Lector Z.O.E. Pre-amplifikatör


İtalyanın dünya audio endüstrisine katkıları azımsanmayacak boyuttadır. Estetik, şık ve değişik tasarımlarıyla alıcıyı sesten önce görüntüsü ile etkileyen İtalyan tasarımcılar, özellikle ahşap kullanmadaki becerileriyle dünyada WAF faktörü en iyi kullanan ülkelerin başında gelirler.

Tüm diğer sektörlerde olduğu gibi Audio endüstrisinde de tasarım birinciliğini ellerinde bulunduran İtalyanlar son dönemde kendi ülkeleri dışında da pek çok firma tarafından aranan ve tercih edilen kişiler haline gelmişlerdir.

Bir tasarıma İtalyan dokunuşunun tipik belirtileri vardır. En belirgin örneği masif, ahşap işçiliği ve kullanımındaki sanattır. Bu özellik bir imza şeklinde pek çok tasarımda yer alır.

İşin ilginç tarafı kopya tasarımlarda tüm zorlamalara rağmen İtalyan estetiği bir türlü tutturulamamaktadır. Kısacası İtalya bu konuda bir markadır: şık tasarımlar, sıra dışı çizgiler, tasarım sonrası cihaz fotojenisinin bile tespit edilip bu özelliği taşımayan cihazların biçim değişikliğine uğramaları, hep İtalyanın anlayışının bir ürünüdür.

Diğer taraftan ses meraklıları ve eleştirmenlerinin bir çoğu İtalya’ya her zaman tedirgin yaklaşırlar. Dışını süsleyerek satan İtalya üretimlerinin iç yapısının cihaz dışları kadar mükemmele yönelmediğini söyleyenlerin sayısı da azımsanmayacak boyuttadır.

Özellikle Alman, İsviçre ve Kuzey tasarımlarının hayranları İtalyanları göz boyayıcı olarak suçlarlar. Onlar için İtalya bir tasarım cennetidir ama bu ülke yapımı her cihazda alt detaylarda mutlak eksiklikler vardır …

Yorumu sizlere bırakarak yukarıdaki anlayışa taban tabana zıt bir İtalyan ürünü olan Docet-Lector ZOE pre-amplifikatörü bu sayıda gündemime almak istiyorum.

Docet-Lector firması, bugün gerçekten ilk bakışta olabildiğince basit, ucuz bir dış tasarımı ile bir firmadan çok el yapımı üst kalite DIY görüntüsündeki cihazları ile İtalyanın dizayn şanına nazire edercesine dünya piyasalarında boy göstermektedir. Kısaca Z.O.E dışı çirkin ama içi oldukça güzel bir İtalyan.

Basit bir saç konstrüksiyonun önüne pleksi-glas bir ön panel, arkada ise olabildiğince düzensiz bir yapı, ama fonksiyonel çıkışları ile Z.O.E, müşteriyi veya meraklıyı kendine çekmekten uzak sade gösterişsiz içe dönük bir dizayna sahip.

Dış yapının kişide uyandırdığı ön yargıyı kırıp Z.O.E ya biraz daha şefkatli ve dikkatli yaklaşırsanız aslında bu mütevazı yapının altında ciddi bir güç ile karşılaşacağınızı, fonksiyonel bir tasarıma sahip akılcı bir yaklaşımın ürünü bir cihazla tanışacağınızı hatırlatmak isterim.

ZOE Line Tube pre-amplifikatör gerçekten benzerleri arasında emsalsiz bir yere sahip .. Yaklaşık bir aydır elimde farklı tüplerle denemeyerek kullandığım Z.O.E birkaç ünlü sinyal tüpü dışında aklınıza gelen tüm sinyal tüpleri ile çalışma özelliği taşıyor.

Cihaz önündeki pleksi sağ tarafta bir pencere oluşturarak cihaz içerisindeki tüpleri ve buradaki ışıkla aktive edilen açılış modunu izlemenize yardımcı oluyor.

Z.O.E’nin açılımı (Zero Ohm Energy) Cihazın içini açtığınızda ilk dikkatiniz ceken devasa boyuttaki besleme devresinde Lector, ”parallel-shunt regulation” sistemi uyguluyor. Docet-Lector mühendisleri, voltaj yolu üzerinde herhangi bir transistör ve aktif elementin olmadığı bu sistem ile tüplü pre-amplifikatörlerdeki çıkış gücü ve kalitesindeki dezavantajların sıfıra düşürüldüğü iddiasındalar.

Çok az cihazda bulunan bu kadar gelişmiş besleme benim lambalı tasarımlarda çok önemsediğim PSU ciddiyetinin mükemmel bir örneği.

Toleranslı ve çok kaliteli dirençler bir o kadar kaliteli kondansatörlerle desteklenen PSU, yine çok büyük boyutta bir soğutucu ile ısınma sorununu da ortadan kaldırıyor. Hemen yanında ise besleme kartına göre daha küçük boyutta pre-amplifikatör katı yer alıyor.

PSU’nun Toroidal Trafosu arka panele bağlanmış. Müziksiz ortamda dikkatli dinlerseniz Trafonun çok başarılı bir stabilizasyona sahip olmadığını çıkardığı sesten anlıyorsunuz. Trafo kalitesi tartışmaya açık..

Arka panelde girişlerin önünde yer alan PCB’ye bağlı giriş jakları oldukça kaliteli. İçeriden baktığınızda şasede görülen XLR giriş delikleri önden bir yapışkan kağıt ile kapatılmış. Belli ki şase başka amaçlar için de kullanılıyor.

Üründe 5 adet giriş ve iki adet çıkış var. Bu arada cihazın bir olumlu yönü de ayrı bir pasif çıkışa sahip oluşu. Amplifikatörü kapatıp pasif çıkışa power amplifikatörlerinizi bağlayarak bir pasif pre-amplifikatör olarak kullana-biliyorsunuz

İç kart ve üzerindeki tüm malzeme tartışmasız kaliteyi yansıtıyor Giriş selektörü çok yumuşak ve üst kalitede… Volume pot olarak seçilen ALPS çok yumuşak ve motorize. Uzaktan kumanda ise yine cihazın dış tasarımındaki özensizliğin bir ürünü.

Lambalara gelince söylediğim gibi birçok tüp kullanılabiliyor 6BK7 – 6CG7 – 6BH7 – 6H30P – 12 AU7 – 12AT7 – 6201 – 5814 – 6189 – 6DJ9 – 6922 – 6N23P – 6N1P – 6N11 – 6BH7 – ECC88 – ECC 188 – E88CC – ECC801 – 802-803 ve deneyemediğim tüm muadiller kullanılabilir.

Tümünü denedim ve tüm tüpler ancak bir diğerinden daha iyi veya biraz daha kötü olarak sonuç verdi ama sonuçlar çok başarılıydı

Bu tüpleri değiştirmek için cihazın üst kapağı kapalıyken açabileceğiniz allen başlıklı 4 vida ile lambalara ulaşıyorsunuz ve 6 volt ve 12 volt (Heater) seçeneğini kullanarak değiştirebiliyorsunuz. Bunun dışında kapağın tümünü kaldırarak kazanç ile de oynayabiliyorsunuz

2 adet 6’lı switch board ile cihazın Gain kontrollerini .0 db’den 20db’e kadar artırıp azaltma olanaklarınız da hizmete sunulmuş durumda Kısacası LECTOR ZOE tam bir pre-amplifikatör. Firma mükemmel bir başarıya imza atmış…

Ama…
Sıkıntılı yönleri de var;

Cihazın On Off anahtarını açtıktan yaklaşık bir dakika sonra kondansatör ve lamba çalışma voltaj doyumları ile birlikte bir röle ile mavi bir LED reflektör gibi yanarak cihaz açılıyor. Buraya kadar sorun yok ama cihazınız açık müzik dinlerken pre-amplifikatörünüzü kapatırsanız 5-10 saniye sonra kapanan röle ile birlikte duyulan ses çok ciddi anlamda rahatsızlık verici.

Hele bu ses, Z.O.E büyük bir kabin ile birlikte kullanılırsa (ben Focal Grand Utopya ile yaptığım denemede evin camlarını ciddi anlamda sallandı) durum daha da büyük bir vehamet kazanıyor . Birkaç kullanıcı ile de konuştum az veya çok bu problemin cihazlarında olduğunu bana ilettiler. Bu ciddi bir teknik tasarım problemi ile cihazı karşı karşıya bırakıyor .

Mute switch ile herhangi bir kaynak bağlı olmadan açıp kapattığınızda da diğeri kadar olmasa da hoparlörlerde benzer sesler duyabiliyorsunuz.

Tabii ki bu durumu firmaya hemen yazdım. İlk iki yazışmamızda gelen cevaplar akla yatkın değildi. Daha detaylı anlattım ve 7-8 kez yazıştık, boğuştuk, restleştik ve son mail ile pes ettim. Muhatabım olan Gloria’yaya “pes” dedim.

Firma pre-amplifikatörden önce power amplifikatörleri kapatmamı söyledi. Böylece pre-amplideki ses duyulmaz(mış)! Muslukçuyu arıyorsunuz musluk bozuk diye. Adam cevap veriyor “ana vanadan kesin musluk akmayacaktır…”

Efendim bu problemler yinede cihazın ses kalitesini gözümden düşürmedi. Özellikle tüp meraklısı kullanıcılar için olağanüstü bir cihaz olduğu şüphesiz. İlk testimizde pre-ampliyi Antique Sound Lab AV-25’ler ile denedik. Bağladığımız hoparlörler ise Cabasse MC40 Minorca idi. Sonuçlar vasatı gecmedi.

Pre-ampliyi daha sonra Opera Consonance 300BD PP 300 monobloklar, Xindak Gold hoparlör kablosu ve QED Silver ile denedik. Hoparlörler ise bu defa Cabasse MC 40 Majorca. ve Totem Model 1 Signature idi.

Kaynak olarak şu aralar Avrupa ve Amerika’da giriş sınıfının en değerli CD çalarlarından birisi kabul edilen Marantz 5003’ü kullandık.

Dinlediğimiz CD’ler:

Karl Jenkins : Requiem EMI 7243 5 57966 2 2
Karl Jenkins Kazakistan Filarmoni Orkestrası Serendipity Choral

Mozart :Early Symphonies BMG 2 CD
82876 63970 2
Nikolaus Harnoncourt –Concentus Musicus Wien

Heitor Villa-Lobos : Choros No 11 ONDINE ODE 916-2
Sakari Oramo Finnish radio Symphony Orchestra- Ralph Gothoni (Piyano)

Karl Jenkins özellikle otomobilde dinlenmesi hiç tavsiye edilmeyen bu adrenalin pompası eseri Opera Consonace – Lector ve MC 40 Majorca’larda ayaklarımız yerden kesildi. Lector’un mükemmel bir uyum gösterdiği Opera amplifikatörler (Önümüzdeki sayıda analizini sunacağım) Cabasse Majorca ile müthiş bir sonuç verdi. Bilhassa Dies İrea’da dengeli heyecan verici bir güzellikteydi. Cabasse daki basların hassaslığı lamba ile dağılmaktan kurtuldu özellikle Z.O.E’daki 6N11 seçimimiz her şeyi yerli yerine oturttu.

Mozart dinlerken seçimimiz şüphe götürmez bir biçimde Totem Model 1 Signature idi. Ne kadar güç verirseniz yiyerek yutan bu bacaksız hoparlörler ancak Mozart ile açlığını belli etmedi.. Onun dışında Totem’in lamba ile hiç sevgi yaşayamayacağı özellikle Mozart’ın Allegrolarında çok belli oldu.

Villa Lobos da ise belirgin olan şey Z.O.E pre-amplifikatörün bir lambalıdan ziyade Solid State ile kesin ve net sonuç vereceğiy idi. Yakında bir Workshop için Ankara’ya gelecek olan Ralph Gotoni’nin piyanosunun dışında tınılar ve nüanslar kaybolup gitti.

İlk tüpümüz 12AU7 EH oldu. Kulağımızı iyice doyurup Raytheon NOS 12AU7’ye geçtik. Bir tüp kendi muadilleri içerisinde ancak bu kadar boyut değiştirebilirdi. Şüphesiz gelmiş geçmiş en iyi JAN 12AU7’lerden birisiydi Raytheon.

12AT7 ve 6201 arasında 6201 JAN çok dengeli tizleri daha parlak hale getirdi. 6201’i 12AT7-ECC81 yerine denemekte fayda var.

Son dönemlerin popüler pre-amplifikatör ve CD çalar çıkış tüpü olan 6H30P’ye geçtim. Bu ünlü tüp Lector’da çok tercih edilir olmaktan uzaktı; sert ve derinliğin kayboluşu çok dikkat çekiciydi ama tüpün yeni olmasının etkilerini de göz ardı etmedim.

6N1P EV ,ECC88-6DJ8 kullanıcılarının nedense uzak durdukları bir tüptür ancak hiç yabana atılmayacak sonuçlar aldım . Deneme olarak taktığım iki tüp ise halen cihazın üzerinde diğeri ise yanında duruyor bunlar 6N11 ve 6N23P-EV idi.
Ben ECC88 ve 8dDJ8 düşkünlerine 6N11’i 6N23P’yi ve 6N1P’yi denemelerini öneririm
Yazımda dikkat ederseniz NOS tüpleri çok önermedim çünkü biliyorum ki adedi 200 Dolarlara ulaşan tüpleri kullanan bazı kullanıcılar kara kara bu tüpler bitince ne yapacaklarını düşünüyorlar. Benim önerim kullanıcıların günümüzde imal edilen tüplerden seçenekler oluşturmaları .

Lector yapı olarak pasif karakterli bir amplifikatör sese çok renk kazandırmıyor ancak dikkatli bir analizle görüyorsunuz ki, sese tek katkısı güç. Lambalar arasındaki karakteristik farkı ses üzerinde derin olmayacak düzeyde farklılıklar yaratıyor

Bu karakteristik yapı “En iyi preamplifikatör olmayan preamplifikatördür” düşüncesine sahip olanları bu cihaza yönlendirebilir. Z.O.E ,bir pre-amplifikatörden çok beklentisi olanlara göre değil, ama buna rağmen, müzik dinlemekten ziyade zamanın çoğunu tüp değiştirerek geçiren meraklılar için bulunmaz bir oyuncak.

Fiyat performans dengesi içerisinde pek benzeri yok. İkinci elleri 1000 Euro’ya kadar satılıyor yenisi ise 2.800 Euro civarında. Daha önce dinlediğim Yamamoto ve Leben kalitesinde olmasa da onlara göre teknik tasarımı ve özellikle PSU başarısı ayrıca kullanıcıya, değişik tüpler ve renkler , çıkış kazanç ayar tercihleri sağlaması açısından tercih edilebilecek bir pre-amplifikatör. Üstelik sorularınıza hemen cevap veren sıcak yaklaşımı olan bir üretici firmaya sahip.

Malzeme kalitesi 10/9
Ses 10/9 *
Servis Kolaylığı 10/3
Dış tasarım 10/6
İç tasarım 10/8
Sahne 10/7
Kullanım rahatlığı 10/6

*Tüplere göre oldukça değişim gösteriyor

Vefa Çiftçioğlu


Tags: