Marten Design Momento Bölüm III

Test sırasında kullanılan albümler

İkinci Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız

İlki Don Cherry ve Ed Blackwell den ECM etiketli “El Corazon”. İlk parça 1982de kaydedilen davullarla açılış yapıyor. Çok erken bir dijital kayıt, ancak bu kaydı daha realistik bir şekilde hiç duymadım. Ziller, trampet ve tom’ların kompleks vibrasyonlarını dinlemek çok ”kulak açıcı” bir deneyimdi. İlk defa davulların derilerinin vibrasyonunu duyabildi. Harika bir başlangıç.

Sırada bir tane daha erken kayıt. Steven Spielbergin filmi “Empire of the Sun” (Güneş İmparatorluğu) filmi için John Williams’ın WB etiketli orijinal soundtrack’i. Bu CD’de 2 favori parçam var. 7. parça, koro parçası ve 8. parça British Grenadier’in geleneksel aranjmanı. Bu parça oldukça enteresan çünkü çok büyük bir bas davul içeriyor. Bu davulun diğer enstrümanlarla etkileşimi çok önemli. Yavaş, baskın veya tek sesli mi? Öyleyse sorununuz var demektir!

Momento’lar arkalarındaki 4 bas radyatörler üniteleri ile bu davulu hızlı ve diğer enstrümanlara müdahale etmeyen bir şekilde canlandırıyor. Ayrıca bu parçadaki bir enteresan nota daha sonunda yalnız trampetin aşırı sol taraftan ortaya çekildiği zaman. İlk defa trampetten bu kadar çok stüdyo duvar yansıması duydum. Birçok sistemde size bu geçişi dinletmez. Daha çok solun ortasında duruyor izlenimi verir.

Bir sonraki “The Weavers Reunion at Carnegie Hall”. Bu muhteşem sesli kayıt vakum tüplü ekipmanla 1963 yılında kaydedildi. Bu CD, Doug Sax tarafından orijinal master bantlardan bir yapım ve dinlemesi gerçekten çok keyifli. Özellikle 9.parça “Gunatanamera” bulabileceğiniz en doğal şarkı söyleyen insan seslerinden içeriyor. Kullandığım sonrar ki parçada “Merry Christmas Baby” diye JVC XR CD örneklemesindendi. Bu kaydın kalitesi inanılmaz ve ortalanmış sesi dinlemek Momento’ların vokallerdeki vurgulu “s” harflerinde hiçbir tıslama eklemediğini ortaya çıkardı.

Tabii ki çok üst seviye bir sistem odyofil parçaları muhteşem çalacak, peki ya normal CD ler?

Bunlarda diğer test albümleri

Peki odyofil olmayan bir kayıt seçelim. Mesela Paul Simon’un “Negotiations and Lovesongs” albümünden “Kodachrome”. Bu parça gerçekten Hoparlörün zamanlamasını ortaya çıkarıyor. Herkesin beraber çalıp eğlendiğini göstermesi lazım. Tempo, ritm ve zamanlama çok önemli. Bir çok kez bas ve davulların, klavye ve gitarlardan farklı performanslardan olduğu izlenimi veren hoparlörler ve sistemler dinledim. Güçlü bas içinde Vital Techtones CD’sini buldum ve Victor Wooten’in elektrikli bas gitarı mutfağımdaki çanak çömleği oynattı.

Kaçımız bir test sırasında CD’mizi baştan sona dinler ki? Genellikle aradan seçerek dinleriz birkaç parçayı sonra da CD’yi değiştiririz. Bende bu konuda aynı derecede suçluyum.Ancak kendimi Momento’larla bir CD’den normalden daha fazla parça dinlerken yakaladım. Bu daha az distortion’dan mı, elmas tweeter’dan mı yoksa çoklu seramik ünitelerden mi? Aslında bana kalırsa bunu sebebi tasarımcıları Leif’in tasarımı yaparken çoğunlukla akustik müzikle dinleyip tasarlamasından kaynaklanıyor. Hatta kullanım kılavuzunda birde CD var ve parçalardan birisi Leif’in kullandığı bir folk şarkısı.

Şimdide pastanın üstündeki vişneye gelelim. Geçenlerde hoparlörleri çift ve tek kablolama ile kıyaslama şansım oldu. Bir çift Jorma Prime hoparlör kablosu bulabildim ve ödünç alacak kadar şanslıydım. Hatta tek kablolu dinlemem için kısa bir metrajda Jorma Prime jumper’larım da vardı ve otoriter bir biçimde tek ve çift kablolama arasındaki farkı söyleyebilirim. İkisini de dinledikten sonra asla jumperli tek kablolamayı seçmezdim. Kıyasla çift kablolama çok daha rahat, organik ve müzikaldi. Tek kablo biraz daha puslu, yorgun ve hayal kırıcıydı, tıpkı bir demet muhteşem üzün alıp hafif ekşi çıkmaları gibi. Evet arada tatlıları da var ancak genelde hayal kırıklığı hakim.

Göze batan ve hoparlörün yeteneklerini ortaya çıkartan bir CD vardı. Diski kaza ile buldum ve şiddetle tavsiye ederim. Christina Pulhar’dan “L’Arpeggiata”! CD No: Alpha 512 ve bunu www.alpha-prod.com’dan (ç/n ülkemizde ise AK Müzik’ten tedaik edilebilir) temin edebilirsiniz. 2.parça “Folia” müzisyenler tarafından emprovize edilmiş ve gerçekten çok etkileyici. Birisi gelip Momentolara bakıp “bunlarda ne?” dediği zaman elim bu CD’ye uzanıyor.

Hazifişek yok, sadece muhteşem kaydedilmiş müzik ve çok iyi sesli bir şarkıcı. Oda karanlıksa daha da iyi, ben öyle dinliyorum ve müzisyenleri odanın içine davet ediyorum.

Mike'ın sisteminin genel görüntüsü, Elektronikler Soulution Audio, hoparlörlerde Marten :)

Tabii ki pahalı hoparlörler boşlukta bulunmaz ve çalışmaz. Geçenlerde İngiltere ithalatçısından bir Devialet ampli denedim ve orada Wilson Audio Maxx 3’leri ardından da Magico M5’leri dinledim. İkisi de son derece başarılı ekipmanla besleniyordu, Sisteme bir Continuum pikapta dahili. Wilsonlar benim kulaklarıma çok büyük ve güçlü bir varlık sundu ancak biraz mekaniklerdi. Magico’lar kesinlikle daha müzikaldi ancak performansları beni o kadar etkilemedi.

Uzun yıllar önce Quad bir deyiş getirdi “The closest approach to the original sound./Orijinal sese en yakın yaklaşım.” Venedik’te kendi kaydettiğim Vivaldi 4 Mevsimini dinlediğim zaman o kış gecesine geri dönüyorum. Momentolar gerçekten harika bir iş çıkarıyor. Orijinal sese en yakın yaklaşımlar mı? Benim için kesinlikle!

Mike Valentine
çeviri Adriano Penetti

İlk Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız