Push-pull EL34 tasarımların bir çoğunda kanal başı 30 ila 40W aralığında güç elde edilebiliyor olunca bu amplifikatörler çok özel hoparlörler hariç hemen herşeyi çok rahatlıkla sürebiliyorlar. Bende denemelerim sırasında bir çok hoparlör kullanma fırsatı buldum. İlk olarak caz müziğe bir bakış atalım. EL34 benim zaten çok sevdiğim bir lamba olduğu için Orchestra’nın neler yapacağını çok merak ediyorum. Ella Fitzgerald & Louis Armstrong – Porgy and Bess plağı ile başlayalım. Klasik caz dönemi albümlerine güzel bir örnek olan Porgy and Bess, özellikle son dönemlerde yayınlanan bazı yeni baskılarla daha keyifli hale geldi. Ben denemelerimde Speakers Corner baskısını tercih ettim. El34’lerin vokallerde muhteşem işler yaptığını biliyorum. Bu durum Jadis Orchestra’da da değişmiyor. O sıcaklık o kadife tonlar akıp gidiyor. Detay seviyesi özellikle de arka taraftaki orkestra tane tane duyuluyor. Louis Armstrong trompetleri de baskının özelliği olarak ön planda tüm odayı dolduruyor.
Daha modern caz örneklerine geçiyorum. Daha sert, keskin hatlar daha uç sesler ile Jadis Orchestra nasıl bir sunum yapacak. Burada bir not, lambalılar dünyasında bunlara bakarken lambanın kendi karakteristiği içerisinde bakmamız gerekiyor. Söz gelimi bir EL34 lamba ile 845 lamba karakter anlamında çok farklı noktalardalar. Bir üst tanımlama olarak lambaları amplilerde şöyledir böyledir diye yorumlamak yerine her zaman güç lambalarının üzerinden konuşmak gereklidir. New York avant jazz sahnesinin üç önemli figürü Jim Black, Nels Cline ve Tim Berne bir arada dinleyeceğimiz “The Veil” albümüne bakalım. Albümün açılış parçası “Railroaded” tam anlamı ile 6 dakikalık bir delilik. Sert gitar tonları, bu sesler saksafondan mı çıkıyor diyeceğiniz bölümler ile keskinliği isteyeceğiniz bir albüm. El34 özelinde bu keskinliği gayet başarılı şekilde veriyor “Orchestra”. Dinamizm ve detay seviyesi harika. Tabii ki agresif bir solid state amplifikatörün keskinliğinden bahsetmek mümkün değil ancak hani o lambalı amplide her şeyin yumuşacık hale geldiği mitos’unun aksi bir durum söz konusu.
Benzer bir mitos eskilerde rock müzik içinde geçerliydi. Lambalı ampli ile rock müzik dinlenir mi, dinlenmez mi? Tabii ki dinlenir hemde mis gibi dinlenir. İlk olarak Jimi Hendrix albümleri havalarda uçuşmaya başlıyor. Gitar tonları muhteşem. Hele ki blues etkisi var diyebileceğimiz albümlerde Jadis Orchestra resmen parlıyor. Davullar özellikle de ziller gerçekten kulak kabartmaya değer. İyi bir lambalı amplide olması gereken ayrıntı seviyesini ve hatta bir tık fazlası odanın içerisinde uçuşuyor. Buradan 1970’lerin İngiltere’sine ve Fransa’sına doğru yola devam ediyorum. Benim fetiş albümlerimden Magma’nın Üdü Wüdü‘sünden yaklaşık 20 dakikalık “De Futura“da aman efendim alt frekanslar lambalı amplilerde şöyledir böyledir diye yazıp çizenleri utandıracak bir performans söz konusu. Uygun bir hoparlör seçimi ile alt detay çözünürlüğü konusunda en ufak bir sıkıntı yaşamanız mümkün değil!
Punk tarzından çok hoşlanmayan hatta nefret eden eşimin bile sevdiği bir albüm olan Dead Kennedys “Fresh Fruit for Rotting Vegetables“dan “California Über Alles” ile ailecek coşarken, gecenin sonu ise Cradle Of Filth’in ilk albümü “Principles Of Evil Made Flesh” ile geliyor. Uygun bir hoparlör seçimi ile bir lambalı ampli ile en uçlarda gezinen albümleri de keyifle dinlenebilir gerçeği tüm çıplaklığı ile karşımda. Tabii ki bu tarz albümleri dinleyebilmek için çok daha ucuza bir sistem kurabilirsiniz ancak hemen herşeyi dinleyen bir insansanız sahip olduğunuz lambalı amplinin bu tarzları da çalabilmesini istersiniz. Albümlerin özellikle de davulların hızı insanı şaşırtırken, bas performansı da ayrıca etkileyici.
Bu noktada dönüp dolaşıp şu noktaya geliyoruz. Hoparlör seçimi. Başarılı bir hoparlörün her tarzı çalabilmesi gerektiği konusu hemen herkesin ortak görüşü. Ancak lambalı bir amplifikatörün sağladığı kanal başı gücü gözönüne alıp, mümkünse hızlı çalışabilen söz gelimi kağıt sürücülere sahip tercihen orta/yüksek hassasiyetli bir hoparlör ile bu tarz bir amplifikatör ile uzun seneler keyifle yaşamak mümkün. Bu okuyunca belki zor bir durummuş gibi gözüküyor olabilir ancak günümüzde hoparlör pazarına baktığımızda böyle hoparlörleri bulmak hiç sıkıntı değil hatta Jadis Orchestra ile hemen her hoparlörü sürebilirsiniz. Bir örnek olarak Franco Serblin’in yepyeni tasarımı Accordo’yu bile harika şekilde sürmeyi başardım Orchestra ile. Belki 10W ve altı single ended tasarımlar söz konusu olunca hoparlör seçimi bir sorun haline gelebiliyor. Ama konumuz bu değil…
Klasik müziğe doğru yönlenirken burada Jadis Orchestra bir çok EL34’lü amplifikatöre göre daha etkileyici bir sunum gerçekleştirmeye başlıyor. Brandenburg Concertos gibi daha küçük formasyonlardan oda orkestralarından dinlemeye alıştığımız eserlerde tek tek her detaya odaklanırken sahne tüm odayı kaplıyor. Tacet tarafından kaydedilen eserde Stuttgart Oda Orkestrası performansı ile göz doldururken kayıt ise resmen parlıyor. Solti – Decca Silver Jubilee Recording – Beethoven Symphony No:9 plağına bir bakış atalım. Solti, tüm kariyeri boyunca neredeyse her zaman Decca ile çalışmış. Ancak bazı performansları RCA etiketi ile yayınlanmış. Kısa bir araştırma ile 1950 ila 1960 yılları arasında Decca’nın RCA ile özel bir anlaşma yaptığını ve bazı özel kayıtların ilk olarak RCA kayıt firması tarafından meraklılara sunulduğunu öğreniyoruz. Plak resimlerinde de görebileceğiniz gibi Solti-Decca Silver Jubilee Recording ibaresini taşıyor. Kaydın amacı Decca plak firması ile Solti’nin 25 yıllık ilişkisinin kutlaması. Çeşitli klasik müzik arşiv sitelerinde plağın 1972 orijinal baskısının önemli tutarlarla el değiştirdiğini görebilmemiz mümkün. Allah’tan harika bir yeniden baskı ile plağa sahip olmak daha kolay! Orkestra ve koro bir arada. Dünyaca ünlü soloistler. Müthiş bir şef ve orkestra. Detay seviyesi müthiş. Sese biraz yüklendiğinizde yükselen pasajların etkisi muazzam. Bu duyduğum sesler benim gözümde Jadis Orchestra’yı dinlediğim tüm EL34’lü amplilerin en önlerine koymamın sebeplerinden bir tanesi. Muazzam detay seviyesi, gerçekçi tonlar ve dinamizm!
Daha gündelik albümlere bakmak gerekirse aklıma Pink Martini Splendor in the Grass‘ı geliyor. Gün içerisinde iş yaparken arka planda koy çalsın albümü diyebileceğim tarzda bir albüm olsa da, bir yanda da eğlenceli bir albümdür. Mesela Sing şarkısı! Susam Sokağından Luis (sanırım fil hortumlu, kahverengi yaratık olması lazım) olarak hatırlayacağınız Emilio Delgado, grubun solisti China Forbes ile düet yapmış. Bu şarkıları nasıl buluyorlar, bravo vallahi. Tonlar harika, albümün eğlenceli yapısı kesinlikle odanın içerisinde sunuluyor. Vokalin işin içerisine girdiği anlarda ise EL34 gerçekten bambaşka tonlara sahip. İnsanı büyülüyor. Daha elektronik tarzlarda da hoparlör seçimi ile herhangi bir frekans aralığının eksikliğini -özellikle de baslar- hissetmeden keyifle müzik dinlemeye devam ediyorsunuz.
Jadis Orchestra EL34’lü bir amplifikatörden beklenebilecekleri en başarılı şekilde sunuyor. Geçmişten bugüne bu ve benzer EL34’lü amplilerde yaptığım denemelerin ışığında bir kaç ufak tavsiyede bulunabilirim sizlere. Hoparlör seçimi konusundan zaten bahsettik. Kısaca özetlemek gerekirse kanal başı 30- 40W güç üretebilen EL34 ve türevi lambaları kullanan amplileri tercih ettiğinizde odanız normal boyutlarda ise hoparlör konusunda kendi kendinizi huzursuz etmenize gerek yok. Geçmişte Tannoy Prestige serisi gibi hoparlörler ile Jadis Orchestra’yı dinleme fırsatım olmuştu. Zor sürüldüğü zannedilen bu hoparlörler ile bile harika şeyler duymuştum. Çok uçlarda tarzlarda müzik dinliyorsanız veya arada sırada bunlara da kulak kabartıyorsanız belki bu noktada biraz daha dikkatli olabilirsiniz.
Lambalı ampli demek benim için “tube rolling” demek. Yani farklı lambaları denemek. Bu başlı başına bir eğlence. Geçmişte Jadis Orchestra’ları 1960’lar Telefunken EL34’ler ile dinlemiştim. Günümüzde NOS lamba fiyatlarının geldiği noktada dörtlü eşlenmiş bir Telefunken takım yaklaşık 1.000 Dolar fiyat etiketine sahip. Keza yine efsanevi Mullard EL34’ler benzer fiyat etiketlerine sahip. Bu arada yeni nesil Mullard’lar için yazılan çizilenleri biliyorum ancak bana sorarsanız eskileri ile karşılaştırıp yazan yok pek. Olsa yazılar pek öyle olmaz! Bana sorarsanız güç katında en iyi alternatif Siemens üretim tesislerinde dönemin Doğu Almanyasında üretilen RFT EL34’ler. Bunlara yaklaşık 400 Dolarlık bir bütçe ayırmak gerekecektir. ECC83 tarafında ise hemen herkes klasik Telefunken ve Siemens’leri bu ampliler ile beraber çok tavsiye ederken ben daha ucuz bir alternatif olarak Amperex Bugle Boys tavsiye etmek isterim. 100 Dolardan aşağıya sahip olacağınız bu lambalar Jadis Orchestra ile deneyebileceğiniz ve uyum sağlayan lambalardan.
Hakan Bey, bir sürü para verip ampli alıyorum neden ek olarak para harcayayım derseniz aslında bunun sebebi basit. Lambalı bir ampli aldığınızda onu uzun vadeli bir eğlence aracı olarak görün. İsterseniz seneler boyu stok lambaları kullanıp keyfinize bakın. Sonra bir gün değişiklik istediğinizde çarşıya pazara çıkıp ampli aramak yerine yeni lambalar alın. Deneyin, yeni sesler ve tonlar keşfedin. Göreceksiniz ki, uzun senler aynı heyecanla amplinizi kullanmaya devam ediyorsunuz.
Jadis Orchestra herşey ile harika bir ampli. Tasarımı, kendisine özgü yapısı, sesi ve tonları ile EL34 lambalı bir amplide olması gereken herşeye ve hatta fazlasına sahiptir. Tabii ki böyle bi ampliye sahip olmanın bir bedeli var. Şimdi bunu yorumlayalım. Mayıs 2016 itibarı ile yaklaşık 3.000 Euro karşılığı KDV dahil 10.500TL. Geleneksel olduğu üzere peşin ödeme yaparsanız fatura bir miktar daha düşüyor. Kağıt üzerinde baktığınız zaman aynı lamba tasarımına sahip bazı amplilerden daha pahalı olduğunu söyleyebilirsiniz ancak gerek donanım ve özellikle de trafo gibi kilit noktalarda Jadis sınıfının en iyi örneklerinden bir tanesi. Gönlünüzü EL34 lambaların büyüsüne kaptırdıysanız ve bahsettiğim tutarlar bütçeniz içerisinde kalıyor ise Jadis Orchestra’yı tavsiye ederim.
Jadis Orchestra
Entegre Amplifikatör
Amplifikatör Gücü (RMS) 40 Watt (8 Ohm) Watt Analog Giriş (RCA) 5 Adet Digital Ses Giriş (Aes-Ebu/Coax/optik/Usb) – Adet Pre Out – . Tüp modelleri 4 x EL34 ,2 x ECC83 . Boyutlar (H*W*D) 53 x 27 x 20 cm Ağırlık 20 KG
Fiyat: 3.139 Euro / 10.553TL (KDV dahil Mayıs 2016 itibarı ile)
Temsilci: Mavi Hifi / www.mavihifi.com
Jadis’in kullandığı trafo ile toroidal trafo arasında teoride ve pratikte ne gibi farklılıklar var?Son kullanıcı açısından tercih sebebi olabilecek bir fark var mı?
Daha önce trafolarla ilgili sitede yazılanları okudum ama karşılaştırmaya dayalı bir yorum bulumadım.
Dediğiniz üzere toroidal trafolar ve daha klasik trafolar konusunda birçok makale bulabilirsiniz. Ancak amplilerde özellikle de lambalı ekipmanlarda tarfoların gürültü ve manyetik etki konusundaki özellikleri önem kazanıyor. Klasik tip trafolarda, troidal trafolara göre bu alanda önemli bir üstünlük var. Ayrıca klasik trafo yapısı tasarımcılara büyük bir esneklik sağlıyor.
Şöyle ki kullanılan nüveden tutun sarıma kadar birçok parametre daha doğrusu bileşene müdahale etmek daha mümkün.
Jadis’te uzun senelerdir trafoları konusunda oldukça önemli bir firmadır…