Auditorium 23 SoloVox

Sayın Salabert‘in mekanı cennet olsun. Geçmişte uzun zamana yayılmış bir dinleti yapma fırsatı bulamadığımn PHY sürücüleri bir kaç aydır inceliyorum. Sonunda uzun dinletilere kendi kulağımla şahit olma fırsatım oldu. Farklı ülkelerden hoparlör tasarımcıları Salabert’in referans çizimlerinin oldukça dışında hoparlörler üretmişler bildiğiniz gibi. Benim araştırmalarım sonunda Salabert’in bizzat desteklediği 3 marka/üretici üzerine yoğunlaştım.

Ocelia: Yazıştığım hemen herkes 30 serisi 12″ sürücüleri kullanan modellerini öneriyordu. Hoparlörlerin kabini son derece hafif malzemelerle üretilmiş ancak 12″ sürücü kullanılan modellerde yan kabin duvarlarında iki panel arasında kum kullanılmış. Bu tasarım Salabert’in referans tasarımı ile benzerlikler taşıyor. Hoparlörleri istediğiniz ahşap kaplama seçeneği ile satın alabilmeniz mümkün ancak fiyatlar basi geçen özel siparişlerde katlanarak artıyor. Standart kaplama dahil olmak üzere Calliope serisinin görünümü mükemmel. Benim gözlediğim ve dinlediğim kadarı ile hoparlörlerin kendisine özgü yapısı ve genişliği, onları konumlandırma açısından biraz problemli hale getirmekte. Aslında Fransız firmaya nihai sipariş verirken, oda koşulları ve boyutları konusunda bilgilendirirseniz, hoparlörleri üretim esnasında belirli ayarlamalar ile size özel üretiyorlar. Ayrıca hoparlörlerin arkasında arka yansımayı ve bas performansını doğrudan etkileyen ayarlanabilir özel bir yapı var. Araştırdığım kadarı ile Salabert’in referans monitör tasarımları ve open baffle uygulamalarında kullanılmasını önerdiği yapının yeniden yorumlanmış bir versiyonu. Eğer çok büyük bir dinleme odanız var ise, bir SET kullanıcısının göz atması gereken bir tasarım.

Auditorium 23. Aslında firmanın ürettiği en bilinen tasarım Rondo. 2000’li yılların başında üretilen ürün son derece narin bir yapıya sahip. Firmanın sahibi Aschenbrenner’e göre bu hoparlörler nadide birer koleksiyon parçası. Geçmişte ürettiği hemen her Rondo’nun sahibini biliyor ve günümüzde kendi ifadesine göre az sayıda üretiliyor. Hatta Aschenbrenner kendi elindeki Rondo’ları satmaya pek istekli değil. Ancak demo odalarında dinlemek mümkün. Satın alabilmek ise sizin ikna gücünüze ve cüzdanınızın boyutuna bağlı.

Meşhur SoloVox ise farklı seçeneklerle satın alınabiliyor. 8″ sürücü kullanılarak yapılmış hoparlörün kendisinden beklenmeyecek bir performansı var. Bu kadar basit görünümlü bir hoparlörün bu sesleri nasıl çıkarttığı konusu tam bir muamma. Hoparlörün fiyatı hiç ucuz değil, şekil ve görüntü olarak fiyatını hakedip haketmediği konusunda her türden tartışma yapılabilir ancak hoparlörün konumlandırılmasının daha basit olması PHY sürücüye sahip hazır bir hoparlör almak isteyenler için çok iyi bir seçenek.

Hollandalı üreticiler. PHY ilginç bir şekilde Hollanda’da son derece popüler. Bazı küçük firmalar son derece farklı tasarımlar yapıyorlar. Bu firmaların hemen hiçbirinin Avrupa ülkelerinde temsilcisi olmadığından dinlemek için Hollanda’ya gitmekten başka bir seçenek ne yazık ki bulunmamakta.

Sizlerle SoloVox ile alakalı gözlemlerimi paylaşmak isterim.

1- Hoparlörün konumlandırması daha kolay demiş olmama rağmen klasik bir hoparlöre göre daha farklı ihtiyaçları var. Açmam gerekirse; iki hoparlörün birbirinden ayrı durması çok önemli. Ayrıca hoparlörlerin yan bölümlerinin en yakın duvar veya benzeri bir engele en az 50cm ve daha fazlası açık konumda olması gerekiyor. Hoparlörlerin arkasında ise çok daha sorunlu bir yerleşim olduğunu tespit ettim. Duvardan en az bir metrelik bir açık alan gerekli. Bu açık alanın sonlandırmasının duvar olmaması her üreticinin israrla belirttiği bir durum. Arka duvara bir kütüphane veya benzeri bir mobilya yerleştirmek çok iyi bir çözüm. Bu konumlandırma ile hoparlörün kendi genişliği dahil olmak üzere 2 metreye yakın bir mesafe gerekli.

2- Hoparlörü konumlandığı yerden dinleme alanınıza olan mesafenin en az 2 metre veya daha fazlası olması gerekiyor. Hoparlöre yaklaştıkça sesten ve sahne oluşumundan çok şey kaybediyorsunuz. Bunun yanında dinleme koltuğunuzun arkasında en az bir metrelik bir alan bırakmak zorundasınız. Bu durumda gereken dinleme odası büyüklüğü standart bir salonun ötesine geçiyor. Daha küçük bir mekanda hoparlörün performansından ne yazık ki çok şey kaybedebiliyorsunuz. Yüksek ve alçak frekansların dinleme noktasına en doğru şekilde ulaşabilmesi için hoparlörlerin yan duvarlar, arka duvarlar hatta dinleme odasının arka duvarı ile etkileşimi çok çok önemli.

Durum böyle olunca hoparlörü edinmek isteyenlerin benim görüşüme göre standardın çok üzerinde bir salona sahip olması gerekiyor

3- Klasik bakış açısıyla, düşük güçlü bir amplifikatör ile bu tarz bir hoparlörü sürmek çok kolay olacaktır. Ancak PHY’nin de dahil olduğu bu tarz özel sürücüler, amplifikatörünüzdeki her türlü olumsuzluğu da duymanıza sebep oluyor. Diyelim ki, rektifiyer tüplerinize elektrik geçişinde ufak çızıltılar veya ark tabir edilen atlamalar oluyor veya amplifikatörünüzün transformatörlerinde belirli belirsiz bir ses var. İşte tüm bu sesler zaman zaman müziğin önüne geçecek şekilde duyulabilir hale geliyor. Özellikle klasik müzik dinleyicileri uzun ve düşük ses seviyesindeki pasajlarda bu durumdan rahatsız olabilirler.

4- Benim gibi pikap kullanıcıları sistemin analog front-end’ini (veya analog kaynak bölümünü) çok dikkatli bir şekilde gözden geçirmeliler. Omaj, empedans uyumu, uygun pikap pre’si kullanımı olmaz ise olmaz. Aksi takdirde rahatsız edici bir hum ile karşılaşmanız mümkün. Aynı durum eğer güç amplisi kullanıyorsanız pre’niz için de geçerli.

Tüm bu konulara dikkat ederseniz ve olması gereken imkanları sunabilirseniz elde edeceğiniz performans, tarif edilemez.

Bir öz eleştiri yapmam gerekiyor. SET dünyasını müziği dinlemek için olabilecek en basit yol olduğu için seviyorum. Ancak bu dünyanın derinliklerine doğru yolculuk hiç ucuz değil. Hatta basit olduğu da söylenemez. Harcamak gereken paralar az değil ve deneyip dinlemeden bazı şeyleri öğrenebilmek mümkün değil. Tüm bu sürecin sonunda ortaya çıkacak şey, ne yazık ki bir konser salonunun gerçekliğini yansıtmayacak. Ancak bambaşka bir dünyaya benim için cennete açılan kapı olacağı kesin. Şunu bilmek gerekli; dünyanın en mükemmel sistemi ile bile iyi bir konser salonunun yanına ulaşmak mümkün değil.

Bir ipucu: Bu dünyaya yelkenlerini açan genç dostlarıma en önemli tavsiyem amplifikatörlerini iyi seçmeleri. Evet kaynak cihazlar bir hifi sisteminin genel performansı için en önemli kriterdir. Ancak yüksek hassasiyetli hoparlör dünyasına girmeyi planlıyorsanız, seçeceğiniz amplifikatörün sistem performansını belirleyeceğini ve en önemlisi huzurunuzu sağlayıp sağlamayacağı noktasında belirleyici olacağını rahatlıkla söyleyebilirim.

Neredeyse bir kaç senedir süren yolculuğum sırasında bu egzotik dünyanın eski üreticilerine bir kez daha şapka çıkarttım. Bunun sebeplerini sizlerle ilerleyen dönemlerde paylaşmaya çalışacağım…

Yaşar

Forumlarımızdaki konu başlığına ulaşmak için tıklayınız  (Yeni sekmede açılır)