T+A E-Series Music Receiver Bölüm 2

Ürünün görünüşünden ve giriş çıkışlarından kapsamlı şekilde bahsettim. Şimdi hangi konuyu ele alayım diye düşünüyorum. Her özelliğe bir paragraf ayırsam bile yazı bitmeyecek gibi bir korkum var. Bu tarz ürünleri incelemenin en önemli sıkıntısı bu. Aslında bir çok yabancı/yerli platformda özellikleri bunlar, sesi şöyle deyip yazıyı bitiriyorlar ama Stereo Mecmuası’nda ayrıntılara önem veriyoruz ve başımıza ne geliyorsa bundan geliyor. Bu sebeple yazılarımız bitmiyor bir türlü. Gidişata bakarsak T+A E-Series Music Receiver yazısı da onlardan bir tanesi olacak!

Şimdi network olayından bahsedeyim isterseniz. T+A E-Series Music Receiver’ı network içerisine dahil etmek için iki seçeneğimiz var. LAN ve kablosuz ağ. Network bağlantısı iki senaryo için gerekli. Birincisi internet radyolarını kullanmak, ikincisi ise ağımızdaki bilgisayar veya NAS sürücülerindeki müzik arşivlerine ulaşmak için. Ben kendi adıma uzun zamandır LAN kablosu kullanmıyorum. Kablosuz bağlantı ihtiyaçlarımı fazlası ile karşılıyor. Network bağlantı seçimi için önemli bir kriterimiz var. FLAC ve WAV formatlarında 24/192 çözünürlüklü dosyalar göndermeyi planlıyorsanız LAN kullanmanızı tavsiye ediyor T+A. Kablosuz ağ üzerinden MP3, WMA, AAC, OGG-Vorbis, FLAC ve WAV formatlarını sıkıntısız şekilde gönderebiliyorsunuz. LAN bağlantısı kullanacaksanız tek yapmanız gereken kablonuzu takıp, beklemek. Cihaz bunu algılayarak, ayarları otomatik şekilde yapıyor. Eğer ayrıntılı ayar yapmak istiyorsanız hemen her seçenek elinizin altına verilmiş. Özel IP adresi tanımlamaktan, port açmaya kadar hemen her ayar emrinize amade.  Bunlarla uğraşmak tamamen opsiyonel ve okuyucularımızdan neredeyse hiç birinin bu kapsamlı ayarlarla uğraşacağını zannetmiyorum. Ancak önemli olan uğraşmak isterseniz tüm seçenekler elinizin altında hazır durumda.

Kablosuz bağlantı kullanacak iseniz T+A E-Series Music Receiver kutusunda çok akıllıca düşünülmüş bir aksesuar hayatımızı kolaylaştırıyor. Kablosuz anteni isterseniz cihazın arkasına takabiliyorsunuz, ancak diyelim ki cihazını bir stand içerisine koydunuz ve ağ çekme gücü azaldı. Hiç sıkıntı değil kutu içeriğinde bulunan uzatma aparatı ile anteni birlikte kullanabilirsiniz. Normal koşullarda arayıp bulamayacağınız bu aksesuarın, kutu içeriğine eklenmesi çok iyi olmuş. Kablosuz ağ kullanacağınız zaman menülerde gerekli ayarları yapmak en fazla 5 dakika kadar sürüyor. Zorlanacağınız tek işlem benim ki “uzuuun” bir şifreniz var ise onu girmek. Uzaktan kumanda üzerinde rakam tuşları aynı zamanda harfleri de yazabiliyor. T+A tasarımcıları güzel bir fikir ile gelmişler. SMS yazar gibi bir tuş dizilimi yapılmış. Diyelim ki “C” harfi yazmanız lazım, kumanda üzerinde “2” tuşuna üç kez basınca “C” yazıyorsunuz. Bunun yanında kumanda üzerine eklenen tuş ile (mavi renk) rakam tuşlarını sadece büyük harf sadece rakam veya sadece küçük harf yazacak şekilde anlık olarak değiştirebiliyorsunuz. Bu işlemler kullanım kılavuzunda son derece basit şekilde anlatılmış. Tıpkı bir üst paragrafta olduğu gibi kablosuz ağ için de özel IP tanımlamaktan, kullanılacak port’ları işaretlemeye kadar bir çok işlemi yapabilmek mümkün. Olayı abartmak isteyenler evlerinde kullandıkları router’lar ile daha bir çok ayar yapabilirler. Ancak bunlarla uğraşmak istemeyen bir meraklının kablosuz ağ şifresini girmesinin haricinde yapması gereken bir şey yok. T+A tasarımcıları bence bu menülerde çok iyi iş çıkartmışlar. Her şey elinizin altında ancak her şey çok basit. Stereo Mecmuası’nda mercek altına aldığım bu tarz cihazlar arasında kullanımı uzak ara en basit olan cihaz kesinlikle budur!

Artık internet bağlantımız olduğuna göre artık yeni şeyleri kurcalamaya başlayabiliriz. Önümüze açılan ilk imkan internet radyosu. Internet radyosu dünyasına giren okuyucularımız bu dünyanın ne kadar keyifli olduğunu biliyorlardır. Bir yandan da bu tarz cihazlarda internet radyosu arayıp, seçmek birazcık zordur. Özellikle listenin ortasındaki kanalları bulmak sıkıntılıdır. T+A E-Series Music Receiver üzerinde ilk anda gördüğüm şey kapsamlı alt açılımlar yapılmış olması. Ana başlıklar altında farklı türlerde radyo kanallarına ulaşmak mümkün. Ancak bunu her ne kadar olursa olsun uzaktan bakıldığında küçük bir ekranda yapmak mümkün olsa da, elinize telefonunuzu veya tabletinizi alıp keyifle yapmak çok daha eğlenceli. T+A’nın iOS uygulamasında her şey elinizin altında. Gerçekten çok konforlu bir uygulama bu açıdan. Hem kanallar arasında gezmek çok rahat, hem de tablet veya telefon ile favori listeleri oluşturup hayatı daha da kolaylaştırmak mümkün. Diyelim ki, bir radyoyu aradınız ve bulamadınız. Normalde bir radyoyu eklemek bu tarz cihazlarda oldukça sıkıntılıdır. T+A, hayatı kolaylaştırmak adına çok mantıklı bir iş daha yapmış. vTuner isimli bir hizmet açmışlar. Bu hizmete buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Bu web sayfasına üye olup cihazınızın kaydını yaptıktan sonra izleyeceğiniz yönergelerle internet radyo menülerinizi değiştirebilir, güncellemeler yapabilir ve tamamen kendinize göre özelleştirebilirsiniz.

Şimdi gelelim internet bağlantısının ikinci nimetine. Eğer evinizde ağınızda bulunan bilgisayarların müzik dosyalarınızın bulunduğu klasörünü, ağdaki diğer bilgisayar ve cihazların erişimine açmak. Kısaca nasıl yapılır konusunu anlatayım. Bilgisayarınızın denetim masasını açın. Ağ ve Paylaşım merkezi seçeneğini seçin. Gelen ekranda sol tarafta bulunan seçeneklerin en altındaki “Gelişmiş Paylaşım Ayarlarını” seçin. Yukarıdaki ekran sizi karşılacak. Burada medya akışı seçeneğini bulun ve “Medya akışı Seçeneklerini Belirleyin” seçeneğine tıklayın. Gelen ekranda uzaktan medya erişimine izin ver sorularına “izin verildi” seçeneği ile müziklerinizi, ağınızla paylaşmak çok kolay. Aslında Windows üzerinde bu izinleri vermenin farklı bir çok yolu var. Ben genelde anlattığım yolu tercih ediyorum.  Bu sayede ağımdaki cihazları kontrol ediyor hemde gerekirse daha kapsamlı ayarlar yapabiliyorum. Network ayarlarınızı yaptığınızda cihaz ağınız tarafından “TA music receiver” olarak algılanıyor. İster bilgisayarınız, isterseniz router’ınız üzerinden daha kapsamlı ayarları yapabilirsiniz. Örneğin router’ınız izin veriyorsa bu cihazın kullanacağı bant genişliğinden, hangi port’ları kullanacağına kadar her türlü ayarı yapabiliyorsunuz. Bu konuya girersek çıkamayacağımız için ayrıntıya girmiyorum. Şu an bu basit işlemler sayesinde ağımıza bağlı diğer cihazlarımızdaki müzik dosyalarımıza ulaşabilir hale geliyoruz. Artık hayat daha konforlu.

Artık T+A cihazımızı network çalar moduna aldığımız zaman ağdaki tüm müzik içeriklerini bilgisayar adına göre klasörlere ayrılmış şekilde görebiliyoruz. Klasörleri seçince “Tüm müzikler” “Tarz” “Besteciler” gibi seçenekleri kullanarak dosyalarımıza ulaşabiliyoruz. Gerek cihaz üzerindeki kontrollerden gerek uzaktan kumanda ile ama en önemlisi iPad veya iPhone uygulaması ile bu özelliği kullanabilmek mümkün. Eğer arşiviniz geniş ise iPad üzerinden kontrol en keyiflisi. MP3, WMA, AAC, OGG-Vorbis, FLAC ve WAV dosyları sıkıntısız şekilde kablosuz olarak çalınıyor. Bu listede Apple kullanıcılarının kendi kayıpsız müzik dosya sistemi Apple Lossless (ALAC) yok sadece. Belki ileride bir firmwire güncellemesi ile eklenir şimdiden bilinmez. Ancak ALAC desteği olmaması bizim bu formattaki dosyaları çalamayacağımız anlamına gelmiyor. Bu konuya birazdan geleceğim. Kablosuz network üzerinden çalma sırasında menüler gayet hızlı, özellikle iPad uygulaması sayesinde klasörler içinde gezinmek çok kolay. Özellikle albümden albüme atlarken “buffering” süresi gayet kısa. Bence T+A tasarımcıları bu konuda da çok iyi iş yapmışlar.

Dijital müziklerinizi çalmak için seçenekler daha bitmedi. Cihazın arkasındaki USB 2.0 girişlerini hatırlayın. Bunlardan bir tanesinin iPod için ayrıldığını yazmıştım. Diğerine ise hard disk veya taşınabilir bellek modülü takıp, cihazı uygun moda aldığınızda kullandığınız saklama çözümü içerisindeki dosyaları da okuyabiliyor. Eğer hard diskiniz biraz büyük ve eski ise şarkıları algılama süresi uzuyor. Ancak güncel bir hard disk ile hiçbir sıkıntınız yok.

Üçüncü Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız

Tags: