İkinci Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayın
Amplinin üzerinde dikkat çeken bir diğer şey devasa büyüklükteki transformatörler. Ana trafo gerçekten devasa boyutlarda aynı şekilde çıkış trafoları da inanılmaz büyük. Bu trafoların büyüklüğünü gizlemek için onlarda gövdenin içerisine gömülmüşler. Ampli inceltilince büyük kapasitörler içeri sığmayınca onlar içinde özel bir yuva hazırlanmış ve bu kapasitörlerin bir kısmı da dışarıdan gözüküyor. Bu görüntü benim hoşuma gitti. Benzer bir tasarımı Jadis Orchestra serisinde de görmek mümkün. Amplinin üst kısmında son olarak bir vu-metre görünüyor. Bu vu-metreyi kullanarak EL34 tüplerin biasları ayarlanıyor. Amplide hoşuma giden bir şey şu oldu, amplinin üzerinde bulunan mini bir kapakçık açılarak bias yapılan bölüme ulaşılıyor. Yine amplinin güzel ayrıntıların birisi olan bias yapmak için kullanabileceğiniz tornavida benzeri aleti ana transformatörün arkasından alıyorsunuz ve bias işlemini yardımcı bir ekipmana gereksinim kalmadan kolayca yapıyorsunuz. Bias yapmak ise çok kolay. Ampliyi 30-40 dakika çalıyorsunuz. Sonra tüpleri sırasıyla küçük düğmeleri kullanarak teker teker ayarlıyorsunuz. Toplam 5 dakika süren bir işlem. Bu arada bias konusunda arada sorular geliyor. Ülkemizde satılan bazı amplilerde otomatik bias olduğundan bunlarla yapmanız gereken hiçbir işlem yok. Diğer bazı amplilerde tıpkı Rogue Audio gibi bias yapmak için gerekli tüm enstrümanlar bulunuyor. Bazı amplilerde ise bias yapmak için amplinin belli bölgelerinde (genelde güç tüplerinin soket ayakları) bir avo-metre ile ölçüm yaparak düzenleme yapmak gerekiyor. Ancak bu işlemleri gözünüzde büyütmeyin. Her dakika bias yapmaya gerek yok. Eğer tüp değiştirecekseniz bu işlem gerekli. İsterseniz belli periyodlarda kontrol amaçlı bias kontrolü yapabilirsiniz. Ancak gün içerisinde farklı saatlerde farklı değerler alabileceğinizi unutmayın. O yüzden akşam geç saatlerde elektrik kullanımı azaldığında bias ayarı yapmanızı tavsiye ederim. Benim tanıdığım bir çok tüplü ampli kullanıcısı senede bir veya iki kez bias kontrolü yapıyor. Zaten ayar yapmak gerektiğini müzik dinlerken fark edersiniz. İki kanal arasında ses şiddeti farklılığı varsa bilin ki büyük ihtimalle bias ayarı yapmanızın zamanı gelmiştir. Anlayacağınız bu konuyu takıntı haline getirmemekte fayda var. Eğer ben dayanamam her dakika kontrol ederim diyorsanız auto-bias bir ampliyi tercih edin, rahat edersiniz :)
Ampliyi test etmek için el altında bulunan ve son zamanlarda çok dinlediğim birkaç albümü kullandık. İlk albüm son zamanlarda bende ve eve gelip giden herkesin takıntısı haline gelen Arianna Savall’ın Peiwoh (Alia Vox AV 9869 incelemesine ulaşmak için buraya tıklayın) albümü oldu. Bu albüm hem çok iyi kayıtlı hemde içerdiği müzik muhteşem. Arianna Savall’ın mükemmel ses tonu ile söylediği ilk şarkı Preghiera ile testi bir kenara bırakıp müziğe konsantre oluyor insan. Albümde özellikle arpın yoğun kullanımı ve çok belli belirsiz notların (ghost note) bile hissedilebilir olması, arka planda zaman zaman kullanılan doğa efektleri filan derken müzik sistemleri için kabus olabilecek bir hale geliyor. Ancak şunu söylemek gerekir ki, bu albümü 100TL’lik x marka boombox ile bile dinleseniz keyif alırsınız. Bu albümün hemen ardından yine benim takıntı seviyesinde ilgilendiğim bir diğer grup olan Stille Volk’un mükemmel Nueit De Sabbat (Holy Records Holy126CDX incelemesi için buraya tıklayınız) albümünü dinledik. Bu albüm herkese hitap edecek bir albüm değil ancak özellikle Medieval (Orta Çağ) müzik meraklıları mutlaka göz atsınlar.
Bu albümün hemen ardından bulma olasılığınızın -ne yazık ki- pek düşük olduğu bir Paul Motian ve Paul Bley çalışması olan Notes (Soulnote 121 190-2) albümünü dinledik. Bu albüm tahmin edebileceğiniz gibi piyano artı davul ile icra edilmiş eserlerin çalındığı bir albüm. Özellikle Notes, Batterie, West 107 th Street ve Excerpt şarkıları müthiş. Albümün kaydı çok mükemmel değil ancak zaman zaman Paul Bley’in rahat durmayıp bastığı ilginç notaları göz önüne alırsak müzik sistemleri için zorlu bir albüm. Bu albümü klasik caz sever dostlarımız sakın ola almaya kalkmasınlar, bünyelerine ters etki yapabilir. 1987 yılında yapılan kayıt Free Jazz severlerin çok hoşuna gidecektir eminim ki.
Sistemde son olarak dinlediğimiz albüm Metallica’nın And Justice For All (Vertigo 836062-2) albümü oldu. Ampliyi alan Tansu’da benim gibi sağlam bir rock dinleyicisi ve aynı zamanda baterist. Haliyle böyle bir albümle test yapmak gerekli idi. Albümü neredeyse -One hariç bu şarkıdan nefret ediyorum, aslında And Justice For All albümünü de çok sevmem- baştan sona dinledik. Rogue Audio bu tarz müzikle gerçekten coştu. Albümün açılış parçası Blackened’ten itibaren ortaya çıkan gövdeli ses lambalı ile rock/metal dinlenmez diyenleri yalancı çıkartmaya yeterli idi.
Gelelim son notlara. Öncelikle Rogue Audio Titan serisi özellikle de Cronus pre katındaki tüpler konusunda oldukça hassas. Hemen açalım. Diyelim NOS bir tüp kullanacaksınız eğer bu tüpler düşük mikrofoniğe sahip değilse ampliyi açar açmaz bir gürültü ile karşılaşıyorsunuz. Benim elimde Electro Harmonix’in eski pikap katım için aldığım Gold Pin ve akla gelecek tüm spekler yönünden eşleştirilmiş 12AX7’leri vardı. Bu tüpler ile hum hemen ortadan kalktı. 12AX7 dual triyod olduğundan tam eşleşme ilk önce bir tübün kendi içerisindeki her iki triyodun eşleşmesi ile başlıyor, sonrasında aynı şekilde kontrol edilmiş diğer tüplerle eşleştirme yapılıyor. Mikrofonik konusuna hiç girmeyelim. Tüm bu eşleştirmeler uzun zaman aldığından çoğu tüp sadece birbirleri ile eşleştiriliyor. Daha sonra Rogue Audio’nun bu amplisi gibi amplilerde farklılıklar bir süre fark edilir hale geliyor. Bu kadar hassas pre-katı tasarımı gerekli midir gereksiz midir, orası da ayrı bir tartışma konusu. Neyse güç tüplerinde ise NOS veya yeni üretim pek sorun yaratmıyor. Bu amplinin üzerinde, fabrika çıkışı match edilmiş dörtlü Golden Dragon EL34 seti vardı. Bu tüpler gerçekten çok güzel tüplerdir, EL34 alışverişi yapmayı planlayanlar listelerine ekleyebilirler.
Cronus üzerindeki sağlam ve şık tasarımı, kaliteli trafoları ile aslında pek basit bir ampli değil. Çok bilindik bir devre tasarımına sahip olan ampli, özenli iç yapısı ve kolay bias haricinde iyi pikap katı, gayet kaliteli kulaklık çıkışı (yurtdışında çok sayıda meraklı bu konunun özellikle altını çiziyor) ile fiyatına göre üst düzey donanıma sahip. EL34’lü benzer amplilerle benzer ses rengine sahip, ancak birazcık daha güçlü bir ampli (trafoların büyüklüğünün sebebi de bu)
Bilmiyorum ilerleyen yıllarda bu markayı ülkemizde tekrar görür müyüz ancak ikinci el olarak karşınıza çıkarsa mutlaka bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Bir yorum ekleyin