Bundan dört beş sene öncesine kadar fazlasıyla bilim kurgu olarak nitelendirilen akıllı evler, yavaş yavaş modern yaşamın bir parçası haline gelmeye başladı. Yakın geçmişte bazı temel ev fonksiyonlarını üstlenebilen bu teknolojiler, gün geçtikçe gelişerek hiç olmayan pazarlar ortaya çıkartıyor. Bunlardan bir tanesi akıllı hoparlörler…
Son yıllarda yayınlanan bazı araştırmalar akıllı hoparlör sistemlerinin tahmin edilenden çok daha hızlı şekilde yayıldığını ve geniş kullanıcı kitlelerine ulaştığını gösteriyor. NPR ve Edison Research işbirliği ile yayınlanan “The Smart Audio Report” gibi ciddi araştırmalar, akıllı hoparlörlerin müzik dinleme anlayışını nasıl değiştirdiğini tüm çıplaklığı ile bizlere gösteriyor.
Bu yükselişin birkaç önemli sebebi var. Birincisi stream müzik servislerinin gelişmiş ülkelerde artık hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesi var. Biz ülkemizde Spotify, Deezer, Tidal, Apple Music servislerini kullanabiliyoruz. Bu listeye yerel servisleri özellikle de telefon servis sağlayıcılarının sunduğu hizmetleri eklediğimizde aslında oldukça zengin sayılabilecek bir liste var önümüzde. Bu servisleri çeşitli dönemlerde Mecmua’da da irdeliyoruz. Tabii ki, yurt dışında iki dev oyuncu daha bu listeye dahil ediliyor. Amazon’un Music Unlimited ve Prime hizmeti ve Google Music servisi. Bunlar haricinde irili ufaklı bir çok servis daha olduğunu söyleyelim. Bunların arasında Qobuz gibi büyük ve bilindik stream servislerinden daha az bilinen daha butik servisleri de listeye ekleyebiliriz. Bu servisler, gelişmiş ülkelerde milyonlarca kullanıcıya sahip ki, bu durum müzik endüstrisini de tamamen değiştirmiş durumda. Önümüzdeki yıllar içerisinde bu servislerin daha da yayılması ve kullanıcı sayılarını arttırması bekleniyor. Elde var bir diyerek bu konuyu şimdilik kenara koyalım ve devam edelim…
Bugün hepimizin hayatına giren kişisel asistanlar akıllı evlerin önemli unsurlarından bir tanesi haline geldi. Kişisel asistanların bu denli hızlı gelişeceği ilk dönemlerde yazılıp çiziliyor olsa da, buna pek çoğumuz inanmamıştı. Hatta ilk dönemler “çiğ” bir eğlence haline gelmişti. Kişisel asistanlara küfür ettirmeye çalışmalar, yanlış anlaşılan komutlara gülüp eğlenmek derken göz açıp kapayana kadar bu asistanlar hayatımızın bir parçası haline geldiler. Son yıllarda Google ve Apple firmaları, asistanlarının yerelleştirme çalışmalarına hız vererek olayı global boyuta taşımayı başardılar.
İlk olarak cep telefonlarımızda boy gösteren kişisel asistanların farklı alanlarda kullanılabileceği anlaşılınca bir anda kendi devrimlerini yaptılar. Amerikalı ticaret devi Amazon Echo cihazları ile evlere giriş açısından büyük bir devrim yapmayı başardı. Bilişim sektörünün devi Google, “Home” serisi cihazları ile pazarda boy göstermeye başladı. Daha ilk günden en önemli oyunculardan bir tanesi olan Apple ise teknolojilerini rakiplerine göre olgunlaştırarak ağır ama emin adımlarla pazara girmeye başladı. Bu üç önemli oyuncunun yanında daha bir çok firma, kendi kişisel asistanlarını popüler hale getirebilmek için uğraşıyor. Yazılım devi Microsoft, elinin altındaki büyük potansiyele sahip Cortana’yı alışılageldiği halde pazarlama anlamında heba ederken, daha doğrusu potansiyelinin çok az bölümünü kullanabilirken, elektronik devi Samsung hareket etmekte geç kaldığı pazara Bixby ile girmeye çalışıyor….
Kişisel asistanları telefonlardan çıkartıp evlerimize getiren Amazon Echo benzeri cihazlar aslında bir sonraki adımın ne olacağı konusunda ipuçlarına sahipti. Kişisel asistanın sizi duyması için kullanılan mikrofonlar ve size cevap verebilmesi için hoparlörlere sahiptiler. İşin içerisinde hoparlör olunca, bu cihazları stream servisleri ile kullanarak birer modern müzik sistemi haline getirmek gelişimin doğal bir parçası olacaktı ve tabii ki oldu.
Amerika’da yapılan araştırmalar, daha şimdiden akıllı hoparlör sistemlerinin Amerikan evlerinin neredeyse %10’luk bir kısmına girdiğini gösteriyor. Bu oranın Apple HomePod cihazı ile daha da artacağı kesin. Akıllı hoparlör sistemlerini satın alan kullanıcıların %70’lik bir kısmı, geçmişe göre evde daha fazla müzik dinlediklerini söylüyor.
