İngiliz Rega firması her zaman pikapları ile kendisinden söz ettiren bir firma olmuştur. Kendilerine göre tasarım anlayışları ve ortaya çıkan sonuçlar farklı Rega pikapları zaman içerisinde bir klasik haline getirdi. İngiliz tasarımcılar yeni Planar 1 modelinde selefi RP1 modeline göre oldukça fazla yenilik yapılmış. İsterseniz ilk önce tasarım detaylarına arkasında da performansına bakalım.
Planar 1, klasik Rega pikap tasarımı anlayışına sahip bir model. Parlak lake kaplamaya sahip olan Planar 1’de ayrıca beyaz seçeneği de mevcut. Pikap gövdesi son derece sade tasarlanmış. Sadece sağ tarafta pikabın modeli yazılmış. Ürünün açma kapama düğmesi ise sol alta yerleştirilmiş. Ayakların yeterli yüksekliği sunması sayesinde pikabı açıp kapamak sıkıntı olmuyor. Paket içerisine toz kapağı da eklenmiş. Pikap 3 ayak üzerinde duruyor. Giriş seviyesi bir pikaba göre ayaklar oldukça ilginç bir tasarıma sahip. Dikkatlice bakıldığında ayakların gövdeyle birleşen bölümünün tamamı şasi ile bitişik durumda değil. Araya eklenen yükseltiler sayesinde ayaklar ile gövdenin daha az bir kısmı etkileşim halinde. Teknik özelliklerde üzerinde durulmamış bir nokta ancak titreşim kontrolüne katkısı olduğu muhakkak. Bu sade tasarım anlayışını ben seviyorum.
Planar 1, Rega’nın geleneksel flywheel tasarımına sahip. Üreticinin yayınladığı verilere göre tamamen yenilenmiş bir 24V senkron AC motor kullanılmış. Motora hassas devir stabilitesi sağlayan yeni bir baskılı devresi eklenmiş. Tabii ki bunu açıp inceleyebilme şansımız yok. Ancak uzun kullanım saatleri boyunca motor ve kutu içeriğinde gelen adaptörün ısınmadığını ve motorun sessiz çalıştığını söyleyebilirim. Pikabın devir kontrolü kasnak üzerinden yapılıyor. Bu alışageldiğimiz tasarım 33 ve 45 devir hızlarını destekliyor. Motorun torkunun göreceli yüksek olması sayesinde giriş seviyesi pikaplarda kullanılırken dikkatli olunmasını söylediğimiz plak ağırlıklarını Planar 1 ile kullanabilirsiniz. Ancak çok ağır bir model kullanamamaya özen gösteriniz. Olayı abartmayın yani :)
Yukarıda gördüğünüz motor, kayış ve fly-wheel sistemi yenilenmiş platonun altında duruyor. Plato diğer bir çok üreticinin aksine metal malzemeden değil bir plastik türevi olan “Phenolic”ten üretilmiş. Rega’nın pikaplarında hafiflik konusuna önem verdiğini ve farklı modellerde farklı malzemeler kullanarak genel trendin aksine pikaplarını daha hafif tasarlamaya çalıştığını biliyoruz. Yeni platoda aynı tasarım anlayışının bir parçası. Parlak boyası ile pikabın bütününe uyuyor. Üretici verilerine göre platonun tasarımı motorun soğutulmasına yönelik ek özelliklere sahip. Bunu mil kısmına denk gelen bölümde görebilmek mümkün. Kutu içeriğinde platonun üzerine konumlandırılmak için keçe bir mat geliyor.
Planar 1 paketinin içerisinde firmanın MM yapıdaki Carbon modeli kartuşu geliyor. Dikkatli gözler tasarıma bakınca kartuşun Audio-Technica modellerine benzediğini fark edebilirler. Giriş seviyesinde çok başarılı AT91/AT3600 modellerine benzeyen kartuş, Rega tarafından özelleştirilmiş. Tamamen ayrı bir iğne yapısına sahip.
Burada hemen bir parantez açalım. Birçok üretici bu tarz OEM kartuşları alarak kendi tasarım anlayışlarına göre tamamen özelleştirebiliyorlar. Bu sayede hem maliyetler belirli bir noktada tutulurken hemde pikabın ses tasarımına uygun bir performans elde edilebiliyor. Rega tasarımları zaten çok başarılı bir kartuşu alıp bambaşka bir noktaya getirmişler. Bu kısma ilerleyen sayfalarda dinleme notlarında ayrıca değineceğim. İğnenin korumasının da kutu içeriğine eklendiğini unutmadan not edeyim.
Rega Planar 1’in en büyük sürprizlerinden bir tanesi, yeni RB110 kol. Tamamen yeni bearing -mil yatakları- ve otomatik “anti skating” yapabilmesi ile önceki giriş seviyesi Rega modellerine göre oldukça yenilenmiş bir tasarım var. Kolu sökebilmem mümkün olmadığı haliyle ancak yaptığım denemelerde yeni otomatik “anti skating” sisteminin ilginç bir şekilde başarılı olduğunu söyleyebilirim. Tasarımını oldukça merak ettim. Bunun yanında tamamen kullanıcı dostu olarak üretilmiş kolda Rega Carbon kartuş fabrika çıkışı ayarlanmış halde geliyor.
Asıl ilginç nokta ise kolun arka bölümüne eklenen bir yüzük sistemi sayesinde kutudan çıkan ağırlığı hiçbir ölçüm yapmadan takıp bu yüzüğe kadar ittirdiğiniz zaman kol ayarını yapmış oluyorsunuz. Bu tasarımı son yıllarda bir çok giriş seviyesi pikapta görüyoruz. Özellikle ilk pikabını satın alan veya zamanının hassas ayarlar ile geçirmek istemeyen meraklılar hiçbir ek aparata gerek duymadan dakikalar içerisinde pikaplarında plaklarını dinlemeye başlayabilirler. Kol farklı iğneleri de kullanabilmenize olanak sağlıyor ve ilerleyen zamanlarda eğer isterseniz zevkinize uygun Rega veya farklı markaların iğneleri ile pikabınızı yükseltebilirsiniz. Kol konusunda eleştirilecek bir konu var ise o da, fazlasıyla sıradan kablosu olacaktır. Giriş seviyesinde hemen her pikapta bahsettiğimiz bir konu :)
Pikap ile ilgimi çeken bir diğer nokta yine teknik bilgilerde çok üzerinde durulmamış mil sistemi. Pirinçten üretildiği ve gerilimin azaltılmasına yönelik özel bir tasarım anlayışına sahip olduğu belirtilen ana mil sistemi uzunluğu ile dikkatimi çekti. Bu aslında önemli bir nokta. Her ne kadar platonuz hafif bile olsa mil yapısını uzattığınız zaman hem dönüş daha stabil hale geliyor hemde olası yalpalama gibi istenmeyen hareketlerin olmasını engelliyorsunuz. Bunlar küçük ama çok önemli detaylar. Pikabın başarını doğrudan etkileyebilecek tasarım detayları.
Artık dinletilerimize geçebiliriz. Her zaman olduğu gibi sistemimden sadece pikabımı çıkartarak yerine Planar 1’i ekledim ve Step-Up Transformer’larımı devre dışı bırakarak pikap katlarımı MM konumuna ayarladım. Pikap kutusundan çıkartıldığında kurulumu dakikalar içerisinde bitiyor ve müzik dinlemeye başlayabiliyorsunuz. Haydi artık müzik dinleyelim.
Bir yorum ekleyin