Bir dönem teknolojinin beşiği olarak adlandırılan, robot dendi mi ilk akla gelen Japonya hala çok önemli markaları olsa da teknoloji anlamında eskisi kadar popüler değil. Bir dönem çalıştığım teknolojisi dergisi adına röportaj yaptığım Japon elektronik gurusu Ken Ishiwata, bunun nedenini şöyle açıklamıştı: “Japonlar olarak en büyük hatamız rekabet için fiyatlarımızı bu kadar düşürmemiz oldu. Fiyat rekabetinin içinde bu kadar çok yer almamalıydık.” Evet, belki de Japon markaları ve ürünleri fiyat olarak kendilerini başka bir yerde konumlamalıydılar. Ucuz iş gücü söz konusu olduğunda rakipleri onların tahtını sallasa da bu onların uygun fiyata da kaliteli ürünler yapamayacağını göstermiyor. Furutech de bunlardan biri. Tüm dünyada kabloları, elektrik prizleri (ki ben de iki ürününü kullanıyorum) ile tanınsa da son dönemde bir ürün var ki onu es geçmek doğru olmazdı: Furutech ADL GT 40 bir kaç haftalığına konuk ettiğim GT40, gittiği her dergiden eli boş dönmemiş. Adeta ödül yağmuruna tutulmuş. Bunun için sayfasına girmeniz yeterli. Neredeyse dünyanın tüm ülkelerinin dergilerini ziyaret etmiş. GT40 sahip olduğu özelliklerle İsviçre çakısından farksız. İçinde bir DAC barındıran GT40, aynı zamanda bir pre amfi ve kulaklık amfisi olarak da kullanılıyor. Buraya kadar her şey tamam. Piyasada çok sayıda bu tipte ürün bulmak söz konusu. Ancak Furutech’in bir artısı daha var. İçinde pikap severler için bir de MM/MC phono katı barındırıyor. Bütün bu özelliklerine satın alınabilir fiyatı da eklenince GT40’ın girdiği ülkelerde dikkat çekmemesi imkansız.
Peki, nedir onu bu kadar özel kılan şey? Fonksiyonelliği mi, yapım kalitesi mi, kullanım kolaylığı mı, ses kalitesi mi, fiyat performans oranı mı?
İsterseniz işe dış görünüşünden başlayalım? “Simple is the best” mantığıyla üretilen GT40, kaslı bir yapıya sahip. Dış görünüşüyle “old school” bir havası var. Ki bu görüntünün beni memnun ettiğini söylemeliyim. Bütün kontroller üç tuş aracılığıyla yapılabiliyor: Volüme, açma-kapama ve phone düğmesi. GT40’da iki farklı çıkış seçeneği sunulmuş: Biri RCA, diğeri ise USB. GT40’ı bilgisayarınıza USB ile bağladığınızda kulaklıktan müzik dinlemeye hazırsınız. Bilgisayara nasıl mı bağlayacaksınız? Hepsi kullanıcı kılavuzunda belirtilmiş. Gerçi biz Türklerin kullanıcı kılavuzu okuması “aç-kapa” mantığından ibaret olsa da kendinizi fazla yormadan bu ayarları gerçekleştirebilirsiniz.
Amfinizden ses almak için sağda (GT40’ın önü size bakarken) yer alan RCA bağlantısını kullanmalısınız. Bu durumda bilgisayarınızdaki HD müzikleri hoparlörlerinizden duyabilirsiniz. İş amfinize bağlı CD çalardaki müzikleri kulaklıkla dinlemeye geldiğinde GT40’da aynı zamanda pikap için de kullanılan line in girişleri devreye giriyor. Bu noktada MM/MC ayarları farklı volüme seviyelerini ifade ediyor. Haliyle MM’de daha az, MC’de daha fazla ses alıyorsunuz. Ancak MC ayarı ile beraber kulağınızda bir vınlama beliriveriyor. Bu sorunu toprak hatlı bir ara kablo (interconnect) ile çözebilirsiniz. Van Den Hul The Thames Hybrid kablosu bu durumda hayat kurtarıcı oluyor.
Dinletiyle ilgili bilgilere geçmeden önce kısaca teknik bilgilerine de değineyim. GT40’ın içindeki DAC, USB için 24 bit 96kHz’lik bir destek sunuyor. Bu da sevindirici bir gelişme. Zira birçok DAC, USB üzerinden bu çözünürlüğü ya desteklemiyor ya da bunun için ekstra bir yazılama ihtiyaç duyuyor. Ancak cihazın kullanım kılavuzundaki teknik bilgilerin içerisinde DAC bölümünde hangi çip setin kullanıldığını dair bir bilgi bulunmuyor.
Bir yorum ekleyin