Epic 2 üzerinde 2 çift hoparlör terminali olduğundan bi-wiring ve bi-ampling gibi farklı seçenekleri de değerlendirmek mümkün. Ben hem bi-wiring hemde bi-ampling seçeneklerini kullandım. Ancak hoparlörün giriş seviyesinde olması sebebi ile 2 adet stereo güç amplifikatörü veya iki adet mono blok güç amplifikatörü ile uğraşmak yerine bi-wiring’e izin veren bir kablo kullanmak daha mantıklı olabilir. Tabii bu toplam maliyeti düşünerek yazdığım bir konu. Özelikle hoparlörlerde bambaşka boyutlar açabiliyor.
Ancak ben kendi sistemimde bi-wiring kablo kullanmadığımdan stereo bir güç amplisi ile sürdüm ve her zaman kullandığım kablolarımı kullandım. Sistemde her zamanki gibi test edilen hoparlör hariç her şey aynı… Epos tasarımcıları Epic 2’nin uygun fiyatına rağmen giriş terminallerinde kaliteli gözüken malzemeler kullanmayı ihmal etmemişler.
Bakalım hoparlörün performansı nasıl?
Amerikalı gitarist Russell Malone’un 2010 yılında yayınladığı Triple Play albümüne bir bakalım . Doğuştan yetenekli bir müzisyen olan Malone daha çok swing ve bebop akımlarından etkilenmiş bir caz gitaristi. 1980′lerin sonlarında Jimmy Smith ile çalışan Malone ilerleyen yıllarda Harry Connick Jr ile çalışmış. Ancak geniş kitlelerce tanınmasını 90′larda Diana Krall ile alışmasına borçlu diyebiliriz. Çocukluğunda bol bol Wes Montgomery ve efsanevi caz gitaristi Charlie Christian’ın plaklarını dinleyen Malone genç yaşlarında gitara merak sarmış. Cazsever okuyucularımızın, Charlie Christian ismini eğer bilmiyorlarsa acil şekilde incelemelerini tavsiye ederim. Özellikle Benny Goodman ve Lionel Hampton orkestralarını dinlemeyi seven klasik dönem dinleyicilerinin bu dönem plaklarını dinlerken gitara kulak kabartmalarında fayda var. Cazda gitarın kullanımını derinden etkileyen kişidir Christian. Albümde Malone’a basçı David Wong ve davulcu Montez Coleman eşlik ediyorlar. Malone albümde kendi bestelerinin yanında bazı caz klasiklerine de yer vermiş. Oliver Nelson’dan “Butch And Butch”, Cole Porter’dan “Do I Love You” Ron Carter’dan Tailfeathers. Ayrıca çok bilinen bir şarkı olan “Unchained Melody” ve Quincy Jones’tan “The Witching Hour” albümde yer verilmiş şarkılar. Çok çok sakin yapıdaki albümde zaman zaman müzisyenlerin ön plana çıktığı sololar duymak mümkün olsa da, çoğunlukla gitarı dinleyeceksiniz. Ancak tonlar öylesine seçilmiş ki, albüm olduğundan daha eski bile zannedilebilir. Bu dönemin cazını özellikle de gitar ağılıklı olanını dinlemeyi sevenlerin mutlak suretle kulak kabartmaları gereken bir albüm. Kayıt ise müthiş derecede başarılı. Epic 2’ler bu hissiyatı gayet başarılı şekilde aktarıyorlar. Sahne gayet güzel. Zaten raf tipi hoparlör ve monitörlerin bu konudaki başarısı genel olarak kabul edilen bir şey. Detaylar yeterli seviyelerde ve bas performansı dikkat çekici.
Pearl Jam’in 1991 yılında yayınladığı ve bomba etkisi yapan ve toplam 11 milyon gibi müthiş satış rakamını yakalayan albümü “Ten”e göz atalım. Back To Black tarafından özel bir ekleme ile plak formatına satışa sunulan yeniden baskıya göz atıyorum. Albümü, grubun uzun zamandır prodüktörü olan Brendan O’Brien orijinal master’lar üzerinde çalışarak hem albümü plak baskısına hazır hale getirmiş hemde remikslemiş. İkinci plakta albümün tamamının remikslenmiş hali bulunuyor. Şarkılar birebir aynı olmasına rağmen daha clean tonlama yapılmış. Gitarlar üzerindeki bu oynama sadık albüm dinleyicisinin hoşuna gidebilir. Ben sevdim… Aslında aynı şarkıları dinliyorsunuz ama oldukça farklılar :) Klasik albümün yeniden baskısı ise gerçekten mükemmele yakın. Yeniden bir sürü eski şarkıyı böylesine iyi şekilde dinlemek gerçekten harika; Even Flow, Jeremy, Alive ve daha fazlası. Albümün kaydı çok güzel ve Epic 2, detayları tane tane duymamı sağlıyor. Ancak baslar gerçekten bu albümde biraz daha ön plana çıkıyor ve bu boyutlardaki bir hoparlör için şaşırtıcı bir performans gösteriyor. Hep yazdığım gibi yayvan değil hoşuma giden daha sıkı bir bas performansı var. Çok başarılı hele fiyatına bakarsak söylenecek bir söz yok.
