Yazının başlığını okumamış bile olsanız yukarıdaki fotoğrafı gördüğünüzde, sürücü sayesinde bunun bir KEF hoparlörü olduğunu sanırım anlardınız. Bu yazımızda KEF firmasının çok farklı bir tasarıma sahip konsept ürünü Egg’e göz atacağız. İngiliz üretici, bu hoparlörü pazara sunduğunda “all rounder” veya Türkçesi ile “çok yönlü” bir sistem olarak duyurmuştu. İster bilgisayarınızla kullanabileceğiniz, isterseniz televizyonunuza bağlayabileceğiniz hatta küçük bir dinleme alanında tam donanımlı bir müzik sistemi olarak kullanabileceğiniz bir ürün olduğu iddiasına isterseniz incelememizde yakından bir bakalım…
İsminden anlayacağınız üzere yumurta şeklindeki tasarım gerçekten çok modern gözüküyor. Extreme Audio’nun bana gönderdiği ürün harika bir mavi tonuna sahip, fakat siyah ve beyaz seçenekleri de mevcut.Fotoğraflarda ne kadar belli oluyor bilemiyorum ama çok güzel bir kaplaması var hoparlörün, aydınlıkta çok eğlenceli ışık oyunları görebiliyorsunuz. Bu tarz bir ürün alırken hifi dünyasında tercih ettiğimiz siyah rengin dışına çıkabiliyorsanız çıkın, maviler, beyazlar bu tarz ürünleri daha şık gösteriyor bana sorarsanız. KEF kendi imza tasarımı Uni-Q sürücüleri bu sevimli hoparlörlerde de kullanmış. Üst frekans sürücüsü tam ortaya yerleştirilmiş iken, hacmin kalanı orta/bas sürücü tarafından kullanılıyor. Koruma kapaklarını çıkarttığınızda üst kısımda bas refleks yuvasını görebiliyorsunuz. Daha önce Stereo Mecmuası’nda oval şekilli hoparlörler görmüştük. KEF tasarımcıları da bu şeklin akustik anlamda özellikle titreşimlerin kontrol altına alınmasında çok etkili olduğunu söylüyorlar. EGG içerisinde sürücüleri layıkı ile besleyebilmek için her bir hoparlör içerisine “D sınıfı” birer amplifikatör yerleştirmişler. Tasarım benden tam puan alıyor… Benden ziyade oğlum hoparlör ilk geldiği günden itibaren acayip sevdi ve kendi dilinde yumurta demeye başladı. Kutu açılıp hoparlörü görünce bir süre boyunca kendi odasına kurmak zorunda kaldık. Tabii gün sonunda emanet mala zarar vermesini önlemek için kaldırmak zorunda kaldık ama ufaklıktan da tam puan aldı hoparlör!
Hoparlörlerin ana kontrolleri sağ hoparlör üzerine yerleştirilmiş. Ön bölümdeki küçük bir ışık yardımı ile seçilen kaynak veya bağlantı durumu konusunda bilgi veriliyor. Örneğin Bluetooth bağlantı mavi renk, USB bağlantı sarı renk ile belirtilmiş. Cihazın ön bölümünde açma kapama, ses kontrolleri ve kaynak seçimine yer verilmiş. Her iki hoparlör arasındaki bağlantı ise özel bir kablo ile yapılıyor. Bu kablo sol hoparlörde sabit olarak bulunuyor. Yeterli uzunluktaki kablonun fazlalığı hoparlörün altına yapılan kanallara sarılarak derli toplu halde kurulum yapılması sağlanıyor. Çok akıllıca bir çözüm… Cihazın kutusu içerisinde uzaktan kumanda da çıkıyor ve tüm temel fonksiyonları kontrol edebiliyorsunuz. Cihazın elektrik ihtiyacı ise notebook adaptörü büyüklüğünde bir adaptör vasıtası ile sağlanıyor. Uzun çalışma saatlerinde bile ısınma sorunu olmadığını da ekleyeyim…
Cihaz üzerinde boyundan beklenmeyecek şekilde zengin bağlantı seçenekleri var. Sağ hoparlör arkasında USB girişi, Subwoofer çıkışı ve sol hoparlöre bağlantı bulunuyor. Cihaz içindeki 24Bit/96kHZ DAC bluetooth, optik ve USB girişini kontrol ediyor. KEF hoparlörlerin boyutu söz konusu olunca mikro USB girişi kullanmış. Ancak bu durum bilgisayarınızı bağlamak için sıkıntı değil. Gerekli kablo kutu içeriğine eklendiği gibi daha kalitelilerini bulabilmeniz mümkün. Tabii ki odyofil sınıfı bir USB kablo kullanmayı planlıyorsanız, onu kullanamayacağınızı da ekleyeyim. Sıkıntı mı hayır kesinlikle değil!
Bluetooth demişken KEF Egg en güncel Bluetooth sürümü 4.0’ı destekliyor ve aptX desteğine sahip. Bilgisayar bağlantısı, USB bağlantısı dışında cihazın yan tarafında bir de 3.5mm girişine yer verilmiş. Bu giriş isterseniz stereo girişi olarak, isterseniz de, optik giriş olarak kullanılabiliyor. Aşağıdaki fotoğrafta görebileceğiniz üzere küçük bir kapak çıkartılarak hoparlörün yan tarafından bu girişlere ulaşabiliyorsunuz. Bu giriş keşke arkaya koyulabilseydi. Çıkan kapağı bir yerlerde muhafaza etmeniz gerekiyor kaybetmemek için! Hoparlörlerde tek beğenmedim şey, bu kapak sistemi oldu diyebilirim.
Gelelim bu sevimli hoparlörlerin ses performansına. Öncelikle şunu söyleyeyim, sevimli dediğim hoparlör sesinin açılması ile resmen bir canavar haline geliyor. Ses yüksekliği açısından değil, verdiği keyif anlamında! Beklenmedik taş baş yararmış hesabı ilk açtığımda beni şaşırtmayı başardı. Hoparlörlerin boyunu gördüğümde ilk önce bilgisayar sistemimin olduğu odaya kurdum. Bilgisayarımı kutu içeriğinde gelen USB kablo ile bağladığımda daha yanmamış hoparlörlerin detay seviyesi beni şaşırtmayı başardı. Tasarımcıların hoparlörü hafif açı ile yukarıya doğru konumlandırmaları masaüstünde kullanmak isteyenler için çok akıllıca bir karar olmuş. USB bağlantıyı kullanarak farklı müzik türlerindeki albümleri çaldıkça bu küçük hoparlörlerin alt frekans performansı daha da şaşırtıcı hale geliyor. Bu kullanım senaryosunda bilgisayarım üzerinden film seyredip oyunda oynadım bol bol. Hemen her senaryoda yüzümü güldürmeyi başardı. Açıkçası benim zevkime göre subwoofer ihtiyacı olmadan gayet keyifle kullanabilirsiniz.
Tonlar, KEF hoparlörleri sevenler için bir sürpriz vaad etmiyor. Alışageldiğimiz KEF sesini bu değişik tasarımda da elde ediyorsunuz. Üst frekanslar gayet detaylı, şaşırtıcı derece de başarılı baslar ve çok ileride olmayan bir mid performansı. Keyifli bir sahne. Uni-Q sürücüler, koaksiyel yapıda olmalarına rağmen çok doğrusal bir hisse sahip değiller. KEF bunu son yıllarda gerçekten başarılı şekilde uyguluyor…
Hazır bilgisayarımı bağlamış iken hemen optik giriş ile USB girişleri kıyaslıyorum. 24Bit/96kHZ çözünürlüğü destekleyen DAC, çok yüksek çözünürlük arayan okuyucularımız için belki yeterli gelmeyebilir ancak kendi dosyalarından müzik dinleyen veya Spotify, Tidal gibi servisleri kullanan meraklılar için yeterli. Açıkçası yaptığım denemelerde USB ile optik girişin kullanılması arasında çok fazla farklılık bulamadım. Her iki girişte de standart kablolar kullandım. Ancak ben bu senaryoda USB girişi tercih ederim. Bunun sebebi tamamen görsel. USB girişi yan tarafta olduğu için ortalıkta hiçbir kablonun görülmemesi benim için önemli bir artı.
