Triangle Celius TIA12

Üçgenin amplileri de varmış
Hep hoparlörleri ile tanıdığımız Fransız Triangle markasının çok bilinmeyen bir ürün gamından ve bu ürün gamından bir cihazdan ayrıntılı olarak bahsedeceğim sizlere bu yazımda. Triangle, 80’li yıllarda dünyadaki çeşitli distribütörlerinden gelen istekler doğrultusunda kısa bir süre oldukça ilginç tasarımlı bir amplifikatör gamı oluşturmuş. Çok ilginç tasarımlara sahip bu ürünlere başta Fransa ve firmanın güçlü olduğu Almanya gibi pazarlarda, çeşitli hifi kolleksiyoncuları ve meraklıların sistemlerinde rastlamak mümkün. Nadir olarak da özellikle Avusturya ve Alman Ebay’lerinde rastlamak mümkün. Bazı seriler özellikle de Ailion serisi oldukça astronomik fiyatlarla alınıp satılıyor.

Diğer modeller hakkında kısaca

Triangle ampli üretimine ne amaçla ve neden girişmiş inanın kimse bilmiyor. Internette bu konuyla ilgili herhangi bir belge bulabilmek mümkün değil. Firmanın web sitesinde de ürünler hakkında herhangi bir yazı yok. Ürünlerin kullanıcıları oldukça eski model olmalarına rağmen oldukça memnunlar okuduğum kadarı ile yani sonuçta bu ürünlerin genel kalitesi onları anılardan silecek kadar kötü değil. Neyse zaten bu konuyla ilgili Triangle yetkililerine oldukça sitemkar bir mail attım. Neyse, uzunca bir geliştirme süresinin sonunda ortaya çıkan ilk Triangle amblemli amplifikatör “Le Memoire O1” ismini taşıyor. Oldukça şık görünen bu ampli kısa bir üretim sürecinin ardından yerini 90’ların Triangle ürün gamının en üst hoparlörü olan “Nemo Technologies” ile imaj ürünü olarak tasarlanan “Ailion” modellerine bırakmış. Bu ampli segmenti çok ciddi bir talep görmüş o dönemde. Üretimi oldukça karmaşık olan ürünler inanılmaz incelikleri ve modern tasarımları ile ilgi çekmiş. İlk “Ailion” ürün gamı “AL 1” entegre ampli, “AS1” güç amplisi ve yine “AS1” güç amplisi dış regülasyon cihazı, yine bir güç amplisi olan “BS1” ve bir nevi aktif pre ampli olarak “FA 1” ile oluşturulmuş. Bu serilerin akabinde daha güçlü “Ailion 2” serisi orta çıkmış. Bu ürün gamı ise AL2, AS2, BS2, FA2 modellerinden oluşuyor.

Yukarıda bahsettiğim “Ailion” serisi dönemine göre çok yüksek fiyatlarda satılmış. Amplifikatörler tamamen Mosfet devreleriyle yapıldığından dönemine göre oldukça ince bir tasarım ortaya çıkartılabilmiş. Bir süre bu modeller satıldıktan sonra daha ucuz bir seri yapılması için kollar sıvanmış ve ortaya “TE60” entegre amplifikatör ve “Celius” serisi cihazlar çıkmış. Celius serisi bana konuk olan “TIA 12” entegre ampli haricinde bir de 2 monoblok güç amplisi ve 1 adet pre ampliden oluşan diğer bir seriye de sahip. Bunların kodu ise “TPA” ve “TMA”. TE60 modelini yakın bir zamanda incelemeyi planlıyorum. Bu yazıdaki konuğumuz “TIA 12” modeli. Bu üründen Türkiye’de sadece bir adet var. Monoblok olan versiyonundan ise yine sanırım 1 adet var ama ürünün şu anki sahibi konusunda benim bilgim yok.

Celius’u biraz inceleyelim
Ampli oldukça küçük tasarımlı oldukça da şık doğrusu. Ön kesidi oldukça ufak iken derinliğine tam tersi bir durum söz konusu. Ampli firmanın tüm ürünlerinde olduğu gibi mosfet devreleri ile yapılmış ve küçük boyutuna rağmen 50W’lık bir güç üretiyor. 5 line girişine 1 adette çıkışa sahip. Boyutuna göre oldukça ağır bir ampli inşa edilmiş. Ürünün ilginç özelliklerinden bir tanesi faceplate’inin kolaylıkla değiştirilebiliyor olması. O dönemin Triangle hoparlörlerinde kullanılan ağaç kaplamaların birebir aynısı bu amplinin faceplate’i için hazırlanmış Yine aynı şekilde ürünün kumandası da benzer şekilde tasarlanmış. Genel anlamda oldukça modern ve minimialist yapıda hazırlanan ürünlerin o dönemde bir nevi trend haline gelmesi gayet normal. İşin komiği bu talep beklenileceği üzere Fransa değil Alman pazarından gelmiş. Uzaktan kumanda demiştim, cihazla bunu kullanabilmek için infrared göz ekstra olarak sağlanmış ve cihazın dışına bir jack vasıtası ile takılıyor. Böylelikle cihazı istediğiniz gibi yerleştirebiliyorsunuz. Bu küçük şık kumandanın üzerinde sadece ses açma kapama düğmesi var. Bunun haricinde düğmeler altın rengi seçilmiş ve oldukça şık ve parlak olan mavi bir selektör ışığı eklenmiş. Benim estetik zevklerime göre başarılı bir kombinasyon. Belki ışık kırmızı renk seçilse daha güzel olabilirdi.

Ses hakkında
Şimdi benim Triangle hakkında yazı yazmam oldukça tehlikeli bir durum. Çeşitli forumları okuyorsanız buna dikkat etmişsinizdir. kazaran bir markayı sevmeye görün genelde isminiz onunla anılmaya başlıyor. o yüzden fazla iddialı olmayan bir şekilde ses konusunu işlemek istiyorum. Biliyorsunuz mosfet devrelerinin kendine özgü bir sesi var. Kullanım şekli yani ampli mimarisinin buna etkileri olsa da, genel karakter çok fazla değişmiyor. İşte “Celius TIA 12” modelininde ses rengi bu şekilde. Sıcak çalan ve güçlü olduğunu size çok rahatlıkla gösteren bir ampli. Özellikle Triangle’ın yeni nesil hoparlörleriile oluşturduğu sinerji takdire değer buna yeni serilerin (özellikle Esprit ESw) yüksek kazanç değerlerini de eklersek büyük alanlarda oldukça yüksek ses verebilmesi mümkün. Mosfet devreleri kullanan ampliler belli oranda dip gürültüye sahip olurlar genelde. Bu noktada tasarımcılar genelde 2 yol izlerler. Ya sorunlu olan frekanslar iyice kırpılır yada frekans yapısına fazla müdahale edilmeden belli bir miktar “noise” duyulabilecek halde bırakılır. Bu noktada sanırım o dönemin Triangle mühendisleri bir orta yol izleyip, bu 2 durumun ortasında bir yerlere konumlandırmışlar amplilerini. Bunu özellikle pikap dinlerken farketmek mümkün. ben bu ampliyi özellikle geçen günlerde incelediğim ProAc Tablette Reference 8 Signature modelini sürmekte kullanıyorum. Bu iki cihaz benim şahsi görüşüme göre oldukça iyi bir sinerji oluşturdu. Bir lambalı ampliye göre ses belki biraz daha sert benim için ama Rock ve türevi sert müzikleri dinlemek için bu tarz solidstate yapıda amplilerin de tadı bambaşka oluyor açıkcası.

Son sözler
Bir firmanın fazla bilinmeyen bir ürün gamını keşfettiğim ve sizlerle paylaştığım için mutluyum. Bugün için teknolojik anlamda eski sayılabilecek bir ürün olsa da, firmanın ses bakış açısını iyi yansıttığını düşündüğüm bir ürün “Celius TIA 12”. Bugün için çok daha başarılı ampliler o dönemin fiyatlarından çok daha aşağılara bulunabilir kesinlikle ama bu ürünün kolleksiyon özelliği ve boyutundan beklenmeyecek sessel başarısı onu özel kılıyor. Bu noktada Fransız firmanın ta geçmiş dönemlerden bugüne sese bakışının fazla değişmemesi belki de onun kullanıcılarını bu kadar değerli kılıyor. Bir gün, bir yerlerde denk gelirseniz, mutlaka kulak kabartın. İnanın sizi şaşırtacak bu ufak ampli.

Hakan Cezayirli