BL Müzik ve Levent Büyük

 

Hakan Cezayirli: Bu sayımızda BL Müzik ve Levent Büyük ile beraberiz. Merhabalar Levent Bey, öncelikle BL Müzik’in kuruluşundan bahsedelim. Firmanız nasıl kuruldu.

Levent Büyük: Firmamızın kuruluşu aslında oldukça dramatik. BL Müzik kurulmadan önce yıllardır müzisyen, prodüktör ve ses mühendisi olarak kendime ait stüdyomda ( ST 18 ) faaliyet göstermekteydim. Frekans ve notaların dünyasına kendimi adamıştım. Aynı dönemlerde kardeşim ( Barış Büyük ) İngiltere de ses mühendisliği eğitimini tamamlamış ve Türkiye’ye dönmüştü. O da bir çok profesyonel stüdyoda faal olarak çalışmaya başlamıştı. Talihsizlik eseri bir elemanımızın ihmali yüzünden büyük bir yangın geçirdik ve bu durum BL müziğin kurulma kararına vesile oldu. Stüdyomun tadilatı biter bitmez sıra ihtiyacım olan ekipmanları bulmaya gelince büyük bir şok yaşamıştım. Ne aradığım ekipmanı rahatça bulabiliyor ne de doğru düzgün “informasyon” alabiliyordum. Yangından önce stüdyomu kurarken bu sıkıntılarla hiç yüz yüze gelmemiştim. O güne kadar, her türlü ihtiyacımı vakit sıkıntım olmadığından uzun uzadıya araştırabilmiş, bir ayağımız yurtdışında olduğundan rahatça test ve temin edebilmiştim. Kardeşimle, teknik bilgi ve son kullanıcıların doğru yönlendirilmesi konusunda piyasadaki bu boşluğu doldurma kararı aldık. Fiyat / performans açısından en iyi ürünleri özenle seçip, bu mesleğe gönül vermiş insanlara gerçek anlamda faydalı olacaktık. Tabii faaliyet alanımıza ikinci rahatsızlığımız hifi’yi katmamız da kaçınılmazdı. İşte BL Müzik böyle bir felsefe ile kolları sıvadı ve bugünlere kadar geldi. Şu anda elimizde profesyonel ve hifi alanında konusunda iddialı bir çok markayı meslektaşlarımız ve müzikseverlerle buluşturmayı başardık. Hala firmamızı ilk kurduğumuz günkü heyecanla ve arzuyla faaliyetimize devam ediyoruz.

Hakan Cezayirli: Bildiğim kadarıyla Sarı Ev ve Stüdyo 18 isimli iki kardeş kayıt stüdyonuz var. Hem profesyonel audio hemde hifi piyasası alanlarında çalışan bir firma olarak bu birbirinden farklı 2 kitlenin beklentilerinin kesiştiği yada farklılaştığı alanlar nelerdir?

Levent Büyük: Evet. Sarı Ev kardeşim Barış’ın Ozan Çolakoğlu ve Özgür Buldum ile ortak kurdukları bir stüdyo. Sarı Ev de genelde kendi aranjelerini yaptıkları pop müzik türünde projeleri kaydediyorlar. Bunun yanında önemli film müziklerine de imza attılar. Stüdyo 18 ise benim kurduğum ve daha çok akustik enstrüman kaydı ve aynı anda çalım için tasarlanmış bir stüdyo. Stüdyo 18 de ağırlıklı olarak Jazz, Rock ve deneysel projeler kaydediyorum. Ben kendi adıma hiçbir zaman hifi ile profesyonel audio konusunu birbirinden ayrı düşünmedim. Tek fark, profesyonel audio konusu ile ilgilenenler genel olarak bu işin ilmini yapmış yada bu alanda tecrübe edinmiş kişiler. Hifi dinleyicisi ise bu keyifi hobi olarak yaşıyor. Fakat hobisi oldukça gelişmiş ve profesyonellere taş çıkartacak bir çok odyofil tanıyorum. Ben bilgi ve tecrübe konusunda derinlik arttıkça iki sektörün ( Hifi – Pro Audio ) birleştiğini biliyorum. Zaten bizim ithal ettiğimiz bir çok marka her iki alanda da kullanıcı buluyor. (Pmc, Benchmark, Aurelex, Manley Labs, İxos, Acoustic Energy, SPL, Emu, RME, Target Hifi v.s.)

Hakan Cezayirli: Firmanızın ülkemize getirdiği ürünlerden ve bunların distribütörlüğünü nasıl üstlendiğinizden bahseder misiniz.

Levent Büyük: Temsilciliğini yaptığımız firmalar; hi-fi alanındaki temsilciliklerimiz; Acoustic Energy, Benchmark, Cyrus, İxos Cables, Jadis, Manley Labs, Nad, PMC, RME, Roksan, SPL, Trends Audio, Target HiFi Profesyonel alandaki temsilciliklerimiz; Aurelex Acoustics, Avalon, Benchmark, Clavia, Dave Smith Instruments, EMU, Hartmann Music, HHB, Jomeek, Langevin, Macally, Manley Labs, Moog, Novation, PMC, RME, Sound Engineering, SPL, Studio Projects, Summit, Toft Audio, Tronical Satışını yaptığımız diğer markalar ise, Apple, NAD, Senheisser, Jamo, Yamaha, APC, Panasonic, Wharfdale, Denon, Sonorus, Digidesign, Shure ve Sovtek. Temsilciliklerimizi alırken ilk olarak üreticilerin yurt dışı fuarlardaki tanıtımlarına katılıyoruz. Ardından beğendiğimiz ürünlerin birer numunesini Türkiye ye getiriyoruz. Bu ürünler tarafımızdan oldukça ağır sayılabilecek testlerden geçiriliyor. Bu testlerin genel içeriği, ses kalitesi, sağlamlık, devre tasarımı, kullanılan component kalitesi, alternatifsiz olması v.s. oluyor. Bizim olmazsa olmazlarımızdan biri de ithal edeceğimiz ürünlerin mutlaka F/P açısından cazip olması ve mutlaka benzerlerinden ayrılan farklı bir yanı olmasıdır. Bu farklılık teknolojikte olabilir, sound yada tasarım olarak da olabilir. Bu yüzden her markanın her ürününü stoklu çalışmıyoruz. Bizce her markanın her ürünü aynı başarıyı gösteremediği olabiliyor. Bunun yanında temsilciliğini yapacağımız firmalara karar verirken önemli bir parametre de ithal ettiğimiz markaların verdikleri satış sonrası destektir. Tüm bu saydıklarım temsilcilik alırken dikkat ettiğimiz temel konular. Bunun dışında daha bir çok dikkat ettiğimiz parameter var. Sonuçta ithal edeceğimiz ürünlerin seçiminde fazlasıyla titiz olduğumuzu söyleyebilirim.

Hakan Cezayirli: Benim takip edebildiğim kadarı ile hifi piyasamızda sizin ürünleriniz içerisinde en çok rağbet gören marka muhtemelen Roksan. Roksan firmasını eğer varsa ki pek zannetmiyorum tanımayan okuyucularımıza ve iş birliğinizin ayrıntılarından bahseder misiniz.

Levent Büyük: Roksan bizim ilk temsilcisi olduğumuz firmalardan. Elbette temsilciliğini almadan once de çok sevdiğimiz bir markaydı. Ürünlerinin tınısına ve uydukları prensiplere ( yapım ve devre tasarım aşamasında ) kendimizi çok yakın hissediyoruz. Onların bizim gibi iflah olmaz hifi merakı ve mükemmelliyetçi yaklaşımları bizi firmaya daha da yaklaştırdı. Zaman içinde bu ticari ortaklığımız bizim de Roksan için stand ihraç etmemize kadar uzadı. Bütün bu açılımlardan dolayı Roksan’ın temsilciliğini yaptığımızdan dolayı çok mutluyuz.

Hakan Cezayirli: Bazı dergilerde önümüzdeki dönemlerde Roksan’ın eski referans modellerini içeren serisi Rok’un yeniden piyasaya çıkacağını duyuyorum, ayrıntılar belli mi?

Levent Büyük: Şu an için belli değil. Ama bizde bu konuda oldukça heyecanlıyız. Öncelikle yeni üretilen Platinium serisinden bahsedeyim. Bu ürün Hi-End kategoride değerlendirilebilecek ciddi bir Solide State ampli. Her noktasında üst düzey komponentler kullanılmış. Ampli ses rengi olarak lambalı bir amplinin yumuşaklığını hissettiriyor. Roksan’ın klasik berrak ve dengeli tınısı oldukça üst düzey bir kalitede sunulmuş. Demo odamızda testlerine başladık bile. Şu ana kadar dinleyicilerden aldığımız tepkilerde çok olumlu.

Hakan Cezayirli: Ben birazda Cyrus’tan ve ürünlerinden bahsetmenizi rica edeceğim. Bu oldukça kendine özgü bir firma özellikle de ürünlerdeki minimalizm açısından. Ülkemizde bu markaya gösterilen ilgi nasıl ?

Levent Büyük: Ne yazık ki farklı boyutları ve standartları olan cihazlar Türkiye de çok ilgi görmüyor. Cyrus da bu tutuculuktan nasibini alıyor. Aslında ben özellikle 8VS + PSU üzerinde şiddetle duruyorum. Beni çok etkileyen nadir CD çalarlardan biri. Şu anda kendi sistemimde dahi bu CD çaları kullanıyorum.Bunun yanında modern mimari ve dekorasyonun olduğu mekanlara Cyrus’un inanılmaz bir sinerji kattığı kesin. Cyrus yıllardır değişmeyen minimal tasarım anlayışına sahip bir firma Özellikle satışını yaptığımız “Hark stand” ile Cyrus sadece ses değil dekoratif açıdan da muhteşem bir görsel ziyafet sunuyor.

Hakan Cezayirli: Hazır konu firmalarınızdan açılmışken sizin getirdiğiniz firmalar içerisinde benim en sevdiğim Jadis. Jadis’i okuyucularımıza biraz anlatır mısınız.

Levent Büyük: Jadis lambalı ampli geleneğinin en önde temsilcilerinden. Bugün sisteminize lambalı ampli almayı düşünseniz mutlaka test listenize dahil etmelisiniz. Sinyal yolu tamamen analog devrelerden oluşan ve pp tasarıma sahip ürünler yapıyor Jadis. Bence bu lambalı ampli den bekleyeceğiniz olmazsa olmazlardan. Trafo kalitesinden tutunda kullandığı tüm komponentler üst düzey. Jadis yıllara meydan okuyan tasarımlara sahip önemli bir firma. Özellikle Hi-End sese giriş Kabul edebileceğimiz Orchestra en çok tutulan entegrelerinden biri. Bunun yanında JA-30 gibi Class A Mono Block’ları hatırı sayılır amplilerdir. Biz AE ve Jadis firmasının da katkıları ile bu yaz Jadis Orchestra ve AE Neo3 çifti için bir kampanya yaptık ve bu kampanyamız oldukça ses getirdi. Normal şartlarda bütçesi bu klasmanda sisteme yetmeyen müzikseverleri de Jadis Orchestra. Ve AE sahibi yapabildik. Bu sistemin sinerjisi hakikaten çok başarılı oldu ve Hi-End’e giriş seviyesinde bir kaliteyi oldukça uygun fiyatlarla sunabildik. Bunun için çok mutluyuz.

Hakan Cezayirli: Oldukça ilgi çeken bir diğer ürününüz Benchmark DAC. Bu firma bildiğim kadarı ile profesyonel ses pazarına hitap eden bir firma iken hifi piyasasında da tanınmaya ve ürünleri talep görmeye başlayan bir firma. Hikayeyi ve ürünlerinin ayrıntılarını sizden almak isterim.

Levent Büyük: Biz Benchmark DAC 1 i ilk defa 2 yıl once Frankfurt’ta fuarda dinlemiştik. Barış’ta bende çok etkilendik. Fakat o dönem hifi alanında pek farkedilmiş bir ürün değildi. Aynı zamanda henüz AD’lerini de yapmamışlardı. Bu yüzden aklımız Benchmark da kalmasına rağmen ithalatına start veremedik. Geçen yıl tüm bu olumsuzluklar hallolunca ithalatına başladık ve bizi de şaşırtan bir başarı elde ettik. Profesyonellerin hemen farkını farkedebileceği bir ürün Benchmark DAC1. Fakat amatör dinleyicinin bu kadar çabuk keşfetmesi beni gerçekten de çok sevindirdi. Çünkü bazen profesyonellerin doğruları ile hifi başlangıç seviyesi dinleyicilerin beğenileri örtüşmeyebiliyor. Bu noktada ortak bir beğenide buluşulmuş olması hifi meraklılarının da bilgi ve beğenilerinin ülkemizde ciddi bir seviyeye geldiğinin göstergesi.

Hakan Cezayirli: Ülkemizde hifi sektörünün durumunu nasıl görüyoruz.

Levent Büyük: Hifi sektörü ülkemizde oldukça küçük. Aslında her insanın müziğe yakınlığı vardır. Yeterki bunu farkedebilsin.Bizim görevimiz iyi koşullarda müzik dinlemenin verdiği hazzı insanlara hissettirebilmek. Bunun yanında müzik dinleme ve arşivleme kültürünün yaygınlaşması da gerekli. Ne yazık ki birçok sebeple orjinal CD’ler satılmıyor ve yine aynı sebeplerden her albüm de Türkiye ye gelmiyor. Bu açmazların bir şekilde çözülmesi ve müzik dinleme kültürünün yaygınlaşması en büyük dileğimiz.

Hakan Cezayirli: Stereo Mecmuasinin neredeyse tüm yazar çizer ve kodlama kadrosunun tamamı ve tahmin ederim okuyucularımızında büyük bir kısmı pikap dolayısıyla analog sistem kullanıcısı. Bu noktada dergimizin olmazsa olmaz sorunlarından bir tanesi, analoğa bakış açınız nedir.

Levent Büyük:Benim içinde öyle. Zaten bu sebeple ses kayıt zincirimden tutunda müzik dinlediğim sisteme kadar her zaman önceliğim bu yöndedir.

Hakan Cezayirli: Firmanızı daha önce ziyaret etme fırsatım olmuştu, ama bu şansa sahip olmayan okuyucularımız için firmanızdan ve dinleme odalarınızdan bahsedebilir misiniz. Bugün sizi ziyaret eden bir müşteri dinleme odanızda hangi ürünleri dinleyebilir.

Levent Büyük: Önceden randevu alınması koşulu ile ithal ettiğimiz tüm ürünleri (TA amp’ler , PC ürünleri ve sarf malzemeleri hariç) dinleyebilirler. Pro Audio konusunda stüdyolarımız olduğundan, mikrofon, mic-pre, kompresör, v.s. testlerimiz oldukça profesyonel ortamda zaten yapılabilmektedir. Stüdyolarımızın control ve kayıt odaları Aurelex firması tarafından akustik olarak düzeltilmiştir. HiFi dinleme odamızda da yine Aurelex firması tarafından odamızın ölçülerine uygun tasarlanmış panellerle doğru bir duyum sağlanmıştır. Yine önceden randevu almak koşulu ile her türlü cihazın dinlenme imkanı mevcut. Şu anda dinleme odalarımızda şu sistemler dinlemeye hazır durumda:

Sistem 1 : Roksan Kandy amp + Kandy cd çalar + PMC TB2 + Target hifi stand
Sistem 2 : Roksan Kandy amp + Kandy cd çalar + Kandy stereo power + PMC FB1
Sistem 3 : Roksan Platinium Power + Kandy cd çalar + Benchmark Dac1 + Roksan FR 5
Sistem 4 : Jadis JA 15 mono power + Jadis symphonia cd çalar + Roksan FR 5
Sistem 5 : Cyrus 8VS amp + PSU + Cyrus 8 cd + Jamo c 803 + Target Hifi stand
Sistem 6 : Nad 352 amp + Nad 542 cd çalar + AE Referance Classic II
Sistem 7 : Jadis Orchestra + Jadis symphonia cd çalar + AE Neo 3

Bunun yanında istendiğinde sistemlere dahil edilebilecek Roksan Radius plakçalarda hazır bekliyor. Yukarıdaki sistemler bizim testlerimizle oluşturduğumuz ve en iyi sinerjiyi yakaladığımız kombinasyonlardır.

Hakan Cezayirli: Sizin akustik düzenleme konusunda da firmalarla dağıtımcılık anlaşmalarınız olduğunu biliyorum. Hazır konu açılmışken, akustik düzenleme konusunda okuyucularımıza verebileceğiniz basit ama etkili hileler var mı ?

Levent Büyük: Öncelikle akustik düzenleme konusunu çok önemsediğimizi belirteyim. Etkili hilelerin işe yaraması için öncelikle dinleme mekan akustiğinin profesyonel yardım alınarak düzenlenmiş olması gerekir. Ancak ondan sonra bizim tuning dediğimiz detay düzeltmelerin bir anlamı olabilir. Bizim Auralex firması ile işbirliğimizin en önemli nedeni, yapılacak düzenleme önerilerine ücretsiz destek alabilmemizdir. Firmaya uygulama yapılacak mekanın ölçülerini gönderiyoruz. Firma mühendisleri ile hazırladıkları simülasyonda panelleri en uygun noktalara yerleştiriyorlar. Bu tavsiyeyi aldıktan sonra müşterimize fiyat teklifimizi önerilen paneller doğrultusunda sunuyoruz. Tüm bu hizmetler için hiçbir ücret talep etmiyoruz. Panellerin fiyatları ise diğer ürünlerimizde olduğu gibi oldukça uygun. Neredeyse kendi imkanlarınızla yapacağınız düzeltmelerin maliyeti ile aynı fakat çok daha mükemmel bir sonuç elde ediyorsunuz. Panellerin sökülüp takılabilir oluşu da ileride sisteminizi başka bir mekana taşımak istediğinizde sizi yeniden masraf yapmaktan kurtarıyor. Gerçek bir hi fi dinletisinin yapılabilmesi direkt olarak odanızın akustiği ile ilişkilidir. Türkiye de bu konuda biraz boş vermişlik ya da bilimsellikten uzak uygulamalara rastlıyoruz. Aslında doğru çözümlerle hem görsel olarak estetiği bozmamak hemde çok düzgün akustik netice almak mümkündür. Bir müzik sisteminize ayırdığınız bütçeyi daraltıp öncelikle akustik düzenlemelere bütçe ayırmak şarttır. Düzeltilmiş akustiğe sahip olmayan bir odada kurulacak sistemler her zaman kendi kapasitesinin çok ama çok altında sonuç verecektir.

Hakan Cezayirli: Akustik düzenleme noktasında sanırım Auralex’in distribütörlüğünü üstlenmiş durumdasınız. Basit ama etkili ürünlerden oldukça kompleks ürünlere kadar bir ürün yelpazesi olan bir firma. Hem Auralex ürünlerini okuyucularımıza anlatır mısınız?

Levent Büyük: Sorunun cevabı yukarıda verilmiş oldu sanırım. İnternet sitemizde paneller, bas tuzakları, yansıtıcılar, emiciler, dağıtıcılar v.s. hakkında oldukça kapsamlı tercümeler yaptık. İlgilenen Stereo Mecmuası okuyucuları buradan daha detaylı bilgilenebilirler.

Hakan Cezayirli: Birazda sizi tanıyalım Levent Bey. Fotoğrafçılık ile uğraştığınızı biliyorum. İş haricinde neler yaparsınız, özellikle de neler dinlersiniz

Levent Büyük: Evet fotoğraf merakım oldukça eski. Ortaokul yıllarımda Lubitel makinam ile başlayan hobim bu günlere kadar geldi. Tek üzüntüm bu hobime hiç bir zaman arzu ettiğim kadar bolca vakit ayıramamış olmamdır. Müzik her zaman vaktimin büyük bölümünü doldurdu. Şu anda hobimi geliştirmeye ancak hafta sonları vakit ayırabiliyorum. Genellikle analog makina ve S&B çalışmayı seviyorum. Fotoğraf ile ses arasında inanılmaz bir paralellik var. Bu yüzden hobimi geliştirmekte ses konusundaki tecrübelerimin çok faydasını görüyorum. Bu ortak noktaları da keşfetmek bana ayrı bir haz veriyor. Müzik dinleme yelpazeme gelince fazlasıyla geniştir. Biraz klasik olacak ama kulağıma güzel gelen herşeyi dinlerim. Hiç ama hiç tutucu değilimdir ve tür ayrımı yapmam. Bu günlerde Jordi Saval albümlerinin beni çok etkilediğini söyleyebilirim.

Hakan Cezayirli: Stereo Mecmuası hakkındaki görüşleriniz almak isterim.

Levent Büyük: Derginizi çok beğeniyorum. Derginizin derinliğinde içeriğe sahip alternatif pek yok. Umarım derginiz aynı ciddiyet ve özveri ile başarılı çalışmalarına daha geniş kitlelere de ulaşarak devam eder.

Hakan Cezayirli: Son olarak okuyucu-larımıza neler söylemek istersiniz.

Levent Büyük: O halde siz fırsat vermişken kendimce önemli gördüğüm bir kaç konunun altını çizeyim. Yüksek maliyetli bir sistem her zaman iyi bir sinerjiye sahip olmayabilir. Bunun için çok araştırmak, okumak, tecrübelerden istifade etmek ve bilimsellikten uzak durmamak gerek. Sadece duyulmuş markalar değil aksine butik markaları da denemek, sisteminizi sıradan olmaktan çıkartıp kendi sesinizi oluşturmanıza katkı sağlayacaktır. Bunun yanında test kriterlerinizi doğru saptayıp gerçekte neyin peşinden koştuğunuzu da keşfetmiş olmalısınız. Farklı ortamlarda ve farklı eserlerle yapılan testler çoğu zaman sizi doğru karara götürmeyecektir. Müzik dinlediğiniz ortamın akustik becerisi sisteminizin gerçek performansını yaratması açısından olmazsa olmazlardandır. Bu konuların da asla ihmal edilmemesi gerekir. İşin özü atlanmamalıdır. Müzik dinleme kalitenizi satın aldığınız sistem değil, arşiviniz belirler. İyi müzik dinleyicisi öncelikle seçici olmalı ve iyi bir arşiv oluşturmayı hedeflemelidir. Özenle oluşturulmuş bir arşiv elbetteki kopya değil orjinal baskılardan oluşmalıdır.

Şimdilik vurgulamak istediğim konular bunlar, Stereo mecmuası okuyucularına sağlık sıhhat ve müzik dolu günler dilerim.

Hakan Cezayirli

Stereo Mecmuası No. 3