Önceki sayfaya ulaşmak için tıklayınız
6. Jazz
Sanatçı : Miles Davis, John Coltrane, Cannonball Adderley, Bill Evans (Wynton Kelly),
Jimmy Cobb ve Paul Chambers
Albüm : Kind of Blue
Parça : 1. So What
Yıl 1959, caz tarihinin 25 yılına hükmetmiş Miles Davis her biri ayrı efsane olan John Coltrane, Cannonball Adderley, Bill Evans(Wynton Kelly), Jimmy Cobb ve Paul Chambers ile bir araya gelmiş ve popülerleşmiş makamlar üzerine emprovizasyon albümü olarak nitelenen tarihin en çok satan caz albümlerinden biri olmuş Kind of Blue ortaya çıkmıştır. Birçoğuna göre caz bu yıllardan sonra geriye doğru gitmiştir. So What, albümde en öne çıkan ve yıllardır her türlü caz temasında kullanılan parça. Albümün incelememde yer almasının sebebi Miles Davis, John Coltrane ve Cannonball Adderley’nin enstrüman tonlarının kendilerine has renkleri ve Columbia Records’un kayıtlarının bahsi geçen yıllarda eski bir kilise olan 33x33x33 metreküplük tarihin en iyi kayıt stüdyosu olarak bilinen CBS 30th Street Studio’da yapılmış olması.
So What’ın bas ve piyano girizgahından hemen sonra gelen Jimmy Cobb’un ziliyle verdiği ritmik patlama ve sonrasında enstrümanların sahnede yer almaları Focal 826V tarafından başarıyla gerçekleştirildi. Miles Davis’in o bilindik trompet tonu ve kayıt stüdyosunun derinliği ile birlikte Focal 826V 2 boyutlu düzlemsel sahneden geriye doğru 3. boyutu da bize hissettirdi. Önce Coltrane’in tenor saksafonu ile sol kanaldan girişi, sonrasında Cannonball Adderley’nin diğer kanaldan altodaki performansı Focal 826V’nin saksafon simülasyonu gibi bir hoparlör olduğunu gösterdi. Her solo performansta diğer enstrümanların geriye gidişi, bu sırada kaybolmadan devam eden özellikle piyano, davul ve basın yumuşacık temel duruşları sonuna kadar duyuldu. Focal 826V’nin bu denemedeki eksikleri zaman zaman zillerin sertliği ve kontrbasın derin bas notalardaki rezonans tehlikesi içeren uzamalarıydı.
7. Sweden Trio Jazz
Sanatçı : Esbjörn Svensson Trio
Albüm : Seven Days of Falling
Parça : 2. Seven Days of Falling
Esbjörn Svensson gruba adını veren piyanist. 2008 yılında dalgıç kazasında vefat edene kadar, Kuzey Avrupa Cazı ve kayıtlarını basan ACT için çok önemli bir kişilikti. 1994’ten beri ürettiği albümlerde caz standartlarından, “funk”a kadar birçok tarzda çalmıştır. Kendi triosu ile birlikte belki progresif yapıda caz diyebileceğimiz kendine has bir müzik türü üretmiştir. Bize Kuzey Avrupa’nın buz gibi havasını getiren çok farklı bir piyano tekniği geliştirmiştir. Deneysel kontrbas ve davul kayıtları ile ne öncesine ne de sonrasına benziyor Esbjörn Svensson Trio. İncelememizde grubun en çok sevilen parçalarından birini kullanacağız, Seven Days of Falling. Bu incelemede kontrbası, sahnede 3 ayrı enstrümanın dağılımını ve piyano tınısını duymaya çalışacağım.
Focal 826V sahne ortasında Dan Berglund’un kontrbasını sanki 3 metre geriden çalıyordu. Magnus Öström’ün perküsyonda sol kanaldan sağ kanala doğru geçişleri daha önde ve yeterince hızlıydı. Sonrasında gelen Esbjörn Svensson’un bol efektli piyanosu diğer enstrümanların da üzerinde odanın heryerinde eşit yoğunlukta çaldı. Diğer performanslarda sert gibi görünen ziller bu testte tam istenilen etkiyi yaratacak şekilde bir sonuç ortaya çıkardı. Aynı şey derin baslar için de söylenebilir, kontrbasın bütün derinliğini ve farklı frekanslardaki seslerini Focal 826V sayesinde duyabildim. Tek eksik Focal 826V’nin büyük oda ihtiyacından kaynaklanan nadiren de olsa oda ile rezonansa giren derin baslardı.
8. Classical, Orchestral
Sanatçı(Bestesci ve İcracı) : Edward Elgar, Londra Senfoni Orkestrası, Sir Colin Davis
Albüm : LSO Live –Elgar, Enigma Variations
Parça : Enigma Variations 1-14
Edward Elgar İngilizlerin en önemli klasik müzk bestecilerinden. Enigma Variations, birçok farklı konseptte karşımıza çıkmış bilindik bir ana temaya sahip 14 bölümden oluşan bir şaheser. Matrix filminde soundtrack parçalarından birinde bile kullanıldı bu melankolik yapıtın ana tema melodisi. Londra Senfoni Orkestrası ise dünya çapında performansları ile olduğu kadar kayıtları ile de tanınan bir orkestra. Kayıt LSO Live etiketi altında çıkmış. Bu incelemede amacım orkestral bir eserde dinamik aralık performansını ve enstrüman natürelliği gibi konuları ölçümlemek.
Focal 826V sahne genişliği orkestranın enstrüman gruplarını tek tek ayırabilmemi sağladı. En düşük seviyeden en yüksek seviyeye kadar temiz bir performans aldım. En sessiz pasajlarda bile çalan enstrümanları ayırt edebildim. LSO’nun ünlü yaylıları inceden kalına ayrı ayrı arz-ı endam ettiler. Dipteki kontrbası duyduğumda yüzüme anlamsız bir gülümseme oturdu. Eserin coşkulu yerlerindeki harika davul gerçekliğiyle bana kendimi Londra Barbican’da hissettirdi. İnce yaylıların sesleri enstrüman tonlarına çok yakın olsa da bas yaylı enstrümanların sesini yeterince naturel duyamadım. Genel anlamda Focal 826V’nin klasik müzikte başarılı olduğunu söyleyebilirim.
9. Classical, Chamber
Sanatçı (Besteci ve İcracı) : Giovanni Felice Sancez, John Potter
Albüm : Dowland Project, Care Charming Sleep
Parça : 5. Accenti Queruli
John Potter ünlü bir tenor olmasının yanında akademik bir yazar. Araştırmaları doğrultusunda İngilizlerin barok dönem öncesi Rönesans döneminde yaşamış ünlü bestecisi ve lut sanatçısı John Dowland eserlerini seslendirmeye karar vermiş ve bu kapsamda ECM baskısı birçok albüm çıkarmıştır. Potter, John Dowland’a yakın dönemde yaşamış bestecilerden de -özellikle erken barok döneminden- birçok eseri bu albümlerde ECM sanatçıları ile yorumlamıştır. Parça, Giovanni Felice Sancez bestesi Accenti Queruli. ECM kaydı olmasının yanında tenor vokal, barok gitar ve bas klarnet enstrümanlarla oda müziği kayıtlarındaki efsunlu havayı içermesinden dolayı incelememe girdi.
John Potter’ın gövdeli vokali olması gerektiği gibi enstrümanlardan önde ve seçilebilir bir ayrıntıya sahipti. Barok gitarın yoğun “overtones” içeren renkli sesini alabilmem Focal 826V’nin mid performansının bir daha çok iyi olduğunu ispatladı. Barok kemanın biraz geride kaldığını hissetsem de girişi ile odayı tamamen kaplayan ve bizi bizden geçiren bas klarnet oldukça natüreldi.
10. Classical, Soprano
Sanatçı (Besteci ve İcracı) : Gabriel Faure, Rene Fleming, Lee Ritenour , Joshua Bell
Albüm : Amparro
Parça : 4. Pavane Op.50
Rene Fleming dünyanın en önemli sopranolarındandır. Lee Ritenour’ın (Fourplay’den tanıdığımız ünlü gitar santaçısı) caz, klasik, blues gibi birçok müzik türünde sayısız albümde imzası vardır. Ünlü piyanist Dave Grusin ile çıkardıkları klasik besteleri içeren bu albümde Gabriel Faure’nin ünlü eseri Pavane Op.50’yi Rene Fleming (soprano) ve Joshua Bell (keman) ile seslendirmişler. Rene Fleming’in eşsiz sesini bakalım Focal 826V’den nasıl dinleyeceğiz?
Focal 826V vokal ve gitar yoğun bu eserde de ciddi bir başarı gösterdi. Hoparlör, Rene Fleming’in dinamik ve frekans aralığı geniş vokali ile baş ederken bir yandan da dipteki Lee Ritenour gitarını kesinlikle kaybetmedi. Ama yine de gitarın tınısının çok gerçekçi olmadığını söylemem gerekiyor.
11. Classical, Tenor
Sanatçı : Pavarotti
Albüm : The Essential
Parça : 1. La Donna e Mobile
Luciano Pavarotti, modern opera döneminin en önemli sanatçılarındandır. Kusursuz tekniğinin yanında eşsiz ses rengi ile her esere kendinden birşey katmış ve bulunduğu yeri sonuna kadar hak etmiştir. Napoliten şarkılarının dünya üzerindeki en iyi yorumcusudur. İncelememizde yer alan parça bunların en ünlüsü La Donna e Mobile’dir. Bu parçada Pavarotti’nin hem gövdeli hem de yer yer her ses sisteminin sınırlarını zorlayan geniş frekans ve dinamik aralıklı vokalini Focal 826V’lı sistemimizde ne kadar etkili dinleyebildiğime bakacağım.
Focal 826V’den Pavarotti dinlemek inanılmaz bir deneyimdi. Pavarotti hoparlöre daha tiz daha yüksek dedikçe hoparlör daha yükseğe daha tize çıktı. Hem de tizlerde gereksiz sertleşmeler olmadan. Performanstaki bütün nüansları hissettim. Gövdesi yerinde sahnede tanımlı yerine kurulmuş oldukça gerçekçi ve aynı zamanda renkli bir Pavarotti vardı dinleme odasında.
Dinleme Testi Sonucu
Focal 826V, caz ve klasik müzikte başarısını kesinlikle kanıtladı. Bu başarısını, bu fiyat aralığında bu seviyede bulması zor mid performansı ve sahne genişliğine borçlu. Rock müzikte gayet renkli ve etkili bir hoparlör. Ancak rock müzikten beklentiler basları yoğun hoparlörler ise Focal 826V’nin en iyi hoparlör olmadığı kesin. Yine de akustik ve dikkatli hazırlanmış kayıtlar ise dinledikleriniz, Focal 826V oldukça iyi bir iş çıkaracaktır. Focal 826V frekans bandının derin baslara tekabül eden en alt kısmına inebiliyor ama bunun için en az 30 metrekareye ihtiyaç duyuyor bence. Duvar’dan uzaklaştırılması ve hafif toe-in yapılması rezonans ve şişen bas sendromunu aza indirecektir. Toe-in in 5-10 dereceden fazla olması ve tweeter’ların ekseninin önünüzde kesişmesi sesi çok parlatabilir dikkatli olun. Bu hoparlörü kendi fiyatından ucuz bir amfi ile sürmek çok doğru olmaz, çünkü Focal 826V performansı ile aslında giriş seviyesinden orta seviyeye doğru göz kırpan bir hoparlör. Focal 826V’yi testimde kullandığım Marantz amfinin dışında push-pull KT88 lambalı ve hibrid Class A amfilerle de test etme imkanım oldu. Lambalı performansının caz ve klasik başarısını bir kademe daha arttırdığı class A amfinin ise rock performansına daha çok katkı sağladığı söylenebilir.
Fatih Erkan
Bir yorum ekleyin