Son dönemlerde Quad Türkiye bir çok yeni ürünü ülkemize getirdi. Bunlardan en dikkat çekicileri sanırım Castle hoparlörler. Fakat bu incelememiz Castle hoparlörler ile alakalı değil. Onları Stereo Mecmuası’nın yeni hifi sayısına saklıyorum. Firmanın klasik serisinden Howard S3’ü uzun uzun dinledim ve notlarımı aldım. Çok yakında yayınlayacağımız yeni sayımızda yeni Castle’lar ile alakalı ayrıntılı bir inceleme okuyacaksınız.
Diğer yeniliklerin yanında en dikkat çekenlerden bir tanesi Mission firmasının yeni konsepti olan M-iSphere serisiydi. Bu yazımda M-iSphere serisinin ufaklıkları olan Mini’lerini sizlerle tanıştıracağım.
Mission firmasında M ile başlayan ürünler genelde diğer ürünlerinden çok farklı konseptlerde üretilmiş, daha çok yeni nesil şık tasarımlara sahip ürünler oluyor. Firmanın şu an M serisinde M-Cube ev sineması sistemleri var. Bu küçük ve şık küpleri daha önce dinledim ancak Stereo Mecmuası genel olarak 2 kanal ile ilintili yayın yaptığından inceleme olarak yayınlamadık. M-iSphere serisi 2009 sonlarında duyuruldu ve Haberler bölümümüzde ürünleri sizlere kısaca tanıtmıştık. Şimdi ayrıntılar…
M-iSphere her şeyiyle sıfırdan üretilmiş ve geliştirilmiş bir konsept. Firma, kendi aktif hoparlörleri için amplilerden, sürücülere hatta kabinlere kadar her şeyi belirli bir konsept içerisinde üretilmiş. Bu konseptin en dikkat çekici özelliği şıklığı! Seride iki farklı ürün var. Bu yazımızın konusu olan M-iSphere Mini’ler ve onun büyük kardeşi. Mission’ın yeni ufaklıklarına baktığımda ilk dikkatimi çeken harika renkler. Son derece parlak cilalanmış ürünler, hem tasarımları, hemde şekilleri ile hemen dikkat çekiyorlar. Mission mühendisleri ürünlerin yuvarlak kabinlerini fiberden üretmiş ve üzerine parlak boya atılmış. Oldukça geniş bir renk seçeneği mevcut. Benim favorim mavi rengi. Sonra ise siyah ve beyaz renkler geliyor. Aşağıdaki ve yukarıdaki fotoğraflarda renk seçeneklerini görebiliyorsunuz. Ancak yakından daha güzel olduklarını söyleyebilirim. Benim antika fotoğraf makinemle bile son derece şık görünüyorlar değil mi?
M-iSphere Mini’ler tam anlamıyla masa üstünde kullanmayı isteyeceğim tarzda ürünler. Kutularının içerisinde masa üstü kullanım için uygun son derece şık üç köşeli metal ayaklar çıkıyor. Ayrıca bu ufaklıkları duvarlarında kullanmak isteyenler için duvar askı aparatları da dahil edilmiş. Bunun yanında bağlantı için gerekli tüm kablolarda kutuda mevcut. Yani tam anlamı ile tak ve kullan konsepti. İhtiyacınız olan her şey kutunun içerisinde bulunuyor. Hoparlörler, dijital müzik çalarlarınız veya bilgisayarlarınız ile kullanabilirsiniz. Ayrıca yapı olarak küçük olmaları onları son derece taşınabilir kılıyor. Yazlığınıza giderken yanınızda götürebileceğiniz gibi ofisinizde çalışırken kullanabilirsiniz. M-iSphere’ler aktif yapıda hoparlörler. Tek yapmanız gereken kaynak olarak kullanacağınız cihazınızı bu ufaklıklara takmak. Ancak hoparlörlere baktığınızda üstlerinde herhangi bir kontrol veya ek girişler çıkışlar göremiyorsunuz. Zaten Mission’ın asıl sürprizi de bu!
Mission hoparlörlerinin içerisine birer ampli eklemek yerine, ampli modülünü ayrı olarak tasarlamış. Bu küçük boyutlu yuvarlak amplifikatör, gerekli giriş ve çıkışları üzerinde barındırıyor. Ses açma kapatma düğmesi de amplinin ön tarafına monte edilmiş. D sınıfı tasarlanan amplifikatör 8ohm’da kanal başı 20W güç üretebiliyor. Amplinin sağ tarafında ve sol bölümlerinde hoparlörler çıkışları, orta bölümünde ise RCA girişleri bulunuyor. Mission, taşınabilir cihazların kullandığı 1/8″lik girişe yer vermemiş ancak kutu içerisinde bağlantı için gereken kablo buluyor. Ancak asıl ilginç giriş yukarıda en solda görülen USB girişi. USB bağlantısı Linear PCM: 16 bit, 32/44.1/48 kHz çözünürlükleri destekliyor. Bu minik üründe iyi düşünülmüş bir ayrıntı. Bilgisayarınızı direkt olarak ses kartını bypas ederek amplifikatöre bağlayabilirsiniz. Boyutları son derece ufak olan ampli, yere sağlam basıyor. Bağlantıları yaptığınızda ön tarafı şaha kalmıyor. Bunun yanında küçük boyutlarına rağmen, giriş çıkışlar iyi ayarlanmış. Bağlantıları yapmak konusunda sıkıntı yaşamıyorsunuz.
Küçük boyutlu hoparlörleri fiberden üretildiğini yazmıştım. Mission, hoparlörlerin sürücülerini de özel olarak üretmiş. Tüm frekans bandı için tek bir sürücü kullanmayı seçen mühendisler LRT isimli bir teknoloji geliştirerek, bu küçük sürücülerin tüm frekans aralığını çalabilmesi için gerekli düzenlemeyi yapmışlar. Hoparlörde tek sürücü kullanılması sayesinde hoparlörlerde cross-over yok. Bas refleks yapıdaki hoparlörlerin arkasında basınç çıkışı için delikler bulunuyor. Ayrıca şirin hoparlörlerin -eğer varsa- evdeki ufaklıkların ilgisini çekeceğini düşündüklerinden sürücülerin önüne özel metal korumalar yerleştirilmiş. Koruma bölümünde hoparlörün modern çizgileri korunmuş.
Kutu içeriğindeki kabloları kullanarak bilgisayarınızı veya diğer müzik çalarlarınızı çok kısa bir süre içerisinde amplifikatöre bağlayabiliyorsunuz. Artık tek yapmamız gereken hoparlörlere giden bağlantı kablolarını takmak ve play tuşuna basmak. Haydi play’e basalım.
İlk dikkat çeken şey ufaklıkların bas performansı. Boylarından büyük olduklarını hemen söylemeliyim. Tek sürücüden odaya yayılan detay seviyesi de boylarından beklenmeyecek kadar iyi. Masa üstü ayakların en büyük güzelliği yukarı aşağı eksende ayarlama yapabilmeniz. Biraz daha fazla tize mi ihtiyacınız var, o halde tek yapmanız gereken hoparlörü yukarı doğru çevirmek. Bakalım benim dinazor PDA’m ile ne yapacak bu ufaklıklar. Onları biraz zorlamak için ilk dinlemek istediğim albüm Dimmu Borgir’in In Sorte Diaboli’si. Albüme adını veren parça ve arkasından The Serpentine Offering. Bunun üzerine birazcık endüstriyel müzik. Sanırım artık işkenceye son vermek gerekli. Bunların üzerine son derece müzikal bir albüm olan Fransız Stille Volk grubunun harika Nueit De Sabbat albümü. Bu ufaklıkların performansı gerçekten keyifli.
Son zamanlarda ünlü hifi firmalarının ürettiği bu yeni nesil hoparlörleri, bilgisayar sektörünün önde gelen örnekleri ile ister istemez kıyaslıyoruz. M-iSphere Mini’ler bahsi geçen ürünlerden daha pahalılar ancak kesinlikle kıyas kabul etmeyecek şekilde müzikaller. Creative, Logitech gibi firmaların masa üstü hoparlörlerine subwoofer eklemelerinin tam tersine bu yeni nesil masa üstü hoparlörler ek bir bas ünitesine ihtiyaç duymuyorlar. İşin sırrı yeni teknolojilerde. Ortaya çıkan sonuç kesinlikle şaşırtıcı. Mission, aktif hoparlör alanındaki, tek sürücülü, ampliyi dışarıya çıkartan bakış açısıyla ilgiyi hak ediyor. Bütçesi uygun okuyucularımız, bilgisayarları veya taşınabilir müzik çalarları ile farklı bir deneyim için bu şirin ufaklıklara mutlaka göz atmalılar. Bu arada çok yakında M-iSphere’lerin en büyüğüne de bir bakış atacağız. Bizi izlemeye devam edin ;)
Daha fazla ayrıntı ve fiyat bilgisi için: Fonetik
HakanCez
Bir yorum ekleyin