir yapı var. İletkenler Polyvinyl Chloride malzemeden üretilmiş elektromanyetik ve radyo frekansı korumasına sahipler. Kablolar gayet kaliteli gözüken konektörler ile sonlandırılmış.
Burada biraz detaya gireyim. Firmanın ayrıntılı makalelerinde ekranlama konusundaki görüşlerini dikkatle okudum.
Bunların neredeyse tamamına katılıyorum. Hele ki, benim gibi bol lambalı sistemler kullanıyorsanız ve bunlar zaten kendi içlerinde bazı sıkıntılara sahipler iken, bir de dışarıdan özellikle de kablolar vasıtası ile gelen elektromanyetik gürültü ile uğraşmak istemem. Bunların dışında asıl önemli tehdit ise geçmişten günümüze kablosuz ağ teknolojilerinin yaygınlaşması. İletişim standartlarını gelişmesi, kablosuz ağlar, bluetooth bağlantılar gibi bir çok etki, sistemlerimizi tehdit ediyor. Eğer bir faraday kafesinin içerisinde yaşamıyorsanız bunlardan kurtuluşunuz yok. Hatta benim yazlığım kendi isteğim dolayısıyla göreceli ücra bir yerde olmasına rağmen, telefonum ile kablosuz ağlar arattığımda bile karşıma bir sürü seçenek çıkıyor. Gerçekten bunlardan kurtuluşumuz yok. Özellikle güç kabloları ve interconnectler bu etkilerin artması ve sistemlerimizin ahenklerinin bozulmasında önemli birer etken haline gelebiliyor. Uygun olmayan veya başarısız bir ekranlama, sisteminizde arkaplan sessizliğini bozarken, frekans dengesini de bozabiliyor. Ancak bunun bir de götürüsü var. Aşırı ekranlamış kablolar ise sistemin dinamizmini ortadan kaldırabiliyor. Denge çok çok önemli.
Stok bir kablodan Lynx güç kablosuna geçtiğiniz zaman farkları anlatmaya bile gerek yok. Ancak benzer seviye kablolardan ayrılan yönleri de olduğunu söyleyebilirim. Peki iyi bir güç kablosu sisteme neler katıyor. Öncelikle sistemin detay seviyesinde bir artış elde ediyorsunuz. Bu artış, amplifikatöre gelen elektriğin gürültülerden mümkün olduğunca arındırılması sonucunda rahatlayan örneğin üst frekanslarda şüpheye yer bırakmayacak şekilde kendisini gösteriyor. Benzer bir durum alt frekanslarda da söz konusu. Dağınıklıkların azaldığını, basların etkileyici hale gelebildiğini görebiliyorsunuz. Sırasıyla 4 amplifikatör denedim. 2 tanesi solid state yapıda ikisi ise lambalı. Amplilerin sınıfı yükseldikçe ve dış etkilere hassasiyetleri arttıkça kablodan aynı miktarda performans artışı elde edebiliyorsunuz. Özellikle Class A bir entegre ampli ve düşük güçlü lambalı amplim işle elde ettiğim sonuçlar gerçekten etkileyici idi. Test amacı hem kayıt olarak hemde ezgiler anlamında etkileyici bir albüm olan Sera Una Noche ile başladım. Minimal bir albüm, Güney Amerika’nın ateşli müzik tarzını son derece etkileyici şekilde sunan bir kayıt. Arkaplan sessizliği, albümün dinleme odamda oluşturduğu katman katman atmosfer alkışı hak ediyor. Daha kompleks albümlerde yine benzer etkileri görüyorum. Ortalamanın üzerindeki bir sistemi alıp özellikle de amplifikasyon katını çok daha iyi bir noktaya getirebilme konusunda çok iyi iş yapıyor Lynx güç kablosu.
