SOTA Series V NOVA Pikap


Amerikalı SOTA firmasının NOVA pikabını inceleyeceğimiz yazımıza hoş geldiniz. SOTA benim uzun zamandır merak ettiğim, özellikle analog severlerin bayağı övdükleri pikaplar üreten bir firma. Pikapları üretirken kullandıkları teknolojiler ve mantık SOTA tasarımcılarının geçmişteki bazı önemli ürünleri iyi incelediklerini gösteriyor. Bu konuya ilerleyen bölümlerde zaten gireceğim için uzatmadan firmayı tanıyalım.

SOTA 1997 yılında Kirk ve Donna Bodinet tarafından kurulmuş bir firma. Üreticinin uluslararası pazarda tanınmasını sağlayan ürün pikap temizleme makinesi. Bu ürün hala SOTA’nın ürün gamında bulunuyor ve zaman içerisinde yapılan güncellemelerle hala popüler bir ürün olarak pazarda ilgi çekmeye devam ediyor. Firmanın David Fletcher, Jack Shafton ve John Gilmore’dan oluşan tasarım ekibi, firmanın pikap tasarımlarını yapıyor. Bu ekip tasarımlarda geleneksel bir SOTA çizgisi oluşturmayı başarmış ve pikap tasarımlarına bir bakış attığınızda tüm modeller belirli bir felsefeyi takip ediyor.

SOTA Series V NOVA modeli firmanın ürün yelpazesinde üst segmentin en küçük ferdi. Audio AVM tarafından ülkemize tam aksesuar pakedi ile getirilen ürün dev 2 gibi kutu içerisinde geliyor. Bir kutu içerisinde pikap bulurken diğer kutunun içerisinde aksesuarlar bulunuyor. Pikap kolsuz şekilde satılıyor. SOTA bir kol üreticisi değil bu yüzden üst modellerde istediğiniz kolu seçip takabiliyorsunuz. Ancak dikkat edeceğiniz bir şey var, hangi kol ile kullanacaksanız armboard yani kolun takıldığı parçayı o standartta sipariş etmelisiniz. SOTA’larda özellikle üst modellerde meraklıların genelde SME kolların kullandığını görüyoruz ancak ben elimde SME Series V olmasına rağmen Rega standartında bir armboard istedim. Amacım Goldnote firmasının bence bir tasarım harikası olan Borghese kolunu kullanmak idi. Bu kol günümüzde satılan ticari bir ürün değil. Bendeki zaten oldukça farklı. Kolun çok ilkel bir unipivot tasarım olduğunu söyleyebilirim.

Kurulum ile başlayalım. Öncelikle bu pikabı kurmayı tek kişi yapacaksanız çok terleyeceksiniz onu söyleyeyim. Mümkünse iki kişi olmanızı tavsiye ederim. Aslında kurulum çok zor değil ancak pikabın mekanizması acayip ağır olduğu için çok terleyeceğinizi söyleyebilirim. Nereden biliyorum, ben çok terledim de ondan.. Bunun yanında pikabın içerisinden çıkan kurulum kılavuzu çok çok ayrıntılı değil. Daha doğrusu biraz karışık. Hal böyle olunca deneyim önem kazanıyor. Bu benim kurduğum kaçıncı pikap bilmiyorum ancak teknik olarak neredeyse hiç zorlanmadım.

Tasarımcılar pikabı sağlam bir tahta üzerine monte etmişler ambalaj içerisinde. İlk yapılacak iş pikabı kutudan çıkarmak. Bir İngiliz anahtarı ile dev civaları söktüğünüzde pikap ambalajdan çıkıyor. Hemen arkasından pikabın bearing sistemini serbest bırakmak gerekiyor. Kutu içerisinde bulunan bir allen anahtarı kullanarak bearing bloğu serbest bırakılıyor. Pikap kutudan çıkınca insanın hemen sarıp sarmalıyor. Ahşap işçiliği dışarıdan bakıldığında neredeyse mükemmel. Şasinin yanları çok özenli şekilde yuvarlatılmış. Şasi birbirine çok güzel bir şekilde birleştirilmiş. Bu tekniğe sanırım Dovetail deniyor. İki farklı ağaç plaka üzerine birbirini tamamlayan girinti çıkıntılar oyuluyor ve bu sayede 2 parça hem birbirleri ile mükemmel şekilde birleşiyorlar hemde üretilen yapı çok daha sağlam oluyor. Ortaya çıkan sonuç bence harika. Ahşabın sıcaklığı pikabın genel görüntüsüne çok yakışmış.

Bearing bloğunun tasarımı çok çok ilginç. Devasa boyuttaki sistem içerisinden geçen delikler sayesinde yukarıdaki milin çevresinde bir vakum alanı oluşuyor. Bearing oldukça geniş bir yapıya sahip ve plato ile birleşimi pikabın gövdesinin altında kalıyor. Inverted Bearing tasarımının tercih edildiği yapı devasa ağırlıktaki platoyu çok rahatlıkla döndürüyor. Dışarıdan bakıldığında plato çok geniş değilmiş gibi gözüküyor ama gövdenin içerisinde bayağı bir kısmı saklanmış. Üstteki kısım buzdağının görünen kısmı sadece :) Yukarıdaki fotoğrafta kontrol paneli sökülmüş halde iken, platonun kalınlığını gösteren bir fotoğraf ekledim. Dışarıdan bakıldığında platonun sadece 1/5’lik bir kısmı görülebiliyor. Plato seramik ve zirkonium tabanlı malzemelerden hibrid olarak üretilmiş. Üst blokta ek olarak akrilik kullanılmış. Platonun dış kısmı statik toplamayacak özel bir boya ile tamamlanmış ve plağa değecek kısım keçeye benzeyen bir malzeme ile kaplanmış. Ayrıca platonun yan tarafında plağın kenarına denk gelen ayrı bir esnek plastik bölüm var.

İkinci Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız

Tags: