Kaan Seler Pikap Katı Bölüm III

İkinci Bölüme Ulaşmak İçin Tıklayınız

Teknik Ölçümler ve Sonuç

20Hz 10KHz arasında +/-0.2dB ve 20Hz 20KHz arasında +0.2/-0.4dBlik bir doğruluk ölçtüm.

Harmonik bozulma trafo etkisine rağmen oldukça iyi çıktı. Tüm ölçümleri 8Kohm yük ile gerçekleştirdim. Ölçümler grafiklerdeki gibi 2nci harmonik ve 3ncü harmonik ağırlıklı ve ana sinyalden 65 desibel aşağıda. Düşük frekanslardaki distorsiyon artışı tamamen kullandığım trafodan kaynaklanıyor.

1KHz giriş sinyali ile 1 voltrms çıkışta toplam harmonik distorsiyonu

5KHz giriş sinyali ile 1volt rms çıkışta toplam harmonik distorsiyonu

8KHz giriş sinyali ile 1 volt rms çıkışta toplam harmonik distorsiyonu

10KHz giriş sinyali ile 1 volt rms çıkışta toplam harmonik distorsiyonu

200Hz giriş sinyali ile 1 volt rms çıkışta toplam harmonik distorsiyonu

400Hz giriş sinyali ile 1 volt rms çıkışta toplam harmonik distorsiyonu

100Hz giriş sinyali ile 1volt rms çıkışta toplam harmonik distorsiyonu

Oldukça yüksek 8vrms seviyede dahi harmonik distorsiyon 1Khzte %0.3ün altında ölçüldü.

19KHz ve 20KHz giriş sinyali ile 1 volt rms çıkışta toplam entermodülasyon distorsiyonu ölçümü de oldukça iyi değerde.

Giriş sinyali 1khz uygulanırken ölçülen sinyal gürültü oranı.

Çok başarılı olmayan bu değer ölçüm şekli ile olumsuz etkilenerek şebeke gürültüsünü öne çıkardı. Şebeke gürültüsü ihmal edildiğinde beyaz gürültü neredeyse transistörlü devre seviyesinde. Dinleme testlerinde bu seviyede gürültü şarkı geçişlerinde plak yüzey gürültüsü seviyesinde.

***************************

Maximum giriş seviyesi plak üzerinde çıtırıdı vb kayıt anormalliklerinden devrenin ne kadar etkileneceğinin göstergesidir. Maksimum giriş seviyeleri 1Khzte 235mVrms, 20KHz te 2Vrms üzerinde ölçüldü, bu girişlerde çıkış seviyesi 20Vrms değerin üzerinde idi.

Test değerleri şebeke gürültüsü dışında geri beslemesiz bir pre-ampli için mükemmel değerler. Bu değerleri gördükten sonra dinleme testlerine geçebiliriz.

Dinleme tesleri özellikle plak kaynaklı dinlemelerde çok subjektif olabilir. Plak kaydının ve plağın durumu, pikabın performansı, iğnenin ayar durumu, eskimişliği, iğne kol uyumu, plak çarpıklığının sub audio rezonansları, çevresel elektro manyetik gürültü gibi bir çok bilemediğimiz etki algıladığımız performansı değiştirecektir. Dağarcığımızdaki referans plak sesi azlığı dinleme testlerini daha subjektif yapacaktır.

Ancak dinlemeden de olmaz, önce kaydının iyi olduğundan emin olduğum Sheffield Lab 11 (Still Harry After All These Years) ve Lab 5 (Dave Crusin) direct, disk (hiç bir manyetik kayıt, dubbing vs olmadan direkt olarak LP masterı kesiliyor) uzun çalarımı ve bir de CBS Half Speed Mastered Audiophile (JeanPierre Rampal ve Claude Bolling) jazz UÇ’larımı tozlanmış kutularından çıkardım. Daha sonra da son dönemlerde kayıt edilmiş columbia ve RCA jazz ve klasik UÇ’ları referans olarak kullanmak için seçtim. Shure iğne ayarlarını kontrol edip, iğne ucunu tavsiye edildiği gibi sulandırılmış alkol ile temizledim. Platter Matter yapışkan pikap tablasını da sıcak su ile yıkayıp yapışkanlığını sağladıktan (egzotik hava pompalı plağı çeken sistemlere alternatif) sonra dinleme testlerine başladım.

Ses keyifli, tıpkı lambalı amfi gibi, genel olarak daha yüksek seviyede algılanıyordu. Sesler daha resonant ve daha gerçekçi çıkıyor. Sanki enstrümanların müzik kutularından gelen ses daha belirgin geliyordu. Ses CD kadar geniş dinamik aralıkta kayıt edilmediğinden (90dBye karşın 50dB) ses şiddeti daha yüksek algılanıyordu. Rahatsız etmeyen seviyelerde tüm sesler rahatlıkla algılanabiliyordu.

CD ye göre manyetik iğnelerin kanal ayırımı çok daha kötü olmasına rağmen (en iyisi 35dB civarında) daha gerçekçi bir sahne oluşturuyor. Belki de CD’nin ideal kanal ayırımı ile (90dB civarında) kayıt teknisyeninin abartılı ayarları CD sesindeki sahte abartılı sahneyi oluşturuyor ve bu bize gerçekçi gelmiyor olabilir. LP’lerde bu kadar kesin bir ayırım mümkün olamıyor.

Ses kalitesi bana göre oldukça iyi geldi, en azından phono pre-amp katının mükemmelliği ile tanınan ADCOM GFA 565 göre referansına göre çok daha dinamik, geniş bantlı ve rahat bir sunumu var. Genel his gürültüsü Adcom’dan daha iyi ancak hum gürültüsü Adcom’dan daha yüksek algılanıyordu. Ne yazık ki başka bir pre-amp ile karşılaştırma şansım olmadı. Ultra high end bir analog kaynak ile ne seviyede ses elde edilebilir, bu seviyede pre ampın güçlü ve zayıf özellikleri ne olur bir tecrübem yok.

Sayısal format ile ilgili bir çok olumsuz yorum okudum. Ancak son dönem uzun çalarların çoğunun sayısal master teypler ve sayısal konsollar kullanılarak kaydedilmiş olduğu unutulmamalı. UÇ, CD’ye göre teknik özellikler açısından çok zayıf bir kaynak. Ancak analog sistemlerin kulak çalışmasına benzer bir özelliği var. Ses şiddeti azaldıkça daha ideal çalışıyorlar ve özellikle orta frekanslarda CD’nin mükemmel teknik performansını zorluyorlar. Ses seviyesi azaldıkça sayısal sistemlerde sinyali oluşturan bit sayısı azalarak sinyalin bozulmaya oranını olumsuz etkiliyor. Bu da Analog sistemleri öne çıkarabiliyor kanımca.

UÇ larlar CD den daha iyi mi?

Dinleyicinin kulağına, hatta havasına göre değişir. Ancak fiyat performansta CD nin galibiyeti bence kesin.

Kaan Seler

Yazar Hakkında
Kaan Seler’e ulaşarak her türlü teknik sorularınızı sorabilmeniz için irtibat adresi kaanseler @ gmail.com

Birinci Bölüme Ulaşmak İçin Tıklayınız

İkinci Bölüme Ulaşmak İçin Tıklayınız

Tags: