Bu konuyla ilgili yazılan çizilenlere göre eğer asıl sistem olarak bir DAC ve bilgisayar kullanılacaksa meraklılar bilgisayar üzerinde optimizasyonlar yapıp bazı özellikleri iptal etmeyi öneriyorlar. Netbook üzerinde bir çok işlemi iptal ederek yeniden denemeler yaptığımda bu elektronik gürültülerin büyük ölçüde ortadan kalktığını gördüm. Ancak herkesin evinde bu işlem için kullanılabilecek ek bir bilgisayar olmayabilir veya bu işlemleri yapmak için gereken becerisi yoktur. Her ne kadar bir çoğumuza bu işlemler gayet kolay gelse de, bir çok insan bu işlemleri yapmak konusunda çekimser. Eğer bu optimizasyonları yapamıyor isek ne yapacağız?
Bu noktada yapılacak en akıllıca iş güzel bir USB kablosu almak. Kaliteli bir USB kablosu çok ciddi şekilde bu elektronik gürültüyü azaltabilme potansiyeline sahip. Ancak bu konuya ilerleyen zamanlarda el atacağım.
Diğer etkili bir önlem DAC’ınızı bilgisayara bağladığınız USB bağlantı noktasının bağlı olduğu evrensel veri yolu kontrolcüsünün diğer USB bağlantı noktalarını boş bırakmak. Hemen her bilgisayar üzerinde birden fazla USB kontrolcüsü olur. Örneğin bir dizüstü bilgisayarda sağ ve sol tarafta bulunan USB bağlantı noktalarının kontrolcüsü büyük ihtimal ile farklıdır. Bu yüzden örneğin DAC’ınızın bağlantısını sol taraftaki bağlantı noktalarından yaptıysanız eğer kullanıyorsanız farenizi sağ tarafa bağlayın. Ben normal zamanlarda bilgisayarıma bağlı şekilde bir klavye ve fare kullanıyorum. Bu kombinasyondan vazgeçebilmem mümkün değil. Şaşırtıcı derecede etkili oluyor bağlı bileşenleri ayırmak. Sağ ve sol tarafın USB kontrolcüleri farklıdır dedim ama yine de kontrol etmekte fayda var.
Durumu kontrol etmek isterseniz Denetim Masasını açın. Buradan Sistemi seçin. Sol taraftaki menüden “Aygıt Yöneticine” tıklayın. Gelen sayfada “Evrensel Seri Veri Yolları Deneticisi” sekmesinin seçeneklerini açın. Muhtemelen iki adet USB Hub göreceksiniz. Üzerine gelip sağ tıklayın ve özellikleri seçin. Burada “Güç” sekmesine geldiğinizde bu USB kontrolcüsüne bağlı olan tüm USB cihazları görebilirsiniz. Burada bulunan bağlantı noktası sayısı sizin bilgisayarınızdaki fiziksel sayı ile aynı olmayabilir. Hatta bunun yanında cihazınızda örneğin parmak izi koruması varsa bunları da USB bağlantı noktalarına bağlı olarak göreceksiniz. Siz en boş USB kontrolcüsünü seçmeye çalışın. Aslında örneğini verdiğim parmak izi koruyucuyu iptal edebilmek mümkün ama ben bunu aktif olarak kullanıyorum. Çeşitli dosyalarımın açılması için gereken şifrelemeyi bu minik cihaz ile sağlıyorum. Hatta benim bilgisayarımda parmak izi okuyucuya ek özellikler atanabilir. Örneğin x programı çalıştır gibi. Kısacası benim için olmaz ise olmaz. Hakan sende ne kadar problemli adamsın diyenleriniz varsa haklısınız:)
Bir diğer çözüm güncel bir bilgisayarınız varsa USB 3.0 noktasını kullanmak. Bu USB bağlantı noktaları hem geçmiş standartlara uyumlu hemde kontrolcüsü ayrı. Eğer imkan varsa DAC’ınızı bu bağlantı noktaları ile kullanmak en güzel çözüm olacaktır. Aman dikkat USB 3.0 noktaları bilgisayar kapalı iken bile bağlanan cihazları şarj etmek gibi bir özelliğe sahip. DAC’ınızı bağladığınız durumlarda özel şarj kontrolü yazılımlarını kapatmanızı öneririm. Her ne kadar üreticiler USB noktalarındaki elektriği göz önüne almışlarsa da biz işi şansa bırakmayalım.
Bu arada şunu da açıklıkla söyleyeyim; eninde sonunda standart haricinde bir USB kablosu edineceğiz, bu masraftan kaçış yok. Artı sese getirisi de çok.
Bilgisayar ve DAC’lara göre değişmek ile beraber eğer bilgisayarınızda farklı dijital seçenekleri var ise bunları da kullanmak bir çözüm olabilir. S/pdif çıkışlarını kullanarak farklı bağlantılarda yapabilmek mümkün. Ben şimdilik USB üzerinden yürüyorum. USB kabloları konusunda gelecek günlerde kapsamlı incelemeler yapacağımız için şimdilik bu konuyu pas geçiyorum.
Medya olarak ilk adımda çeşitli üreticilerden elime ulaştırılan 24bit FLAC, WAV “gerçekten” studio master olarak tabir edilen medyanın yanında, iTunes mağazasından satın aldığım ve çeşitli albümleri satın aldığımda verilen dijital kopyaları kullanıyorum. Oldukça geniş bir arşiv toparladım bu testler için. Bunların arasında malum ortamlardan edinilen hiçbir dosya olmadığını belirteyim. Ancak vinyl-rip denilen medyalardan birkaç tanesini elimdeki plaklarla karşılaştırmak istiyorum. Bu konuda yardıma açığım..
Bu sistemi DAC olmadan oldukça yoğun olarak kullandığımdan araya eklenen DAC’ın anormal olumlu katkılar sağladığını belirtmem lazım. Öncelikle çözünürlük noktasında fark inanılmaz boyutlarda. Müzik çalar yazılımları arasında da inanılmaz farklar var. Özellikle elimden geldiğince yaptığım Foobar ayarlamalarının ardından Windows Media Player’a dönmek mümkün değil. Ayrıca tıpkı fiziksel medyada olduğu gibi kullanılan dijital medyanın toplam başarıma etkisi çok büyük. Elimdeki 32Bit Floating Point medyayı devreye soktuğumda neler olacak bakalım. Tabii USB haricinde çözümlere ihtiyacımız olacak.
Bu yazının sonucunda neler yaptığımızı bir özetleyelim;
1. İlk önce DAC’ımızı sistemimize nasıl kurarız konusunu ele aldık. Tüm cihazların kurulumu hemen hemen aynı olduğundan acemi okuyucularımız için bir başlangıç noktası olabileceğini düşünerek adım adım işlemleri sizlerle paylaşmaya çalıştım.
2. Media Player yazılımın önemini anladık. Foobar üzerinde bazı değişiklikler yaparak Windows Media Player gibi standart alternatiflerin çok ötesinde sonuçlar alabilmenin mümkün olduğunu gördük. Sevgili Korhan Dündar Beyin hazırladığı rehbere göz atılmasını şiddetle tavsiye ederim.
3. USB bağlantı noktalarını ayrıştırmanın önemine değindik. Alternatif çözümleri konusunda bazı denemeler yaptık.
Bir sonraki yazıda yavaş yavaş müzik dinleme testlerine başlayacağım…
Bir yorum ekleyin