DH Labs Silversonic BL-1, T14 ve Encore Bölüm II


Bu noktada incelememize ara verip, genelde yanlış yorumlanan konuyu ele almak istiyorum. Bir çok yerde gümüş, bakır veya kompozit örneğin bakır/gümüş karışımı kablolar için benzer yorumlar okursunuz. Bakır kablolar için genelde sıcak çalar, gümüş kablolar için detaylı ama parlak, bakır/gümüş karışımı kabloların ise yukarıdaki iki genellemenin bir ortalaması olduğu konusunda sabit bir fikir vardır. Aslına bakarsanız bu genellemeyi bazı önemli teknik bilgiler ışığında ele alırsak bir yerlerde bir sıkıntı olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz. Biz kağıt üzerinde tüm bakır kabloları, oksijenden arındırılmış yüksek saflıkta olduğu noktasından hareket ediyoruz. Ancak bir kablonun daha doğrusu tellerin üretim sürecinde bir çok önemli aşama var. Kütük tabir edilen ham maddeden tele doğru giden yolda, madenlerin eritilmesi bile bir çok farklı etki yapabiliyor. Eritme sırasında metalin maruz kaldığı sıcaklık ve işlem süresinin yanında sıcak madenden telin çekilme işleminin yapıldığı sıcaklık ve süresi aynı zamanda soğutma işlemleri nihai ürün performansı üzerinde çok önemli etkilere sahip. Aslında tüm bu süreç çok daha karmaşık olmasına rağmen ben basitçe anlatmaya çalıştım. Hal böyle iken bir kablo için kağıt üzerinde genellemelerden yola çıkmak yerine bir şekilde imkan sağlayıp dinlemek çok önemli. Üreticiler ürünlerinin içeriği konusunda bilgiler verseler de, yukarıda anlattığım detayları bilmediğimiz için bir kabloyu kağıt üzerinde yargılamak pek doğru bir yaklaşım değildir.

Günler birbirini takip etmeye devam ederken BL-1 ara bağlantı kablosu ile T-14 hoparlör kablosunu beraber kullanmaya başlıyorum.

Miles Davis’in benim çok sevdiğim Bitches Brew albümünü mercek altına alalım. Albümün kayıtları Ağustos 1969′da Colombia’nın meşhur 30th Street stüdyosunda başlar. Miles Davis albümün kayıtlarına katılacak müzisyenlere çok fazla bir şey göndermemiştir. Sadece bazı ufak nota parçacıkları. Yani müzisyenlerin hiçbiri kayıtta ne tam olarak ne çalınacağını bilmemektedir. Aslına bakarsanız Miles Davis’in de aklında tam olarak ne olduğunu bildiğini zannetmiyorum. Ana temalar büyük ölçüde kafasında şekillenmişti ancak ara parçalar tamamen kayıt esnasında dolmuştur. Anlatılanlara göre müzisyenler çalışmaya başladıklarında Davis onlara kafasındakileri anlatmaya başlar. Şarkıların olası tempoları, ana melodiyi oluşturan bazı notalar ve nasıl bir ton istediği hakkında bilgiler. Geri kalan her şey tamamen müzisyenlerin o andaki ruh hallerinini enstrümanlara yansıtması ile oluşacaktır. Durumu albüme ismini veren Bitches Brew şarkısı çok iyi anlatır. Şarkının bazı bölümlerinde Davis ellerini şıklatarak müzisyenlere tempo verir. Hatta tempoyu hızlandırır. Çoğu kişi bunun müziğin bir parçası olduğunu zannetse de, meraklılar bunun tempo göstermek için yapıldığını bilmektedirler. Hatta bazı anlarda Miles Davis sesini kullanarak müzisyenleri uyarır. Özellikle solo giriş çıkışlarında ritmin tekrarlanması gereken bölümlerde Davis’in keep it, keep it tight gibi sözleri rahatlıkla duyulmaktadır.

Plağın Sony tarafından yakın dönemde yapılmış baskısını kullanıyorum. Detaylar, tonlar gerçekten etkileyici. İkilinin beraber bas kontrolü bir üst sınıfa çıkıyor. Tüm bunlar olurken son derece müzikal bir sunum söz konusu. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, her iki kablo çok keyifli ve müzikal çalarken, ikisini bir arada kullanınca ortaya çıkan sinerji dikkat çekici. Sahneye olumlu katkısının yanında bas kontrolü ve detayı noktasında elde ettiklerimden yola çıkarak ikiliyi birlikte denemenin verdiği lezzeti pek kolaylıkla bırakamayacağımı görüyorum. Eğer imkanınız olursa bence gayet keyifli bu iki kabloyu bir arada bir dinleyin. Eminim ki şaşırtıcı sonuçlar alacaksınız.

Encore güç kablosu

Encore güç kablosunu bilgisayar sistemimde güzel pişirdikten sonra artık sistemime dahil etmeye hazırım. Kablo koyu gri renkte ve kaliteli olduğunu belli eden konektörler ile sonlandırılmış. Yine elastik yapısı ön planda kablonun. Rahatlıkla eğilip bükülebiliyor. Erkek konektörde canlı ucun işaretlenmiş olduğu da gözümden tabii ki kaçmıyor. Bunu tespit etmek aslında çocuk oyuncağı olsa da, alet kutusuna gidip kontrol kalemi aramaktan kurtarıyor insanı. Küçük ama önemli bir ayrıntı.

Güç kablosunu ilk önce CD çalarımda daha sonra da amplifikatörümde denedim. Bu denemeleri yaparken sistemimde eski kablolamama geri döndüm. Elektrik kablosu konusunda CD çalar daha iyi fikirler verebilme potansiyeline sahip. Ben yaklaşım olarak bu tarz denemelerde kaynak cihazı referans olarak kabul ediyorum. Tabii ki amplifikatörümde de denemeler yapmayı unutmadım. Şuradan başlayalım Encore modelinin giriş seviyesi bir kablo olduğuna inanmak güç. Performans son derece başarılı. Detay seviyesinde artış hemen duyuluyor. Her ne kadar hifi dünyasında güç kabloları için oldukça tartışma yaşanıyor olsa da, bir kabloyu söküp takmak çok zor değil ve değişiklikleri kendi kulağınızla duymaya çalışın. Ön yargılarınızı bir kenara bırakırsanız bazı şeyleri fark edeceğinize eminim. Encore işte bu açılardan farkı hissettirebilecek potansiyele sahip bir kablo. Ancak benim sistemimde asıl hoşuma giden şey kabloyu amplifikatörüme taktığımda duyduklarım oldu. Stok kabloya geçince derinlerden gelen ve pek hoşuma gitmeyen cızıltıya benzeyen sesler Encore ile bir anda kaybolurken, sistem daha açık çalmaya başladı. CD çalarda yaşanan stok kablo sonrası detay patlaması amplfikatörde de dikkat çekerken sessiz arka plan, dinamik sunum ve sahnede yaşanan gelişmeler beni mutlu etmeyi başardı. Plak dinlerken kabloyu amplifikatörüme bağlı şekilde kullanmaya karar verdim. CD çalarımı çok aktif şekilde kullanmıyor olsa da, böyle bir ikili kullanan okuyucularımızın her iki cihazlarına da birer Encore takarak denemelerini tavsiye edebilirim. Ben ne olacağını tahmin etmekle birlikte denemeden yazmak doğru olmaz. İlerleyen dönemlerde gerçekleştirmeyi umduğumuz DH Labs testimizde 2 elektrik kablosu olacağını şimdiden söyleyebilirim. Hoş zaten daha üst modelleri kendi sistemimde dinlemek için sabırsızlanıyorum dersem yanlış olmaz.

DIY kablolar deneme için yakılırken

Gelelim yazının başındaki sürprize. Sn Adnan Arduman, gönderilen paketin içerisine DH Labs’ın bulk kablolarından ve yine ayrıca tedarik edebileceğiniz konektörlerinden oluşturulmuş bir kablo eklemiş. Bulk kablo okuyucularımıza yabancı bir terim olabilir. Bulk kablo, arzu ettiğiniz uzunluklarda satın alabileceğiniz kablolar için kullanılan bir terim. Bu kablo DIY severler için ilginç seçenekler sunarken ağır ekranlama gerektirmeyen sistemlerde bambaşka tatlar vaad ediyor. Sn Arduman’ın gönderdiği kablo aslında yazının başlarında bahsettiğim BL-1 ara bağlantı kablosunun ekransız hali olarak nitelendirilebilir. Açıkçası BL-1 ile ekransız BL-1 klonunu sök tak yaparken farklılıkları duyabiliyorsunuz ama yazabilmek çok kolay değil. Tonlar sanki BL-1 klonunda bir tık daha açık çalarken BL-1’deki sessiz arka planından vazgeçmek kolay olmuyor. En güzel çözümü amplifikatör ile pre-amplifikatör arasında BL-1’i kullanıp CD çalara DIY modeli takmak. Sizde sisteminizin durumuna ve yapısına göre benzer çözümler üretebilirsiniz. Ancak asıl önemli olan bu kabloların istenirse açık olarak satın alınabiliyor olması. İhtiyacınız kadar kablo alarak farklı sarım teknikleri kullanarak ilginç kablolar üretebilirsiniz. Aslında benim kafamda başka tilkiler döndü; modifikasyonlar hakkında. Bulk kabloların fiyatları da son derece uygun ve Timpani’de meraklılara sunulmuş durumda.

BL-1 ile DIY kablo testinde kulaklık amplimi de kullandım...

DH Labs markasından giriş seviyesinin bir model üzerindeki BL-1 ara bağlantı kablosu ve T-14 hoparlör kablosu için söylenebilecek ilk şey performanslarının mercek altına alınması gerektiği. Her iki kablo ayrı ayrı ve birlikte bir kulak kabartmayı hak edecek performansa sahip. Son derece detaylı tonlar, başarılı bas performansı ve sahneye çok şey katan bu iki kablo, sistemin müzikal sunuma son derece olumlu etki ediyor. Her iki kablo tek başınayken son derece başarılılar ancak ikiliyi bir araya getirmek ilginç bir sinerji ortaya çıkartıyor. Kısa alışveriş ve dinleme listenize mutlaka ama mutlaka ekleyin.

Encore güç kablosunda da benzer şeyleri söylemek mümkün. Encore, firmanın giriş seviyesindeki ürünü olmasına rağmen sisteme katkıları daha ilk dakikalardan itibaren dikkat çekiyor. Kaynak cihazlarda kullandığınızda çok daha fazla detay seviyesi ve bas kontrolü sağlarken, amplifikatörünüzde hem sahneye özellikle de sessiz arka plan sağlaması bu kablodan da sisteminize bir adet kaynak bir adet amplifikatör için olmak üzere en az 2 adet kabloyu alışveriş veya dinleme listenize almanıza sebep olacaktır.

Yazımda şimdiye kadar fiyatlardan hiç bahsetmedim. Ürünleri fiyatlarına göre değerlendirdiğimizde şaşırtıcı bir sonuç çıkıyor ortaya. Zaten fiyat konusunu da göz önüne alınca bu yazımda firmanın giriş seviyesindeki ürünlerini mercek altına almışken daha şimdiden bunlar böyle ise, üst modeller nasıldır diye düşünmeden edemedim. DH Labs kablolar, hifi dünyası için makul fiyatlara sisteminizi baştan aşağı kablolamak için ilginç fırsatlar sunarken, sisteminizin müzikal sunuma her açıdan olumlu katkı yapıyor. İddiadan uzak bir sisteminiz var ise büyük bir katma değer sağlayabileceğiniz gibi, giriş seviyesinin üzerinde sistemlere sahip olup çok fazla kablo masrafı yapmak istemeyen okuyucularımıza çok ilgi çekici bir alternatif olacağına eminim, incelememizde mercek altına aldığımız ürünlerin.

Önümüzdeki aylarda DH Labs kabloları bu kez referans modelleri sitemizde yeniden ağırlayacağımıza emin olabilirsiniz. Normal koşullarda inceleme yazımız sona erdi ancak bir sonraki sayfada Stereo Mecmuası açısından farklı deneyimlerimiz ile devam ediyoruz.

 

İlk Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız                       Üçüncü Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız

Tags: