İlk önce CD denemeleri: Jon Balke – Magnetic Works 1993-2001 Jon Georg Balke 1955 Norveç doğumlu caz piyanisti ve besteci. Jon Balke’yi asıl olarak Magnetic North Orchestra’dan tanıyoruz. Erken yaşlarda klasik müzik piyanosu eğitimi almaya başlayan Balke, ilerleyen yıllarda hemen her tarz müzik üzerine çalışarak kendisini geliştiriyor. 18 yaşında Arild Andersen dörtlüsüne girerek müzik kariyerine başlıyor. Arkasından bir çok topluluk ve müzisyen ile çalışmalarına devam ediyor. Radka Toneff ile çalışmaları ve Afrofusion müzik yaptığı E´olén erken dönem kariyerinin önemli adımları. Arkasından Oslo 13 ve Masqualero topluluklarına katılıyor. Tüm bunlar 1980′lerin başlarında oluyor. 80′lerin sonlarında kendi projelerine odaklanmaya karar veriyor ve Magnetic North Orchestra ortaya çıkıyor. Ancak farklı çalışmaları da devam ediyor. Magnetic North Orchestra neredeyse 20. yaşını kutlamaya hazırlanırken Jon Balke konserlerinde Magnetic Book adını verdiği genel olarak Magnetic North Orchestra eserlerinden oluşan şarkıları çalarken, bir yenilik olarak caz yedilisini sabit tutup bir de üzerine barok yaylı altılısı ekliyor. Farklı canlı performanslarda büyük ilgi çeken bu kombinasyon sayesinde Balke her dönem kendisini yenileyebilen bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Jon Balke’nin Magnetic Works çalışması 1993-2001 yılları arasında müzisyenin orkestraya özel şarkılarından oluşturulmuş 2 CD’lik bir toplama albüm. Kayıt son derece başarılı!
Albümün en önemli özelliği müzisyen topluluğu açısından oldukça kalabalık olması. ECM kayıt tekniği ile böyle bir topluluk birleşince kaydın detay noktasında ne durumda olduğunu sanırım okuyucularımız hemen tahmin edeceklerdir. Detay seviyesi çok yüksek boyutlarda ancak en önemli konu tonlar. Biliyorsunuz ECM kayıtları çok sıcak çalmaz ancak çok da steril kayıtlar değildir. Belirli bir dengesi vardır. Kayıttaki keskinlikler bütünüyle olduğu yerde ancak detay seviyesinde anormal bir artış var. Özellikle yaylılarda durum fena! Kendi sistemimde bu denli detaylı çalan kablo sayısı bir elin parmaklarını geçmez. High Fidelity Cables kombinasyonu o kablolardan bir tanesi kesinlikle.
Tam aksi yönde bir deneme yapalım. Bu kez pikabım Denon DL-103 iğne ile Mustafa Günal ağabeyimizin imzasını taşıyan DL-103 için optimize edilmiş MC pikap katı kullanacağım. Pikap katından direkt olarak amplifikatörüme giriş yapıyorum. Sesin şiddetini gain ayarından kontrol edeceğim. Normalde SME Series V koldan kablo step-up transformatöre giriyor arkasında MM pikap katına arkasında da amplifikatörüme giriş yapıyorum. Böylelikle aradaki tüm cihazları bypass etmiş oldum.
Bob Brookmeyer – Kansas City Revisited plağını dinleyeceğim. Albüm Pure Pleasure tarafından basılmış. Robert Edward Brookmeyer 1929 yılında doğup 2011 yılında vefat eden Amerikalı valfli trombon çalan bir müzisyen ve önemli bir müzisyen. Ayrıca kendisini piyano çalarken görebilirsiniz, aynı zamanda besteci ve düzenlemeleri de vardır. Müzisyen Kansas City’de doğmuştur ve ilk kez Gerry Mulligan topluluklarında tanınmış ve arkasından Jimmy Giuffre ile çalmıştır. Kariyeri daha sonra yine Gerry Mulligan Concert Jazz Band ile devam etmiştir. Elmer Edward Brookmeyer ve Mayme Seifert çiftinin tek oğulları olarak doğan müzisyen genç yaşlarda müziğe merak sarmıştır. Kansas City konservatuvarına girmiş ancak bitirmeden ayrılmıştır. Tex Beneke ve Ray McKinley büyük orkestralarında piyano çalmış, arkasından Claude Thornhill orkestrasına transfer olmuş ve 1950′lerde Stan Getz, Jimmy Giuffre ve Gerry Mulligan topluluklarında çalışmıştır. New York kulüplerinde çalmış televizyonda müzisyen olarak çalışmış ve Ray Charles gibi isimler için düzenlemeler yapmıştır. Gelelim Bob Brookmeyer Kansas City Revisited albümüne. 1930′larda Kansas City caz sahnesinin en önemli şehirlerinden birisiydi. İlk önce Bennie Moten’in büyük orkestrası arkasından da Count Basie Jazz Orchestra’sına ev sahipliği yapmıştı. Bu albümde Bob Brookmeyer bu döneme bir selam çakıyor.