İşin maddi yönüne bakarsak KDV Dahil 731 Euro karşılığında yaklaşık 2.800TL’lik bir fiyat etiketine sahip. Kablonun performansına bakarsak fiyatın gayet makul olduğunu söyleyebilirim. Tabii ki belirli bir seviyenin üzerindeki sistemler için. Şimdi bu yazıyı okuyan okuyucuların kafasında oluşması muhtemel bir soruyu hep birlikte yorumlayalım.
Signal Projects kablolar birazcık kapalı bir kutu denilebilir. İnternet üzerinde çok fazla incelemesini bulabilmek mümkün değil. Tüketicilerin bu tarz ürünlerde özellikle ikinci el durumunu da düşündüğünü biliyorum. Merak etmeyin gün sonunda bende tüketiciyim. Haliyle kafalarda bazı soru işaretleri olabiliyor. Böyle düşünüyor ve sıklıkla sisteminizde değişiklikler yapıyorsanız bir noktada haklısınız. Ancak benim gibi sistemini belirli bir noktaya kadar getirip, bu noktanın arkasından yatırım ve değişiklik yapmayı sevmeyen ve önyargısız bir meraklıysanız Signal Projects kabloları oldukça vaatkar performanslara imza atabiliyorlar. Gün sonunda markanın Türkiye mümessiline gidip, ürünleri denemek ve yakından tanımak için para ödemenize gerek yok. En azından gidip bir kulak kabartın. Emin olun şaşırtacaksınız…
Bu yazımızda Mecmua’ya ilk kez konuk ettiğimiz Signal Projects firmasının Alpha hoparlör ve Lynx güç kablosunu inceledik. Açıkçası hiç tanımadığım bir firmanın ürünlerini denerken oldukça şüpheci olurum. Mümkün olduğunca detaya inmeye çalışırım. Lynx güç kablosu orta / üst segment sistemler için göreceli makul bir fiyata başarılı sonuçlar ortaya koyabilen gerçekten çok çok etkileyici bir güç kablosu. Benim gibi güç amplileri veya orta sınıf amplifikatörler kullanan okuyucularımızın mutlaka mercek altına almasını öneririm. Ben oldukça etkilendim. Alpha hoparlör kablosu ise dikkat ve özenle kurulmuş bir sistemi tamamlamak için ideal bir hoparlör kablosu. Sistemin genel tonalitesine çok müdahale etmeden, detay seviyesini, sahneyi hoparlör vasıtası ile dinleyiciye aktarabilen bir kablo. Fiyat anlamında belki giriş seviyesi sistemler için yüksek ancak orta/üst sistemler için makul sayılabilecek seviyelerde bir ürün diyebilirim.
Açıkçası Signal Projects deneyimlerimden oldukça memnun kaldım. İlerleyen aylarda bir kez daha firmanın ürünlerine geri dönüp, aynı seriden ara bağlantı, hoparlör ve ara bağlantı kablolarını bir arada deneyerek, birlikte nasıl bir sinerji yaratacaklarını denemek istiyorum. Hoş buna sıra ne zaman gelir bilemiyorum. Can Hifi firmasının mümessilliğini üstlendiği oldukça ilginç markalar var ve bunların bir kısmını ben kişisel olarak merak ediyorum :) Önümüzdeki günlerde en merak ettiğim 2 ürüne çok ayrıntılı şekilde birlikte bakacağız…. Birazcık sabır…
Signal Projects Alpha Hoparlör ve Lynx Güç Kabloları
Lütfen ayrıntılı özellikler ve teknik makaleler için Türkiye mümessilinin veya üreticisinin web sitesini ziyaret ediniz.
Fiyat: 885 Euro 3.508,14 TL (2m fiyatı) ve 731 Euro 2.897,68TL (1,5m fiyatı) Fiyatlar sırasıyla Alpha Hoparlör ve Lynx Güç Kablosu modellerinin fiyatlarıdır. Haziran 2017 itibarı ile KDV dahil şekildedir. / Online satın almak için tıklayınız
Temsilci: Can Hifi / www.canhifi.com
Bir yorum ekleyin