Son dönemlerde farklı Dynaudio modelleri konusundaki görüşlerimizi sizlerle paylaştık. Bu kez Emit M20 modelini mercek altına alacağız. Ben kişisel olarak geçmişten bugüne Dynaudio’nun giriş seviyesi hoparlörlerini çok severim. Seneler içerisinde bu segmentte neler değişmiş ona bir bakma fırsatım olacak. Aslında sadece Dynaudio değil, bir çok markanın giriş seviyesi raf tipi hoparlörlerini ön plana çıkartma sebebim, bu tarz hoparlörlerin uygun metrajlı odalarda harika ses vermelerinin yanında, performanslarını gösterebilmeleri için daha makul mantıklı sayılabilecek ekipmanlar ile eşleşmesi gerekliliği. Bu durum, geniş meraklı kitlelerinin bu tarz hoparlörlere ve dolayısıyla müzik sistemlerine ulaşabilmesini sağlıyor. İsterseniz Emit M20 hoparlörleri yakından tanıyalım.
Emit M20, gayet klasik bir Dynaudio monitörü. Dışarıdan baktığınızda gözünüze yabancı gelemeyen bir tasarım var. 215 x 355 x 280mm boyutlarındaki hoparlörler iddialı olmayan ama gayet şık bir kaplamaya sahipler. Klasik tip toz korumalarına sahip olan hoparlör, klasik iki yollu tasarıma sahip. Bas refleks portu ise arka bölüme yerleştirilmiş. Minik bir Dynaudio logosu hoparlörün alt kısmına yerleştirilmiş. Sürücülerin çevresindeki plakalar gümüş renkte seçilmiş. Siyah ile kontrastı sayesinde hoparlör sıkıcı görünüme sahip olmaktan kurtulmuş.
Dynaudio hoparlörleri özel yapan şey, firmanın ürettiği sürücüler. Danimarka bu konuda zaten namı yürümüş bir ülke. Zaten firmanın logosu bile olmasa, mid/bas sürücüyü gördüğünüz anda markayı hemen tanırsınız. Emit M20 içinde aynı durum geçerli. Hoparlörde yer verilen tiz sürücü D280 modeli. Bu tiz sürücüler aslında D260 modelinin tamamen elden geçirilmiş bir versiyonu. Bu sürücüler seneler boyu farklı Dynaudio hoparlörlerde kullanılmıştı. Firma yakın zamanda bu sürücüleri tamamen yenileyerek D280 kodunu verdi. Yine ipek kubbe tipi yapıdaki sürücü için üretici oldukça iddialı. 28mm boyutlarındaki sürücüye eşlik eden mid/bas sürücü ise 17cm MSP yapıda.
Magnesium Silicate Polymer (kısaca MSP) magnezyum silikon polimer yapıda bir sürücü. Gelişim aşamasında düşük ağırlık ile yüksek rijitlik elde edilmek üzere çalışan sürücü için özel iç yalıtım malzemeleri kullanılmış. Dynaudio tarafından verilen bilgilere göre her sürücü maksimum performans için eşlenerek kullanılıyor. Bu aslında yeni haber değil. Geçmişten bugüne firmanın giriş seviyesindeki hoparlörlerinin bu denli sevilmesinin arkasındaki sebep, detaylara gösterilen özen olmuştur.
Hoparlörün arka bölümünde tek bir set konektör bulunuyor. Hemen üzerinde model ve seri numaralarını içeren bir bilgi etiketi ve en üstte bulunan bas refleks portu. Konektörler yuvarlak bir yuva içerisine yerleştirilmiş. Çok kalın ve biçimsiz yassı yengeç tipi konektör kullanan hoparlör kabloları hariç herhangi bir sorun yaşamadan arzu ettiğiniz kabloları bağlayabilirsiniz. Eğer bu tarz bir kablo kullanacaksanız örneğin Gyrphon referans kablolar biraz zorlanabilirsiniz. Tabii ki gerçek hayat koşullarında bu tarz pahalı bir kabloyu bu tarz bir hoparlör ile kullanmazsınız!
Hoparlörün üretici tarafından verilen teknik bilgilerine göre hassasiyeti 86dB (2,83V / 1m), güç ihtiyacı maksimum 150W, empedansı 4 Ohm, frekans yanıtı (± 3 dB): 50Hz – 23kHz ve x-over frekansı 2600Hz. Tabii tüm bu değerler kağıt üzerinde görünenler. Gerçek hayat koşullarında hoparlörlerin nasıl çalacağına ayrıca bakacağız.
Son zamanlarda daha fazla hoparlörde görmeye başladığımız bas refleks portunu kapatmak için kullanılan malzemeye Emit M20 kutu içeriğinde de yer verilmiş. Benim hep söylediğim şey, oda metrajınıza uygun hoparlör seçmeniz. Eğer odanıza göre büyük bir hoparlör seçerseniz ve alt frekanslar sizi rahatsız ediyorsa bu tıkaçları kullanarak bu etkileri azaltabiliyorsunuz ancak hoparlörün genel performansında da kayıplar yaşıyorsunuz. En güzeli paket içerisinde bu tıkaçlarda varmış deyip kutuya geri koymak bana sorarsanız. Şimdi isterseniz hoparlörler nasıl çalıyor buna bir bakalım.
Bir yorum ekleyin