Jordi Savall- La Folia 1490-1701 albümüne bir bakalım. Katalan müzisyen Jordi Savall’ın kendi plak şirketi Alia Vox için kaydettiği albüm çok başarılı kaydı ve eğlenceli yapısı ile dikkat çekiyor. Folia, Ortaçağın sonlarına doğru Portekiz’de ortaya çıkan ve İberik yarımadasında gitgide popüler hale geldikten sonra İspanya’ya da sıçramış, halk arasında popüler olmuş bir dans ve dolayısıyla müzik tarzı. Tabii sonraki 2 yüzyıl boyunca insanın içini titreten ve etkileyici basitlikteki müzik tarzı tüm Avrupa’ya yayılır ve Corelli, Marais gibi büyük müzisyenler bile Folia tarzına uygun besteler yaparlar. Zaten bu albümde bu bestecilerin Folia’larından örneklerde var. Jordi Savall, 1490-1701 yılları arasına dayanan halk şarkılarını ele almış ve tekrar yorumlamış. Albüm hybrid SACD formatında detaylı ve başarılı bir kayıt. Albüm son derece dinamik ve hatta eğlenceli diyebilirim. Epic 2’de albümün eğlencesine uyuyor. Tonlar çok başarılı, detaylar yerli yerinde. Sahne odayı dolduruyor. Eh daha ne isterim ki.
Epos Epic 2, tam bir raf tipi hoparlör karakterine sahip.. Benim gibi monitör severlerin beklentileri tam anlamı ile karşılıyor. Ayrıca baslar konusunda son derece becerikli bir hoparlör. Epic 2 yine tüm monitör tarzı hoparlörler gibi güzel bir sehpa veya stand istiyor. Ben içi kum dolu MDF bir stand kullandım. İsterseniz DIY, isterseniz Sigma Ses firmasının meraklılara sunduğu Epos stand’leri veya sevdiğiniz bir başka modeli gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Ancak stand’in iyi bir şey olması sizin yararınıza; ses performansına olumlu etki edecek çünkü. Ayrıca duvardan biraz açıklık vermek hoparlörün bas performansı açısından çok olumlu sonuçlar doğuruyor. Bas refleks portu arkada olan tüm hoparlörlerde uygulayabileceğiniz özenli bir konumlandırma ile hoparlörün performansıyla küçük de olsa biraz oynayabiliyorsunuz. Epic 2, kutu içeriğinde ihtiyaç olandan biraz fazlasını sunuyor. Örneğin temel bağlantılarınızı yapabilmek için bir çift banana konektör kutu içeriğine dahil edilmiş. Türkçe kullanma kılavuzu ise ek bonus!
Gerek vakum tüplü gerekse de solid-state yapılı amplifikatörler ile rahatlıkla sürebilirsiniz Epic 2’yi. Ben 3W gücündeki SET amplim ile bile sürebildim ve sonuç gayet keyifliydi. Ancak biraz kuvvetli bir tüplü ampli tabii ki push pull yapıda olmasında fayda var veya orta ve üzeri güçte bir solid-state ile gerçek performansını almak mümkün Epic 2’nin. Son derece müzikal tonlara sahip çok başarılı bir monitör. Benim gibi monitör severler dinleme listelerine gönül rahatlığı ile alabilirler. Kulak kabartılması gereken başarılı bir hoparlör….
Epos Epic 2
20-120 Watt, 4 Ohm, Arkadan hava çıkışlı bas tepkeli hoparlör, 90dB, 179mm polipropilen konili bas/orta sürücü, 25mm neodim yumuşak kubbe tiz sürücü, 415 x 210 x 280 mm, her kabin 8,6kg, 48 Hz – 25 kHz
Fiyat: 360 Sterlin + KDV
Temsilci: Sigma Ses / www.sigmases.com
Şu sıralar yaptığınız incelemeler çoğunlukla tanıdığım, kullandığım ürünler. Incelemeleri okurken ayrı bir keyif alıyorum ne yalan söyleyeyim :) Epos’u bildiğim için Epic 2’yi bir arkadaşıma tavsiye ettim ve aldık. Asım beyi aradım ödemeyi yaptık sağolsun kargoladı istanbula.
Cumartesi arkadaşın evinde kargoyu bekledik, geldi ve hemen kurduk.
Kutudan çıkan çubuğu görünce anlam verememiştik biz de. Bu ne ola ki derken kullanım kılavuzunda gördük işlevini :)
Biz kirazını almıştık. Kozmetik ve işçilik çok güzel. Kesinlikle fiyatının ötesinde. Kargoyla single wire tango da gelmişti, güzelce bağladık. (amfinin de bi amp olduğunu görünce değiştirdik kabloları bi wire ile. Tango incelemeniz olunca yazarım oraya detaylı)
Güzel olacağını biliyordum ama o fiyata çıkan sonuç beni baya şaşırttı.
Epos’ları zaten beğenirdim ama raf tipinin bu kadar başarılı olacağını tahmin etmemiştim.
Teşekkürler
Sevgiler
Erkan Bey selam,
Evet bu sıralar çok insanın bildiği ürünleri mercek altına alıyoruz. Aslında bu durum okuyucular için Stereo Mecmuası samimiyetini görmeleri açısından önemli bir fırsat ayrıca bizim içinde tutarlılığımızı test etmek için bir araç. Bu incelemelerde çok nokta atışı albümler kullanılması ve bu albümler üzerinden yorumlar okuyucular içinde bir kıyaslama imkanı ortaya çıkartıyor. Aslına bakarsanız hep birlikte eğleniyoruz işte… Hem bir şeyler öğrenip ülkemizde yapılmamış bir şeyleri yapıyoruz…
Her zamanki gibi temiz ve öze inen bir inceleme olmuş. Çok hoşuma gitti.