Bu yazımda tarihi bir firmanın uzun zamandır gerçekten çok merak ettiğim bir ürününü inceliyorum. London Decca deyince aklınıza Decca plak şirketi geliyor değil mi? Kesinlikle haklısınız. Decca bildiğiniz üzere İngiliz bir plak firması. 1929 yılında Edward Lewis tarafından kuruluyor. Arkasından 1934 yılında Edward Lewis firmanın Amerika ayağını kuruyor. İkinci Dünya Harbi sonrasında zaman zaman İngiliz ve Amerikalı Decca firmalarının irtibatları kesiliyor ve zaman zaman birlikte hareket ediyorlar. Aslına bakarsanız Decca’nın sayfalara sığmayacak bir hikayesi var. Decca zaman içerisinde müzik dünyasına bir çok buluş hediye ediyor. Kayıtlarda kullanılan meşhur Decca Tree bir örnek. Ancak liste çok uzun Stereo kavramının gelişmesinde, kayıt teknolojisinin gelişmesinde, LP’nin yani plağın gelişmesinde Decca mühendislerinin ve firmasının önemli katkıları var.
Hifi dünyasında ise Decca Special Products (Decca Özel Ürünler) adı verilen bir ürün kolu var ki, işte bizim hikayemiz tam burada başlıyor. Decca mühendisleri, aralarında Ribbon Tweeter ünitesi, meşhur karbon fiber fırça, Decca International kol ve Decca London pikap kafaları üretmişler. Büyük bir başarı kazanmış bu ürünler. Kendi koleksiyonumda o meşhur karbon fiber fırçanın günümüzde yine İngiliz firma tarafından üretilen bir örneği mevcut örneğin! Bu ürünlerin tamamı Decca İngiltere tarafından 1970’lerde üretilmeye başlanmış ve aralarında zaman zaman çıkan kavgalara rağmen Decca Amerika tarafında da satılmış. Çok kısaca Decca International koldan bahsetmeden olmaz. Bu sıvı sönümlendirme sistemine sahip unipivot tasarımlı meşhur bir koldur. Bu kollar Decca London pikap kafaları ile uyumlu üretilmiş ve bu ikilinin performansı son derece meşhurdur.
Gelelim Decca pikap kafalarına. Sizleri çok teknik bilgilere boğmadan bu iğneler hakkında bazı önemli bilgiler vermek isterim. Decca London pikap kafalarının yapıları tamamen kendilerine özgüler. Hem kullanılan bobinler hemde manyetik alan oluşturan mıknatıslar sabit yapıda. İğneyi taşıyan şaft kısmı çok sert olmayan özel bir demirden üretilmiş ve iğne şaftını taşıyan L şeklindeki cantilever manyetik olmayan çelikten üretilmiş. İşte bu yapı ilginç bir özelliğe sahip. Demir kısım hem uç bölümüne hemde manyetik kısma son derece yakın olduğundan plak izi okunurken meydana gelen titreşim çok kısa bir yolu izleyerek ve çok hızlı şekilde bir hareket yaratıyor ve sinyaller çok daha şekilde aktarılabiliyor. Decca mühendisleri buna “positive scanning” yani “pozitif tarama” adını vermişler. Fotoğraflarda iğnenin yapısına bakarsanız bu durum zaten dikkatinizi çekecektir. Kafanın gövdesi ile iğnenin ucu birbirine son derece yakın. Bu ilginç yapının bir diğer ilginç etkisi hem dikey hemde yatay compliance etkisinin cantilever tarafından kontrol edilmesi. Meraklılar compliance konusunda ihtiyaç duyacakları bilgileri buradan ve buradan bulabilirler. Ayrıca Stereo Mecmuası No:29 içerisinde de kapsamlı bilgiler mevcut.
Kafanın gövdesi ile iğnenin ucu birbirine son derece yakın demiştim. Bu konu iki noktada ekstra uğraşı gerektiriyor. Birinci konu iğneyi ayarlama konusu. Ayar yaparken mutlak suretle aynalı bir protractor kullanmanızı tavsiye ederim. Böylelikle iğnenin durumunu ve açısını yandan bakarak ayarlamak daha kolay olacaktır. İkinci konu ise dış çeperi çok yamuk plakları çalarken iğne ile kafanın arasındaki kısa mesafe sıkıntı yaratabiliyor. Zaten böyle plaklarınız var ise belirli bir düzeyin üzerindeki hemen her pikap kafasında ufak tefek sıkıntılar yaşayacaksınız. Ya bu plakları düzeltmeye çalışın veya yenileyin! Benim izlediğim ikincisi tabii eğer plak bulunabiliyor ise…
London Decca pikap kafaları genelde uni-pivot kollarla eşleştirilen ve en iyi sonuçları bu şekilde verdiği konuşulan ürünlerdir. Ancak geçmişin klasik kollarında bearing kısımlarının sürtünmesi modern kollardan farklı daha doğrusu çok daha kötü durumda olduğu için modern dünyanın iyi pikap kolları ile hiç sorunsuz şekilde pikap kafalarını kullanmak mümkün. Hatta ben kendi elimdeki uni-pivot kol ile denemeler yapıp en eğlenceli performansı SME Series V ile aldığım için testlerime bu kol ile devam ettim. Bu arada gerek dikey yükseklik ayarı gerekse de kol ile pikap kafasının uyumunu arttırmak amacı ile 6gr’lık ekstra ağırlıklar mevcut. Bu ağırlık hem kutu içeriğinde mevcut ancak bir tane yetmez derseniz Sigma Ses stoklarında da bulunmakta. Aynı şekilde bu spacer denilen parçaları taktığınızda daha uzun vidalara ihtiyacınız olacağı için bunlarda kutu ve aksesuar paketlerinin içeriğine eklenmiş. Tüm bu bahsettiğim ürünler ülkemizde mevcut.
Kutu içeriği standart sayılabilir. Çok güzel açıklamalar içeren bir kullanım kılavuzu, iğneyi muhafaza eden küçük bir kutu ve aksesuarlar kutu içeriğinden çıkıyor. Dediğim gibi ayar yapabilmek için mümkünse aynalı bir protractor ve bir tornavidaya ihtiyacınız var. Ben çok kısa bir süre içerisinde ayarlarımı yaptım. Üretici iğnenin izleme açısı ağırlığını 1,5 ila 2,0Gr arasında vermiş. Optimal ağırlık ise 1,8Gr olarak verilmiş. Ben kullandığım kol sayesinde çok hassas ayar yapabildiğim için farklı plaklarda farklı ağırlıklar ile keyifli sonuçlar aldım. Benim sistemimde 1,8 ile 1,9Gr aralığı son derece keyifli sonuçlar verdi. London Decca Maroon ilginç yapısı sayesinde MM pikap katı standartlarına oldukça yakın değerlere sahip. Sistemimdeki step-up transformer’ları devre dışı bırakıp MM pikap katımı kullandım.
Test sistemimi zaten biliyorsunuz ama kısaca özetlemek gerekirse Michell Gyrodeck Mk.II pikap, Gyropower güç ünitesi, SME Series V pikap kolu, Audio Analogue MM pikap katı, J.C.Verdier Triode Spirit 2A3 amplifikatör ve JBL 4425 Monitor. Aksesuar ve kablo bölümünü yazmaya başlarsam yazı bitmeyeceğinden bir fikir vereceğini umarak test sistemi bu şekilde özetlemeye çalıştım.
Haydi gelin bu kırmızı ufaklık nasıl çalıyor yazının ikinci bölümünde buna bakalım…
Bir yorum ekleyin