Ancak optik girişin önemli bir avantajı var. Bana sorarsanız bazı koşullarda özellikle de kablolara masraf yapmak istemiyorsanız, sıradan kablolar ile USB’den daha temiz bir ses elde edebilmeniz mümkün olabiliyor. İşin en güzel yanı, her iki girişi aynı anda bağlayarak A/B testi yapabilmek mümkün. Çıkan sonuca göre ana girişinizi belirleyebilirsiniz.
aptX destekli Bluetooh bağlantısı ise KEF Egg’e önemli bir kullanım kolaylığı sağlıyor. Tüm ev ahalisi için faydalı olduğunu düşündüğüm Bluetooh bağlantısı günümüzde çok fazla cihazda kendisini gösteriyor. Üst model cihazlarda özellikle de 192kHZ ve üzeri destekleyen DAC’lara sahip cihazlar kullananlar bu bağlantıyı ses kalitesi anlamında tabii ki ikinci plana atıyor olsalar da, iş kullanım kolaylığına gelince hepimiz tercih ediyoruz. KEF Egg özelinde ise çözünürlüğün daha standart bir noktada olması, Bluetooh bağlantısını kullandığınızda bir kayıp oluyor hissini azaltıyor ve bana sorarsanız USB ve optik bağlantı kullanarak yaptığınız dinletilere oldukça yakın bir performans gösterebiliyor. Tabii ki çözünürlük anlamında geride ama keyifle müzik dinlemeniz için engel kesinlikle değil.
Peki bu hoparlörü hangi senaryolarda kullanabiliriz. Açıkçası masaüstü kullanım için harika bir seçenek olabilir. Özellikle masaüstünde klasik dikdörtgen formlu hoparlörler yerine daha farklı tasarımlar görmek isteyip ses kalitesinden ödün vermek istemeyenler için KEF Egg’lerin iyi bir seçenek olduğunu düşünüyorum.
İkinci senaryo ise küçük ila orta boyutlara sahip salonlarda televizyonunun sesinden illallah etmiş ancak ev sinema sistemi kullanmak istemeyen kullanıcılar açısından güzel bir seçenek olacaktır. Televizyonunuzu, oyun konsolunuzu Egg’lere bağlayıp, gerçekten keyifle kullanabilirsiniz. Siz ve ev ahalisi Bluetooth bağlantıyı kullanarak istediği zaman müzik dinleyebilir. Tek bir hoparlör ile müzik sistemi işini çözmüş olabilirsiniz.
Ancak asıl önemlisi küçük orta boyutlardaki bir salonda, ofiste veya çalışma odasında başlı başına bir müzik seti gibi kullanabilmek mümkün KEF Egg’leri. İşin en güzel tarafı tasarım o kadar güzel ki, eşiniz bile büyük ihtimalle ses etmeyebilir küçük işgalinize… Gelelim işin parasal boyutuna. Ülkemizde KEF Egg, 695 Dolar fiyat etiketine sahip. Bu fiyat aralığı birçok aktif hoparlörün rekabet ettiği bir yer. KEF Egg bu rekabete firmanın kendisine özgü ses karakterinin yanında geniş bağlantı seçenekleri ve özellikle DAC ve Bluetooth bağlantı seçenekleri ile ön plana çıkıyor. Derli toplu boyutları, müthiş tasarımı, geniş bağlantı opsiyonları ve rakipleri ile rekabet edeceği göreceli mantıklı fiyatı ile bu alanda bence çok önemli seçenek olarak kendisine yer buluyor. Ben çok beğendim…
KEF Egg
Two-way bass reflex Uni-Q driver array: HF: 19mm (0.75in.) vented aluminium dome MF/LF: 115mm (4.25in.) aluminium MAXIMUM OUTPUT 95dB (SPL) OUTPUT Subwoofer output AMPLIFIER TYPE Twin Class D AMPLIFIER OUTPUT POWER 50W ANALOGUE INPUT 3.5 mm AUX DIGITAL INPUT Mini USB Type B Mini TOSLINK Optical (combo jack) RESOLUTION Up to 24 bit Up to 96 kHz, depending on source resolution Bluetooth 4.0 with aptX® codec
Fiyat: 695 Dolar (KDV Dahil) 2.830 TL (16 Ocak 2017 itibarı ile)
Temsilci :Extreme Audio /www.extreme-audio.com
Selamlar,
İkisini de test etmiş biri olarak, siz olsanız Audioengine a2+ mı yoksa Kef Egg mi tercih edersiniz? Ofis masamda (açık ofis ne yazık ki ve ses seviyesi genelde düşük olacak) kullanmak üzere hoparlör bakıyorum, sanırım bu iki ürün arasında kaldım.
Teşekkürler.
A2+ ve KEF Egg kıyaslarsak tercihim Egg’den yana olur. Ben çok başarılı bulmuştum her iki hoparlörü de. Bu arada Egg’in AudioEngine tarafındaki muadili bana sorarsanız A5+ olur
Çok teşekkürler yorumunuz için. A5+ benim masam için fazla büyük olur sanırım, tercihimi Egg’den yana kullanacağım.