Wire World Silver Electra 5.2 ve Wire World Silver Eclipse 6


Wire World kablo denince ilk akla gelen firmalardan biri olmuştur. Neden mi? Bunu anlamak için kısa bir araştırma yapmanız yeterli. Firmanın sitesine girip de Wire World’ün başkanı ve aynı zamanda dizaynırı olan David Saltz’ın aldığı patentlere baktığınızda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. 1991’den günümüze kadar Saltz’ın 10’un üzerinde aldığı patent bulunuyor. Wire World’ü diğer firmalardan ayıran bir başka özelliği ise müziğin içinden gelen bir firma olması. Müziğin içinden derken ne mi kastediyorum? Wire World sadece Hi Fi, Hi-End cihazlar için kablo üretmiyor, aynı zamanda gitarlar için de kablo üreten ender firmalardan biri. Asıl bu özelliği benim gözümde onu farklı bir yere koyuyor.

Durum böyle olunca da deneyimleri sizinle paylaşmak için Mavi Hi-Fi’dan iki örnek istemem uzun sürmedi: Wire World’ün ara bağlantı kablosu Silver Eclipse 6 ve elektrik kablosu Silver Electra 5.2. Evet, bu ürünler 7 serisiyle kıyaslandığında biraz eski gibi görünse de bu iki modelin genel karakteri hakkında size fikir verecektir. Ara bağlantı kablosu firmanın patenti kendine ait DNA Helix ve Composilex 2 teknolojileriyle donatılmış. DNA Helix teknolojisiyle kabloya gelen elektromanyetik dalgaları nötralize eden Wire World, Composilex 2 ile de distorsiyonu azaltıyor. Oldukça saf gümüş ve bakır tellerin kullanıldığı kablo yine firmaya özel konektörlerle son buluyor. Bu kabloların ne başında ne de sonunda başka markaların konektörlerine rastlamanız mümkün değil. Zira başında da belirttiğim gibi kablonun tüm parçaları Wire World’e özgün teknolojilerle üretiliyor. Ancak dikkati çeken bir nokta var ki o da firmanın yuvarlak kabloların aksine yassı bir yapı tercih etmesi. Bunun nedeni de akımın en iyi bu şekilde iletildiğini savunmaları. Bu konuda yalnız olduklarını da söyleyemem. Bu iddialarında haklılar mı hep beraber bir bakalım isterseniz. Yalnız deneyimlerimi paylaşmadan önce kabloların uzunluklarına ve farklı sistemlere göre etkilerinin değiştiğinin de altını çizeyim.

Bu kez incelemede farklı bir yol izlemeye karar verdim. Kabloların neler vadettiğini daha iyi anlamak için şarkı şarkı yorumlamaktansa her notasını, yürüyüşünü ezbere bildiğim albümleri baştan sona dinlemeyi seçtim. Unutmadan, kabloların her ikisinin de 500 saatlik yanma ya da pişme sürelerinin hepsini tamamladığını söylemeliyim. Albüm mü diyorduk? Evet, mümkün olduğunca her türden bir albüm seçmeye çalıştım. Sanatçıların isimlerine baktığınızda siz de bunu anlayacaksınız: Patricia Barber “Smash”, Tracy Chapman “New Begining”, Bach “The Complete Bach Edition 2000”, Keb’ Mo’ “Suitcase”…

Wire World’ün ara bağlantı kablosu Silver Eclipse 6 ile Patricia Barber’ın albümünü dinlerken ilk fark ettiğim şey detaylar oluyor. Gitarlardaki tellerin üzerinde gezinirken oluşan sürtünme sesi belirgin bir şekilde kulağınıza ulaşıyor. Smash albümünü dinlerken bir başka dikkat çekici unsur bas kontrolü oluyor. Sanki müzik üzerinden fazla ağırlıkları atmışa benziyor. Genel olarak akıcı bir yapıya sahip olduğunu söylemeliyim.

İkinci Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız

Tags: