Plak Altlıkları (Mat) Hakkında

Plak altlığı, üzerine konan plak ve altındaki pikap platosu arasında sıkı bir tutuş sağlayacak yapıda olmalı. Plak sıkıştırıcısı veya “stabilizer” gibi ürünler, eğer malzeme ve yapı açısından durum uygunsa, plağın plak altlığı üzerinde, plak altlığının da pikap platosu üzerinde kaymasını önlemek ve daha sıkı bir ilişki oluşturabilmek amacı ile kullanılabilir. Sağlam tutuş, mekanik titreşim ve gürültülerin plağa aktarılmasını azaltmak için gereklidir. Plak sıkıştırıcısı ve “stabilizer” görece sıkı malzemelerle yapılmış plak altlıkları ile birlikte kullanılmalıdır. Yumuşak malzemeli plak altlıklarında, ağırlığın veya sıkıştırmanın yaratacağı “göbek gömülmesi” sonucu plağın duruş şekli bozulabilir ve beklenenin aksine, istenmeyen titreşimlerin özellikle çepere yakın kısımlarda doğuşmasına yol açılabilir..

Plak altlığının plato üzerinde kaymasını önlemek için, üst tarafta kabartı yapmayacak kadar ince çift taraflı yapışkan bantlar, altlıkla plato arasına yerleştirilebilir.

Plak altlığının plağın tüm müzik bilgisi içeren kısmını kapladığından emin olunmalıdır. Plakların başlangıç kısımlarındaki kesitini düşünürsek, başlangıç izine kılavuz oluşturan kısım biraz şişkindir. Eğer plak altlığınız gereğinden büyük çaplı ise bu şişkinliğin plak altlığı ile karşılanması halinde müzik bilgisinin bulunduğu geniş yüzey büyük ölçüde boşlukta kalır. Bu istenmeyen bir durumdur ve böyle bir plak altlığı fayda değil zarar getirir. Plak altlığınızın çapı, standart plak başlangıç şikinliğinin bulunduğu çaptan küçük olmalıdır (28,7 cm gibi). Plak altlığının ideal olarak plak etiket kalınlığını karşılayacak yapıda veya yumuşaklıkta olması da gerekir. Bu da altlığın kesit kalıbının buna uygun olmasıyla mümkün olabilir. Bazı altlıklar içbükey, bazı altlıklar ise sıkıştırma aksesuarları ve/veya orta ağırlıklarla kullanılarak dengelenmek üzere dışbükey olabilir.

Plak altlığının özellikle çeper kısmından plağı kavraması, geniş sahne, daha fazla derinlik, tınılarda daha çok hassasiyet, ayrıntı ve duruluk elde edilmesinde önemli bir unsurdur. Plağınızı plak altlığı üzerine koyduğunuzda plak ve platoya yandan bakınız, eğer plak çeperinin tamamen veya kısmen havada kaldığını görüyorsanız, yukarıda bahsedilen iyileşmelerden söz etmek pek mümkün olmaz, tam tersine, olumsuzluklar artabilir. Plağınızdaki şekil bozuklukları dahil, herhangi bir sebeple dairesel çeperin tamamı havada kalıyorsa, plak altlığınızın çeper kısmını hafifçe yükseltebilmek üzere, altlıkla plato arasına, söz gelimi ince kağıt veya ince karton tabakalardan keserek oluşturabileceğiniz “halka” katmanlarla destek atmanızda yarar olabilir. Böyle olumsuzlukların kesin çözümü ise, bazı üreticilerin sağladığı ve yapıldığı “ağırca” malzeme sayesinde, plağın kenarlarını plak altlığına doğru bastıran plak dengeleme halkası (RSR) ile sağlanabiliyor.

Plak altlığının plağın kayıt yüzeyini hasardan koruması da gerekir. Dolayısı ile, tıpkı plakların zaman zaman temizlenmesinin gerektiği gibi, plak altlıkları da zaman zaman temizlenmelidir. Kauçuk altlıklar doğrudan birkaç damla sabun ve ılık saf su ile yıkanabilir. Akrilik altlıklar da aynı şekilde temizlenebileceği gibi, izopropil alkol emdirilmiş kağıt temizleyicilerle de (artık kırpık bırakmadığından emin olunarak) silinebilir. Keçelerin temizliğinde, özellikle şekil bozukluğuna yol açmayacak bir temizlik şekli uygulanmalıdır.

Plak altlığının kendisinin bir “sesi” olabileceği düşüncesi çılgınca gelse de, yapıldığı malzemeye bağlı olarak sahip olduğu bir titreşim ırası olacağını da akıldan çıkarmamak gerektir. Ses titreşim yelpazesi içerisinde hiçbir bölgenin sönümlendirilmesi ya da abartılması istenmez. Bu tür olumsuz değişikliklere plak altlığının da katkıda bulunması istenmez tabii.

Burada analog kayıtlardan söz ettiğimizi unutmayalım lütfen, yani “on altı bit” ne kelime, “aman tanrım” miktarındaki “bit” sayısına sahip kayıtlardan… 8-) Dolayısı ile, plak izinin kendisinden kaynaklanmayan ve birkaç mikrometrelik hareketler, pikap iğnesine olduğu gibi aktarlılır ve o özgün bilgiyi kirletmek açısından önemli bir sorundur, en azından “analogsever saflıkçılar” tarafından…

Plak altlığı plak izinin yarattıklarının dışında herhangi bir titreşime neden olmamalı, oluşabilecek böyle titreşimleri sönümlendirmelidir. Bu anlamda, genelleme yapmak doğru değil desek de, altlığın olabildiğince ağır ama sadece yeterince yumuşak olması, platoyu sıkı tutması ve kendi kendine titrememesi açısından önemli gibi duruyor. Çok yumuşak altlıklar, aşırı kremalı pasta yemek gibi bir etki yaratabilir. Hafif ve çok yumuşak altlıklarla, orta bantta bazı evre kaymaları kolaylıkla oluşabilir ve bunun sonucunda orta ve orta üst alanda bazı tepeler ve itelemeler yaratılabilir. Bazısı bunu ilk anda ayrıntı artışı olarak da yorumlayabilir, ama uzun soluklu ve yoğunlaşalarak dinlemelerde bunun doğal olmadığı hissedilebilir.

Kullanılıyorsa bazı durumlarda sıkıştırıcı veya orta ağırlığının da sesinden söz etmek mümkün olabilir… Eğer bu ürünlerin sağladığı doğrusallıkların yanı sıra sese bir şekilde olumsuz etkisinin de olduğu düşünülüyorsa, birkaç milimetre kalınlıktaki uygun çaplı metal halkaların, plak etiketi ile sıkıştırıcı veya orta ağırlığı arasına konulması, bu “malzeme” sesinin katkısını azaltabilir.

Asım Uysal