Gercek Sesi Mi Yoksa Duymak İstediğimizi Mi Ariyoruz?

 

Aslinda bu konuyu siz muziksever dostlarimla uzun zamandir paylasmak istiyordum. Ancak, bir suredir var olan is yogunluguma, bir de yazma isteksizligim eklenince bu ana kadar bekledim ..

Burada bulunan herkesin belirli bir amac dogrultusunca, muzik sever ve ayni zamanda “ses sever” oldugunu saniyorum. Bu acidan bakildiginda, pek cogumuz, yuksek sadakat(hi-fi)’a giden yolda daha iyi bir ses elde etmek icin, cesitli sayida ekipman alip satiyoruz.. Tam da bu noktada, belki de en onemli arguman olarak karsimiza “aradigimiz ses” cikiyor. Aslinda nedir bu aranilan ses? Kimisi icin ulasilmaz bir nokta mi, yoksa kimisi icin ise hemen yanibasinda duran ve fazla onemsemedigi bir olgu mu?. Hemen hepimiz bu sorunun cevabini aramakla mesguluz, bazilarimiza gore gunluk sikintilarin arasinda bir rahatlama icin, bazilarimiza gore de bu konu artik bir yasam tarzi haline geldigi icin… Sonucta oyle veya boyle bir arayis ve devinim, belki de sonu belli olmayan bir seruven icerisinde surekli bizleri mesgul ediyor. Iste asil sorgulamak istedigim ise, bu seruven sirasindaki ses arayislarimizin niceligi ile alakali… Evet muzik evrenseldir, fakat ayni zamanda bir o kadar da subjektiftir, kulaktan kulaga, kisiden kisiye, toplumdan topluma degisebilir , begeniler ve algilamalar farklilik gosterebilir. O yuzden muzigi dinlerken hepimizin bakis acisi, duyduklari ve hissetikleri bir digerinden farkli olacaktir. Simdiye dek anlatmak istediklerime bu cerceveden bakildiginda, muzigin satin aldigimiz cihazlar tarafindan tekrar bizlere sunulmasinin veya reproduksiyonunun, kisisel begenilerimizi hatta beklentilerimizi yansittigini soylemek yanlis olmayacaktir saniyorum. Peki o zaman nedir bu beklentiler?

Hi-fi seruvenine basladigimdan beri cesitli kereler donup kendime sordugum acaba “hangi sesi ariyorum?” sorusu, zamanla kafami devamli mesgul eden bir problem haline donustu. Cihaz alip satarken beklentilerimiz ne olmaliydi? Gercekte neyi ariyorduk? Butun bu cabalamalarin sonunda elde etmek istedigimiz sonuc ne olmaliydi? Bir konser salonunun koltuguna oturdugumuzda, orkestranin o ihtisamli goruntusu ile butunlesip bize kadar gelen hem gorsel hem isitsel muzik atmosferi mi? yoksa sahnedeki virtuozun, piyanonun tuseleri uzerinde dolasan parmaklarinin cikardigi sesi yansitan detay mi? Belki her ikisi de hepimizin varmak istedigi sonucta yer aliyor. Ama unutulmamasi gereken bir detay var ki, canli performansi izlemeyi tercih ettiginizde (ozellikle klasik muzik konserlerinde) hissettiginiz sey, o ortamda icinize kadar isleyen saf muzik, ne fazla ne de eksik detay.. Hatta detayli calma acisindan evdeki sistemlerimizin, konser atmosferinden daha basarili!!! oldugunu bile soyleyebiliriz.

Sonucta ne tur muzik dinlersek dinleyelim gittigimiz canli performanslari arttirir isek, aradigimiz sonuca daha kolay ulasacagimizi saniyorum. Boylece beynimiz, duymak istedigimiz sesin yerine gercek ve saf muzigin sesini referans olarak alacaktir.

Burak Uzun

Tags: