Bu sayımızda çok sayıda konuk yazarımız var. İzmir Hifi kulübü toplantısını Görkem Devrim’in kaleminden okuyacaksınız. Ve yeniden bir araya geldik, yaz döneminin suskunluğunun bitiminden sonra takip eden aylar içerisinde yeni bir toplantı müjdesi nihayet yapılmıştı.Belki aylardır bir araya gelmememizden kayaklanan coşku ile İzmir Küçük Kulübün yolunu tutarken İzmir hifi camiasından Sayın Yıldıray Bey ve mekanın yakınlarında Sayın Hakan Bey’i gördük, kendisinin heyecan ve mutluluk dolu gülüşü bu dinletinin keyifli olacağının habercisi gibiydi. Kapı önü muhabbetinden sonra içeriye giriş yaptık. Mekan gerçekten tüm görkemiyle bizi karşıladı bu sefer yeni konukları vardı. Bay Jacob ve Rethm Audio hoparlörler. İlk bakışta gerçekten diğerlerinden farklı bir yapısı olduğu, bir tutkunun eseri olduğu belliydi. Bay Jacob tüm mütevaziliğiyle geri planda dururken, yarattığı eser salonun ortasında bize bakıyordu. Gerçekten ilginç bir mimarideki bu full range speaker bir bas ünitesi ve Lowther’ın bulunduğu ünite olarak 2 ayrı parçadan oluşuyordu bu 2 parça birleştirilince derin bir yapı meydana çıkıyordu. Bas ünitesinin üzerindeki kapak açıldığında hz. kesim frekansı gibi bir çok ayarı değiştirebileceğiniz knob’ları görebiliyorsunuz.
Loewther normalden farklı olarak Tasarımcısının elinden modifiye edilmişti. Bu daha ilk bakışta sürücü üzerindeki tahta parçalarla belli olurken, internette incelediğimiz detaylı fotoğraflarda sürücünün bu tip bir çok değişiklik geçirdiğini görmüştük. Rethm’ın ritmine eşlik etmek için setupda benimde ilgi duyduğum bir yükselteç olan olan J.C.Verdier’in “Double Ended” yapıdaki Verdier 220 yükselteci ve Bluenote firmasının üst segment Stibbert CD çaları, Isotek güç kabloları ve elektrik filtreleri ve Gryphon PSC Reference hoparlör kabloları kullanılacaktı. Kurulum sonrasında yemeğe geçildi. Keyifli muhabbetler zamanı kovalarken sonunda herkesin beklediği an geldi çattı. Kulüp başkanımız Sayın Haluk Beyin konuşmasının ardından dinleti için hazırlıklar yapıldı ve sandalyeler dinleti pozisyonunda yerleştirildi. Sayın Haluk Beyin keyifli çevirisiyle Bay Jacob bir ön konuşma yaptı. Hoparlörün tasarımının altında 8 senelik bir çalışmanın bulunduğunu söyledi. Bu 8 sene sürecinde alette bir çok değişiklik yapmış ve bu uygulamalar sonucunda şimdiki halini almış. Lowther’a olan ilgisi, denemeleri ve öneriler doğrultusunda bu sürücüyle çalışmaya karar vermiş ve bu çalışma sürücü modifikasyonuna kadar uzanmış. Full range mimaride tasarımın önemini, harcanan emeği ustasının ağzında dinlemek gerçekten çok keyifliydi. Bay Jacob tüm mütevaziliğiyle açıklamalar yaptı. Hemen ardından dinletiye geçildi.
Dinletide her tarza albüm dinlendi jazz, klasik, etnik, rock. Çoğu bir çoğumuzun aşikar olduğu albümlerdi. Bu durum dinletinin daha sağlıklı yapılmasını perçinledi. Anti akustik ama bir o kadar da görkemli olan bu mekanda, ben burada alet performansının çok azını gösterebilir diye düşünürken sistem tüm olumsuzluklara aldırış etmemişçesine hünerlerini göstermeye başladı. Bir an için Jacintha ile başlayan bu yolculukta canlı birorkestra çalarcasına keyiflendiğimi hissettim.Herşeye rağmen çalıyordu hem de büyüleyeci bir güzellikte. Sesler koskoca dinleme salonunu tüm gerçekçiliğiyle dolduruyordu. Yüksek derecedeki naturellik, detay, ses ayrımı, frekans bantlarındaki açıklık ilk başta ilgimi çeken beni vuran noktalardı. Sahne de gayet başarılı idi. Özellikle sesler arasına giren hava boşluğu ve sahne ile natürel tonalite birleşince insanın soluklanmaya vakti olmuyordu. Klasik müzikte bu katman ve sahne hissiyatı daha da kendini belli ederken dinamik pasajlardaki cevabı da coşkuyu arttırıyordu. Dinleti bas ünitesi açık ve kapalı olarak iki konumda yapıldı. Kapalı haldeyken de yeterli olan alt frekans cevabı, açık halde daha farklı bir lezzete dönüşüyordu. Sistemde frekans bantlarında bir denge vardı öyle ki diğerlerinden baskın bir hz aralığı yoktu. Bu keyifli dinletide 98 db’lik bu farklı hoparlörleri 20 wattlık bir ampli bu büyük alanda zorlanmadan distorsiyona girmeden rahat ve dingin bir şekilde sürüyordu. Kozmetik olarak da aletler arasındaki uyum göz ardı edilemezdi belki hepsinin bir hikayesi olması buna etken olabilirdi. Aslında kimi zaman aklıma gelen şey şudur hep farklı hikayede firmaların ürünleri bir araya geliyor bir setup oluşturuluyor hepsinin keyfini bir arada alıyorsunuz.
Rethm, Verdier ve Bluenote… Üçü de farklı tutkuların ürünleriydi ve bu aşkı bize sergilediler. Bay Jacobs ile dinleti sonrası aramızda geçen diyaloglar gecenin benim için ilginç olan bölümlerindendi. Sorulan her soruya açıkça cevap veriyordu. Kendisi de Rethm, Verdier ve Bluenote kurulumunu çok sevdiğini söyledi. Bu projenin neden bu kadar ses getirdiğini anlamıştım. Kendi çıkarımlarım doğrultusunda doğru yapılmış bir full range speakerın verdiği hazzı abartmıyorum daha önce hiç almamıştım. Bu soğuk İzmir gecesinde içim burkularak veda ettim. Bu güzel gecenin düzenlenmesinde emeği geçen Fil Elektronik’e, Sayın Haluk Bey’e (Haluk Özümerzifon) ve Bay Jacob’a ayrıca dostlarım ve setup’a buradan teşekkürü borç bilirim. İyi ki varsınız bu zevkli hobide yalnız olmadığımı her zamankinden daha iyi anladım. Bu çok keyifli geçen gece için hepinize teşekkürü borç bilirim.
Görkem Devrim
Bir yorum ekleyin