Stereo Mecmuası Sayı 26 Editörden

Merhabalar,
Stereo Mecmuası’nın 26. sayısı olan Müzik özel sayımızı yayınlamayı başardık. Başardık diyorum çünkü bu aralar biraz koşuşturma içerisindeyim. Aslında tatlı telaş demek daha doğru. Bunun sebebi evlilik hazırlıkları. Efendim 31 Ekim’de Seçil Hanım ile evleniyoruz. Bu işlere bir anda karar verince prosedür süreçlerini tamamlamak biraz uğraş gerektiriyor. Durum böyle olunca Stereo Mecmuası’nın yeni sayısı biraz gecikti. Ancak yine de dolu dolu bir sayı yayınlamayı başardık.
Bu sayımızda Modern Talking biyografisi yayınlamak konusunda biraz düşündük sevgili Bülent ile. Dergi sayfalarının sayısı ile ilgili bir sorunumuz olmadığından yayınlamaya karar verdik. Yazının ilgi çekip çekmeyeceği konusunu son derece merak ediyoruz. Bakalım ne olacak.
Bu sayımızın bir diğer ilgi çekici yazısı Herman Loenard ile alakalı sevgili Aydın Eroğlu’nun kaleme aldığı yazı. Caz müziğin görsel arşivlenmesinde büyük katkısı olan fotoğraf sanatçısını ölümünden sonra bir şekilde unutmayıp anmak önemliydi. Benim için Herman Leonard ayrı bir değere sahip. Müzik sistemimin hemen arkasından Leonard koleksiyonundan bir poster (art print) olduğu için her akşam günün en keyifli anlarında ismini zikrederim.
Bir diğer dosya konumuz ise Motown/Tamla. Son yıllarda başta Speakers Corner olmak üzere bir çok plak şirketi bu önemli ve aslında müzik tarihinin bir dönemine damgasını vurmuş şirketin albümlerini yeniden yayınlıyorlar. Bu dönemin R&B tabir edilen müziğini pek tanımadığımdan, kendi araştırmalarımı sizlerle paylaşmak istedim. Hatta bazı albümleri edinip keyifle dinlediğimiz itiraf edeyim. Demek ki, müzikte ön yargıları bırakıp, dinlemek lazım.
Dergimizin kapak konusu ise Ali Farka Touré. Yazıyı Aydın Eroğlu kaleme aldı. 2006 yılında kaybettiğimiz müzisyen için bir anma niteliği de taşıyan yazının çok beğenileceğine eminim. Şahsen ben büyük keyifle okudum.
Bu sayımızda da, her telden çalıyoruz. Farklı tarzlardaki albümleri, plakları ele almaya çalıştık. Bu sayı klasik müzik yönünden biraz zayıf oldu ancak bir sonraki sayı da kendimizi affettireceğiz. Bu konuda şimdiden çalışmalara başladık.
Feel The Difference of the Blu-Spec CD incelemesi ise odyofil okuyucularımızın eminim ki ilgisini çekecek. Yazıyı özellikle çok uzatmadım çünkü, Blu-Spec disklerin yanında SHM-CD, HQCD gibi yeni nesil CD standartlarını mercek altına alacağımız bir inceleme yazısını ilerleyen günlerde yayınlayacağız. Bu arada yeni nesil disklerle alakalı yazı için sevgili Mehmet Büyükkeskin’in arşivinini kullanıyorum. Kendisine buradan da teşekkür edeyim:)
Müzik sayımızla alakalı bilgilerin ardından SM konusunda da biraz bilgi vermek isterim. Hifi meraklılarının fark edebilecekleri gibi son yılların en sessiz senelerinden bir tanesini yaşıyoruz. Sadece ülkemizde değil yurt dışında da forumlar, web siteleri, üreticiler ve ara dağıtıcılardan edindiğimiz bilgiler ışığında kendi bloğumda bir yazı yayınlamıştım. İsterseniz buradan okuyabilirsiniz. Genel durum böyle olunca SM’de de bir durgunluk yaşanıyor. Ancak yeni açtığımız ve beklenenden çok daha büyük ilgi gören yeni bölümlerimiz (örneğin Retro ve Vintage Hifi gibi) sayesinde trafik konusunda sıkıntı yaşamıyoruz. Umarım 2011 yılında her şey çok daha iyi olur.
Müzik sayımızın ardından Stereo Mecmuası’nın hifi sayısı için çalışmalara başlayacağız. Ancak Ekim sonunda evliliğin ardından biraz tatil yapacağım için muhtemelen 2010 yılının tek bir hifi dergisi ile tamamlayacağız.
Yazımı çok uzatmadan sizleri yeni sayımız ile baş başa bırakayım. Hep yeni sayımızda görüşmek üzere diyorum ama bu kez 31 Ekim’de nikahta görüşmek üzere demek istiyorum.
Sevgiler
Hakan
Tags: