Japon Leben firmasının en üst model entegre amplifikatörü olan CS-600’ü mercek altına alıyorum. Son yıllarda Leben hem ülkemizde hemde dünyada markaya tutkuyla bağlı bir kullanıcı kitlesi yaratmayı başardı. Bakalım bunun sebeplerini anlayabilecek miyim? Mavi Hifi bu amplifikatörü bana aslına bakarsanız sürpriz bir şekilde gönderdi. İncelemesini geçtiğimiz günlerde yayınladığım ve gerçekten çok hoşuma giden Exposure 2010S2 kutusunun yanında devasa bir koli daha geldi. Bu devasa kolinin içerisinde Leben CS-600 vardı. İlk önce eski dost Exposure amplifikatörü mercek altına aldım ve Leben CS-600’ü sonraya bıraktım. İncelemekten çok şöyle keyifle kullanmak için!
Leben’i sizlere kısaca tanıtmaya çalışayım. Firma, Taku Hyodo tarafından kurulmuş. Hyodo hem firmanın sahibi hemde baş tasarımcısı. Lambalı ampli konusunda , Japonya’nın en iyi 8 tasarımcısından birisi olarak gösterilen Hyodo, tasarım hayatına Japonların geçmişte efsane markalarından bir tanesi olan Luxman ile başlamış. Hyodo, gitar çalmak konusunda büyük bir tutkuya sahip ve bu alanda da çalışmalar yapmış. Ayrıca kendisi bir lamba koleksiyoncusu. Bu durumu bazı Leben ürünlerinde kullanılan çok tanınmadık lambalara bakarak aslında tahmin etmek mümkün. Hyodo, Luxman firmasından ayrıldıktan sonra 1979 yılında “Kouri Denki Co.” adı altında bir firma kuruyor. Burada daha çok seslendirme sistemleri üzerine çalışsa da, “KFH” markalı amplifikatörlerde tasarlıyor. “Triode 33” kodlu 1990’lı yılların başında oldukça başarılı oluyor ve “3C33” lambalarla yaptığı bu amplifikatör oldukça ilgi çekiyor. Arkasından “Leben” markası ile RS-35a güç amplifikatörünü ve RS-28c pre-amplifikatörünü tasarlayarak tüm dünyada ilgi çekmeyi başarıyor. Bu ürünlerin yenilenmiş versiyonları hali hazırda Leben kataloğunda mevcut. Tüm ürünler Japonya’da üretiliyor ve tüm ürünler auto-bias özelliğine sahip.
Burada bir parantez açalım. Çok basitleştirerek şöyle anlatalım, amplifikatörünüze yeni bir lamba seti taktığınız zaman, amplifkatörünüzün sunduğu imkanları kullanarak bu lambaları birbiri ile eşitlemeniz gerekir. Bunun için bazı üreticiler amplifikatörlerine özel vu-metreler ile donatılmış özel ayar düğmeleri koyarlar, bazıları ise kullanıcılara bazen eziyet haline gelen bir prosedür sunarlar. Şöyle ki elinizde bir avometre ile lamba soketlerinin ölçümü yaparken bir yandan voltaj ayarı yaparsınız. Bazılarınızın “aman ben lamba değiştirmekle uğraşamam böylelikle ölçüm ile uğraşmam” dediğini duyar gibiyim. Ancak bu işlemi belirli periyodlarda yapmak zorundasınız. Yani kurtuluşunuz yok!
Bunun çözümü bir devre tasarlayıp amplifikatörün bu işlemi yapmasını sağlamak. Bu devrelerin tabii ki bazı getiri ve götürüleri oluyor. Taku Hyodo “Self-biasing circuit” adını verdiği ve kendi amplifikatörlerinde kullandığı bu teknoloji konusunda bazı açıklamalar yapmış. Kullanıcı deneyimi açısından bu kolaylığı sağlayabilmek için sadece ve sadece amplifikatörün çıkış gücünden bir miktar taviz verildiğini söylüyor. Sözgelimi “x” bir lambadan maksimum voltaj gücünde 20W güç elde edilebiliyorsa Taku Hyodo tasarımlarında bu rakam söz gelimi 19W’a düşüyor. Ancak bu sayede yukarıda bahsettiğim işlemlerden hiçbirisini yapmak zorunda değilsiniz. Bence yüzde yüz doğru bir yaklaşım. Tüm bu ayar işlemleri ile uğraşacağıma ampli tüm bunları benim için yapsın ve ben oturayım müziğimi dinleyeyim. Benim açımdan olay budur. Benim kullandığım 2A3 SET amplifkatörde de auto bias seçeneği var ve bende kullanıyorum!
Ürünün kutusu devasa boyutlarda ve ağır. Bir şekilde dinleme odama taşıyıp ambalajı açmaya başlıyorum. İkinci kutunun açınca Leben CS-600 ortaya çıkıyor. Bir görüşte aşık olunabilecek bir tasarım bu. Altın rengi ön panel, yeşil şık şeritler, üst kısmının pırıl pırıl ızgaraları, ahşap yan paneller ile çok kendisine özgü aynı zamanda muhteşem bir tasarımı var CS-600’ün! Finite Elemente standımın en alt bölümüne yerleştireceğim CS-600’ü. 25 kilograma yakın ağırlığı tek başıma kaldırmakta zorlanınca hemen yardım alıyorum ve yerine yerleştiriyorum. Hafif loş bir ışık veriyorum ön panele, harika ışık oyunları yapıyor. Tasarım gerçekten aşık olunacak kadar güzel. Beni bu denli etkileyen tasarım pek az olmuştur tüm bu incelemeler içerisinde. Leben CS-600 o listenin en başındaki ürünlerden bir tanesi.
İsterseniz ön panel ile başlayalım. Kontroller iki sıra şekilde yerleştirilmiş. Sarı metal panelin altında ve üzerinde yeşil renk birer şerit var. Bu şeritler üzerinde markanın logosu, model kodu yazıyor ve sarı panel ile uyum muhteşem. Soldan sağa kontrol düğmelerine bakalım. Sol tarafta kaynak seçim düğmesi bulunuyor. Yanında ise teyp monitörü açıp kapatma düğmesi var. Hemen yanında ise faz değişikliği düğmesi var. Tam orta konuma ses kontrol düğmesi yerleştirilmiş. Bunun yanında ses dengesi düğmesi var; sesi sağa ve sola alabilmek mümkün. Hemen yanında ise “bass boost” düğmesi bulunuyor. Bu düğme ile alt frekansları belirginliğini arttırmak mümkün. Çok küçük bir tolerans değerinde olduğu için bir ekolayzır gibi düşünmeyin daha çok ince bir ayar demek daha doğru. Cihazın en sağında ise katot resistörü ve anot voltajı uyarı ışıkları var. Aslında bu uyarı ışıkları 6L6GC veya EL34 ile kullanımda hangi lambayı kullandığınızı size bildiriyor. Bunların hemen yanında ise açma kapatma tuşu bulunuyor. Unutmadan ses kontrolü düğmesinin üzerinde cihazın operasyon ışığının olduğunu da ekleyeyim.
Cihazın ön panelinde ikinci grup düğmeler ise soldan sağa şu şekilde. Normal kullanım mı yoksa pre ile kullanım ile mi yapacağınıza karar verebildiğiniz düğmenin yanında cihazı sessiz hale getiren düğme bulunuyor yani “muting” özelliği. Ses kontrol düğmesinin hemen altında kulaklık çıkışı var. Bunun hemen yanına hoparlör ve kulaklık seçimi bulunuyor. Aslında ayrı bir test yapılacak kadar güzel bir kulaklık çıkışı var Leben CS-600’ün. Grado SR-60 ve elimde bulunan tüm kulaklıklarda yaptığım denemelerde ortalamanın çok üzerinde sonuçlar aldım. Benim gibi kulaklık kullanıyorsanız çok üst model kulaklık amplilerine yatırım yapmak yerine bu şekilde çok uzun zaman vakit geçirebilirsiniz. Sadece Stax gibi özel bir yola gidecekseniz CS-600’ün kulaklık katından vazgeçmelisiniz bana göre.
Ön panelde öylesine bir özen var ki, insanın şapka çıkartmaması imkansız. Düğmelerin metallerinin işlenmesi, panelin arkasında daha doğrusu düğmelerin ardında gözüken yeşil kısımlar, seçilen yazılar karakteri, yani tüm detaylarda büyük bir özen dikkat çekiyor. Aslına bakarsanız böylesine çok fonksiyonun ön panele konulmuş olması normal koşullarda ortaya çok kalabalık bir tasarım çıkartabilecek iken, Japon tasarımcı muhteşem bir yerleşim yapmış. Tam anlamı ile harika gözüküyor ön panel.
Arka panele bakınca yeterli sırada giriş ve çıkış görüyoruz. Bu giriş ve çıkışlar gayet rahat şekilde yerleştirildiğinden arzu ettiğiniz tarzda kabloları kullanabilirsiniz. Solda sağa bir bakış atmak gerekirse; en solda güç girişi ve sigorta bulunuyor. Orta bölümde hoparlör çıkışlarına yer verilmiş. Hoparlör çıkışlarının hemen üzerinde hoparlörünüzün hassasiyetine göre ayar yapabileceğiniz bir seçim düğmesine yer verilmiş. 4, 6, 8 ve 16Ohm seçenekleri var.
Bu iyi haber, özellikle de hassas ayar yapmayı sevenler açısından. Bunun yanında kayıt çıkış ve pre-ampli girişi bulunuyor. Kayıt çıkışı benim gibi hala makara teyp veya kasetçalar kullananlar açısından olmazsa olmaz bir özellik. En sağda ise toplam 6 adet giriş bulunuyor. Pikap kullanıcıları açısından hemen belirteyim pikap girişi mevcut değil. Bunu eksiklikler hanesine yazıyorum.
Bir yorum ekleyin