Genelde pro-audio ile haşır neşir insanlara hifi hoparlörü dediğinizde çok renkli diye burun kıvırırlar, hifi meraklıları ise bu tarz monitörleri ruhsuz bulurlar. Ancak önyargılarınızı bir kenara bıraktığınızda her iki alanda oldukça ilginç deneyimler yaşayabilmeniz mümkün. Bu noktada ilk önce üzerinde durmak istediğim konu “near field monitor” konusu. Yakından dinlenebilir monitör olarak tanımlayabileceğimiz bu tarz hoparlörlerin en önemli artısı oda akustiğinin etkilerini minimize etmesi. Genelde iki metreden daha az dinleme mesafelerinde kullanılan bu tarz monitörler, mesafenin kısalmasıyla odanın etkilerini en aza indiriyor. Bu size hem odaklanma hemde detayları daha fazla fark edebilme imkanı sunuyor. Aslında bir çoğumuzun dinleme odası olarak kullandığı salonlarında akustik düzenleme yapma imkanı yok iken oldukça önemli bir konu bu. Ayrıca daha küçük dinleme odalarında mesela benim için çalışma odamda bu tarz bir monitör daha keyifli performans gösterebiliyor.
Her iki dünyada yolların kesiştiği ürünler günümüzde bile hala popülerliğini sürdürüyor. BBC’nin kendi stüdyo ihtiyaçları için ürettiği LS3/5A ve türevleri monitörler günümüzde hifi meraklıları tarafından yere göğe konulamıyor örneğin. Aslında bir hoparlörün stüdyo veya hifi hoparlörü olarak tanımlanması noktasındaki farklar çok az. Örneğin 70’leri efsane iki hoparlörlerine bir bakış atalım; JBL 4311 ve L-100. JBL 43xx serisi efsane stüdyo monitör ailesinin en ufak örneklerinden olan 4311 kendi efsanesini yaratmıştı. JBL daha sonra bu hoparlörü olduğu gibi alıp bazı kozmetik farklılıklar ve x-over’ında minicik bir dokunuş ile L-100 olarak pazara sunduğunda hifi dünyasının en sevilen ürünlerinden bir tanesi olmuştu. Liste uzadıkça uzar.
MunroSonic EGG100 denemelerime ilk önce çalışma odamda başladım. Amplifikatörün üst ve alt frekans kesim değerlerini kendi zevkime göre ayarladıktan sonra masaüstünde konumlandırdım. Bilgisayarımı, iFi Nano iDSD DAC ile EGG100’ün amplifikatörüne başladım. Arada Neutrik marka XLR-RCA dönüştürücü ve yine aynı markanın Speakon konektörlerini kullandım. Bu denemelerin ardından EGG100 sistemini salona taşıdım. Yine aynı bağlantı elemanlarını kullanarak hem CD çalarımı hemde pikabımı kullanarak deneyimlerime devam ettim. Dinleme mesafem genel olarak yarım metre ile 1,5 metre arasında değişti. Denemelerimde hem albümler hemde elimde bulunan işlem görmemiş stüdyo kayıtlarını kullandım. Şimdi bazı dinleti notlarını sizlerle paylaşayım.
İlk olarak Jakob Bro Trio’nun Gefion albümü ile başlamak istiyorum. Jakob Bro, 1978 yılı doğumlu Danimarkalı gitarist ve besteci. Geçmişte Paul Motian & The Electric Bebop Band’in ilk kurulduğu günlerde üyesi olarak ismini duyurmuş sonrasında bir çok önemli isim ile çalışmış. Albüm son derece keyifli. Gerçekten göz atmanızı çok isterim. Gitar, bas ve davuldan oluşan bir caz üçlüsü ancak tonlar harika. Usul usul çalınmış ancak her dakikada bir ayrıntının göze çarptığı bir albüm. Örneğin “Airport Poem” şarkısına baktığınızda şiddeti hiçbir zaman yükselmeyen gitar bölümlerinin ardında yine usul usul tüm arka planı dolduran davul ve basa dikkat etmek lazım. MunroSonic EGG100’ün detay seviyesi muazzam. Hemen her detay tek tek duyulabiliyor. Burada en sevdiğim konu bu detay seviyesinin sunum şekli. Aşırı sert bir tonlama kesinlikle yok. Hele ki, kendi kulağınıza göre bir ince ayar yaptıysanız dinletiniz daha da şaşırtıcı hale geliyor. Benzer konumlandırmaya sahip hifi pazarına yönelik örneğin AudioEngine A5+ ile kıyaslamak gerekirse arada ciddi bir detay seviyesi farkı var. Burada kast ettiğim şey birinde duyulan öbüründe duyulmuyor şekline bir olay değil. Vurgular ile alakalı bir durum söz konusu. Kaydın izin verdiği kadarı ile Jakob Bro ‘nun gitarına odaklanayım derseniz MunroSonic EGG100 ile bu çok rahatlıkla yapılabilecek bir şey. Her bir notayı ayrık şekilde duyabilmek mümkün. A5+’ta ise böylesine bir ayrım söz konusu değil. Ancak bunun karşılığında A5+ kısa mesafede daha estetik bir sunum gerçekleştiriyor. Evet sahneden bahsediyorum. EGG100’te ise tamamen enstrümanlara odaklanmaya yönelik bir sunum var. Çok farklı bir deneyim gerçekten. Bu kıyaslamayı bu iki hoparlörün birbirlerine üstünlük kurmasından ziyade iki farklı türden hoparlörün aynı albümde nasıl bir tepki vereceğini görmek için yaptım. Her ikisinin birbirine üstünlükleri tamamen odaklandığı alanlar ile alakalı. A5+ hifi deneyimini masaüstüne getirme iddiasını son derece başarı ile gerçekleştirirken EGG100 ise bir stüdyo monitörünün ne istediğini bilen bir müziksever için detay ve ton noktasında nasıl işler yapabileceğini gösteriyor.
Asıl ilginç olay salonda MunroSonic EGG100 pikap sistemimi kullanarak Melodiya plak firmasından yakın zamanda yayınlanan “Mstislav Rostropovich Limited Edition” albümünde yaşanıyor. Bu derece özenli bir baskı. Efsanevi çellist Mstislav Rostropovich, Gennadi Roshdestvensky yönetimindeki Moskova Radyosu Senfoni Orkestrası eşliğinde Dvorak’ın Si Minör Çello Konçertosunu yorumladığı albüm beni şoka uğratıyor. Öncelikle şunu söyleyeyim bu denli minik bir hoparlörün böylesine bir detay seviyesini sunabilmesine inanabilmek gerçekten çok güç. Detay seviyesi derken koskoca bir orkestranın performansına enstrüman bazında odaklanabilmek deli bir his! Belki alıştığımız anlamında bir sahne söz konusu değil ancak tanımlayamayacağım bir şey var. Orkestra kafamın önünde bir yerlerde duruyor ve gözünüzü kapatıp sanki enstrümana dokunabilecekmişsiniz gibi detay seviyesi var. Çok garip bir his. Deliliğin sınırlarında bir olay bu. Böylesine küçük bir hoparlör bu kaydı nasıl böyle detaylı çalabilir. Bunun üzerine olayı daha da abartmaya karar verdim. Önceki aylarda harika bir restorasyon yaptığım EMT 948 pikabı Miyajima Labs Kansui iğne ile MunroSonic EGG100’e bağlıyorum. “948” stüdyolarda ve yayıncılıkta kullanılan özel bir pikap, üzerinde klasik müzik için referans denilen bir iğne var. Şimdiye kadar ki en ilginç deneyimlerden bir tanesi oluyor bu. Alt frekanslara inanmak mümkün değil.
İlerleyen günlerde EGG100’ün kulaklık amplisine de bakış atıyorum. Farklı kulaklıklar ile en ufak bir sürme sorunu olmadan onlarca albüm dinledim. Yine aynı deneyim, delicesine bir detay seviyesi ancak tonlar o hayalimizdeki stüdyo monitörleri gibi kulak tırmalayıcı değil. İnanın ön yargıları bir kenara bıraktığımızda müzik dinlemekten daha fazla keyif alabilmemiz mümkün. En azından bambaşka bir deneyim yaşamak mümkün!
MunroSonic EGG100, Şubat 2016 itibarı ile 1.935 Dolar+KDV’lik bir fiyat etiketine sahip. Üst sınıf bir ampli, kulaklık amplisi ve bir çift hoparlör için yorum yaparken farklı düşünmemiz gereken bir kombinasyon. Klasik bir hifi ürünü değil, stüdyolar için üretilmiş bir monitör sisteminden bahsediyoruz. Ancak stüdyo monitörü dediğimiz zaman kafamızda canlanan o sıkıcı kutuların çok ötesinde bir tasarıma sahip işin ses tarafına geldiğimizde ise insanı şaşırtan bir deneyim sunan bir ürün. Bu ürünü şuna veya buna tavsiye ederim diyebilmek kolay değil. Pro audio ile uğraşan insanlara tavsiye ediyorum deyip komik duruma da düşmek istemem. Bir müzik meraklısı olarak bambaşka bir deneyim yaşamak isteyenlerin kulak kabartması gereken bir dünyaya giriş yapmak için ilgi çekici bir seçenek EGG100. Eğer eviniz BL Müzik’e yakın veya arada sırada önlerinden geçiyorsanız yarım saatinizi ayırıp bu hoparlörü dinlemenizi öneririm. Çok şaşıracaksınız emin olun!
MunroSonic EGG100
Harici kulaklık amp Güç Yapılandırma: Bi-amped LF Sürücü Boyutu: 4 ” LF Sürücü Malzeme: Polipropilen koni HF Sürücü boyutu: 1 ” HF Sürücü Tipi: İpek kubbe HF Sürücü Malzeme: Neodimyum mıknatıs Toplam Güç: 30W Muhafaza Tipi: Ported Giriş Tipleri: 2 x XLR Çıkış Türleri: 2 x speakon
Fiyat: 1.935 Dolar+KDV (Şubat 2016 itibarı ile) / online almak için tıklayınız
Temsilci: BL Müzik / www.blmuzik.com
İlk Sayfaya Geçmek İçin Tıklayınız
Bir yorum ekleyin