Bu cihazları satın alanların Amazon Echo veya Google Home gibi bir akıllı hoparlöre sahip olanların %65’i sahip oldukları cihazlardan asla vazgeçmeyi düşünmediklerini söylüyor ve yeni modeller çıkınca geçmeyi düşünüyorlar. Bu cihazlara sahip olanların neredeyse yarısı ise akıllı hoparlörlerin evin vazgeçilmez elektronik cihazlarından olduğunu söylüyorlar. Akıllı hoparlörlere sahip olup aynı zamanda çocuğu olanların %90’lık bölümü, çocukların bu hoparlörleri çok sevdiğini ve keyifli vakit geçirdiğini söylerken, %57’lik bir bölümü bu cihazları özellikle çocuklarını düşünerek aldıklarını söylüyor.
Akıllı hoparlör sistemlerinin satışında kullanılan argümanlar dikkat çekici. Amazon firması Echo cihazları için hazırladığı reklamlarda “günün şarkısını çal” “mutlu bir pop şarkısı çal” “Rihanna’nın en son şarkısını çal” gibi son derece basit ve geniş kitlelere cazip gelecek argümanlar ile cihazlarını daha da popüler hale getirmeye çalışıyor. Ayrıca Echo Dot gibi kolay ulaşılabilir ve göreceli ucuz fiyata sahip ürünler ile pazar payını arttırmaya çalışıyor. Bugünlerde Echo Dot cihazı 50 Dolar’ın altında bir fiyat etiketine sahip ancak asıl önemli olan konu cihazın fiyatından ziyade, cihazla beraber abone olduğunu servis veya servisler. Google ise kendi minik “Home” cihazını benzer bir fiyat etiketi ile sunuyor. Tabii ki, bu cihazların daha büyük ve becerikli versiyonlarında fiyatlar daha yüksek ancak alınamaz düzeylerde değil. En azından şimdilik…
Pazarda merakla beklenen Apple HomePod ise yaklaşık 350 Dolarlık bir fiyat etiketi ile satışa sunuluyor. Apple’ın pazara girmesi ile premium yani giriş seviyesi üzerindeki cihazları kapsayan pazarda bir rekabetin başlayacağı tabii ki beklenen bir olay. Bu fiyat seviyesinde ses kalitesi konusu fazlasıyla irdelenecek bir konu haline gelecek gibi gözüküyor.
Neredeyse tüm büyük elektronik firmaları akıllı hoparlör pazarına girebilmek için kıyasıya rekabet ediyorlar. Amazon kendi dijital asistanı Alexa’yı, Google ise Assistant’ını üçüncü parti üreticilere sunmuş durumda. Bir çok üretici bu yazılımları temel alan hoparlör sistemleri üretebiliyor. Avrupalı ve Amerikalı bilindik firmaların haricinde Xiaomi gibi dev Çinli firmalar farklı fiyat etiketlerine sahip akıllı hoparlörlerini birbiri ardına tüketicilere sunuyorlar. Hatta yavaş yavaş orta fiyat seviyesinde de ürünler görmeye başladık. Muhtemelen Apple HomePod ile daha da pahalı cihazların önü açılacaktır. Hoparlör sistemini bir kez üretip para kazanıyor olsanız bile, asıl gelir kaynağı servisler olduğu için gün sonunda asıl parayı kazanan Apple, Amazon ve/veya Google olacaktır. Samsung bunun farkında olduğu için Bixby’i geliştiriyor. Hem yazılım hemde sahibi olduğu JBL, Harman Kardon gibi firmalarla pazarda söz sahibi olmak istiyor ancak bunun için biraz geç kalmış gibi…
Aslına bakarsanız evlerimizde bulunan Bluetooth cihazları veya dock sistemleri ile telefonlarımız üzerinden akıllı asistanlar ve stream servislerini kullanabiliyor iken, neden akıllı hoparlörler bu kadar popüler hale gelebildiler. İnsanlar neden bu cihazlara para vermek konusunda çok istekliler.
Bunun en önemli sebebi kullanım kolaylığı. Bu cihazların en büyük özelliği son derece kolay kullanılabilir ve basit olmaları. Bunun yanında modern telefonların en büyük sıkıntısı olan şarj problemleri de akıllı hoparlör pazarının gitgide popüler olmasının bir diğer sebebi. Her dakika kullanımınıza hazır ve tek bir ses komutunuzla harekete geçip size müzik çalacak bir sistem sempatik bir fikir. Tüm bunlar olurken şimdilik bu cihazların makul fiyatlarda tüketicilere sunulması ve küçük alanlarda hiç beklenmeyecek kadar iyi müzik çalma kapasiteleri insanların satın alma kararında önemli bir faktör. Tabii ki ses performansı noktasında Mecmua okuyucularının beklentileri farklı olabilir ancak görünen o ki, ev ahalisi veya evdeki ufaklıklar için bu tarz sistemler gayet cazip bir seçenek.
Peki ülkemizde akıllı hoparlör pazarı en azından bu yazıda bahsettiğimiz örnekler açısından ne durumda. Ne yazık ki, Amazon ve Google ürünlerini satın alsanız bile tüm fonksiyonlarını kullanamıyorsunuz. Bu durum muhtemelen Apple Türkiye’nin Homepod’u ülkemizde satmaya başlamasıyla değişecektir. Apple servislerinin neredeyse tamamı ülkemizde kullanılabilir durumda, keza hoparlör üzerinde çalışan Siri adlı asistanda uzun zamandır ülkemizde servis veriyor. HomePod geldiğinde altyapı tamamen hazır olacaktır. Ülkemizde bu sistem sevilir ve başarıya ulaşırsa ilerleyen dönemlerde farklı ürünleri de görebiliriz diye düşünüyorum. Yaşayarak göreceğiz…
HC
Bir yorum ekleyin