Bryston BCD-3 CD Player’ı farklı müzik tarzlarından albümler ile denemeye çalıştım her zaman olduğu gibi. Cihaz standart C D’ler ile çalışmak üzere tasarlanmış ve SACD gibi medyaları çalma özelliğine sahip değil. Her zaman solo piyano albümleri CD çalarla konusunda fikir vermesi açısından iyi bir başlangıç noktasıdır. Alfred Brendel yorumu ile Beethoven piyano sonatlarını dinlemeye başladım hemen. Decca tarafından tamamen yenilenmiş bu efsanevi kayıtlar serisinden CD, daha ilk başlarda CD çaların genel ses rengi açısından ipuçları veriyor. Hiç dinlememiş bir insana bile Bryston dediğinizde belirli bir fikri vardır. CD çalar o beklentiyi karşılıyor. Çok detaylı ama gerçekten çok detaylı herhangi bir frekans aralığının ön plana çıkartılmadığı, ne çok soğuk ne de sıcak bir ses rengi. CD çaların detay seviyesi gerçekten çok acayip seviyelerde. Bunu yaparken bu detay seviyesini çok ön plana da çıkartmıyor. Dengeli bir tonlaması var. Açıkçası tizler şöyle alt frekanslar böyle diye bir şey söylemek mümkün değil. Tam anlamı ile bir denge söz konusu ve bunun içinde mikro detaylar keşfedilmeyi bekliyor.
Bu tarz cihazlarda en büyük sorun bu detay seviyesinde ortaya çıkan steril sestir. Bryston mühendisleri bir şekilde bu duruma da düşmemişler. Piyanonun tüm detayı karşınızdayken, albüm bütünlüğü de kesinlikle bozulmuyor. Daha karmaşık klasik müzik örneklerinde ise, cihazın kontrolü muazzam seviyelerde. Üst sınıf bir CD çalardan beklediğiniz hemen her şeyi duyuyorsunuz. CD kaydında bir şekilde sahne etkisi varsa, hoparlörlerinizden bunu duyarken, hoparlöre yaslanan bir albüm dinliyorsanız o şekilde çalıyor. Matthias Pintscher’in En sourdine, Tenebrae & Reflections on Narcissus gibi son derece zorlu bir albümde elde edilen sonuç gerçekten başarılı.
Rock albümlerinde hatta çok daha ekstrem müzik tarzlarında, BCD-3 CD çaların detay seviyesi ve tonları insanı keyiflendiriyor. Radiohead’in A Moon Shaped Pool gibi son derece iyi kayıtlı ve farklı yaklaşımdaki albümüne baktığınızda farklı şarkılarda kullanılan orkestrasyonları herhangi bir perde olmadan en ufak ayrıntısına kadar odaklanarak dinlemeniz mümkün iken, vokallerin ağırlığı, gitar tonları yine başarılı. Daha eski albümlerde ve özensiz kayıtlarda bile derinlere indikçe duyabildiklerinize şaşırıyorsunuz. Rock dinleyicisi açısından alt frekans vurgularının biraz daha belirgin olması istenen bir şeydir. Bryston BCD-3 CD Player bu noktada sesinden taviz vermiyor. Kayıtta ne var ise onu çalmaya devam ediyor. Alice Cooper’ın yeni Paranormal albümü ki, prodüksiyonu çok başarılı, yine benzer şeyleri söylemek mümkün. Albümün açılış parçasındaki girişteki gitar bölümleri ve alt yapı müthiş şekilde seslendiriliyor.
Söz gelimi Morbid Angel’ın Kingdoms Disdained tarzı bir albüm dinliyorsanız burada kickler ve bas partisyonları gayet etkileyici bir hal alıyor. Albümün genel dinamizmi başarılı şekilde dinleyiciye geçiriliyor. Bathory’ın Hammerheart gibi geçmişten bugüne gelen bir kaydında ise biraz daha bas olsa diyebiliyorsunuz.
Farklı dönemlerden vokal ağırlıklı müziklerde yine şaşırtıcı bir durum söz konusu. Rock dinlerken orta frekanslar bambaşka iken söz gelimi Diana Krall’ın yeni albümü Turn Up The Quiet dinlerken bir anda ön plana geliyor ve tonlar bir anda sıcaklaşıyor. Bu durum dinlediğiniz CD ile doğrudan alakalı. Tıpkı iyi bir pikap sistemi dinlerken farklı kayıtlarda vurgular değişirken hatta müzikten aldığınız keyif farklılaşırken
Bryston BCD-3’te de durum farklı değil. Örneğin çok eski bir King Oliver kaydı dinlerken CD’deki o boğukluk tam anlamı ile sisteminize hakim olurken, King Oliver’ın Louis Armstrong tarafından seslendirilmiş ve yeniden düzenlenmiş bir CD’sinde o atmosfer ortadan bir anda gidiyor ve odanın her tarafında notlar uçuşmaya başlıyor. Büyük caz orkestralarında da durum değişmiyor. İyi ve özenli kayıtlarda her bir enstrümanı, her bir notayı duyabiliyorsunuz. Müziğin geneline odaklandığınızda ise tablo gayet keyifli. Bryston BCD-3 CD çaların sunduğu en önemli şey bu bana sorarsanız. Ne dinlemek neye odaklanmak istiyorsanız size o imkanı verebilmesi. Ben tek tek davullara odaklanmak istiyorum dediğinizde bunu yapabiliyorsunuz gerçekten. İşin güzel tarafı bu durum herhangi bir frekans bandının ön plana çıkartılması ile sağlanmamış. Cihaz gerçekten detaylı çalıyor. Ancak bu detaylar çok başarılı bir şekilde de bütünü oluşturabiliyor.
Günümüzün popüler albümlerinde, hele ki keyifli kayıtlarda cihaz tam anlamı ile parlıyor. Elektronik müzik sevenler özellikle de alt frekans takıntısı olanlar için ise söyleyebileceğim Bryston BCD-3 CD Player sizin için çok uygun bir cihaz olmayabilir.
Bryston BCD-3 CD Player anlaması ve anlatması kolay bir cihaz değil. Firma, ek hiç bir özelliğe sahip olmayan purist yani sade diyebileceğimiz bir ürüne imza atmış. Bu sadelik, müzik çalmaya geldiğinde aslına bakarsanız son derece farklı bir hal alıyor. Detay seviyesi, tonlar, vurgular konusunda alışageldiğimiz CD çalarlardan çok daha farklı bir ürün. Tabii ki en az bu kadar detaylı daha bir çok CD çalar var. Bryston, öyle bir denge yakalamış ki, bir stüdyo cihazını alıp, delilik seviyesindeki detay seviyesini, steril olmadan müzikseverlere ulaştırmayı başarmış. Tonları daha sıcak ve tabii ki daha ucuz bir sürü CD çalar bulabilirsiniz, detay seviyesi bu kadar olmasa da, yine başarılı daha uygun fiyatlı CD çalarlar bulabilirsiniz. Ancak mühendisler bu iki farklı kutbu alıp çok iyi harmanlamayı başarmışlar. Ortaya çok az markada denk gelebilecek bir ses çıkmış.
Bryston BCD-3 CD Player, ülkemizde KDV dahil 4.500 Dolar seviyelerinde bir satış fiyatına sahip. Tabii ki belirli bir seviyenin üzerindeki sistemlerde kendisine yer bulabilecek bir ürün. Bir yanda da tehlikeli bir ürün. Eğer sisteminizde bir dengesizlik veya sıkıntı var ise, eski CD çalarınızla bunları fark etmeden mutlu mesut yaşarken, yerine BCD-3’ü koyduğunuz anda bazı şeyleri fark etmeye başlayabiliyorsunuz.
Bryston BCD-3 CD Player’ın eksileri yok mu. Tabii ki var, en baştan purist tasarım anlayışının kurbanı olan uzaktan kumanda bunlardan bir tanesi. Ses konusunda belki biraz dinamizm dokunuşu fena olmayabilirdi. Bazı meraklılar alt frekanslarda bir dokunuş olsa diyeceklerdir ancak şahsım adına böyle bir isteğim olmadı benim. Bunun yanında modern CD çalarlarda görmeye alıştığımız DAC olarak kullanılabilme özelliği vesaire hiçbirisine yer verilmemiş. Sadece bir CD çalar daha fazlası değil…
Bryston BCD-3 CD Player ile normal test sürecimden bir hafta daha fazla zaman geçirdim ve kişisel olarak çok sevdim. Zaten ilk günlerden sonra dinledikçe sevince artı bir hafta daha elimde tutmak istedim (*) Sistemimde monitör tarzı hoparlör ve lambalı amplifikatörüm ile müthiş keyifli müzik dinledim. Bu keyfin tabii ki bir karşılığı var, 4.500 Dolar karşılığında ödeyeceğiniz yaklaşık 17.000TL. Tahmin edeceğiniz üzere ortalamanın bayağı üzerinde bir sistemin parçası olması gereken bir CD çalar. Herkese hitap ediyor mu diye sorarsanız, hayır. Ne aradığını bilen, müzik dinleme konusuna takıntılı adamların mutlu olabileceği bir cihaz BCD-3. Satın almasanız bile bir şekilde kulak kabartılması gereken, en azından dinlemesi gereken bir CD çalar.
Bryston BCD-3 CD Player
DACs and transport slave to single master clock for jitter free performance Dual balanced AKM digital to analog converters based on BDA-3 design Fully discrete class-A operational amplifiers form the analog output section
Fiyat: 4.500 Dolar Aralık 2017 itibarı ile 17.397 TL (KDV Dahil) online satın almak için
Temsilci: Mavi Hifi / www.mavihifi.com
İlk Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız
(*) Arada okuyucularımız soruyorlar; Hakan Bey, bir cihazı bu kadar sevdiyseniz neden satın almıyorsunuz diye. Seneler içerisinde hatta Stereo Mecmuası’nın 10 senelik macerasında hoşuma giden bir çok ürünü kendi sistemimde deneme fırsatım oldu ancak hiçbirisini almadım. Sanırım belirli bir süre sonra insanın gözü doyuyor nefsi köreliyor. Ancak şunu içtenlikle söyleyeyim bir gün Mecmua’dan emekli olduğumda bir sistem daha kurmak istersem ezbere ne alacağımı çok iyi biliyorum :)
Bir yorum ekleyin