İsterseniz bu süreci anlatayım, bu konularda acemi olan okuyucularımız içinde bir rehber olur. İğnemiz takılı iken koruma kapakçığını çıkartıp arka ağırlığı kullanarak kolu platoya paralel halde havada durmasını yani teraziye gelmesini sağlıyoruz. Bunu yaparken pikabınızı da teraziye aldığınızdan emin olun. Kolun üzerinde yatay bir çizgi göreceksiniz işte bu çizgi ile platonun en üst kısmını göz önüne alarak kolumuzu teraziye getirdik. Şimdi kolu yerine park ediyoruz. Arka ağırlığı sabit tutarken öndeki üzerinde rakamlar bulunan diski 0 (sıfır) noktasına getiriyoruz. İğnemizin istediği ağırlığı kontrol edip ağırlığımızı döndürerek hassas ayarı yapacağız. Bana gelen pikap 18 mN değer istiyor bu da demek oluyor ki 1.8gr ağırlık vereceğiz. Kolun üzerinde bulunan çizgiye 1.8 rakamını denk getirecek şekilde ağırlığı saat yönünün tersine çeviriyoruz. Şu an için iğnemiz için gereken ağırlığı ayarladık. Şimdi yapılacak iş pikap içeriğinde yer alan protractor’u kullanarak iğnenin konumunu ayarlayacağız.
İlk olarak 130 ve 250 olarak işaretlenmiş iki adet nokta var. Yapacağımız ayarda iğnenin bu noktalara isabet etmesi gerekiyor ayrıca iğnemiz bu noktalar üzerindeyken kartuş bölümünün protractor’un yatay çizgilerine paralel olup olmadığını kontrol ediyoruz. Acele etmeden her iki noktayı da kontrol edip iğnemizin paralel olduğundan emin oluyoruz. Bu noktada headshell kısmındaki iki vidayı sıkıyor ve iğnemizi sabitliyoruz. Şimdi tekrar yazının başındaki ağırlık ayarını yaparak son noktayı koyuyoruz. Şimdi kutu içeriğinde bulunan ve misinaya bağlı bir ağırlık olarak tasvir edebileceğim anti-skating ağırlığını kolun arkasındaki çentiklere takıyoruz. 1.8mN değeri için 2 numaralı çentiği kullanacağım. Bu ağırlığı kolun sol tarafındaki köprüden sarkıttığımızda işlem sona eriyor. Hemen bir not; aslında ilk önce ağırlık ayarı yapmadan da protractor ayarı yapabilirsiniz ancak en sağlıklı yöntem benim anlattığım yöntemdir. Tüm bu işlemler özellikle de ağırlık ayarı sırasında iğne korumanızı yerinden çıkartmayı unutmayın.
Neyse pikabın nasıl çaldığına bakalım artık isterseniz.
Paranoid İngiliz topluluk Black Sabbath’ın ikinci stüdyo albümü ve 1970 yılında yayınlandı. “Iron Man” “War Pigs” “Electric Funeral” gibi önemli şarkıların bulunduğu albüm ilerleyen yıllarda farklı müzik tarzlarının ortaya çıkmasına da öncülük etmiştir. Albümle ilgili eğlenceli bir not topluluk albümün kaydına girdiğinde ellerinde yeterli sayıda şarkı yoktur. Ne yapacağız diye düşünürken gitarist Tony Iommi “Paranoid” şarkısının melodisini çalar ve neredeyse yarım saat içerisinde şarkı düzenlenir ve marş haline gelir. Ben biraz şanslıyım ve plağın elimde orijinal ilk İngiliz baskısı var. İzmir’de çok alakasız bir yerde denk gelmiş ve satıcıyı bu bayağı harap durumda diyerek bir nevi uyutmuş ve heyecanımı gizlemek için bayağı uğraşmıştım. Sonunda yok pahasına aldım bu plağı ve albümü de çok severim. Hemen bir not, aynı şeyi eminim bir çoğunuzda yapmışsınızdır. Pro-Ject bu albümdeki dinamizmi gayet güzel yansıtıyor. Çok detaya veya sahneye ihtiyacımız yok bu plakta heyecanlı çalsın yeter beklentimiz. Sahne hoparlörlere yaslanmış -ki böyle olması lazım bu plakta- durumda, baslar yerli yerinde. Rock müziğin dinamizminde sıkıntı yaşamıyor pikap. Albümler arka arkaya geliyor ve keyifle dinliyorum.
Sarah Vaughan veya ona verilen isimle Sassy adıyla anılan albüme bir bakalım. Bu albümde 1950′lerin başındaki popüler baladları aranjör ve aynı zamanda orkestra şefi Hal Mooney eşliğinde Mercury plak şirketinin alt bölümü olan EmArcy firması için seslendirmiş. Albüm tamamen seçkin baladlardan oluşuyor ve orkestra sanatçıya eşlik etme görevini üstlenmiş. Zaten Sarah Vaughan mükemmel vokal tekniği sizi bambaşka alemlere götürüyor. Özellikle Rogers&Hart bestesi My Romance, Cole Porter klasiği I Loved Him, Benny Carter bestesi Lonely Woman ve özellikle Shelton bestesi I’m The Girl şarkıları dikkat çekici. Bildiğiniz gibi bu şarkıların çoğu American Song Book’un birer parçası ve bir çok müzisyen tarafından yorumlanmış. Sanatçıya neden “Divine One” denildiğini bu şarkıları dinlediğinizde daha iyi anlayacaksınız. Detay seviyesi yerli yerinde, vokallerde başarılı. Sahne bu plakta gayet geniş. Katman katman hissi oluşuyor.
Freddie Hubbard The Body & the Soul plağına göz atıyoruz. Öncelikle albümün genelinde ağırlık Freddie Hubbard’ın kendi orkestrasında. Bu orkestra daha çok bakır üflemeli ağırlıklı. Davulda Philly Joe Jones, trompetlerde Ed Armour, Richard Williams, Clark Terry Al DeRisi, Ernie Royal, trombonda Melba Liston, alto saksafonlarda Bob Northern ve Julius Watkins, tenor saksafonda Seldon Powell, bariton saksofonda Jerome Richardson gibi ünlü müzisyenlerden oluşuyor. Ancak albümün bu kadar müthiş olmasında bir diğer faktör daha var. Albümde Freddie Hubbard’ın kendi orkestrası hariç bir de konuk müzisyenlerden oluşan bir septet ile kaydedilmiş şarkılarda var. Bu septet zaten başlı başına bir olay. Hemen kadroyu yazayım zaten müzisyenlerin isimleri yeterli olacaktır. Alto saksofonda efsanevi Eric Dolphy, tenor saksofonda yine caz efsanelerinden Wayne Shorter, trombonda Curtis Fuller, piyanoda Cedar Walton, basta Reggie Workman ve davulda ise Louis Hayes. Şarkılarda bu zengin kadrolar dönüşümlü olarak kullanılmış.
Bunlara ek olarak bazı şarkılarda yaylılarda kullanılmış. Bunlardan özellikle Duke Ellington ve Ben Webster bestesi olan “Chocolate Shake” mükemmel şekilde aranje edilmiş. Müzisyenler ile yayıların uyumu ve birlikte kullanılması mükemmel. Freddie Hubbard, Wayne Shorter atışmalarının yanı sıra araya zaman zaman giren piyanist Cedar Walton ile şarkı bambaşka bir kimliğe bürünüyor. Pikap geniş orkestra hissini bana gayet başarılı şekilde hissettiriyor. Plak, Speakers Corner yeniden baskısı ve başarılı bir baskı, 2M iğnenin de etkisiyle detay seviyesi daha da artıyor. Dengeli bir sunum var, çok dominant bir frekans aralığı yok ve bir pikabın çaldığını anlamak çok kolay. Ortada steril bir ses yok.
Beethoven Symphony No.6 Pastorale Polonya Oda Filarmoni Orkestrası şef Wojciech Rajski yönetiminde Ludwig van Beethoven’in (1770-1827) meşhur 6. senfonisini yorumluyor. Wojciech Rajski, 1948 yılında doğmuş Polonyalı bir şef. Uzun yıllar Varşova’da müzik eğitimi almış ve 1972 yılında ilk kez bir orkestra yönetmiş. Uzun yıllar Poznan Filarmoni Orkestrası yönettikten sonra yeni bir orkestra kurması için görevlendirilmiş. Bu orkestranın özellikle yurt dışında Polonya’yı temsil etmesi amacıyla kurulduğu için Polonya Klasik Müziğinde önemli bir yere sahip. O yıllarda gelecek vadeden genç yetenekleri orkestra bünyesine alan Wojciech Rajski, ilerleyen yıllarda başka Polonya orkestralarının başına geçmiş. Beethoven, 6. senfonisi veya tanınan ismiyle “Pastoral Senfoni” bildiğiniz gibi standart senfonilerin aksine 4 değil 5 bölümden oluşuyor. Eser, kendisini doğanın kollarında çok rahat ve huzurlu hisseden bestecisinin duygularını yansıtan bir yapıda. Tacet firması hemen her zaman olduğu gibi tamamen vakum tüple donatılmış ekipmanla yaptığı master çalışmasını 180gr’lık plağa aktarmış ve ülkemizde bulunuyor. Pro-Ject başarılı sunumunu bu plakta da bizlere aktarmaya devam ediyor. Genel sunum başarılı, insanı müziğin içerisine sokmak konusunda başarılı. Yine iyi bir baskı ile detay seviyesi yüksek.
Pro-Ject 1Xpression III Classic, giriş seviyesinin bir tık üzerinde, makul sayılabilecek bir fiyat etiketine sahip ve gerçekten iyi donanıma sahip bir pikap. Kol, iğne uyumu gayet başarılı. Ayar konusunda bir analog meraklısının tüm ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede. Özellikle pikabın dış görüntüsü oldukça etkileyici. Pro-Ject göreceli makul bir fiyat etiketi ile pikap gibi çaldığını size her dakika hissettirecek bir ürüne imza atmış. Genel olarak dengeli bir pikap. Öne çıkan bir frekans aralığı yok. Baslar yerinde, tizler başarılı, orta seslerde pikabın o büyülü sıcaklığına sahip. İlerleyen dönemlerde 2M serisinin daha üst modelleri veya tercih edilecek farklı bir marka iğne ile yükseltme yapılma potansiyeli de sunuyor. Analog dünyasına adım atmayı isteyen veya giriş seviyesinden daha yukarıda bir pikap almak isteyenler için Pro-Ject başarılı bir pikap üretmiş ve kutu içeriğinde ihtiyacınız olan her şeye sahip. Kutusunu açar açmaz analog keyfini yaşayabileceğiniz bu şık pikabı dinleme ve alışveriş listenize almanızı öneririm.
Pro-Ject 1Xpression III Classic
33/45″ devir destekli manuel pikap, Pro-Ject 8.6c pikap kol, Ortofon 2M MM İğne,
Fiyat: 699 Euro (2M Red iğne dahil)
Temsilci: Extreme Audio / www.extreme-audio.com
Bir yorum ekleyin