Yazının ikinci bölümüne ulaşmak için tıklayınız (For English Version Click Here)
Bu da pikap “mat”ıydı. Mantar, keçe, vinil, kauçuk gibi birçok malzemeyi ve bunların kombinasyonundan malzemeler denedik. Aralarından ikimizinde beğendiği genellikle kauçuktu. Tabi herhangi bir kauçuk değildi bu, çok olay olurdu öyle olsaydı.
George her zamanki gibi ilginç bir mat bulmuştu. Artık üretilmeyen eski bir SONY pikap mat’ıydı. Bu kauçuk bombeleri olan daha önce hiç görmediğim bir mat idi. Hatta o derece enderdi ki eBay’de haftalarımı 2. bir tane bulmak için harcadım.
Olur da bir tane bulacak olursanız hemen alın, ama dikkatli olun fotoğraftakine benzemesi çok önemli. Bir tane bulabilecek kadar şanslı olduğumda bana çok yakın bir beyefendide buldum. Adamcağıza cihazının geri kalanını çöpe atacağımı söyleyemedim. Mat’ı su ve azcık deterjanla yıkayarak 20 yıllık kiri çıkartmak durumunda kaldım. Şimdi dinleme zamanı!
Bir resim bin kelimeye bedeldir derler, keşke size bu ekipmanın çizdiği resmi gösterebilseydim! Yıllardan beri birçok CD çalar sahibi oldum. Kend, kayıtlarımı bile yapıp master kayıtlarını dinledim ama hep bir şeyler eksik gibi hissediyordum. Teknik olarak dijital analoga kıyasla çok üstün. Signal to Noise rasyosu, WOW ve flutter, distortion vs, dijital dünyada çok daha üstün, ancak o plastik çizgilerde saklı bir şeyler var ki sizi dinlerken duygulandıran, düşündüren, uzaklara götüren bir yolculuğa çıkmışsınız hissi uyandırıyor.
Deneyimi özetleyen tek bir deyim düşünebiliyorum – nefes kesen!
Bu dünyada kimse size cennet krallığına giriş garantisi veremez, ama belki, sadece belki, George’un pikabı size bu altın kapıyı açan anahtarlardan biri olabilir.
George ile iletişime geçmek isterseniz sizden haber almaktan mutluluk duyacaktır. Tüm iletişim bilgilerini www.prometheusaudio.co.uk da bulabilirsiniz. Ancak uyarmadı demeyin inançlarınız ne olursa olsun muhteşem bir yolculuğa çıkmaya hazır olun.
Yazının ilk bölümüne ulaşmak için tıklayınız (For English Version Click Here)
Bir yorum ekleyin