Denemeler yapacağım model 78 devirlik Shellac (taş) plak modeli değil mono versiyon idi. Biliyorsunuz mono plakları dinleyebilmek için günümüzde bazı pikap katlarında mono tuşu var ancak eski plakların yapısı şimdikilerden farklı olması nedeni ile yeni bir iğne ile sanal mono plak dinlemek yerine geniş koleksiyonları olanlar genelde tamamen mono bir sistem kuruyorlar. Mono bir iğne, eğer kullanılıyorsa mono bir step-up transformer ve pikap katı bu sistemin doğruları. Tabii ki modern mono plaklar günümüz sistemlerine uygun üretildiğinden benim bahsettiğim plaklar eski ama gerçekten eski plaklar. Hatta Shellac yani taş plak dönemi ve hemen sonrası ait döneme plaklar.. Tabii ki modern plaklarla Kotetu gibi iğneleri kullanabilirsiniz. Böylelikle pikap katınız müdahale etmeden gerçekten mono ses elde edebilirsiniz.
Elimdeki Fransızca plakların büyük çoğunluğu mono yapıda. Fransız müziğinin en çok tanınan isimlerinden bir tanesi olan Yves Montand, 1940′larda Edith Piaf tarafından keşfedilmiş bir yorumcu. Edith Piaf tarafından keşfedilmiş tüm diğer şarkıcılar gibi bir süre bu ünlü bayanla özel hayatını da paylaşmış. Montand’ın tarihe mal olmuş şarkıları vardır. Ancak diskografisinde Nazım Hikmet şiirlerini gördükçe müzisyene olan saygım artmıştır her zaman…
en güzel deniz: (La plus belle des mers)
henüz gidilmemiş olanıdır. (On ne les a pas encore vécus.)
en güzel çocuk: (Le plus beau des enfants)
henüz büyümedi. (N’a pas encore grandi)
en güzel günlerimiz: (Le plus beau jour)
henüz yaşamadıklarımız. (Les plus beaux de nos jours)
ve sana söylemek istediğim en güzel söz: ( Et ce que moi je voudrais te dire de plus beau)
henüz söylememiş olduğum sözdür… (Je ne l’ai pas encore dit.)
Fransız müziği ilginçtir. Müzik genelde arka planda önde ise şarkılar o keskin aksanları ile bazen kendi şiirlerini bazen de dünyanın dört bir tarafından şairlerin şiirlerini okurlar. Fransız bir çok müzisyenin albümlerinde Nazım şiirlerini görürsünüz. Bizim yasakladığımız bu nadide şiirler 1950’lerde 60’larda ve 70’lerde Fransızca konuşulan memleketlerde dillerden düşmüyordu.
Miyajima Kotetu iğnenin sıcaklığı kelimeler ile anlatılabilir gibi değil. Detay, alt frekans dengesi ve aklınıza gelen diğer bir sürü hifi terimini bir kenara bırakıp müzik içinde kayboluyorsunuz. Egzotiklik dedikleri bu olsa gerek. Baş döndürücü bir sıcaklık dönüyor odanın içerisinde.
Bundan seneler önce Django Reindheart diskografimi tamamlayabilmek için dünyanın dört bir tarafındaki satıcıları inceleyip dururken sanırım Arjantinde istediğim şeyi bulmuştum. Kocaman bir kutu setini alıp tüm arayışlarımı sona erdirmiştim. Jean Baptiste “Django” Reinhardt, 43 yıl süren kısa yaşamında müzik tarihine sayısız önemli beste, harika albümler bırakmıştır. Müzisyen Belçika’lıdır. Ancak müzik yaşamının büyük bölümü Fransa’da geçmiştir. Zaten Belçika’nın güneyi ve Fransa’da yaşayan çingenelerin birbirlerinden hiçbir farkı yoktur ve kültürel olarak kardeş sayılırlar. Django, 18 yaşında yaşadığı karavanda çıkan yangın sonunda sol elinin yüzük ve serçe parmağını kullanamaz hale gelmiştir. Israrla müzik çalmaya devam eden müzisyen kendi gitar akor sistemini oluşturmuştur.
Django’nun müzik kariyerinin dönüm noktası kemancı Stéphane Grappelli ile tanışmasıdır. Bu dönemde “Quintette du Hot Club de France” grubunu kurmuşlardır. Django’nun kardeşi Joseph ve Roger Chaput ritm gitar hattını oluştururken, Louis Vola bas çalmaktadır. 1934′de başlayan müzik kariyeri 1939′da II Dünya Savaşının başlamasıyla Grapelli’nin İngiltere’ye gitmesi ile müziğine bir ara vermiştir. Bu dönemde Fransa’da kalmıştır.
Savaş sonrasında ise ikili tekrar bir araya gelmiştir. Bu arada savaş bittiğinde tüm içtenlikleri ile çaldıkları “Echos de France” (La Marseillese-Fransız milli marşı) öylesine duyguludur ki. Bu arada Amerika’da Duke Ellington orkestrası da dahil olmak üzere çeşitli konserler verirler. 1951′de müzik kariyerini sonlandıran Django, sayısız müzisyene ilham kaynağı olmuştur.
Bugün bu müziğe “Musique Manouche” deniyor ve ilk temelleri Django tarafından atılan müzikte önemli isimler günümüzde de insanları mutlu etmeye devam ediyor. Biréli Lagrène, Florin Niculescu, Angelo Debarre, Rosenberg ailesi ilk aklıma gelenler. Embraceable You” “Les Yeux Noirs”, “ Si Tu Savais”, “Daphné” ve daha bir çok şarkı dinlenmeye doyulmayacak türden. En önemlisi yüzünüzde kocaman bir gülümseme ile dinliyorsunuz müziği. Gerçekten kalpten gelen harika bir notlar.
Tüm Django plaklarım mono yapıda ve Miyajima Kotetu ile plaklarımdan akan notalar beni neredeyse sarhoş ediyor. Orta frekanslar öylesine bir tonla çalınıyor ki, kelimelerle anlatmak imkansız.
Elimdeki yeni baskı mono plakları da teker teker dinliyorum. Yeni baskı plaklarda gerçekten detay seviyesi çok yüksek ancak bir şey fark ettim ki, 1950’lerde 60’larda üretilmiş benden yaşlı plakların sıcaklığı bambaşka.
Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım. Kotetu pikap iğnesi gerçek plak koleksiyoncularının ilgisini çekecek bir iğne. Bambaşka bir çağdan günümüze uzanan plakları pek denk gelmeyeceğiniz bir sıcaklıkla çalıyor. Bu kadar yaşlı plaklarda oluşan sahne ve katmanlar inanılacak gibi değil. Eğer elinizde bu iğne ile kullanmaya değecek miktarda mono plak var ise, listenize bu iğneyi mutlaka ekleyin. Bu arada böyle bir koleksiyona sahipseniz bana haber verin ve müzik dinlerken öyle bir köşede oturur ve sesimi bile çıkartmam :)
Miyajima Laboratory Kotetu
Mono plak iğnesi
Fiyat: 415 USD + KDV
Temsilci: Audio AVM / www.audioavm.com
Bir yorum ekleyin