Gryphon Exorcist

Stereo Mecmuası olarak bu sayımızdan itibaren biraz uzun sürecek bir inceleme zincirine başlamak istiyoruz. Konumuz, sistemlerimizin performansını arttıran ürünleri sizlere tanıtmak ve sisteme etkilerinden bahsetmek. Bu ürünlerin hepsinin ortak özelliği, çok pahalı olmayıp -çoğu zaman- sisteme belli bir süre eklenerek kullanılarak sistemin genel performansına etki etmeleri.

Benim sistemimde zaman zaman kullandığım ürünlerden bir tanesi Gryphon’un alamet-i farikası “The Exorcist” Ürün bence firmanın diğer eski ürünleri gibi bir estetik harikası. Yeni ürünlerin kozmetikleri bence eski şatafatından uzak biraz ama yine de Gryphon demek güzel tasarlanmış ürün demektir benim için. Ürünün ismi ise zaten müthiş.

Bir ürünün kozmetiğinin öneminden ziyade performansı önemlidir. Exorcist’in tasarım amacı sistemde oluşan manyetik olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması.

Exorcist’in kullanımı oldukça basit. Zaten ürün şasisine kullanım kılavuzu yazılmış. Güzel fikir… Öncelikle sistemin sesini tamamen kısmak gerekiyor. Ses kısıldıktan sonra tüm sistemi açıyoruz. Sistemdeki tüm komponentlerin açılması bu noktada önemli. Exorcist’i tercihen AUX girişine, eğer yok ise, pikap girişi haricindeki herhangi bir boş girişe takmak gerekiyor. Amplilerdeki pikap girişlerinin çıkış değerleri standart girişlerden çok daha yüksek olduğundan Exorcist’i pikap girişi ile “kesinlikle” kullanmamak gerekiyor. Doğru bağlantıları yaptıktan sonra selektörü AUX ya da Exorcist’i hangi girişe bağladıysanız o girişi seçiyoruz.

Sistemin sesini standart kullanım seviyesine getirip Exorcist’in üzerindeki tek switch’i kullanarak harekete geçiriyoruz. Sistemde bir ton sesi duyuluyor, yaklaşık 30-40sn civarında devam ederek, sonlanıyor. İşlem bu kadar. Exorcist’i sistemimde hem lambalı hemde Solid State (SS) yapıdaki komponentlerimle çok sıklıkla denediğimi söyleyebilirim. Özellikle SS yapıdaki komponentlerde ciddi bir fark algılamak olasıl. Getirisini anlatmam gerekirse, arka planda oluşan sessizlik hissi ve minör detaylardaki artış. Lambalı amplimde bu etkinin her zaman oluşmadığını belirtmeliyim. Belki amplinin düşük çıkış gücü (1,5w kanal başı) bu etkiyi farketmemi zorlaştırıyordur. Ben genelde her ay kullanmayı tavsiye ediyorum. Sistemin bir olmazsa olmazı olduğu tartışılabilir ama işe yaradığı da -en azından benim sistemimde- neredeyse kesin gibi.

Bu arada, incelemeler sırasında sizlere tanıştıracağımız tüm bu bileşenler için benim şahsi tavsiyem ve uygulamam, çevremde benim gibi hifi cihazlarla haşır neşir arkadaşlarımla bu tarz komponentleri ortak alma yoluna gitmek. Sonuçta bu tarz komponentleri her gün veya her dakika kullanmamıza gerek olmuyor. Birkaç kişi ortak alındığında ürünün alım maliyeti düşüyor. Belli bir aralıkta ürün, kullanıcılar arasında sırayla kullanılarak yüksek bir fiyat performans elde edilebiliyor. Bir sonraki sayımızda Isotek’in “Full System Enhancer” ürünününden bahsedeceğiz. Bu tarz ürünlerden kendi kullandıklarımı ve farklı yollardan elime ulaşanları sizlere sırası ile tanıtmaya çalışacağım.

Hakan Cezayirli

Tags: