Goldnote Vasari Gold

İtalyan Goldnote firmasının son dönemlerde yenilediği MM iğnelerine merceğimizi tutmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz aylarda firmanın giriş seviyesi ES78 modelini arkasından da Vasari Red modelini incelemiştik. Bu yazımızda ise Gold modeline bir bakış atacağız. Aslında Vasari modellerine dışarıdan baktığınız zaman pek fark göremiyorsunuz ancak tabii ki detaylara baktıkça işlerin rengi değişiyor.

Goldnote Vasari Gold, Duraluminium gövdeye sahip. Bu malzeme daha çok havacılık endüstrisi için üretilmiş bir malzeme. Küçük kardeşini hatırlarsanız orada Delrin bir gövdeden bahsetmiştik. Gördüğünüz gibi yapılar aynı gibi gözükseler de, detaylara baktıkça işlerin rengi değişmeye başlıyor. Ürününü isminde altın kelimesi geçince logo ve model yazıları, siyah gövde üzerine altın rengi yazılmış. Yine iğne koruması sabit şekilde yapılmış. Bu arada iğnenizi ayarlarken özellikle de ağırlığı bu korumayı üst pozisyona almayı unutmayın. Evet çok az bir farklılık yaratıyor ama hassas ayar yapmayı sevenlerin atlamaması gereken bir ayrıntı.

İğnenin teknik özelliklerine hızlıca bakmamız gerekirse; çıkış seviyesi 4.0mV. Frekans yanıtı 15-25000Hz. Empedansı 1000Ω. Tavsiye edilen yükleme değeri 47KΩ. Endüktans 500mH. Compliance değeri ise 10×10-6cm/dyne şeklinde verilmiş. Konik elmas yapılı bir iğneye sahip olan Vasari Gold yeni serideki tüm iğneler gibi alüminyum bir cantilever’a sahip. Goldnote Vasari Gold küçük kardeşinden ağır bir iğne. Red modeli 7gr iken “Gold” modeli 9gr ağırlığa sahip. Tavsiye edilen izleme ağırlığı yine 2.0gr seviyesinde. Bu değerlere bakılırsa İtalyan tasarımcılar orta ağırlıktaki kollarla kullanımı hedeflemişler diyebiliriz.

Bu ufak dokunuşlar iki aynı mimariyi paylaşan iğnenin aslında birbirinden oldukça farklı olduğunu gösteriyor. Kesin bilgi olmamakla birlikte muhtemelen bobin sarımları ve teknik değerlerde de tolerans değerleri Vasari Gold tarafında daha düşük olabilir diye düşünüyorum. Vakti zamanında Boboli serilerinde alt ve üst model arasında bu tarz farklar oluyordu ve sonuçlara oldukça etki ediyordu.

Dinleme notlarına Art Blakey & the Jazz Messengers’dan müthiş bir albüm ile başlayayım; Moanin. Albüm her yönüyle çok mühim bir albüm. Albüm aslında klasik yapılı bir hard bop albümü gibi görülse de, Art Blakey’nin davulu ve Morgan, Golson ve Timmons’ın bir şekilde eski tarz gospel ve blues etkilerini modern caz teknikleri ile birleştirmesi sonucu bambaşka bir yere doğru gitmiştir. Zaten çok detaylı bir incelememiz de var mutlaka göz atın ve arşivinize koyun. Albümde tonlar şiir gibi akarken, detay seviyesi ve hatta alt frekansları duydukça bu nasıl bir iğne dedirtecek kadar başarılı. Üst frekanslar, Goldnote ürünlerinde alıştığımız şekilde açık ancak ağırlığı bir miktar azalırken, alt frekanslara yaılan dokunuş ile etki bir miktar artmış. Daha geniş kitlelerin sevebileceği bir iğne haline gelmiş. Benzer şeyleri Red modeli içinde yazmıştım ancak buradaki etki bir değil birkaç kat daha hissedilebilir. Daha geniş orkestra veya daha hırpani albümlerde dinamizm etkisini hiç kaybetmiyor. The Peter Brötzmann Octet, Machine Gun Session gibi bir albümde kulaklarınızın ne kadar hırpalanması gerekirse o derece hırpalanıyor.

Ancak buradan Etta James’ın meşhur “At Last” plağına geçtiğiniz zaman bir anda orta frekanslar sizi sarıp sarmalamaya başlıyor ve daha 15 dakika önce dinleme odanızda cadılar dans ederken sıcacık orta frekansların kollarına atmış buluyorsunuz kendinizi. Ne cadısından bahsediyorsun Hakan Bey derseniz, bundan önce Albert Ayler dinlemiştim de, onun etkisinde kalmışım :)

Böylesine bir dinamizmden bahsedince farklı tarzlarda albümler dinlemekten alamıyorum kendimi. İlk önce normal sayılabilecek bir şey ile başlayalım; Camel’dan Moonmadness. Albüm bir önceki tamamen konsept yapıdaki “The Snow Goose”a göre tekrar vokallerin gelmesi ile dikkat çeker. Bu albümde Camel grubu, bir konsept üzerinde yoğunlaşmak yerine, elemanlarının hikayeleri etrafında dönen albümün her şarkısında vokallerin farklı isimler tarafından yapılması kararı almışlar ve müthiş bir iş yapmışlardır. Neredeyse şarkıdan şarkıya değişen yapılar, vokaller ve tarzlar ile farklı mevsimleri yaşayabildiğimiz bir plaktır Moonmadness. Yeniden baskısı da müthiş şiddetle tavsiye ederim, zaten fazlası yazımızda mevcut. Dinamizmden bahsettim ama detay seviyesi, alt frekanslar alkışı hak edecek kadar iyi. Hazır hızımı almışken tamamen kendi sevdiğim albümlere dönüp keyifle dinletilerime devam ediyorum.

O albümler denir diye sorarsanız Rock in Opposition yazıma bir göz atın. Sanırım hayatımın ilerleyen dönemlerinde dinlemekten keyif almaya devam edeceğim bir çok albüm buradaki gruplardan çıkmış. Henry Cow’dan In Praise of Learning defalarca dinlediğim dinlemekten asla sıkılmadığım bir albüm örneğin. John Grierson’un sözü ne kadar güzel, “Sanat bir ayna değildir, sanat bir çekiçtir” ve o çekicin kafama inmesinden çok ama çok mutluyum. İyi ki, bu albümü bana dinletmişler, iyi ki, imkanlarım ölçüsünde ne bulduysam edinmişim :) Dinletiler devam ediyor ve sonuçlardan mutluyum.

Klasik müzik tarafında test amaçlı albümler yerine tamamen kendi müzik zevkime odaklanıyorum. Her ne kadar plak tarafında elimde maalesef çok fazla albüm olmasa da, olan ile idare etmek ve stream servislerinin imkanlarından yararlanmak zorunda olsam da, maksat müzik dinlemek ise detaylara takılmamak lazım. Albümler havalarda uçuştukça hele ki, piyanolar işin içine girmeye başladıkça İtalyan üreticinin ne denli iyi bir iş yaptığını anlıyorsunuz. Müzikteki akıcılık, fiyatına göre yarattığı atmosfer ve sunduğu detay seviyesi gerçekten alkışı hak ediyor. Tüm bu deneyimlerden sonra eminim ki soracaksınız Red modeli ile bu kadar fark var mı gerçekten diye evet var.

İşin parasal tarafına girelim, Goldnote Vasari Red 250 Euro’luk bir fiyat etiketine sahip iken, Gold modeli 450 Euro’luk bir fiyat etiketine sahip. Aradaki 200 Euro hatta abartalım 2 kat fiyat farkını hak ediyor mu diye sorarsanız hemde sonuna kadar diyebilirim. Hifi dünyasında bunu yazmak çok zordur ama bu ürünler için gönül rahatlığı ile yazabiliyorum.

Bu yazıda çok daha fazla detaya girmeyeceğim. Öncelikle şunu söyleyeyim Goldnote Vasari Gold kendi fiyat kategorisinde bir MM iğne olarak çok iddialı bir ürün. Belki kendisine dergilerde çok fazla yer bulmayacak, belki hak ettiği övgülerin yarısını almayacak bir iğne. Ancak şunu söylemek isterim ki, ön yargıyı bir kenara bırakacak bir plak severi son derece mutlu edecek ve uzun seneler keyifle kullanacağı bir ürün olmuş diyebilirim. Goldnote iğneler geçmişten bu yana tüm dünyada hep under-ratted veya kendi dilimizde küçümsenen iğneler olmuştur. Bunu alacağına aynı fiyata keşke şunu alsaydınız lafını sıkça duyarsanız ama işin acı tarafı bu iğneleri pek az kişi dinlemiştir.  Goldnote Vasari Gold aynı durumu yaşayacak bir iğne. Bu durumun ikinci el piyasasında talep görmemesi vs haklı tarafları da vardır eminim ki bu benim görüşümü değiştirmiyor.  Goldnote Vasari Gold kendi fiyat kategorisinde çok çok başarılı bir iğne….

Goldnote Vasari Gold
Output level: 4.0mV Frequency response: 15-25000Hz Impedance: 1000Ω Suggested load: 47KΩ Inductance: 500mH Compliance: 10×10-6cm/dyne Channel separation: > 22dB Channel balance: < 2dB Suggested tracking weight: 2.0g Cantilever: Aluminum Diamond: Elliptical Diamond size: 7.5*15.5μm Weight: 9g Coil Wire: Copper Magnet: Alnico Mounting hole diamond distance: 9mm
Fiyat: 450 Euro (KDV dahil Mayıs 2018 itibarı ile)
Temsilci: Fil Elektronik / www.filelektronik.com