Son yıllarda yeni tasarımları ve genişletilen ürün yelpazesi ile hem ülkemizde hemde dünyada ilgi çeken Cambridge Audio firmasının dijital audio çözümlerinin entegre edildiği CX60 amplifikatörüne bir bakış atıyoruz. Yeni CX serisi, firmanın giriş seviyesi Topaz ve orta segmentteki Azur serilerinin hemen üzerinde konumlandırılıyor. CX serisi üst sınıf yapım kalitesi ve gelişmiş devre tasarımları ile Cambridge Audio’nun iddialı olduğu ürünlere sahip. Bakalım bizim denemelerimizde nasıl bir sonuç ortaya çıkacak.
Cambridge Audio CX A60’ın ambalajını açınca hemen her ayrıntıya özen gösterildiğini görüyorsunuz. Ürünün kullanım kılavuzlarından amplinin kendisine kadar herşey özel toz örtüleri ile korunuyor. Cambridge Audio logolu bu örtüleri küçük bir modifikasyon ile günlük hayatta amplinizi korumak için kullanabilirsiniz. Bazı titiz okuyucularımızın toz sorunları dolayısıyla cihazlarını kullanmadıkları zaman örtü ile koruduklarını biliyorum. Onlar için ufak bir not olarak kenarda bulunsun.
Ürünü ambalajında çıkarttığımda çok güzel bir kasa tasarımı ile karşılaştım. Sade metal ön yüzey, amplinin üst kısmında üzerinde uğraşılmış hava alma ızgaraları derken Cambridge Audio CX A60 gerçekten çok şık bir tasarıma sahip olmuş.
Amplifikatörün ön paneli son derece sade tasarlanmış. Sol üst bölümde firma logosu hemen altında açma kapama düğmesi bulunuyor. Orta bölüme konumlandırılan ekran hangi kaynağın seçildiğini belirten ışıklarla donatılmış. Ekranın sağ tarafında kulaklık çıkışı ve kaynak girişi var. 3.5mm’lik bu girişe cep telefonu veya taşınabilir müzik çalar gibi kaynaklarınızı bağlayabilirsiniz. Kulaklık çıkışı yeterli performans sunan bir yapıda. Tabii ki özel bir kulaklık kullanmayı planlıyorsanız özel bir kulaklık amplisi kullanmanızda fayda olacaktır. Amplifikatörün en sağında ses kontrol düğmesi ve solunda 3 adet kontrol düğmesi bulunuyor.
Kontrol düğmeleri akıllıca tasarlanmış. Üstlerine bastığınız zaman yükseliyor ve istediğiniz ayarı yapıp geriye bastırıp ortadan kaldırabiliyorsunuz. Bu kontrol düğmeleri vasıtası ile sağ sol kanal ayarı, bas ve tiz düzeyini ayarlayabilirsiniz. Bu tarz kontrolleri sevmeyenler için orta bölüm eskilerin tabiri ile “flat” pozisyonu sağlıyor.
Ürünün arka bölümünde soldan sağa girişler şu şekilde yerleştirilmiş. Elektrik giriş ve hemen yanında sağ ve sol hoparlör bağlantıları için kanal başı ikişer çift konektör kullanıcılara sunulmuş. Bu yapı sayesinde arzu edilirse amplifikatörü kullanarak ayrı bir çift hoparlörü odanızın veya evinizin farklı bir yerine konumlandırıp “zone” oluşturabilir veya hoparlörünüzün bas ve tizlerini ayrı şekilde besleyebilirsiniz. Sağ bölümde iki kat halinde giriş ve çıkışlara yer verilmiş. Alt bölümde analog bağlantılar bulunmakta. Subwoofer çıkışı ve 4 adet kaynak girişi bulunuyor. Stereo Mecmuası analog sever bir yayın olunca ampli de ilk eleştirilecek nokta tam burada ortaya çıkıyor, pikap kullanıcıları için pre-ampli için ek bir bütçe ayırmanız gerekiyor.
Üst kısımda ise dijital girişlere yer verilmiş. Ürün içerisinde yer verilmiş Wolfson WM8740 yongaseti sayesinde ampli aynı zamanda DAC özelliğine de sahip. Üründe 1 adet koaksiyel giriş, 2 adet ise optik girişe yer verilmiş. Bu bölümde bulunan USB girişi ise Cambridge Audio’nun daha önce DacMagic Plus ürününde denk geldiğimiz BT100 Bluetooth adaptörünü kullanabilmeniz için sunulmuş. BT100 Bluetooth adaptörü kutu içeriğine dahil edilmemiş, satın almak isteyenler için Kasım 2015 itibarı ile 340TL’lik ek bir masraf olarak amplifikatörün fiyatına ekleneceğini söyleyelim. Üründe bilgisayarınızı bağlayabileceğiniz bir USB girişi bulunmuyor. Bu noktada bu bağlantıya sahip olmak isteyenler için CX A80 modeline yönlenebilirler.
Ürününü beraberinde gelen uzaktan kumanda farklı dokulara sahip plastikten üretilmiş. Oldukça şık gözüktüğünü söylemem gerekli. Farklı Cambridge Audio ürünlerini de kontrol edebilmeniz mümkün. Sistemimdeki amplifkatörü ve pre-amplifikatörü devre dışı bırakarak denemelerime başlıyorum. Sistemimin geri kalan parçaları her zaman olduğu üzere aynı!
Bir yorum ekleyin