Pure Pleasure’a bu baskı için büyük bir alkış gidiyor. Uzun yıllardır bulunmayan ve neredeyse kaybolan bir albümü alıp Capitol stüdyolarında re-master’ını yapıp meraklılara sunmuşlar. Re-master işlemi son derece başarılı. Albüm sıcacık tonlarda. Hele Blues standartları dinlemeye değer. “Travlin Light” şarkısına özellikle dikkat. Bu kaydın özelliği fazlasıyla sıcak olması. 1950’lerde kaydedilen albüm özellikle gitar tonları ve piyano açısından şerbet gibi; aktıkça akıyor. High Fidelity Cables kombinasyonunda işler keyifli. Detay seviyesi yine çok üst seviyelerde ancak sistemde korktuğum gibi bir hum yok. Kablolar sanki bir bukalemun gibi kayıttan kayda değişiyor. İyi kayıtlarla sahne, detay ve tonlar hepsi olması gerektiği gibi. Özellikle oda içerisindeki katman katmanlılık vazgeçilebilecek gibi değil.
Tüm bu detay seviyesi, ton ve diğer güzellikleri elde etmenin bir bedeli var. Hayır fiyattan bahsetmeyeceğim. High Fidelity Cables ürünlerini sisteminize eklediğiniz zaman bir kaç gün beklemeniz gerekiyor. Bu kablolar sök tak için uygun değil. Üretici kabloların manyetik ve elektriksel yapısının sisteme göre zaman içerisinde optimize olduğunu ve bunun için gerekenin süre olduğunu söylüyor. İşin kötü tarafı 2 veya 3 gün sonunda sisteminizi bu kablolarla dinleyip söktüğünüz zaman ve arkasından kendi kablolarınızı taktığınız zaman bütün güzel şeylerin bir anda kaybolup gittiğini görüyorsunuz. Hifi konusunda yazıp çizmenin böyle bir kötülüğü var işte, zaman zaman sisteminize entegre ettiğiniz bileşenler geri gideceği zaman gerçekten üzülüyorsunuz.
Şimdi gelelim işin parasal boyutuna. CT-1 Enhanced Interconnect’in KDV dahil satış fiyatı 3.500 Dolar seviyesinde. High Fidelity Cables CT-1 Speaker kablosu ise KDV dahil 4.000 Dolar fiyat etiketine sahip. Bu ikili sistemimde dinlediğim en pahalı kablolardan değil ancak ucuz olduklarını da söylemek güç. Belirli bir seviyenin üzerindeki sistemler için önerebileceğim bir ürün fiyatları dolayısıyla. Ancak şunu söyleyeyim bu kablolardan herhangi bir tanesinin detayı sizi etkiler ise, diğerini hatta elektrik kablosunu almamak için kendinizi zor tutabilirsiniz. Mutlaka kulak kabartılması gereken son dönemlerde elime geçen en dikkat çekici ürünlerden bir tanesi oldu. Bu arada üst modeller nasıldır diye sormayın, tahmin bile edemiyorum!
High Fidelity Cables CT-1 Speaker / CT-1 Enhanced Interconnect
Magnetic Conduction teknolojili hoparlör kablosu (banana veya spade tercih edilebilir) / Magnetic Conduction teknolojili ara bağlantı kablosu
Fiyat: 4.000 Dolar (KDV Dahil) online alışveriş / 3.500 Dolar (KDV Dahil) online alışveriş
Temsilci: Dükkan Hifi / www.dukkanhifi.com
Bir yorum ekleyin